İsrail ordusu Gazze'deki mezarların neden açıldığını açıkladı

Uluslararası hukuka göre, mezarlıklara yönelik saldırılar savaş suçu teşkil ediyor

İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından Filistinliler mezarlıktaki hasarı kontrol etti (AA)
İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından Filistinliler mezarlıktaki hasarı kontrol etti (AA)
TT

İsrail ordusu Gazze'deki mezarların neden açıldığını açıkladı

İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından Filistinliler mezarlıktaki hasarı kontrol etti (AA)
İsrail güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından Filistinliler mezarlıktaki hasarı kontrol etti (AA)

İsrail ordusunun Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus'taki mezarlığa hafta başında ciddi şekilde zarar verdiği ve cenazeleri mezarlardan çıkardığı bildirildi.

CNN'e konuşan İsrail ordusundan yetkililer, 7 Ekim'de Hamas tarafından kaçırılan İsrailli rehinelerin gömülmüş olabileceği ihtimali nedeniyle mezarların açıldığını öne sürdü.

Gazze'deki kilit görevlerden birinin rehineleri kurtarmak ve ölenlerin cansız bedenlerini bulmak olduğunu söyleyen İsrail ordu sözcüsü şunları söyledi:

Kimlik tespit süreci, profesyonel koşulların ve ölüye saygının sağlanabileceği başka bir konumda, güvenli bir şekilde yapılıyor. Rehinelere ait olmadığına karar verilen cenazeler saygın bir şekilde geri götürülüyor.

Ordu sözcüsü, konuyla ilgili önemli bir istihbarat alındığı zaman nokta kurtarma operasyonları yapıldığını, cansız bedenler için de aynı uygulamanın geçerli olduğunu vurguladı.

Açıklamada, "Hamas'ın İsrailli erkekleri, kadınları, çocukları ve bebekleri kaçırma kararı olmasaydı, bu tip aramalara gerek kalmayacaktı" ifadelerine yer verildi.

İsrail ordusunun Gazze'deki mezarları açtığına ilişkin haberler ilk olarak sosyal medyada yayılmıştı.

CNN'e yapılan açıklamayla birlikte İsrail ordusu ilk kez mezarların açıldığını resmen kabul etti.

Uzmanlar, uluslararası hukuka göre mezarlıklara yapılan saldırıların savaş suçu sayılabileceğine dikkat çekiyor.

15 Ocak'ta çekilen uydu görüntülerinde mezarlıkta herhangi bir hasar olmadığı görülüyor. Bu durum mezarlıkta yapılan işlemlerin 15 Ocak'la, İsrail ordusunun bölgeye yöneldiği 17 Ocak arasında bir dönemde gerçekleştirildiğine işaret ediyor.

İsrail yönetimi daha önce Hamas'ın 7 Ekim'de 253 kişiyi kaçırdığını açıklamıştı. Bunlardan 132'sinin halen Gazze'de olduğu, bu kişilerden de 27'sinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Independen Türkçe



İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
TT

İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)

İsraillilerle Filistinlilerin barış içinde yaşadığı Neve Şalom kooperatif köyü, İsrail hükümetinin vergi politikası yüzünden zor duruma düşebilir.

Arapça adıyla Vaha es-Selam olarak da bilinen kooperatif köy, Tel Aviv’le Kudüs arasında yer alıyor. Bölgede, iki halkın savaşmadan yaşayabileceğini göstermek için İsraillilerle Filistinliler arasında barış, eşitlik ve anlayışın artırılmasına yönelik eğitim çalışmaları yürütülüyor.

Bu çalışmalar kapsamında Yahudi ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihlerini Arapça ve İbranice olarak öğreniyor.

Ancak Guardian’ın aktardığına göre İsrail devlerinin, sivil toplum kuruluşlarına yabancı ülkelerden yapılan bağışlara yüzde 80 vergi getirilmesine yönelik çalışmaları, kooperatifte endişe yaratıyor.

Haberde, köyün eğitim kurumlarını birlikte yöneten Samah Salaime ve Nir Sharon’un fon bulmak için geçen hafta Birleşik Krallık’a gittiği belirtiliyor. Eş direktörlerin salı günü parlamentoda konuşma yaptığı aktarılıyor. Dinleyiciler arasında İşçi Partili parlamenterler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı bildiriliyor.

Guardian’ın görüştüğü Salaime, İsrail meclisinde tartışılan vergi yasasının onaylanmasının felaket olacağını söylüyor:

Sol, liberal ve demokrat barış yanlılarına yabancı ülkelerden gelen tüm destekler; Filistinlilere yönelik insani ya da hukuki yardımlar yüzde 80 oranında vergilendirilecek.

İsrailli Arap bir aileden gelen Salaime, Britanya’nın yanı sıra İsviçre, İsveç ve ABD’den de fon aldıklarını söylüyor. Eş direktör, İsrail’den hiçbir bağışçı bulamadıklarını belirterek “finansal ve ideolojik açıdan bize karşılar” diyor.

Geçmişte Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına uğradıklarını da söyleyen eğitimci şöyle devam ediyor:

2021'de iki kundaklama saldırısı oldu. Barış okulumuzu ateşe verdiler, biz de onu ve barış kütüphanesini yeniden inşa ettik. İlkokula saldırdılar, 16 aracı tahrip ettiler. Her türlü talihsiz olayı yaşıyoruz ama hayatta kalıyoruz.

Sharon da yasanın meclisten geçmesi halinde kooperatifteki eğitim programlarını durdurmak zorunda kalacaklarını belirtiyor.

Neve Şalom köyünün, yarısı İsrailli Araplar yarısı da İsrailli Yahudilerden oluşan 300 sakini var. Bu kişiler arasında akademisyenler ve teknoloji sektöründe çalışanlar da yer alıyor. Köyde cami ya da sinagog bulunmuyor, bunun yerine sakinler Sessizlik Mahkemesi adı verilen bir kubbede dua ediyor ya da meditasyon yapıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters