Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Gazze savaşı ile Güney Lübnan’daki savaş arasındaki bağı tekrar vurgularken, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ise Lübnan’ın, İsrail’in işgal ettiği tüm Lübnan topraklarından çekilmesini içeren bir anlaşma kapsamındaki 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması talebine ‘Hizbullah’ın itiraz etmediğini’ açıkladı.
Nasrallah açıklamasında, “Güneydeki cephe, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurması gerektiğine ikna olana kadar onu hezimete uğratmaya ve zayıflatmaya yönelik bir baskı, destek ve yardım cephesidir” ifadelerini kullandı. Genel Sekreter, “Düşmanın Gazze’deki saldırganlığı durduğunda biz de duracağız” dedi ve ‘daha fazla şehit verilmesini önlemek için güneylilere cep telefonlarını bırakmaları ve kamera ile interneti kullanmamaları’ çağrısında bulundu.
Bakan Buhabib, Lübnan’ın, ‘askerlerin orduya alınması için uluslararası yardım sağlanması halinde’ 7 bin ek ordu mensubunu konuşlandırmaya hazır olduğunu vurguladı. Lübnan’ın ‘kara sınırlarının belirlenmesine yönelik müzakerelere zemin hazırladığını ve bu müzakerelerin cumhurbaşkanı yokken başarıya ulaştırılamayacağını’ söyledi.
Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Buhabib, Lübnan’ın güneydeki savaş krizini çözmek için aldığı dış tekliflerin çoğunun, ‘İsraillilerin kuzeydeki köy ve yerleşim yerlerine dönmesi için Hizbullah militanlarının 10 kilometre kadar kuzeye doğru çekilmesi şeklinde özetlendiğini’ kaydetti. Bununla birlikte Lübnan’ın tutumunun ‘işgal altındaki tüm toprakları geri almak, 1949 Ateşkes Anlaşması’nda belirlenen sınırlara göre Lübnan-İsrail sınırını belirlemek, Şeba Çiftlikleri ile Kfar Şuba Tepeleri’ni geri almak ve kara, deniz ve hava ihlallerini durdurmak’ şeklinde olduğunu söyledi.
ABD'nin Yemen'deki Ras İsa limanına düzenlediği saldırıda yanan yakıt tankları (Reuters)