Epstein dosyaları: Clinton Merkezi tartışmalı gönderiyi sildi

Tweet daha sonra kaldırıldı

Bill Clinton (AFP)
Bill Clinton (AFP)
TT

Epstein dosyaları: Clinton Merkezi tartışmalı gönderiyi sildi

Bill Clinton (AFP)
Bill Clinton (AFP)

Clinton Başkanlık Merkezi, gizliliği kaldırılan Epstein belgelerinde Bill Clinton'ın adının ortaya çıkmasının ardından eski ABD Başkanı'nın ilk e-postasını kime gönderdiğini sorgulayan bir paylaşımı X'te kısa süreliğine yayımladı.

X'te dolaşan ekran görüntülerine göre @ClintonCenter hesabından atılan tweet'te "7 Kasım 1998'de Başkan BillClinton ilk e-postasını yazıp gönderdi. Kime olduğunu tahmin edebilir misiniz? #WorldTyping Day (Dünya Yazı Yazma Günü)" yazıyordu.

Clinton'ın 1990'ların hantal bir dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazarken çekilmiş bir fotoğrafının yer aldığı, X'te paylaşılan gönderide Clinton Başkanlık Kütüphanesi etiketlenmişti.

Clinton Başkanlık Merkezi az önce bu gönderiyi sildi:

Tweet daha sonra kaldırılsa da kaldırılmadan önce sosyal medya platformunda ne kadar süre kaldığı belli değil.

The Independent merkezle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Kamuoyunca tanınmış pek çok ismin adının geçtiği ve Jeffrey Epstein'le ilgili, gizliliği kaldırılan belgelerde eski ABD Başkanı'nın da yer almasının ardından bu gönderi paylaşılıp silindi. Dosyalar Virginia Giuffre'in Ghislaine Maxwell'e karşı açtığı bir davayla ilgili.

Clinton'ın adı bu uzun belgelerde yüzden fazla kez geçiyor. Eski ABD Başkanı herhangi bir suçla resmen suçlanmadı ve kendisine dava açılmadı.

Epstein mağduru Sarah Ransome, ismi açıklanmayan bir arkadaşıyla eski ABD Başkanı arasında yaşandığı iddia edilen cinsel ilişkiyi detaylıca anlatarak arkadaşının, "New York'taki 5. Cadde'nin hemen dışında yer alan, Epstein'e ait malikanede Clinton'la birçok kez cinsel ilişkiye girmek zorunda kaldığını" ifadesinde söylemişti. Clinton bu iddiayı ve herhangi bir suç işlediğini reddediyor.

Belgelerde Ransome'ın arkadaşının bu ilişkiyi polise anlatmaya çalıştığı fakat hiçbir şey olmadığı ve "pis bir fahişe ve yalancı gibi hissettirildiği" iddia ediliyor.

Adı açıklanmayan arkadaşın, "2008'deki başkanlık kampanyasını koruma amacıyla doğrudan Hilary (metinde geçen haliyle) Clinton'ın gönderdiği Özel Ajan Kuvvetleri Adamları" tarafından " rahatsız… edildiği" de öne sürülmüştü. Ransome ifadesinde, daha sonra kadının bir daha konuşmaması için gizlilik anlaşması imzalamaya zorlandığını ve "sesini çıkarmasın diye" Clinton Vakfı'ndan kendisine ödeme yapıldığını söylemişti.

Maxwell ifadesinde eski ABD Başkanı'nın Epstein'in özel adasına hiçbir zaman gitmediğini düşündüğünü söylemişti:

O adaya hiç ama hiç gittiğini sanmıyorum, bu tamamen uydurma ve düpedüz yalan.

Benzer şekilde bir başka mağdur Joanna Sjoberg de Epstein'in "bir keresinde kızları kastederek, Clinton'ın genç olanlardan hoşlandığını söylediğini" anlatmış fakat Epstein'in adasında onu hiç görmediğini de ifadesinde belirtmişti. Clinton da aynı şeyi söylüyor.

Clinton'ın bir sözcüsü geçen hafta CNN'e yaptığı açıklamada "Başkan Clinton'ın Epstein'le son temasının üzerinden neredeyse 20 yıl geçtiğini" söyleyerek eski ABD Başkanı'nın Epstein'in suçları hakkında herhangi bir bilgisi olduğunu inkar etmişti.

Independent Türkçe



Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
TT

Çin Rüyası bitti mi?

Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)
Köylü ve işçi çocukları, nepotizmden şikayetçi (Reuters)

Dünyanın hegemonik gücü olma yolunda ilerleyen Çin'de gençler, sınıf atlamanın artık mümkün olmadığından yakınıyor.

Onlarca yıldır okulda ve işte sıkı çalışarak daha rahat yaşamlar sürme hayali kuran gençler artık bu rüyaya pek inanmıyor. 

Halbuki 1980'lerden beri 800 milyonu aşkın Çinli yoksulluktan kurtuldu. Önceden ülkede orta sınıfın emaresi yokken artık bu kesim, 400 milyon kişiye ulaştı. 

Ailelerinde üniversiteye giden ilk kişi olanların sayısı, on milyonlarla ifade ediliyor. 

Ancak artık işçi sınıfından çıkmaya çalışan gençler; ekonomik büyümenin yavaşlaması, iş kıtlığı ve artmayan maaşlardan şikayetçi. 

New York Times, Çin Rüyası'nı yaşayamayan bir kişinin hikayesini aktardı.

Boris Gao'nun ebeveynleri devlet fabrikalarındaki işlerinden çıkarıldıktan sonra annesi ev hanımı, babasıysa taksici olmuş.  

Zar zor geçinen bu ailede büyüyen Gao, 2016'da üniversiteden mezun olduktan sonra biriktirdiği paralarla Hong Kong'da yüksek lisans yapmış.

2024'ten beri doğru düzgün iş bulamadığını anlatıyor. Bir şirket, deneme süresince maaş veremeyeceğini belirtmiş. 

Bir başka firma iki ay maaş vermeyince Boris Gao işten ayrılmış. 

Üçüncü bir şirketse Gao'nun Çin anakarası dışında eğitim almasını şüpheli bulmuş. 

Boris Gao, Çin'de sıklıkla görüldüğü gibi bir iş mülakatında "Ebeveynlerin ne iş yapıyor?" sorusuna maruz kalıp yanıt verince "Ailenin sosyal statüsü düşük" denerek reddedilmiş:

Onlar için azimli olmak bir kusur. Mücadele etmek zorundaysanız yeterince iyi olmadığınızı düşünüyorlar.

Çin'de işçi sınıfının en önemli şikayetlerinden biri, elitlerin çocuklarına servetleriyle birlikte prestijli işleri de miras bırakması. 

Varlıklı kesimlerin çocukları hem iyi eğitim alıyor hem de önemli pozisyonlarda tanıdıklara sahip oluyor. 

Köylü ve işçilerin çocuklarıysa cam tavanlara çarpıyor. Bu şikayetler, internette de dile getiriliyor. 

25-49 yaşlarındaki 5 Çinli erkeğin hikayelerini dinleyen New York Times muhabiri Li Yuan, "Daha iyi bir hayata erişilemiyor" ifadesini kullandı.

Devlet ya da özel sektör fark etmeksizin bu sorunların görüldüğü vurgulandı. 

Amerikan gazetesindeki haberde, benzer durumların ABD gibi gelişmiş ülkelerde de yaşandığına işaret ediliyor. 

Independent Türkçe, New York Times, AP