Ünlü piramidi kaplama planı tartışma yarattı: "Pisa Kulesi'ni düzleştirmek gibi"

Kahire yönetimi piramidi orijinal haline çevirmek istiyor

Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Ünlü piramidi kaplama planı tartışma yarattı: "Pisa Kulesi'ni düzleştirmek gibi"

Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)
Kahire yönetimi, restorasyon planıyla turizm gelirlerini artırmayı hedefliyor (AFP)

Mısır'da Gize piramitlerinin en küçüğü olan Mikerinos Piramidi'nin granit bloklarla kaplanması planı ülkede tartışma yarattı.

Üç yıl süreceği öngörülen kaplama planıyla Mikerinos Piramidi'nin orijinal haline yakın bir hale gelmesi hedefleniyor.

Tarihi yapı aslında 16 granit blok katmanından oluşuyordu ancak bu katmanlardan sadece 7'si günümüze kadar ulaşabildi. 

Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Başkanı Mustafa Waziri, projenin modern dönem ziyaretçilerine yapının orijinal halini görme fırsatı vereceğini savunurken, restorasyon planının "Mısır'dan dünyaya bir hediye" olduğunu söyledi.

Plana şiddetli bir şekilde itiraz edenlerse, ünlü piramidi bu şekilde restore etmenin "Pisa Kulesi'ni düzleştirmeye" benzediğini ifade ediyor.

Konuyla ilgili daha muhafazakar bir yaklaşımın gerekli olduğunu belirten Mısırolog Monica Hanna, yapının bugünkü halini korumaya odaklanılması gerektiğini belirtti.

Arkeolojik restorasyonda kabul gören uluslararası ilkelerin genelde bu tip kapsamlı müdahaleleri engellediğini belirten Hanna, "Mısır tarihi mirasının yönetilmesindeki bu saçmalıklara ne zaman dur diyeceğiz?" ifadelerini kullandı.

Arkeoloji dünyasından yükselen itirazların ardından Mısır Eski Eserler Bakanlığı, projenin incelenmesi için uzmanlardan oluşan bir komite kurulduğunu açıkladı. Komitenin konuyla ilgili kesin kararını gelecek günlerde vermesi bekleniyor.

MÖ 2500 civarlarında inşa edildiği bilinen Mikerinos Piramidi'nin 65 metre uzunluğunda olduğu ancak erezyon ve insan müdahaleleri nedeniyle zamanla küçüldüğü tahmin ediliyor.

Independent Türkçe



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe