İsrail saldırılarında evi yıkılan ve yaralanan Filistinli: Ölüyoruz, sesimizi duyan yok

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde 4 ayı aşkın süredir devam eden saldırılarında evi yıkılan ve yaralanan Filistinli Eymen Ehil, "Ölüyoruz, sesimizi duyan yok" sözleriyle dünyaya seslendi

"Bizler Gazze'de ölüyoruz, yardım çağrılarımıza da karşılık alamıyoruz. Her gün yüzlerce kişi şehit oluyor. Bu insanların ve çocukların suçu ne?" (AA)
"Bizler Gazze'de ölüyoruz, yardım çağrılarımıza da karşılık alamıyoruz. Her gün yüzlerce kişi şehit oluyor. Bu insanların ve çocukların suçu ne?" (AA)
TT

İsrail saldırılarında evi yıkılan ve yaralanan Filistinli: Ölüyoruz, sesimizi duyan yok

"Bizler Gazze'de ölüyoruz, yardım çağrılarımıza da karşılık alamıyoruz. Her gün yüzlerce kişi şehit oluyor. Bu insanların ve çocukların suçu ne?" (AA)
"Bizler Gazze'de ölüyoruz, yardım çağrılarımıza da karşılık alamıyoruz. Her gün yüzlerce kişi şehit oluyor. Bu insanların ve çocukların suçu ne?" (AA)

Gazze kentinin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yaşayan Ehil ve ailesinin hayatı, İsrail savaş uçaklarının 6 katlı evlerini yerle bir etmesiyle kabusa döndü.

Saldırının nasıl gerçekleştiğini ve savaş şartlarında hayatın zorluklarını Ehil, uluslararası toplumun Gazze'de yaşananlar karşısındaki sessizliğine tepki gösterdi.

"Üzerimize bir tonluk bomba attılar"

İsrail savaş uçaklarının, yaklaşık 1 tonluk patlayıcıyla gerçekleştirdiği saldırıda yaşadıkları 6 katlı binanın bir anda yerle bir olduğunu kaydeden Ehil, binada yaşayan 137 kişinin öldüğünü ya da yaralandığını ifade etti.

Saldırıda kendisi gibi ayağından yaralanan oğluyla birlikte El-Ehli Baptist Hastanesinde tedavi gören Ehil, Gazze Şeridi'nde zaten zor olan hayat şartlarının İsrail saldırılarından sonra daha da zorlaştığını vurguladı.

"Ölüyoruz, sesimizi duyan yok"

Filistinli Ehil, "Ben sıradan bir vatandaştım, basit bir hayatım vardı, azla idare eder günü kurtarırdık. Evimizden ne istediler. Suçumuz ne?" sözleriyle saldırılara tepki gösterdi.

"Yardım edin, bizi kurtarın" çağrılarının uluslararası toplumda hiçbir karşılığı olmadığını söyleyen Ehil, "Ölüyoruz, sesimizi duyan yok" sözleriyle yaşadıkları hayal kırıklığını ifade etti.

Ehil, "Bizler Gazze'de ölüyoruz, yardım çağrılarımıza da karşılık alamıyoruz. Her gün yüzlerce kişi şehit oluyor. Bu insanların ve çocukların suçu ne?" diye sordu.

Direnmekten başka seçeneğimiz kalmadı

Savaşın bitmesini, yıkılan evlerin yeniden imar edilmesini ve çocuklarının sağlığına kavuştuğunu görmeyi dileyen Ehil, ellerinde direnişten başka bir seçenek kalmadığını söyledi.

Ehil, "Direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Bütün çocuklarımızı da öldürseler direnmeye devam edeceğiz. Burası bizim vatanımız, onu kimseye bırakamayız." diye konuştu.

Filistinli Ehil, Filistin halkını destekleyen Türkiye hükümetine ve halkına teşekkür etti.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”