ABD'li yetkililer: Netanyahu, Riyad'ın 'bağımsız Filistin devleti şartı' nedeniyle Suudi Arabistan'la normalleşmeyi kabul etmedi

Riyad bağımsız Filistin devletini şart koşarken, Tel Aviv buna yanaşmıyor

Birleşmiş Milletler'e göre, yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde nüfusun yüzde 85'i İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edildi (Reuters)
Birleşmiş Milletler'e göre, yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde nüfusun yüzde 85'i İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edildi (Reuters)
TT

ABD'li yetkililer: Netanyahu, Riyad'ın 'bağımsız Filistin devleti şartı' nedeniyle Suudi Arabistan'la normalleşmeyi kabul etmedi

Birleşmiş Milletler'e göre, yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde nüfusun yüzde 85'i İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edildi (Reuters)
Birleşmiş Milletler'e göre, yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde nüfusun yüzde 85'i İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edildi (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suudi Arabistan'la ilişkileri normalleştirme planını reddettiği öne sürüldü. 

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından NBC'nin aktardığına göre Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın geçen hafta yaptıkları görüşmede sunduğu normalleşme planını kabul etmedi. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen üç ABD'li yetkili, söz konusu plan kapsamında Riyad yönetiminin normalleşme şartı olarak bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atılmasını istediğini söyledi. 

Buna göre başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olmak üzere 4 Arap lider, Gazze'nin savaş sonrasında yeniden inşası için fon ayırmayı ve bölgede kurulacak yeni bir Filistin hükümetini desteklemeyi teklif etti. Riyad'ın bu süreçte bağımsız Filistin devleti kurulmasına müsaade edilmesi şartıyla Tel Aviv yönetimiyle normalleşme sürecini yeniden başlatmayı istediği de bildirildi. 

Ancak Netanyahu'nun bağımsız Filistin devleti oluşturulmasını sağlayacak bir anlaşma yapmaya hazır olmadığını belirterek, Blinken'ın ilettiği teklifi reddettiği savunuldu.

ABD'li yetkililer, Washington'ın bölgedeki planların ilerleyebilmesi için artık Netanyahu'nun ötesinde bir vizyonla hareket ettiğini aktardı. Bazı yetkililer, "Netanyahu sonsuza dek yönetimde kalmayacak" dedi. 

ABD Başkanı Joe Biden'ın Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme planında Netanyahu sonrası bir hükümetle ilerleme kaydedilebileceğine dikkat çekilirken, Washington'ın halen mevcut Tel Aviv yönetimiyle çalışmayı istediği bildirildi. 

Kaynaklar ayrıca görüşmede Blinken'ın, Hamas'a yönelik askeri operasyonların uzun vadede herhangi bir sonuç getirmeyeceğini belirttiğini, Netanyahu'nunsa bunu pek dikkate almadığını aktardı.

Öte yandan İsrail'in önde gelen haber sitelerinden Times of Israel, Netanyahu'nun Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine geniş çaplı saldırı başlatmama talebini kabul ettiğini yazdı. 

Washington yönetimi, iki devletli çözümü desteklediklerini defalarca belirtmiş fakat Netanyahu şimdiye kadar buna yanaşmamıştı.

Blinken, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) dün yaptığı konuşmada, Ortadoğu'da yeni bir "denklemin oluştuğunu ve dönüm noktasına gelindiğini" söylemiş, bölgede İsrail'le ilişki kurmaya hazır Arap liderler olduğunu belirtmişti. 

7 Ekim'de başlayan Gazze savaşı, İsrail ve Suudi Arabistan arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmelerini olumsuz etkilemişti. Başından beri Filistin meselesini gündeme getiren Riyad yönetimi, çatışmaların ardından 14 Ekim'de normalleşme görüşmelerinin askıya alındığını duyurmuştu.

Independent Türkçe



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters