Hamas füzeleri, güneye tahliye edilen Gazzelilerin geri dönüşünü engelledi mi?

İsrail ordusu geri çekildi, bölge sakinlerinin evlerine taşınmasına izin verdi ve çatışmalar yeniden başlamadan Kızılay'ın geri dönmesini kabul etti

Hamas'ın Gılaf şehirlerine roket atması nedeniyle kuzey Gazze'de yerinden edilmiş insanların bir an önce geri döneceğine dair umutlar azaldı (AFP)
Hamas'ın Gılaf şehirlerine roket atması nedeniyle kuzey Gazze'de yerinden edilmiş insanların bir an önce geri döneceğine dair umutlar azaldı (AFP)
TT

Hamas füzeleri, güneye tahliye edilen Gazzelilerin geri dönüşünü engelledi mi?

Hamas'ın Gılaf şehirlerine roket atması nedeniyle kuzey Gazze'de yerinden edilmiş insanların bir an önce geri döneceğine dair umutlar azaldı (AFP)
Hamas'ın Gılaf şehirlerine roket atması nedeniyle kuzey Gazze'de yerinden edilmiş insanların bir an önce geri döneceğine dair umutlar azaldı (AFP)

İsrail ordusu, kara kuvvetlerinin Hamas hareketinin askeri yeteneklerini dağıtma operasyonlarını bitirmesinin ardından resmi olarak Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminden çekildiğini duyurdu.

Burası şiddetli ve çetin çatışmalara sahne olan bölge ve aynı zamanda sakinlerine Tel Aviv'in tahliye edilip güneye gidilmesi emrini verdiği yer.

Bu geri çekilmenin ardından, kuzeyden yerinden edilmiş insanlar müjdeli haberle sevindiler, ayrılmak zorunda kaldıkları evlerine yakında dönecekleri konusunda iyimser oldular ve kalpleri, Gazze Şeridi sınırları dışına yerlerinden edilmeyeceklerine dair güvence ile doldu.

Yerinden edilenler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Gazze'yi yeniden işgal etme planı yok, sakinlerin bölgelerine dönmelerine izin vermeyi düşünüyoruz" şeklindeki konuşmasını "yakında kuzeye dönme ihtimalinin olduğunu gösteren bir iyi niyet girişimi" olarak değerlendirdiler.

1,5 milyon kişi Kuzey Gazze'de yaşıyor

Gazze'nin kuzeyi hem Filistinlilerden hem de İsraillilerden büyük ilgi görüyor.

Gazze'nin bulunduğu bölge diğer vilayetler arasında en gelişmiş ve aynı zamanda en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip bölge.

Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyon kişiden yaklaşık 1,5 milyonu burada yaşıyor.

Ayrıca Gazze'nin kuzeyi, büyük mağazalar, depolar, şirketler ve hastaneleri barındırdığı için Gazze Şeridi'nin merkezi.

Tüm bakanlıklar, devlet kurumları, emniyet müdürlükleri ve mahkemeler de burada bulunuyor.

Öte yandan İsrail burayı Hamas'ın merkez karargâhı olarak görüyor.

 "Bölge sakinlerinin evlerine dönme olasılığını araştırıyoruz" 

İsrail ordusunun geri çekilmesini, İsrailli yetkililerin Gazze sakinlerinin evlerine dönüşü konusunda net açıklamalarda bulunması izledi.

Bu fikri ilk duyuran İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari oldu.

Hagari, "Hamas'ın Gazze'nin kuzeyindeki yeteneklerini ortadan kaldırmayı tamamladık ve bölge sakinlerinin evlerine dönme olasılığını araştırıyoruz" dedi.

Bu açıklamayı İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın yaptığı konuşma izledi:

İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının yoğun manevraları Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesinde sona erdi. Gazze'nin güneyinde de bu durum yakında sona erecek. Kuzey Gazze'deki bazı Hamas cephelerini ortadan kaldırmak ve oradaki nüfusu yeniden canlandırmak için çalışıyoruz.

İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevy, "Kuzey Gazze bölgelerinde yaşayanlar için herhangi bir tehlike olmadığını bildiğimizde onları geri göndermeyi düşünebileceğiz" dedi.

Netanyahu, kuzey Gazze sakinlerinin evlerine dönüşünü İsraillilerin Gazze'yi çevreleyen şehirlere dönüşüyle ilişkilendirdi ve şöyle dedi:

Uluslararası hukuk diyor ki vatandaşları savaş bölgesinden çıkarın ve çatışma devam ettiği sürece onları geri döndürmeyin. Bu konuda ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile aynı fikirdeydim: İlk görevimiz vatandaşlarımızı Gazze sınırına güvenli bir şekilde geri döndürmek.

"Güneye sürüldük ve bugün tekrar kuzeye geri döndük"

Bu açıklamaları, Gazze'nin kuzeyini evlerine dönecek yerinden edilmiş insanları kabul etmeye hazırlamak üzere pratik adımların atılması izledi.

İsrail ordusu geri çekildikten sonra güneye göç etmeyen halkın güvenliğini sağladı ve evlerine dönmelerine izin verdi.

İsrail ayrıca telekomünikasyon şirketlerinin Gazze'nin kuzeyindeki ağı etkileyen arızaları onarmasına izin verdi ve ağı yeniden işler kılmak için çalıştı.

Ayrıca, un, ilaç, sınırlı miktarda yakıt ve pişirme gazını da içeren sınırlı miktarda insani yardımın kuzey kesime girmesine de karar verildi.

Tel Aviv, Gazze belediye ekiplerinin yeniden çalışmaya başlamasını onayladı ve arızaları kontrol etmek için altyapı ağlarına su pompalamalarına izin verdi.

Birleşmiş Milletler ve ABD'li yardım kuruluşları da yerinden edilmiş kişileri kabul etmek için kuzey Gazze'ye girmeyi başardı.

Kızılay ekibi de Gazze'ye dönerek çok sayıda doktoru kuzeye nakletmeyi başardı ve durdurulduktan yaklaşık 2 ay sonra Gazze'de ambulans ve acil servisleri faaliyete geçirebildi.

Filistin Kızılayı Sözcüsü Muhammed Ebu Musbih, "İnsani vakaların tahliyesi konusunda çalışmak imkansız hale gelince, kuzey Gazze'den güneyine sürüldük ve bugün çalışmak için tekrar kuzeye geri döndük. Bu, yerinden edilenlerin geri dönüşünün yakın olduğunun iyi ve anlaşılır bir göstergesidir" dedi.

Karar, İsrail'le koordineli olarak mı alındı?

Garip bir şekilde, ilk defa, Hamas tarafından yönetilen Gazze hükümetinin güvenlik servislerinin üyelerinin güvenliği kontrol etmek için Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerinde hareket etmelerine izin verildi.

Ancak bu kararın Filistinli resmi yetkililer tarafından mı, yoksa İsrail'le koordineli olarak mı alındığı açık değil.

Ancak en tuhafı İsrail'in çekilmesinin ardından Hamas polis memurlarının askeri üniformayla işlerine geri dönmeleriydi.

Bu durum İsrail'deki muhalefeti kızdırdı. İsrail Evimiz Partisi Genel Başkanı Avigdor Lieberman savaş hükümetini şu sözlerle eleştirdi:

Bu, savaşın ve Hamas'ı yenmenin doğru yolu değil. Gazze'de hareketli bir mahalle olan lüks Er-Rimal mahallesinde rutin hayatlarına dönen Hamas polis memurlarını gösteren fotoğraflar gördüm.

İade planı nasıl işleyecek?

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Sorumlusu John Kirby, ABD ve Birleşmiş Milletler'in Gazze'nin kuzeyinde yaşayanların uygun koşullarla evlerine dönme ihtimali üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Bu bağlamda İsrail, ABD ve Birleşmiş Milletler bu konuyla ilgili bir plan geliştirdi; bu plan, bölge sakinlerinin denetim prosedürlerine tabi bir güvenlik koridorundan geri dönüşünü içeriyor.

Plana göre evleri neredeyse tamamen yıkılmış olanlar çadırdan barınaklarda kalmak üzere kuzeye hareket edecekler.

Umutlar hızla söndü

Tüm bu hazırlıklar ve kuzeyden göç edenlerin yüreklerine çarpan umut Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyinden Gazze Şeridi'ni çevreleyen İsrail şehirlerine roket atmasının ardından hızla söndü.

Bu gelişme yeniden çatışmanın geri dönmesine neden oldu.

İsrail kara kuvvetleri kuzey Gazze Şeridi'ne döndü ve askeri operasyonlar yürütmeye başladı, ancak bu operasyonların şiddeti azdı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'a göre Hamas, kuzey Gazze Şeridi'ndeki tugaylarını rehabilite etmek için çalıştı.

Galant, "Hamas'ın ana örgütsel çerçeveleri dağıtıldı, ancak hareketin bazı kesimleri için tam bir çözüm yok. Buna İsrail içinde de inanılması gerekir. Hamas üyelerinin son dönemdeki faaliyetlerinin kuzey Gazze bölgesinde istikrar çabalarını engellememesini sağlamak için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Siyasi işler araştırmacısı Ahmed el-Bahtini, "Hamas İsrail ordusunu Gazze'nin kuzeyinde kışkırtmamalıydı. Savaşçının insanlığın en üst seviyesine sahip olduğu göz önüne alındığında, hayatlarının en zor günlerini yaşayan Gazze halkının acısını hissetmesi gerekir. İnsani sorumluluk gereği ve geri dönüş umudunun ardından Hamas üyelerinin, yerlerinden edilmemiş insanlara duyduğu şefkat nedeniyle roket atmamaları gerekirdi. Ayrıca Kuzey'de yaşayanların evlerine dönüşünü teşvik etmeliydi. Hamas'ın gerçekleştirdiği askeri hamle geri dönüş ihtimalini birkaç gün daha erteledi ve aynı zamanda kuzeyde daha fazla baskı yapma konusunda İsrail'e gerekçe sundu" dedi.

Independent Arabia - Independent Türkçe



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.