Meta'dan "Yapay zeka, insanların seviyesine ulaşır mı?" sorusuna yanıt

Teknoloji ve yapay zeka, Davos'ta da en çok üzerinde durulan konu oldu

Siyaset ve iş alanında dünyanın en etkili liderlerinin katıldığı Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki zirvesi "Güveni Yeniden İnşa Etmek" ana temasıyla yapıldı (Pexels)
Siyaset ve iş alanında dünyanın en etkili liderlerinin katıldığı Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki zirvesi "Güveni Yeniden İnşa Etmek" ana temasıyla yapıldı (Pexels)
TT

Meta'dan "Yapay zeka, insanların seviyesine ulaşır mı?" sorusuna yanıt

Siyaset ve iş alanında dünyanın en etkili liderlerinin katıldığı Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki zirvesi "Güveni Yeniden İnşa Etmek" ana temasıyla yapıldı (Pexels)
Siyaset ve iş alanında dünyanın en etkili liderlerinin katıldığı Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki zirvesi "Güveni Yeniden İnşa Etmek" ana temasıyla yapıldı (Pexels)

Yapay zeka devriminin beraberinde getirdiği umutlar ve riskler farklı kesimler tarafından tartışılırken Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) da en çok konuşulan konulardan biri oldu.

Facebook'un çatı şirketi Meta'nın küresel ilişkilerden sorumlu başkanı Nick Clegg ve aynı şirketin yapay zekadan sorumlu baş bilim insanı Yann LeCun, 5 uluslararası yayın organının temsilcisi olan gazetecilerle görüştü. 

Yapay zeka devriminin merkezindeki şirketlerden biri sayılabilecek Meta'nın müdürleri, bu konudaki fikirlerini anlattı.  

LeCun, yapay zekanın insanlarınkine ulaşmasını sağlayan bir tasarıma henüz sahip olmadıklarını açıkladı. Bu korkuyla yasaklar ve düzenlemeler getirmek için henüz çok erken olduğunu öne sürdü:

İnsan seviyesindeki yapay zekaya az kalmadı, uzun zaman alacak. Henüz bilmediğimiz bazı bilimsel atılımlar gerektirecek.

Fransa doğumlu LeCun, insan seviyesindeki yapay zeka için "Hatırlayan, plan yapabilen ve mantık kurabilen yani kısaca dünyayı algılayabilen makineler ürettikten sonra bir yol açılır" dedi. Bunun için yıllarca belki de on yıllarca çalışılması gerektiğini bildirdi.

Diğer yandan tehlike seviyesinin az olduğunu düşünmeyen Avrupa Birliği, aralıkta dünyanın ilk yapay zeka düzenlemesini kabul etmişti. Birleşik Krallık ve ABD'nin de benzer çalışmalar sürdürdüğü biliniyor. 

Eski Birleşik Krallık Başbakan Yardımcısı Clegg ise araştırma ve geliştirme çalışmalarının değil, ürünlerin düzenlenmesi gerektiğini savundu:

Araştırma ve geliştirmeyi düzenlemenin faydalı olduğunu düşünmenizin tek sebebi, yapay zeka sistemlerinin doğası gereği tehlikeli olduğunu ya da dünyayı ele geçireceklerini düşünmek olabilir.

Clegg ve LeCun, ChatGPT sonrasında kamuoyundaki tartışmanın dezenformasyon, telif hakları ve teknolojiye erişime direksiyon kırmasından dolayı mutlu olduklarını da söyledi. 

WEF Başkanı Borge Brende, cuma yaptığı kapanış konuşmasında "Teknoloji ve yapay zeka en çok üzerinde durulan konuydu. Katılımcılar yapay zekada dengeli bir düzenleme talep etti" demişti.  

Yıllık toplantının çok kritik bir dönemde yapıldığını belirten Brende, devam eden jeopolitik krizlerin dünyada bütün insanları ve şirketleri etkilediğini söylemişti. Uluslararası şirketlere ve kurumlara güvenin gittikçe azaldığını dile getirerek güvenin yeniden inşasının önemli olduğunu vurgulamıştı.

 

Independent Türkçe, El Pais, AA



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından akıllardaki soru: Cep telefonlarımız güvenli mi?

Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından akıllardaki soru: Cep telefonlarımız güvenli mi?

Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)
Cep telefonları hacklenerek patlatılmaz (Sosyal medya)

Abdullah es-Seb’a

Lübnan'da çağrı cihazı patlamaları akıllara “Bu bir hack mi, başka türlü bir saldırı mı, yoksa cihazlara hedeflerine ulaşmadan önce üretim aşamalarında yapılan bir müdahale mi?” sorusunu akıllara getirdi. Ancak konuyu teknik açıdan ele aldığımızda akıllı cihazlarda kullanılan pillerin lityum olması nedeniyle Lübnan’daki olayla ilgili görüntülerde görülen türden bir hasara yol açamayacağını bilmekte fayda var.

Cihazlarımızdaki piller lityum teknolojisini kullanıyor ve yüksek sıcaklıklara maruz kaldıklarında şişebiliyor. Örneğin, bir güvenlik açığından sızarak bir kullanıcının cihazı aşırı ısıtılarak patlatılmaya çalışılsa bile -ki bu pek olası değil- en fazla cihazın alev alması ve alev almadan önce aşırı ısınması sağlanabilir. Böylece kullanıcı sorun ortaya çıkmadan uyarılmış olacak ve Lübnan'daki olayla ilgili görüntülerde olduğu gibi cihazda patlamalar olamayacak.

İngiltere merkezli Kraliyet Kimya Topluluğu’na (RSC) göre yumuşak, gümüş renkli bir metal olan lityumun adı Yunanca kaya anlamına gelen lithos kelimesinden türetilmiştir. Bu metal 1817 yılında Johann Augustus tarafından keşfedildi. Lityum, cep telefonlarında, dizüstü bilgisayarlarda, kameralarda, elektrikli araçlarda kullanılan şarj edilebilir pillerde ve örneğin çocuk oyuncaklarında kullanılan şarj edilemeyen pillerde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca kurşun geçirmez yeleklerde kullanılan plaka, lityumun alüminyum ve magnezyum ile birlikte kullanıldığı kapmalarla kaplıdır.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre şu an piyasada silikon/karbon piller ve ısı ve şişmenin dikkate alındığı diğer teknolojiler gibi farklı malzemelerden üretilen başka pil teknolojileri de var. Pile kasıtlı olarak keskin bir cisimle vurulsa bile pil patlamaz yahut tutuşmaz.

Teknik açıdan bakıldığında Lübnan'da yaşanan olayda çağrı cihazlarının son kullanıcıya ulaşmadan önce manipüle edildiği ve kullanıcı cihazları aldıktan sonra bu tür patlamalara neden olan bazı kodların etkinleştirildiği ortada. Dolayısıyla elimizdeki cihazlar bu tür bir saldırı sonucu patlamaz. Çünkü şimdiye kadar bildiğimiz kadarıyla bu teknik olarak mümkün değil.