İstanbul'da öldürülen "Filozof Ramazan"ın cenazesi Diyarbakır'da defnedildi

İstanbul'da bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden ve kentte "Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin'in cenazesi Diyarbakır'da toprağa verildi

"Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (AA)
"Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (AA)
TT

İstanbul'da öldürülen "Filozof Ramazan"ın cenazesi Diyarbakır'da defnedildi

"Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (AA)
"Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin (AA)

Fatih ilçesi Kocamustafapaşa Caddesi'nde işlettiği çay ocağında dün kimliği henüz belirlenemeyen bir kişinin bıçaklı saldırısında yaşamını yitiren Pişkin'in cenazesi, uçakla Diyarbakır'a getirildi.

Ailesi ve yakınları tarafından Diyarbakır Havalimanı'ndan alınan Pişkin'in naaşı, cenaze nakil aracıyla merkez Sur ilçesindeki tarihi Ulu Cami'ye götürüldü.

AA
AA

Burada kılınan cenaze namazının ardından Pişkin'in cenazesi, tekbirler eşliğinde Sur ilçesindeki Çifte Havuz Mezarlığı'nda defnedildi.

Pişkin'in babası İsmail Pişkin, defin işleminin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunu katledenlerin yakalanmasını ve cezalandırılmasını talep ederek, "Devlete güveniyorum, Allah devlete zeval vermesin. Oğlum çok iyi biriydi. İnsanları seviyordu, çocuklar onun peşinden gidiyordu." dedi.

AA
İstanbul'da bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden ve kentte "Filozof Ramazan" lakabıyla tanınan Ramazan Pişkin'in cenazesi Diyarbakır'da toprağa verildi. Pişkin'in babası İsmail Pişkin (sağ 2) defin törenine katıldı. (AA)

Törene, HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Pişkin'in ailesi, yakınları, arkadaşları, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Olay

Diyarbakır'da "Filozof Ramazan" lakabıyla bilinen, kentteki vatandaşlara İslam'ı anlatan Pişkin, bir süre önce geldiği İstanbul'un Fatih ilçesi Kocamustafapaşa Caddesi'nde işletmeye başladığı çay ocağında kimliği belirlenemeyen kişinin bıçaklı saldırısına uğramış, Pişkin ağır yaralanırken, saldırgan olay yerinden kaçmıştı.

Sağlık görevlilerince hastaneye kaldırılan Pişkin, müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.