Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Sedki Şarku’l Avsat’a ‘Kraliçe’deki rolü hakkında konuştu.

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor
TT

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Hala Sedki: Başrol beni hem mutlu ediyor hem de korkutuyor

Mısırlı oyuncu Hala Sedki, sinemadaki başrolünün kendisine hem korku hem de mutluluk verdiğini söyledi. 7 yıllık aradan sonra ‘Kraliçe’ filminde başrol oynayarak sinemaya geri dönen oyuncu, bu rolün ‘Cafer El Umde’ dizisinde canlandırdığı, ‘Kraliçe’ lakaplı ‘Safsaf’ karakteri ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirtti.

Sedki Şarku’l Avsat’a “Filmin senaryosunda olaylar, büyük bir üne kavuşan diziden ve özellikle de sokakta ve sosyal medyada halkın konuşulan Kraliçe (Safsaf) karakterinden tamamen farklı” dedi.

Sinema oyunculuğunda yeni deneyime gelince, hem mutluluk hem de korku duyduğunu belirtti ayrıca filmde başrol olarak tüm sorumluluğu üstlendiğini anlattı. Oyuncu söz konusu film ile, bir aradan sonra sinemaya geri döndüğünü ve Cafer El Umde dizisinin başarısından sonra başarılı bir dönüş olduğunu belirtti.

Kraliçe filminde Rania Yusuf, Bassem Samra, Mohamed Radwan, Dina, Badria Tolba, Mohamed Mahmoud, Karim Afifi, Arfa Abdel Rassoul ve Shereen Reda gibi çok sayıda yıldız yer alıyor. Hisham Hilal ve Ahmed Ramzy tarafından yazılan filmin yönetmenliğini Sameh Abdelaziz üstleniyor. Olaylar, komedi paradokslarının ortasında, spor kulübü sahibi olan bir kadının etrafında dönüyor, sokaktaki bazı hayati meseleleri ve bunların toplum üzerindeki etkisinin boyutunu da ele alıyor.



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances