Hamas’ın Türkiye temasları Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunu etkiler mi?

Heniyye ve Fidan rehine ve tutuklu takası hakkında görüştü

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
TT

Hamas’ın Türkiye temasları Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunu etkiler mi?

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye (DPA)

Hamas Hareketi, Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirme çabalarında Türkiye’nin olası rolüne ilişkin soruları gündeme getiren bir hamlede bulundu.

Hareket tarafından dün yapılan açıklamada, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye başkanlığında bir heyetin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını durdurma yollarını görüştüğü ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığına göre, Hamas’ın Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Heniyye ve Türkiye Dışişleri Bakanı, özellikle Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Filistin halkına acil yardım ulaştırmanın yollarını, rehine ve tutuklu takası, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve halkın kendi kaderini tayin hakkı konularını görüştü.”

Hamas liderlerinden oluşan bir heyet, 7 Ekim saldırısından bu yana ilk kez Türkiye’yi ziyaret ediyor.

Heniyye ile Fidan’ın son görüşmesi 16 Ekim’deki telefon görüşmesi olmuştu.

Al-Monitor’de Ekim ayında yer alan haberde, Türk yetkililerin, Heniyye ve geçtiğimiz ay Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta suikasta uğrayan Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri de dahil olmak üzere bir dizi Hamas liderinden, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından ‘nazikçe’ Türkiye’den gitmelerini istediği iddia edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas arasında savaşın başlamasından bu yana arabuluculuk yapmaya çalıştı. Ancak Erdoğan, İsrail’i ‘terörist bir devlet’ olmakla suçlayıp, “Hamas terör örgütü değil, kurtuluş ve mücahitler grubudur” ifadeleriyle tutumunu sertleştirdikçe çabaları boşa gitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Ekim’de İsmail Heniyye ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin insani yardımların Gazze’ye ulaşmasının yanı sıra yaralıların gerekli durumlarda Türkiye’de tedavi edilebilmeleri için gayret sarf ettiğini ve bölgede bir an önce ateşkesin sağlanması için çabaladığını söyledi.

Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Türkiye konusunda araştırmacı olan Kerem Said şunları söyledi;

Heniyye ile Fidan arasındaki görüşme, Türkiye’nin Gazze’deki mevcut krizde rol oynama arzusunun teyit etmesinin yanı sıra Ankara’nın bölgedeki çatışmaların çözüm sürecine katılımının güçlendirilmesi de dahil olmak üzere farklı bağlamlarda birçok mesaj taşıyor.

Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Said, “Görüşme ayrıca, Hamas’ın İsrail ve ABD’ye savaşı durdurması yönünde baskı yapmak amacıyla, Filistin’in pozisyonunu destekleyen bölge ülkelerinin pozisyonlarını harekete geçirme arzusunu yansıtıyor” diye konuştu.

Said konuya ilişkin görüşlerini şu ifadelerle aktardı;

“İki ülke arasındaki ilişkilerde, Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında kavga noktasına varan gerilimin ardından İsrail’in bu konuda Türkiye’nin rolünü reddetmesi ışığında, Gazze’deki rehine ve İsrail’deki tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin arabuluculukta Türkiye’nin rolü ‘bunu neredeyse imkansız hale getiren’ zorluklarla karşı karşıyadır.”

Dışişleri Bakanı Fidan, Ekim ayında yaptığı bir açıklamada, özellikle Filistin tarafına garantör olacak ülkelerin, Türkiye de dahil bölgeden olması gerektiğini vurguladı.

Bölge ülkeleri ve Batılı ülkeler, Türkiye’nin bu önerisi hakkında yorum yapmadı.

Said, Türkiye’nin Gazze’deki arabuluculuk rolünün, Mısır ve Katar’ın bu konudaki çabalarıyla ne ölçüde çeliştiği veya uyumlu olup olmadığı hakkında bir soruya ise şu yanıtı verdi;

Ankara’nın arabuluculuk konusunda belirleyici bir role sahip olması gerekiyor ve muhtemelen Kahire ve Doha bu yolda en önemli çabaları yürüten taraflar olmaya devam edecek. Türkiye, özellikle Mısır-Türkiye ilişkilerinde yaşanan ciddi iyileşmeyle birlikte, Mısır ve Katar’ın işgal altındaki Filistin topraklarında sükuneti destekleyecek hiçbir bölgesel role itiraz etmemesi ışığında tamamlayıcı bir rol oynamaya çalışıyor olabilir.

Türkiye’nin bu hamlesinin ‘Türk iç politikası düzeyinde kazanımları kapsadığını’ da iddia eden Said, Erdoğan ve iktidar partisinin, Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde, Filistin davasına büyük destek veren muhafazakar seçmenlerden oluşan geniş bir kesimi etkileme arzusu taşıdığını öne sürdü.

Mısır ve Katar, ABD ile koordineli olarak Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas başta olmak üzere Filistinli direniş grupları arasında ateşkes ve rehine ile tutuklu takası için arabuluculuk sürecine öncülük ediyor.

Bu çabalar, Gazze Şeridi’nde şu ana kadar, Kasım ayında bir hafta süren bir ateşkesin ilan edilmesini sağladı. Ancak çatışmaların tırmanması ve çatışan tarafların geri adım atmaması, yeni bir ateşkesin sağlanmasını engelledi.



Suriye Dışişleri Bakanı, İsrail heyetiyle bölgedeki istikrarın güçlendirilmesini görüştü

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani (Arşiv – SANA)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani (Arşiv – SANA)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı, İsrail heyetiyle bölgedeki istikrarın güçlendirilmesini görüştü

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani (Arşiv – SANA)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani (Arşiv – SANA)

Suriye resmi haber ajansı SANA, Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani’nin dün Paris'te bir İsrail heyetiyle bir araya gelerek, ‘bölgede ve Suriye'nin güneyinde istikrarın güçlendirilmesine ilişkin bir dizi konuyu görüştüğünü’ bildirdi.

Suriyeli ve İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Suriye'nin güneyindeki çatışmayı yatıştırmak için görüşmeler yürütüyor.

SANA, görüşmelerin ‘gerginliğin azaltılması, Suriye'nin iç işlerine müdahale edilmemesi, bölgedeki istikrarı destekleyen mutabakatlara varılması ve Suveyda vilayetinde ateşkesin izlenmesi’ konularına odaklandığını bildirdi.

Görüşmelerde ayrıca, 1974 yılında imzalanan ve Golan Tepeleri'nde Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde bir tampon bölge oluşturulmasını öngören çatışmazlık anlaşmasının yeniden yürürlüğe konması da ele alındı.

Bu, iki tarafın geçtiğimiz temmuz ayında Suriye'nin güneyindeki gerginliği azaltmak için nihai bir anlaşmaya varılamaması sonrası görüşmeleri sürdürme konusunda anlaşmaya varmasının ardından bir aydan kısa bir süre içinde Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirdiği ikinci görüşmeydi.

Suriye'nin güneyindeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretler ve hükümet güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi. İsrail, hükümet güçlerinin Dürzileri toplu katliama uğrattığını iddia ederek hava saldırıları düzenledi.

Geçen ay meydana gelen çatışmalar, ABD ile ilişkilerin iyileşmesine ve Suriye yönetimi ile İsrail arasında güvenlik temaslarının kurulmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Suriye'de istikrarı sağlama ve merkezi yönetimi sürdürme konusunda karşılaştığı zorlukları ortaya koydu.