Küçük çocuklar neden tekrarlardan hoşlanır?

Tekrar etmek, büyümeye fayda sağlar ve becerileri güçlendirir

Küçük çocuklar neden tekrarlardan hoşlanır?
TT

Küçük çocuklar neden tekrarlardan hoşlanır?

Küçük çocuklar neden tekrarlardan hoşlanır?

Yetişkinlerin çoğu, küçük çocukların aynı şeyleri aynı zevkle tekrar tekrar yapabilmeleri karşısında hayret duyar. Mantıksal olarak sorulan soru her zaman şu olur: “Çocuklar neden belirli bir videoyu birkaç kez izlemek, aynı çizgi romanı okumak, aynı yüz ifadesine defalarca gülmek, aynı favori oyuncakla oynamak, hatta aynı yemeği yiyip başka bir yemeği denemeyi reddetmek gibi aynı şeyleri sıkılmadan tekrarlamaktan hoşlanırlar? Bu davranış ebeveynler için hayret verici olabilse de yeni yürümeye başlayan çocuklar için tamamen normal bir davranış olarak kabul edilir hatta gelişim için faydalı olur.

Tekrar ve öğrenme

Bu durumu ele alan çeşitli çalışmalar, çocukların bu tekrarları birçok sebepten dolayı tercih ettiğini gösterdi. Söz konusu sebeplerinin en önemlisi yaptıkları şeyin onlara tanıdık gelmesi ve dolayısıyla kendilerini rahat hissetmelerine dayanıyor. Zira günlük rutinler, içinde bulundukları ortamın özelliklerini anlamalarına ve farklı tepkilere uyum sağlamalarına yardımcı oluyor, bu da kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor. Örneğin oyun zamanının her zaman kahvaltıdan sonra olduğunu bilen bir çocuk, yemeğini iştahla yemeyi kabul eder, zira oyun oynamanın tadını çıkarmak için bekliyordur. Ayrıca her seferinde aynı şarkı söylendiğinde ya da aynı kelime söylendiğinde bu yeni bir şeymiş gibi yapılır.

Tekrarlama, yaşamın erken dönemlerindeki öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu, aynı kitabı okumak ve aynı oyunları oynamak gibi tekrarlanan cümleleri, şarkıları ve tekerlemeleri içerir. Çocukların beyin hücrelerini geliştirmelerine ve yeni bilişsel yetenekler kazanmalarına yardımcı olacak yeni sinir devreleri oluşturmalarına yardımcı olur.

Araştırmalara göre çocukların aynı hikayeyi birkaç kez duyduklarında yeni kelimeleri kelime dağarcığına ekleme olasılıkları daha yüksek zira hamileliğin son haftalarından çocuğun yaşamının ilk birkaç yılına kadar beyin, nöronları birbirine bağlayan birçok sinirsel bağlantı üretir. Aynı eylemin tekrarlanmasından elde edilen deneyim de bu bağlantıları güçlendirir.

Ne kadar basit olursa olsun, aynı eylemi tekrarlamak, o eylemde ustalaşmaya ve bunun için gerekli becerileri geliştirmeye yol açar. Örneğin merdivende yalnızca bir basamağa çıkabilen ve bunu sürekli tekrarlayan bir çocuk, bacak kaslarını güçlendirip tekrar tekrar inip çıkmanın yanı sıra, daha sonra düşmeden, dengesizlik yaşamadan bu basamağı rahatlıkla çıkmayı öğrenebilir.

Okul öncesi dönemde çocuklar, nihai sonuca ulaşana kadar bir deneyin sonucuna ulaşmaya çalışan bir bilim insanları gibidir. Örneğin çocuk yediği yemek parçalarını masanın altına attığında ve evdeki evcil hayvan (köpek) bu parçaları yerden yediğinde, kaşığını fırlatır ve köpek oradan uzaklaşır. Bu durum tekrarlandığında çocuk, köpeğin kaşığı yemeyeceğini, ondan uzak duracağını önceden bilir, bu da çocuğu mutlu eder, çünkü belli bir şeyi önceden tahmin etmeyi başarmıştır bu da özgüvenini artırır.

Yeni korkular ve deneyimler

Hayata yeni başlayan çocuklar daima anlamadıkları ve daha önce hiç görmedikleri birçok yeni şeyle çevrilidir. Bu, ister akrabalardan ve aile çevresinden insanlar olsun, genç veya yaşlı kişiler ya da onları korkutan yeni yerler kafalarını karıştırır ve onları korkutur. Ayrıca sürekli olarak kavrama yeteneklerini aşan yeni deneyimlerle karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle, aynı tepkinin tekrarlanması çocuk için bir tür psikolojik savunmadır, onu zihinsel dikkat dağınıklığından korumaya yönelik bir girişimdir ve belirli bir bilgiyi hafızaya yerleşinceye kadar saklamakla eşdeğerdir.

“Çocukların beyin hücrelerinin gelişmesine ve yeni sinir bağlantıları oluşturmasına yardımcı olur.”

Küçük çocuklara yönelik bir televizyon programlarında, programdan sorumlu ekip, çocukların performansının art arda beş gün boyunca aynı gösteriyi oynadıklarında daha iyi olduğunu sonucuna ulaştı zira işin tüm boyutlarını tam olarak anlamasalar da tekrarlama onların rollerinin doğasını daha iyi anlamalarına yardımcı oldu. Tıpkı yetişkinlerin aynı hikayeyi tekrar okuduklarında daha fazla konuya aşina olabildikleri gibi çocuklar da aynı performansı tekrarlayarak rollerinde daha iyi hale geldi.

Tekrarlama aynı zamanda ince motor beceriler gibi belirli temel becerileri öğrenmenin ve aynı motor davranışı çok sayıda tekrarlamanın en önemli yollarından biridir. Ayrıca tekrarlanan birçok kelimeye hakim olarak ve resimlere ve kelimelere bakarak ilkel bir şekilde okumayı öğrenerek geniş dil becerileri kazandırarak, hafızada kalıcı olmasını sağlar ve daha büyük çocuklar yazmaya başlamayı öğrenir.

Uzmanlar ebeveynlere, çocuğun sürekli tekrarlamak istediği aktivitenin veya şeyin uygun karmaşıklık düzeyinde olması gerektiğini, böylece çocuğun tekrarlama sürecinden fayda sağlamasını tavsiye ediyor. Yani biraz düşünmeyi ve tahmin etmeyi gerektirmesi ancak çocuğun kendini çaresiz ve hüsrana uğramış hissetmesine neden olacak kadar karmaşık olmaması gerekir.

Bu alan, yeni entelektüel becerilerin geliştirilmesi için en iyi alan ve Yakınsak Gelişim Bölgesi olarak adlandırılıyor. En güzel örnekleri kitaplar ve tekerlemelere dayanıyor. Çocuğu deneyim aşamasından anlamaya, ardından soru sormaya ve sonra da hikaye veya şarkıda gelecekteki olayları tahmin etmeye yönlendiriyor, bu da tekrarlamayı çok görevli bir öğretim yöntemi haline getiriyor.

Çocuğun büyüyüp okula başlaması, başkalarıyla sosyal ilişkilerinin başlaması ve farklı deneyimler yaşama isteğinin artmasıyla birlikte tekrarlama olgusu genellikle yavaş yavaş ortadan kalkar. Aynı şeylerle tekrarlama görülüyorsa otizm olasılığının araştırılması için çocuğun mutlaka bir doktora götürülmesi gerekir.

*Çocuk sağlığı danışmanı



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe