Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan: Önceliğimiz Gazze’deki yangını ve gerilimi durdurmak

Eski Filistin Başbakan Yardımcısı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Çözüm siyasidir. Netanyahu hükümeti barış istemiyor” dedi.

Bin Farhan Davos’ta konuşuyor (AFP)
Bin Farhan Davos’ta konuşuyor (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan: Önceliğimiz Gazze’deki yangını ve gerilimi durdurmak

Bin Farhan Davos’ta konuşuyor (AFP)
Bin Farhan Davos’ta konuşuyor (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, ülkesinin Gazze’de derhal ateşkes sağlanması, Filistinlilerin acılarının sona ermesi ve Kızıldeniz ile bölgedeki gerilimin azaltılması yönündeki çağrısını yineledi.

Dünya Ekonomik Forumu’ndaki diyalog oturumunda konuşan Bin Farhan, “Bugünkü önceliğimiz Gazze'de ateşkes yoluyla gerilimi azaltmanın bir yolunu bulmaktır. Mevcut yaklaşımın sürdürülmesi ve Gazze’deki acıların devam etmesi, tırmanma döngüsünün daha da kötüleşmesine yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

Açık öncelikler

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Davos’ta Alman mevkidaşı Annalena Baerbock, Nijeryalı mevkidaşı Yusuf Tuggar, ABD Senatörü Chris Coons ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in katıldığı diyalog oturumunda Gazze’de savaşın devam etme tehlikesi konusunda uyardı.

Kızıldeniz’deki gerginlikle ilgili bir soruya ise genel olarak bölgesel güvenlik konusunda çok endişeli olduğunu ifade eden Bakan farhan, “Elbette Kızıldeniz’de seyrüsefer özgürlüğü hepimizi etkileyen bir konu. Önceliğin Kızıldeniz’de ve bir bütün olarak bölgede gerilimin azaltılması olduğuna inanıyorum. Kızıldeniz’deki gerilim nedeniyle değil, öncelikle Filistinliler üzerindeki, genel olarak bölgesel güvenlik üzerindeki yansımaları ve daha geniş bir alana yayılması tehdidi nedeniyle Gazze’deki savaşa odaklanmalıyız. Bugün Gazze’de 30 bine yakın sivilin öldürülmesine tanık olduk. Her gün sivillerin öldürülmesine, insani yardımların girişine engel olunmasına tanık olmaya devam ediyoruz. Açıkçası İsrail’in, açıkladığı stratejik hedeflere ulaşmaya yakın olduğuna dair herhangi bir belirti göremiyoruz” dedi.

Felaket

Öte yandan Annalena Baerbock, Gazze’deki mevcut durumu hem İsrail hem de Filistinli siviller için bir felaket olarak nitelendirdi. Baerbock, “Aslında çözümü biliyoruz, ancak ateşkes planı ve iki devletli çözüm için birlikte çalışabiliriz. Ancak şu anda bir kısır döngünün içinde sıkışıp kalmış durumdayız” dedi.

Hamas’ın tüm rehineleri koşulsuz serbest bırakması ve Gazze’deki Filistinlilerin acılarını hafifletecek önlemler alması gerektiğini vurgulayan Baerbock, “İsrail’in artık Gazze tarafından tehdit edilmemesi için tüm uluslararası toplumun, Hamas’a silahlarını bırakması yönünde bir çağrı yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Katılımcılar Gazze’de gerilimi ve ateşkesi azaltmanın yolları konusunda fikir ayrılığına düşerken, Filistinliler için barış sağlanmadığı sürece İsraillilerin barışa kavuşamayacağı konusunda da uzlaşı sağladılar.

FOTO: Suudi Dışişleri Bakanı, Davos’ta Alman mevkidaşını dinliyor (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı, Davos’ta Alman mevkidaşını dinliyor (AFP)

Prens Faysal bin Farhan, bölgesel barışın İsrail için barışı da içerdiğini, ancak bunun bir Filistin devletinin kurulması yoluyla Filistinliler için barışa bağlı olduğunu dile getirdi. “İsrail’in bugün Gazze’de yaptıkları, bölgesel barış ve güvenlik umutlarını tehlikeye atıyor” diyen Suudi Bakan, “Hala bölge, Filistinliler ve İsrailliler için çok daha iyi bir geleceğe giden bir yol var; barış. Bu konuda tamamen kararlıyız” açıklamasında bulundu. Bin Farhan, “Ancak bunu başarmanın ilk adımı elbette tüm tarafların ateşkes yapmasıdır. Bu, ancak Filistinliler için adaletin sağlanmasıyla sağlanabilecek sürdürülebilir bir barışa doğru bir başlangıç ​​noktasıdır” ifadelerini kullandı.

Krallığın İsrail’i daha geniş bir siyasi anlaşma çerçevesinde tanıyıp tanıyamayacağına ilişkin bir soruya ise “Elbette” yanıtını verdi.

Kızıldeniz’de gerilim

Ayrı bir oturumda ise Reuters’in aktardığına göre Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, askeri saldırıların Husilerin Kızıldeniz’deki ticari nakliye yollarına yönelik saldırılarını engellemeyeceğini, ancak bunun yolunun Gazze’deki savaşı sonlandırmak olduğunu söyledi.

Mevcut bölgesel durumu ‘her yerde gerginliğin tırmanması için bir durum’ olarak nitelendirerek, Katar’ın ‘Gazze’deki çatışmayı ortadan kaldırmanın, diğer cephelerde gerginliğin tırmanmasının önüne geçeceğine’ inandığını söyledi. Katar Başbakanı, “Asıl krizi, yani Gazze meselesini çözmeliyiz ki, bundan kaynaklanan diğer krizler dursun. Sadece semptomlara odaklanıp gerçek sorunları tedavi etmeyi ihmal edersek çözümler geçici olacaktır” ifadelerini kullandı.

Gazze'nin yeniden inşasına ilişkin olarak ise Şeyh Muhammed bin Abdurrahman, “İsrail ve Filistin’de sürdürülebilir bir iki devletli çözümün yokluğunda uluslararası toplum, bunu finanse etmeye hazır olmayacak” diyerek, büyük resmin göz ardı edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca uluslararası topluma, İsrail’den ‘iki devletli çözüme yönelik zamana bağlı ve geri dönülemez bir yolu kabul etmesini’ talep etme çağrısında bulundu. Katar Başbakanı ayrıca, “Bu konuyu yalnızca İsraillilerin eline bırakamayız” dedi.

Netanyahu hükümeti barış istemiyor

Filistin Yatırım Fonu Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Muhammed Mustafa, “Davos Forumu, dünyanın doğrudan bizden duyabilmesini sağlamak için siyasi veya ekonomik sorunlarımızı sunduğumuz önemli bir küresel platformdur” dedi.

Mustafa, Davos’un oturum aralarında Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Filistinliler olarak 75 yıldır İsrail tarafının çarpık, eksik ve açıkça ön yargılı imajından büyük zarar gördük” dedi. Son zamanlarda Gazze’de yaşananların Filistin halkının mağdur olduğunu ve barışsever bir halk olduğunu dünyaya açıkça gösterdiğini sözlerine ekleyen Mustafa, “Filistinliler, Oslo'da gerçekleşen barış anlaşmasını ve tüm Arapların üzerinde mutabakata vardığı Arap girişiminin yanı sıra en azından Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) 1988’de, yani otuz beş yıl önce Cezayir’de iki devletli çözümü kabul etmesinden bu yana her zaman barışa el uzatmışlardır. Şu ana kadar bu konuyla uğraşmayan tek taraf İsrail tarafıdır” dedi.

Eski Filistinli yetkili, “Biz Araplar ve Filistinliler olarak barış istiyoruz ve uzlaşmacı bir çözümü kabul ettik. Bu, ideal ya da adil bir çözüm değil ama kabul edilebilir bir çözümdür” diyerek, bir kez daha 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlete ve mültecilerin geri dönüşüne bağlı olduklarını vurguladı.

Mustafa, uluslararası toplumun büyük çoğunluğunun Filistinlilerin siyasi haklarına destek verdiğine dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki oylama kayıtlarına atıfta bulundu ve bir avuç ülkenin genel fikir birliğinden saptığını belirtti. Yetkili, bu sorunun çözülmesi ve savaşların tekrarlanmaması için geri kalan ülkelerin Filistinlilerin haklarını tanımasının zamanının geldiğini vurguladı.

2014’teki Gazze savaşı sırasında Başbakan Yardımcısı olan Muhammed Mustafa, “O dönemde yeniden inşa çabalarına rağmen savaş yeniden patlak verdi. Çünkü daha önceki savaşlara neden olan temel sorunlar çözülmedi. Dolayısıyla çözüm öncelikle siyasidir. Umarım dünya bu dersten ders almıştır. Davos’taki varlığımız sırasında mümkün olan en fazla sayıda insana iletmeye çalıştığımız mesaj budur” ifadelerini kullandı.

Mustafa, siyasi bir çözüm bulunmadığı takdirde bugün Gazze’de yeniden imar ve yatırım hakkında konuşmak için henüz çok erken olduğunu ifade etti. Muhammed Mustafa, “Siyasi bir çözüme ulaşmak; kendimizi restorasyona, bölgesel işbirliğine ve ortak çıkar ve çıkarları paylaşan komşular olarak tek bir bölgede bir arada yaşamaya adamamıza olanak tanıyacaktır” ifadelerini kullandı.

Filistinli yetkili ayrıca, Filistinlilerin ve uluslararası toplumun ‘Gazze’de ateşkes sonrasında Binyamin Netanyahu hükümetine el uzatma’ becerisine ilişkin forum koridorlarında sıkça sorulan bir soruya da yanıt verdi. Mustafa, “Bu hükümet sorumsuz olduğunu, faşist olduğunu, barış istemediğini kanıtladı. Dolayısıyla bu hükümetle konuşmanın bir faydası olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.



Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı: Nusuk kart sahipleri dışında hiç kimsenin kutsal mekanlara girişine izin verilmeyecek

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı: Nusuk kart sahipleri dışında hiç kimsenin kutsal mekanlara girişine izin verilmeyecek

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, 2024 yılı için düzenli hacı adaylarına yönelik Nusuk akıllı kartının, ister hacı adayı ister süreci yöneten organizatörler olsun, kutsal mekanlara girmek isteyen herkes için zorunlu olduğunu belirtti. Bakanlık, hiçbir istisnanın olmadığını ve bu prosedürü ihlal edenlerin Hac yönetmeliklerini ve talimatlarını ihlal etmekten dolayı cezalara maruz kalacağını bildirdi.

Bakanlık, Facebook ve X sayfalarında yaptığı bir dizi paylaşımda Nusuk akıllı kartının düzenli ve düzensiz hacıları ayırt edebildiğini ve kartı taşımayanların kutsal mekanlara giremeyeceğini belirtti.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı geçtiğimiz hafta Nusuk kartının hacılar tarafından taşınan kağıt versiyonu ve telefonun kamerası kullanılarak kağıt kart üzerindeki kodun taranmasıyla erişilen dijital versiyonu olmak üzere iki versiyonunu piyasaya sürdü.

tbht5

Bakanlığa göre kart, hacıların ibadetlerini yerine getirmelerini kolaylaştıran birçok hizmet içeriyor; sorunsuz hareket etmelerine yardımcı oluyor, kalkış saatleri hakkında uyarılar alabiliyor ve hacıların kendilerine sağlanan hizmetleri değerlendirmelerine ve şikayetlerini dile getirmelerine olanak tanıyor.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, bazı ülkelerde sosyal medya siteleri aracılığıyla hizmetlerinin reklamını yapan sahte Hac kampanyalarının kurbanı olunmaması yönündeki uyarısını yineledi. Bakanlık, Hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gelmenin ancak Suudi Arabistan'daki ilgili makamlar tarafından verilen veya Hac işleri ofisleri aracılığıyla diğer ülkelerle koordineli olarak verilen Hac vizesi almakla mümkün olduğunu açıkladı. Bakanlık ayrıca, resmi Hac ofisleri olmayan ülkeler için Nusuk platformu aracılığıyla bu vizenin alınabileceğini ifade etti.


Muhammed bin Salman ve Zelenskiy Ukrayna-Rusya krizindeki gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Muhammed bin Salman ve Zelenskiy Ukrayna-Rusya krizindeki gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz, dün (Çarşamba) Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Ukrayna-Rusya krizindeki son gelişmeleri ve çözümüne yönelik çabalarını görüştü

Suudi Veliaht Prens'in Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkiler gözden geçirildi ve ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi konu ele alındı.


Kuveyt, Türkiye ile silah alım sözleşmeleri ve yatırımı teşvik mutabakatı zabıtları imzaladı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
TT

Kuveyt, Türkiye ile silah alım sözleşmeleri ve yatırımı teşvik mutabakatı zabıtları imzaladı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)

Kuveyt ve Türkiye Ankara'da, Kuveyt'in yararına Türk savunma sanayisi ürünlerinin satın alınmasına ilişkin sözleşmelerle ilgili askeri iş birliği anlaşması imzaladı. İki ülke ayrıca, doğrudan yatırımı teşvik edecek anlaşmalara da imza attı.

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah dün (Salı) Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerde bulundu. Şarku'l Avsat'ın Kuveyt resmi haber ajansı KUNA'dan aktardığına göre Şeyh Meşal görüşmeler sırasında, Türkiye ziyaretinin, ‘iki ülke arasındaki verimli ve yapıcı iş birliğini güçlendirdiğini’ ifade etti. Şeyh Meşal ayrıca, ‘iki liderin, ülkelerinin çıkarlarına hizmet edecek ve halklarının umutlarını gerçekleştirecek şekilde çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme arzusunu’ vurguladı.

Kuveyt Emiri, 21 Nisan'da Ankara'da ‘Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ile Türkiye Cumhuriyeti arasında serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin başlatılmasına yönelik ortak bildirinin imzalanmasına’ övgüde bulundu.

Şeyh Meşal, “İki dost ülke arasında başta savunma olmak üzere, tüm alanlarda doğrudan sözleşme (hükümetler arası) yoluyla ortak iş birliğini geliştirme arzumuzu yineliyoruz” dedi.

Kuveyt Emiri, “Türkiye-Kuveyt İşbirliği için Ortak Komitesi’nin üçüncü oturumunu Kuveyt'te dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Ekonomik alanda ise Şeyh Meşal, “Kuveyt-Türkiye Ekonomik, Endüstriyel ve Teknik İşbirliği Ortak Komitesi'nin 11’inci oturumunu Ankara'da gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla beklediklerini” belirtti.

xrtn
Kuveyt ile Türkiye arasında Ankara'da imzalanan savunma ve ekonomik iş birliği anlaşmalarının bir bölümü (KUNA)

KUNA, Şeyh Meşal ve Erdoğan'ın dün öğleden sonra Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Kuveyt Savunma Bakanlığı tarafından temsil edilen Kuveyt hükümeti ile Millî Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından temsil edilen Türk hükümeti arasında imzalanan ikili anlaşmaların imza törenine katıldığını bildirdi. Savunma sanayii alım sözleşmelerine ilişkin idari protokol de dahil olmak üzere, Kuveyt ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmaların imzaları, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Ali Abdullah el-Yahya ve Türkiye Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün tarafından atıldı.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı arasında ortak bir stratejik diyalog kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı ise iki ülkenin dışişleri bakanları tarafından imzalandı.

Diğer yandan Kuveyt İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) arasında afet ve acil durum yönetimine ilişkin mutabakat zaptı, Kuveyt Dışişleri Bakanı el-Yahya ve AFAD Başkanı Okay Memiş tarafından imzalandı.

Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kurumu ile Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü arasında, serbest bölgeler alanında iş birliğine ilişkin niyet mektubu, Kuveyt Maliye Bakanı ve Ekonomik İşler ve Yatırımdan Sorumlu Devlet Bakanı Enver Ali Abdullah el-Muzaf ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından imzalandı.

Şarku’l Avsat’ın KUNA’dan aktardığı habere göre Kuveyt Devleti Konut İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında konut refahı ve altyapısı alanında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Anlaşma el-Muzaf ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından imzalandı.

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Kuveyt Yatırım Kurumu arasında, yatırım tanıtım faaliyetlerinde iş birliği konusunda mutabakat zaptı imzalandı. Mutabakat zaptı, el-Muzaf ve Özhaseki tarafından imzalandı.


Suudi Arabistan, İsrail'in Ürdün'deki insani yardım konvoyuna saldırısını kınadı

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Ürdün'deki insani yardım konvoyuna saldırısını kınadı

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)

Suudi Arabistan, İsrailli yerleşimcilerin kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne giden Ürdün insani yardım konvoyuna saldırısını şiddetle kınadı.

Dışişleri Bakanlığı dün (Salı) yaptığı açıklamada, bu saldırıların tekrarının İsrail işgal güçlerinin uluslararası insani hukuk çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmemesinin bir sonucu olduğunu ve Gazze'ye gerekli insani yardımın ulaşmasını engellemek için sistematik bir gizli anlaşmayı teşkil ettiğini belirtti.

Bakanlık, Suudi Arabistan'ın uluslararası topluma, İsrail işgalinin uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukuk ihlallerinden sorumlu tutulması için gerekli tüm önlemleri alması ve yardım konvoylarının geçişini koruma ve güvence altına alma ve güvenlik önlemleri alma konusunda sorumluluğunu üstlenmesi çağrısını vurguladı. Yardımların Gazze'ye girmesinin oradaki boğucu insani krizin hafifletilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.


Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan ile Ürdünlü mevkidaşı Safadi, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi tehlikesini vurguladı

Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan ile Ürdünlü mevkidaşı Safadi, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi tehlikesini vurguladı

Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Ürdünlü mevkidaşı Eyman es Safadi, dün (Salı) yaptıkları telefon görüşmesinde, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi ve Gazze Şeridi’nden Filistin'e insani yardım girişini kapatması tehlikesini doğruladı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki tarafın da Gazze'de devam eden İsrail askeri geriliminin durdurulması gereğini vurguladığını belirtti.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı, es Safadi ve Prens Faysal'ın daha önceki görüşmeler sırasında Refah şehrine yönelik herhangi bir askeri saldırının önlenmesi gereğini vurguladıklarını bildirmişti.


Kral Selman ve Veliaht Prens , oğlunun ölümü nedeniyle Burhan'a taziyelerini sundu

Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens , oğlunun ölümü nedeniyle Burhan'a taziyelerini sundu

Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Kral Salman bin Abdülaziz, oğlu Muhammed'in ölümü üzerine Sudan'daki Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Korgeneral Abdülfettah El Burhan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında: "Oğlunuz Muhammed -Allah ona rahmet etsin- vefat haberini aldık. Ekselansları'na ve merhumun ailesine en derin ve en içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.  Cenâb-ı Hakk'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kaplamasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü zarardan korumasını dileyelim. Biz Allah’tan geldik ve O'na döneceğiz" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz de Burhan'ın benzer bir mesaj göndererek şunları söyledi: "Oğlunuz Muhammed'in -Allah ona rahmet etsin- ölüm haberini aldım. Ekselanslarınıza ve merhumun ailesine en sıcak ve en içten başsağlığı dileklerimi göndererek, Yüce Allah'tan ona rahmet ve mağfiret etmesini ve geniş bahçelerinde yaşatmasını diliyorum. O, işiten ve cevap verendir.”


Suudi limanları hacıları kabul etmeye hazır

Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Suudi limanları hacıları kabul etmeye hazır

Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Pasaport Müdürlüğü, uluslararası hava, kara ve deniz limanları aracılığıyla bu yılki hacı kabulü için hazırlıklarını tamamlayarak, Allah'ın misafirlerinin çeşitli dillerinde nitelikli insan kadroların çalıştırdığı son teknik cihazlarla işlemlerini tamamladı.

Hac ile ilgili yapılan toplantıda Pasaport Genel Müdürü Korgeneral Suleyman Al-Yahya, Müdürlük çalışanlarına kendilerine verilen görevleri doğru ve yetkin bir şekilde yerine getirmeleri, Allah'ın misafirlerine hizmet etme konusunda çabalarını sürdürmeleri çağrısında bulundu.

frvfvr
Hac Pasaport Müdürleri toplantısından (SPA)

Hac Bakanlığı, hacılara rahatlık sağlayacak ve yolculuklarını kolaylaştıracak teknik imkanlardan yararlanacak, her imkânı sunma yönündeki sürekli çabası kapsamında bu yılki Hac'da kullanılacak “Nusuk” kartını geçtiğimiz günlerde kullanıma sundu.

“Nusuk” ve “Tevekkalna” uygulamalarında dijital versiyonu da bulunan kart, yurt dışından gelenlere vize çıktıktan sonra Hac ofisleri aracılığıyla teslim edilerek, hacıların çeşitli avantaj ve hizmetlerden faydalanmasına imkân sağlıyor.


Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
TT

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli, Suudi Arabistan ile finansal teknoloji, yeşil finans, yapay zeka, uzay ve siber güvenlik alanlarındaki ortaklıkları en üst düzeye çıkarmak için yoğun çabaların sürdüğünü açıkladı.

Mainelli geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısına katılımı sırasında Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Birlikte çalışarak, finansal hizmetler sektörünü güçlendirmek ve yeşil dönüşümün sunduğu muazzam fırsatları ortaya çıkarmak için sürdürülebilir finans alanındaki uzmanlık ve yenilikleri paylaşabilir ve kullanabiliriz” şeklinde konuştu.

Riyad'da ülkesinin delegasyonuna liderlik eden Mainelli, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

İngiltere, Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı

Mainelli, “İki krallık önemli ticaret ortaklarıdır; Birleşik Krallık 17,4 milyar sterlin (82 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağıdır. Bu arada Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), 65 milyar Sterlin (305 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Birleşik Krallık'ın dördüncü büyük ticaret ortağıdır. Suudi Arabistan'ın Birleşik Krallık'taki yatırımlarının değerinin 65 milyar sterlin (305 milyar riyal) olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.

Mainelli sözlerini şöyle sürdürdü: “KİK ile Birleşik Krallık arasında devam etmekte olan serbest ticaret müzakerelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun mesleki, ticari ve finansal sektörlerde pazara erişim konusunda hızlı ilerleme çağrısında bulunan Birleşik Krallık-KİK Ortak Ticaret ve Yatırım İncelemesi’nin tavsiyelerine uymasını umuyoruz.”

Mainelli, geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısının önemi ve temiz enerji konusunda ikili, bölgesel ve küresel iş birliği için yeni fırsatlar konusunda ise “Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısı, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 çerçevesinde ekonomisini petrol ve doğalgazdan uzaklaştırarak çeşitlendirme konusunda kaydettiği olağanüstü ilerlemeyi sergilemesi için bir fırsattı” dedi.

Mainelli sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan'ın geleceğine derinlemesine bakması harika ve ben bunu alkışlıyorum. Suudi Arabistan'ın hidrojen teknolojisinin yanı sıra biyoloji ve sağlık alanında da büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.”

‘Vizyon 2030'un en iyi yanının Suudi halkı için iyi entelektüel işler yaratmak olduğunu ve bunun 40 milyonluk bir ülkenin neleri başarabileceğine dair yüce bir vizyon sunduğunu’ vurgulayan Mainelli, Birleşik Krallık Londra'nın finansal teknoloji, yeşil finans ve sigorta alanlarındaki deneyiminden ötürü, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un çeşitlendirilmiş bir ekonomi, finansal katılım ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için tercih edilen doğal ortak olduğunu belirtti.

Mainelli, “Birleşik Krallık'ın finansal ve profesyonel hizmetlerden sorumlu uluslararası elçisi olarak, Suudi Arabistan'ın yeni ortaya çıkan finansal teknoloji ve yeşil finans gruplarının yanı sıra yapay zeka ve uzay şirketleriyle görüşmek üzere buradayım. Ayrıca, başta sigorta, bankacılık, dijital, yeşil finans, siber güvenlik ve finansal teknoloji olmak üzere finansal hizmetlerde Suudi Arabistan ile ortaklığımızı en iyi şekilde nasıl derinleştirebileceğimizi tartışmak üzere maliye ve yatırım bakanlarıyla ikili görüşmeler yapacağım” ifadelerini kullandı.

Riyad ve Londra arasında eşleştirme

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Londra ve Riyad arasındaki eşleştirme (twinning) süreci ve mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

Mainelli, “Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan'dan politika yapıcılar, sektör liderleri ve finans profesyonellerinin yanı sıra uluslararası katılımcılar da dahil olmak üzere 200 kadar üst düzey katılımcıyı bir araya getirecek. Zirve, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanacak” şeklinde konuştu.

Mainelli'ye göre yaklaşan zirve, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'da ana hatlarıyla belirtilen sürdürülebilir altyapı hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için becerilerini, ürünlerini, uzmanlıklarını ve sermayelerini sunma konusunda daha fazla Birleşik Krallık finans ve profesyonel firmasını proaktif ortaklar olmaya teşvik edecek. Zirve ayrıca, iki ülke arasında anlamlı, uzun vadeli ortaklıklar ve iş birliği kurmanın önemini vurgulayacak.

Mainelli'ye göre zirvenin konuları arasında, sürdürülebilir altyapının geliştirilmesi ve yeşil dönüşümün teşvik edilmesinde İngiltere-Suudi Arabistan iş birliğinin unsurları ve önemi, sürdürülebilir altyapının finansmanı, yatırım açığını kapatmanın yolları ve kamu-özel sektör ortaklıklarının rolü yer alıyor.

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi'nde yenilikçi finansman modellerinin yanı sıra mega projeler ve akıllı şehir planlaması açısından kentleşme ve sürdürülebilir şehirlerin geliştirilmesi ile yeşil teknolojilerin yaygınlaştırılması ve inovasyonun teşvik edilmesi çerçevesinde yeşil teknoloji ve yenilenebilir enerji girişimlerinin de ele alınacağını kaydetti.

Mainelli sözlerini şöyle noktaladı: “Suudi Arabistan, ekonomik çeşitlendirme planı ve Vizyon 2030 ile ekonomik dönüşümün ve sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Sürdürülebilir finans alanında küresel bir lider olan Birleşik Krallık ile birlikte zirvenin çözümler üreteceğinden ve dünyanın geri kalanının faydalanabileceği bir model oluşturacağından eminim.”


Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Devlet Bakanı, Savunma Bakanı ve Burkina Faso Gazileri Tümgeneral Kasım Coulibaly ile görüştü. Dün (Pazar) yapılan görümede iki taraf arasındaki ilişkilerin gözden geçirmesinin ardından askeri ve savunma alanlarında iş birliği anlaşmaları yapıldı.

Prens Halid bin Salman'ın, Tümgeneral Kasım Coulibaly'yi Riyad'daki bir kütüphanede kabulü sırasında yaptığı görüşmelerde, bölgesel ve uluslararası alandaki durumla ilgili gelişmeler ve bu konuda yapılan çalışmalar ele alındı.

Toplantıya Suudi tarafından Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdul Rahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyad Al Ruveyli, İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Beyani ve Savunma Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Hişam bin Abdulaziz bin Saif katıldı.

Burkino Faso tarafında ise Savunma Bakanlığı Askeri ve Savunma İşbirliği Genel Müdürü Tuğgeneral Kapoor Jean-Baptiste, Burkina Faso Kraliyet Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Traore çok sayıda üst düzey yetkili hazır bulundu.


Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok
TT

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, son zamanlarda izlenen salgının son beş gününde yeni bir botulizm gıda zehirlenmesi vakası kaydedilmediğini belirterek, izlenen vaka sayısının 69'u vatandaş, 6'sı bölge sakini olmak üzere 75 vakaya ulaştığını bildirdi.

Enfekte olan kişilerden 50'sine botulizm gıda zehirlenmesi teşhisi konulduğunu açıklayan Bakanlık, 43 vakanın iyileşerek hastaneden taburcu edildiğini, 11 hastanın servislerde, 20 hastanın ise yoğun bakımda yattığını açıkladı. Bakanlık bir ölüm vakası olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'daki devlet kurumlarının doğru bilgi vererek ve söylentileri yalanlayarak izlediği şeffaflık doğrultusunda yapılan açıklamada, ‘tüm bu vakaların tek bir kaynaktan çıkan gıda zehirlenmesi salgınıyla ilişkili olduğuna’ dikkat çekildi. İlgili devlet kurumlarının ortak çabaları sonucunda salgının kontrol altına alındığını ifade eden Sağlık Bakanlığı, vakaları takip etmeye ve sağlık hizmeti sunmaya devam ettiklerini vurgulayarak, hastalara acil şifalar diledi.

Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu, bilgileri resmi kaynaklardan almaya ve özellikle ilgili kurumların olayın tekrarlanmasını önlemek için derhal ve doğrudan önlemler alması nedeniyle söylentileri ve yanlış bilgileri yaymamaya çağırdı.

Devlet kurumları tarafından alınan tedbirler, vatandaşların, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak her şeyin sürekli ve yoğun bir şekilde takip edildiğini ortaya koyarken, hastaların en üst düzeyde tıbbi müdahaleye ve hızlı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olmak için özenli takibe alınmaları dikkat çekiyor.