Putin, Ukrayna'nın Belgorod bölgesinde Rus uçağını vurmakla "suç" işlediğini belirtti

AA
AA
TT

Putin, Ukrayna'nın Belgorod bölgesinde Rus uçağını vurmakla "suç" işlediğini belirtti

AA
AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın Belgorod bölgesinde 65 Ukraynalı esir dahil 74 kişinin içinde bulunduğu Rus uçağını vurmakla "suç" işlediğini söyledi.

Putin, çatışmalarda esir alınmış 65 Ukraynalı asker, 6 kişilik mürettebat ve 3 refakatçinin bulunduğu İl-76 tipi uçağın roketle vurulmasıyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Uçağın Ukrayna tarafından vurulduğuna dikkati çeken Putin, Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Ana Müdürlüğünün esirlerin bölgeye götürüldüğüne dair bilgi sahibi olduğunu ifade etti.

Putin, "Onlar bunu bildikleri halde uçağı vurdu. Bunu bilerek mi yoksa yanlışlıkla mı yaptılar bilemiyorum. Ancak bunu onların yaptığı aşikar. Çünkü Kiev yönetiminin kontrolünde olan topraklarda saat 11.10'da iki füzenin fırlatıldığı kaydedildi." dedi.

Uçağın taşınabilir uçaksavar füze sistemiyle değil hava savunma sistemleriyle vurulduğunu belirten Putin, "Bu parçalardan belli. Hava savunma sistemlerimiz uçaklarımıza saldıramaz. Sistemlerimizde uçakları tanımlama cihazları var. Bu durumda sistemlerimiz çalışmazdı." şeklinde konuştu.

Putin, uçağın Amerikan Patriot hava savunma sistemi veya Fransız hava savunma sistemleriyle vurulma ihtimali olduğunu ifade ederek, "Her halükarda yaşananlar suçtur. ​​​​​​Onlar, sivillere karşı da her gün suç işliyor. Tüm bunları ve en son olayı da soruşturuyoruz." dedi.

Vladimir Putin, Rusya Soruşturma Komitesine olayı "iyice" araştırmasını istediğini söyledi.

Rus uçağının vurulması

Rusya Savunma Bakanlığı, 24 Ocak'ta, içinde Ukraynalı esirlerin de bulunduğu Rus uçağının Ukrayna tarafından atılan roketle Belgorod bölgesinde vurulduğunu duyurmuştu.

Uçakta, 6 kişilik mürettebat, çatışmalarda esir alınmış 65 Ukraynalı asker ve onlara refakat eden 3 Rus askeri personelin bulunduğu hatırlatılan açıklamada, uçağın mürettebatı ve tüm yolcularının hayatını kaybettiği bildirilmişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus uçağının vurulmasının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini (BMGK) acil toplanmaya çağırdıklarını duyurmuştu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus uçağının Ukrayna tarafından roketle vurulmasının "korkunç bir eylem" olduğunu belirterek, "Kiev yönetiminin suç içerikli eylemlerine ilişkin uluslararası soruşturma yapılması gerekiyor." ifadelerini kullanmıştı.

Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Ana Müdürlüğü ise Rusya'nın, esirlerin nakli için Belgorod hava sahasının güvenliğinin belirli bir zaman diliminde sağlanması gerektiği konusunda kendilerine bilgi vermediğini açıklamıştı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı da Belgorod-Harkiv istikameti de dahil olmak üzere terörist tehdidi ortadan kaldırmak, nakliye araçlarını imha etmek için önlemler almayı sürdüreceklerini bildirmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Ukrayna Dışişleri Bakanlığına olayla ilgili ellerindeki verileri ortaklarıyla paylaşma talimatı verdiğini belirterek, "Devletimiz, bu olaya ilişkin uluslararası soruşturma yapılması konusunda ısrar edecek." ifadelerini kullanmıştı.

Rusya Soruşturma Komitesi, olaya ilişkin terör soruşturması yürütüldüğünü bildirmiş, uçaktaki kara kutular bulunarak incelenmeye alınmıştı.



Trump: İsrail'in Hamas liderlerinden birini öldürerek ateşkesi ihlal edip etmediğini araştırıyoruz

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: İsrail'in Hamas liderlerinden birini öldürerek ateşkesi ihlal edip etmediğini araştırıyoruz

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, yönetiminin İsrail'in cumartesi günü Hamas liderlerinden birini öldürerek Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi ihlal edip etmediğini araştırdığını açıkladı.

Hamas'ın Gazze lideri ve baş müzakerecisi Halil el-Hayye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın ikinci komutanı Raid Saad'ı öldürmesinin Gazze Şeridi'ndeki ‘ateşkes anlaşmasının sürdürülmesini’ tehdit ettiğini söyledi.

İsrail cumartesi günü, Saad'ın Gazze şehrinin güneybatısındaki er-Raşid sahil yolunda bir cipte insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu. Saldırıda İHA, araca ve çevresine üç füze ateşledi ve araçtaki herkes öldü.

ABD Başkanı Trump, dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde Uluslararası İstikrar Gücü’nün (UİG) halihazırda faaliyete geçtiğini ve daha fazla ülkenin bu güce katılacağını söyledi.

Trump, “(UİG’in) Bir şekilde çalıştığını düşünüyorum. Daha fazla ülke katılıyor. Halihazırda katılan ülkeler var, ancak ben ne kadar asker göndermelerini istersem o kadar asker gönderecekler” diye ekledi.

Öte yandan Trump açıklamada, 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırı öncesinde yaptığı açıklamalarla ilgili bir haber nedeniyle İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yakında dava açabileceğini söyledi.

Reuters'ın aktardığına göre Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere davanın pazartesi veya salı günü açılabileceğini söyledi.

Bir diğer gelişmede ABD Başkanı, ekibinin Berlin'deki görüşmelerin ardından ilerleme kaydedildiğini açıkladığı, Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bir anlaşmanın her zamankinden daha yakın olduğunu belirtti. Trump, “Şu anda her zamankinden daha yakınız” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'den, Hong Kong'da ulusal güvenlik suçlamasıyla mahkum edilen demokrasi yanlısı medya patronu Jimmy Lai'nin serbest bırakılmasını değerlendirmesini istediğini söyleyen Trump, “Çok üzgünüm. Bu konuyu Başkan Şi ile görüştüm ve onu serbest bırakmayı düşünmesini rica ettim” dedi. Ancak Çin Devlet Başkanı’na bu talebi ne zaman ilettiğini belirtmeyen Trump, “O (Lai) yaşlı bir adam ve sağlığı iyi değil. Bu yüzden bu talepte bulundum. Ne olacağını göreceğiz” şeklinde konuştu.

Hong Kong Yüksek Mahkemesi dün, Çin'in ulusal güvenlik yasası kapsamında şehrin en çok ses getiren davasında Lai'yi yabancı güçlerle komplo kurmaktan suçlu buldu. Bu karar, Lai'nin ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına yol açabilir.


Yılda 200 bin kişiyi öldürüyor... Trump, fentanili "kitle imha silahı" olarak sınıflandırıyor

ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
TT

Yılda 200 bin kişiyi öldürüyor... Trump, fentanili "kitle imha silahı" olarak sınıflandırıyor

ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, dün, uyuşturucu madde fentanili resmen kitle imha silahı olarak ilan ederek, yönetiminin Latin Amerika'daki uyuşturucu kartellerine karşı yürüttüğü kampanyayı yükseltti.

Başkan, Beyaz Saray'da başkanlık kararnamesini imzalarken, "Fentanili resmen kitle imha silahı olarak ilan ediyoruz" dedi. "Bu bombanın yaptığı etkiyi yapan başka bir bomba yok. Bilgilerimize göre, bu uyuşturucu madde yüzünden her yıl 200 bin ila 300 bin kişi ölüyor." Başkanlık kararnamesinde, fentanilin "uyuşturucudan çok kimyasal bir silaha benzediği" ve üretiminin ve dağıtımının "ulusal güvenliğimizi tehdit ettiği, bölgemizde ve sınırlarımız boyunca kaosa yol açtığı" belirtildi.

Analistler, bu hamlenin Trump yönetiminin "uyuşturucu teröristleri" olarak adlandırılanlara karşı yürüttüğü savaşla bağlantılı olduğuna inanıyor. Bu savaş, Washington'un uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını söylediği tekneleri hedef alan askeri bir harekatı da içeriyor. Bu harekat, eylül ayının başından bu yana yaklaşık 90 kişinin ölümüne yol açtı.

Ancak Trump, imha edilen her teknenin (20'den fazla tekne imha edildi) 25.000 Amerikalının hayatını kurtardığını söylese de bu teknelerin daha ölümcül olan fentanil değil, kokain taşıdığına inanılıyor. Fentanil ise öncelikle Meksika'dan ABD'ye kaçak olarak sokuluyor, Kolombiya veya Venezuela'dan deniz yoluyla değil.

Saldırılarla eş zamanlı olarak, Amerika Birleşik Devletleri Karayipler'de güçlerini artırıyor, dünyanın en büyük uçak gemisini ve birkaç savaş gemisini konuşlandırıyor. Amerikan askeri uçakları da son haftalarda Venezuela kıyıları üzerinde uçuyor.

Trump, askeri konuşlandırmanın uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi amaçladığını söyleyerek, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu bir kaçakçılık karteline liderlik etmekle suçladı. Karakas ise bunu reddederek, Washington'u Venezuela'da rejim değişikliği ve petrol rezervlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Amerika Birleşik Devletleri, merhum solcu lider Hugo Chávez'in siyasi mirasçısı Maduro'nun yakalanmasına yol açacak bilgi için 50 milyon dolarlık ödül teklif etti.


Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
TT

Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka bayramını kutlayan kalabalığa yapılan saldırının "DEAŞ ideolojisinden kaynaklanmış gibi göründüğünü" söyledi.

Avustralya polisi bugün yaptığı açıklamada, Bondi Plajı saldırganları olduğundan şüphelenilen baba ve oğulun kullandığı araçta iki DEAŞ bayrağı ve patlayıcı madde bulunduğunu belirtti. Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon gazetecilere yaptığı açıklamada, Sidney plajı yakınlarında bulunan aracın oğul adına kayıtlı olduğunu ve içinde "iki el yapımı DEAŞ bayrağı" ile birlikte el yapımı patlayıcı cihazlar bulunduğunu söyledi.

Sajid Akram ve oğlu Naveed, pazar akşamı popüler plajda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlamasına yönelik toplu silahlı saldırıda 15 kişiyi öldürdü. Yetkililer saldırıyı Yahudi karşıtı bir terör eylemi olarak nitelendirdi, ancak saldırganların daha derin motivasyonları hakkında şimdiye kadar çok az ayrıntı verdi.

Ancak Albanese bugün, iki adamın "toplu katliamı" gerçekleştirmeden önce nasıl devşirildiğine dair ilk işaretlerden birini verdi ve şunları söyledi: "Görünüşe göre bu, DEAŞ ideolojisinden kaynaklanıyordu... on yıldan fazla bir süredir yaygın olan ve nefret ideolojisine ve bu durumda toplu cinayete girişme isteğine yol açan bir ideoloji."

Albanese, 24 yaşındaki Naveed Akram'ın 2019 yılında "başkalarıyla olan bağlantıları nedeniyle" Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı'nın (ASIO) dikkatini çektiğini, ancak o dönemde acil bir tehdit olarak görülmediğini açıkladı. "Bağlantılı olduğu iki kişi suçlandı ve hapse atıldı, ancak o sırada şüpheli olarak değerlendirilmedi" diye belirtti.

Sajid ve oğlu, polis tarafından vurularak öldürülmeden önce 10 dakika boyunca sahildeki kalabalığa ateş açtı. Polis tarafından vurulan Naveed ise hastaneye kaldırıldı ve durumu kritik.