Maaşlarının silah programına aktarıldığını öğrenen Kuzey Koreli işçiler ayaklandı

Bir fabrika yöneticisi öldü, üçü yaralandı

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 10 Ocak'ta bir silah fabrikasına ziyarette bulunmuştu (KCNA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 10 Ocak'ta bir silah fabrikasına ziyarette bulunmuştu (KCNA)
TT

Maaşlarının silah programına aktarıldığını öğrenen Kuzey Koreli işçiler ayaklandı

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 10 Ocak'ta bir silah fabrikasına ziyarette bulunmuştu (KCNA)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 10 Ocak'ta bir silah fabrikasına ziyarette bulunmuştu (KCNA)

Geçen haftalarda Çin'de Kuzey Kore tarafından işletilen fabrikalardaki işçilerin geciken maaş ödemeleri nedeniyle ayaklandığı ortaya çıktı.

Kuzey Koreli işçilerin, geciken ödemelerin Pyongyang yönetiminin silah programına aktarıldığını keşfetmesinin ardından fabrikada olay çıkardığı anlaşıldı.

Olayda Kuzey Koreli bir müdürün öldürüldüğü ve üç diğer fabrika yöneticisinin de ciddi şekilde yaralandığı öne sürüldü.

Güney Kore istihbarat servisi NIS'in sözcüsü South China Morning Post'a yaptığı açıklamada, yurtdışındaki Kuzey Koreli işçilerin dahil olduğu birden fazla olayın yaşandığını belirtirken, olayların nedeninin kötü çalışma koşulları olduğunu iddia etti.

Çin'de Kuzey Kore yönetimine ait fabrikalarda çalışan işçilerin pandemi önlemleri nedeniyle yıllardır ülkeden ayrılamadığı ve bir süredir maaşlarını alamadığı öne sürüldü.

Güney Kore merkezli Ulusal Birleşme Enstitüsü'nden kıdemli analist Cho Han-bum, söz konusu olayların 11 Ocak'ta Çin'in Jilin bölgesindeki tekstil fabrikasında yaşandığını söyledi.

Kuzey Kore Savunma Bakanlığı'na bağlı Jonsung şirketi tarafından işletilen fabrikada yaklaşık 2 bin 500 Kuzey Koreli işçinin çalıştığı ifade edildi.

Kuzey Koreli işçilerin toplam alacağının 10 milyon dolara ulaştığını öne süren Cho, "Maaşlarının gittiğini fark edince patladılar" sözleriyle yaşanan çatışmanın nedenini aktardı.

Fabrika içinden kaynaklar, işçilerin maaşlarının "özel katkı" adı altında Kuzey Kore'nin silah üretim programına aktarıldığını söyledi.

Kuzey Koreli eski diplomat Ko Young-hwan ise, 11 Ocak'ta bir fabrikada yaşanan olayların daha sonra Jilin'deki Pyongyang'a ait diğer fabrikalara sıçradığını söyledi.

Ko, işçilerin fabrika yöneticilerini rehin aldığını ve fabrikadaki ekipmanlara zarar verdiğini aktardı.

Olayın ardından Kuzey Kore'nin fabrikaya bir konsolosluk görevlisi gönderdiği ve başka bir şirketten borç alınarak işçilere ödeme yapıldığı belirtildi.

Pandemi nedeniyle Çin'de mahsur kaldılar

Kuzey Koreli işçiler genellikle üç senelik periyotlarla Çin'e çalışmaya gidiyor ve ayda yaklaşık 200 dolar kazanıyor. Birçok işçi, Çin'de kazandığı parayla Pyongyang'da mütevazı bir ev sahibi olabiliyor.

Ancak birçok işçinin Kuzey Kore'nin pandemi önlemleri nedeniyle üç senelik çalışma süreleri sona erse bile ülkelerine dönemedikleri belirtildi.

Bu süreçte sadece Pyongyang'ın izin verdiği bazı işçilerin Kuzey Kore'ye dönebildiği ifade edildi.

Oluşan durumdan dolayı işçiler arasında derin bir memnuniyetsizlik yaşandığını belirten Cho, "Çin'deki işçiler yıllardır didiniyor. Ancak evlere dönüşüne seçilerek izin verilince memnuniyetsizlikleri patlama noktasına ulaştı" diye konuştu.

Yurtdışında çalışan birçok Kuzey Korelinin, iktidardaki İşçi Partisi'ne yakın ayrıcalıklı ailelerden seçildiğini hatırlatan Cho, "Rejim hepsini birden Kuzey Kore'ye geri getirmek istemiyor. Çünkü ülkede de toplu eylem yaparak rejime tehdit oluşturmalarından korkuyorlar" dedi.

Independent Türkçe



Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
TT

Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ‘barışçıl’ olması halinde İran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını bildirdi.

İran'a hiçbir şey teklif etmediğini vurgulayan Trump, “Nükleer tesislerini tamamen yok ettiğimizden beri İranlılarla konuşmadım” dedi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la yaptığı nükleer anlaşma kapsamında İran'a milyarlarca dolar ödediğini ifade etti.

Trump dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçmeyebileceğini, ancak ‘barış yapmaları halinde’ Tahran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını belirtmişti. Trump, İran'ın nükleer programına devam etme ihtimalini dışlayarak şunları söyledi: “Tükendiler... Daha önce hiç kimsenin vurulmadığı kadar vuruldular. Nükleer kapasitelerini yok ettik ve daha ileri gidemezler.”

ABD Başkanı, İran'ın Çin'e petrol ihracatı üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir yorumda bulunmadığını vurguladı.

Trump, İran'a yönelik yaptırımların ‘iyi niyet göstermeleri, barışa bağlı kalmaları ve ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmaları halinde’ kaldırılabileceğini belirtmişti. Trump ayrıca, İranlı yetkilileri İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’na katılmaya çağırdı ve ‘ABD'nin İran rejimine yönelik başarılı saldırılarının ardından daha fazla ülkenin İsrail ile İbrahim Anlaşması'na katılmaya ilgi gösterdiğini’ belirtti.

Trump dün Fox News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının başarısını vurgulayarak şunları söyledi: “Güzel uçaklar, 30 kat granit derinliğine kadar inebilen en gelişmiş bombalarla oraya girdi. Orayı gerçekten yerle bir ettiler. Ancak CNN ve New York Times'ın tamamen yok edilmemiş olabileceğini söyleyen yalan haberlerine katlanmak zorunda kaldık ve sonra daha önce hiç kimsenin görmediği bir şekilde tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bu da en azından bir süreliğine nükleer hırslarının sonu anlamına geliyor.”

ABD Başkanı, Tahran'ın ABD saldırılarından önce zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını sakladığı iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sanmıyorum, bunu yapmak çok zor ve çok tehlikeli. Çünkü zenginleştirilmiş uranyum çok ağır ve İranlılar o güne kadar geleceğimizi bilmiyorlardı. Kimse bu tesisleri hedef alacağımızı düşünmüyordu ve herkes tesislerin aşılmaz olduğunu söylüyordu.”

Trump zenginleştirilmiş uranyum transfer edilmediğini ve üç nükleer tesisin (Fordo, Natanz ve İsfahan) tamamen yok edildiğini yineledi. Öte yandan Başkan Trump geçen hafta Lahey'de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesinde de ABD'nin İran'ın askeri amaçlarla uranyum zenginleştirme planlarına izin vermeyeceğini söylemişti.

Trump, programını yeniden inşa etmesi halinde, ABD'nin İran'ı tekrar bombalayıp bombalamayacağı sorusuna ise “Kesinlikle bombalayacağız” yanıtını verdi.