İran ordusu: Dünyada gerçek demokrasi İran’da var

İran Genelkurmay Başkanı, ülkesindeki seçimleri “dünyadaki gerçek demokrasi” olarak değerlendirdi

 İnsanlar, Tahran’ın merkezindeki bir caddede seçimlere İranlıları katılmaya teşvik eden bir pankartın önünden geçiyor (AFP)
İnsanlar, Tahran’ın merkezindeki bir caddede seçimlere İranlıları katılmaya teşvik eden bir pankartın önünden geçiyor (AFP)
TT

İran ordusu: Dünyada gerçek demokrasi İran’da var

 İnsanlar, Tahran’ın merkezindeki bir caddede seçimlere İranlıları katılmaya teşvik eden bir pankartın önünden geçiyor (AFP)
İnsanlar, Tahran’ın merkezindeki bir caddede seçimlere İranlıları katılmaya teşvik eden bir pankartın önünden geçiyor (AFP)

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, milletvekili seçimlerine on gün kalmışken adayların seçim kampanyalarının “dünyadaki gerçek demokrasiyi” gösterdiğini söyledi. Kampanyası perşembe günü başlayacak olan parlamento seçimlerine on gün kaldı. Ancak siyasi partilerin İranlıları sandık başına gitmeye ikna edebildiğine dair hiçbir belirti yoktu.

Rejimde son sözü söyleyen Rehber Ali Hamaney liderliğindeki üst düzey İranlı yetkililer, Mahsa Amini olayıyla ilgili protestoların ardından ülkenin yapılacak ilk seçimlerine katılım oranının artırılmasında ısrar ediyor. Ülkeyi sarsan Mahsa Amini olayı Eylül 2022'de yaşandı ve iktidara karşı son 45 yılın en büyük meydan okumanın gerçekleşmesine neden oldu.

İran Anayasa Koruma Konseyi ve İçişleri Bakanlığı, parlamento seçimlerine katılmak için başvuran 45 bin kişiden 15 binden fazlasının başvurusunu onayladı. Reformcu ve ılımlı partiler, adaylarının seçim yarışına girme taleplerinin reddedilmesini eleştirdiler.

Genelkurmay Başkanı Bakıri, “1 Mart’ta dünyaya gerçek demokrasiyi göstereceğiz” dedi. Bakıri, 1979 devrimi öncesinde Şah döneminde yapılan parlamento seçimleri için "masraftan başka bir şey değil" dedi. Bakıri, “Bugün parlamentoya ve Uzmanlar (Hubregan) Meclisi'ne kimin gireceğine vatandaşlar olarak biz karar veriyoruz” açıklamasında bulundu.

Fotoğraf Altı Yazısı: Bir kadın, Tahran'ın merkezinde bulunan bir okulun duvarındaki duvar resminin ve İran seçimlerini tanıtan bir pankartın yanından geçiyor (AFP)
Bir kadın, Tahran'ın merkezinde bulunan bir okulun duvarındaki duvar resminin ve İran seçimlerini tanıtan bir pankartın yanından geçiyor (AFP)

Bakıri, 1 Mart seçimlerinin İran milleti için sınav anlarından biri olduğunu ve kaderlerini etkileme fırsatı bulduklarını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemiz gerçek demokrasiyi dünyaya sergileyecek.”

Bu arada İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, “Başvuruları onaylananların kesin sonuçlarına göre seçimlere 15 bin 200 aday katılacak ki bu da adayların yüzde 75'ine denk geliyor” dedi.

Vahidi, “Seçimlerde tüm siyasi eğilimler, gruplar ve zevkler mevcut ve bu, insanların kendi kaderlerini belirlemeleri ve bir destan yaratmaları için değerli bir fırsat” ifadelerini kullandı.

Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve Reform Cephesi Merkez Komitesi üyesi Muhsin Armen'in yanı sıra Evin Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve yine Reform Cephesi üyesi olan Mustafa Taczadeh’nin de aralarında bulunduğu reformcu isimler, seçim sürecinin gidişatına yönelik sert eleştiriler yöneltti.

Reform Cephesi, reformcu bir gazetenin İranlıları seçimlere katılmaya çağıran açıklamasını eleştirdi. Bu açıklama, hükümet haber ajansları tarafından da geniş çaplı olarak yeniden yayınlandı.

Eski Reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, ülkesinin “özgür ve demokratik seçimler yapmaktan uzak” olduğunu söyledi. Hatemi’nin ev hapsindeki müttefiki Mehdi Kerrubi’nin oğlu, babasının seçimlerle ilgili açıklama yapmayacağını ve sessiz kalacağını açıklamıştı.

Reform hareketinin en önemli isimlerinden Mustafa Taczadeh ise Evin Hapishanesi'nden seçimleri boykot etme kararı aldı ve Rehber Hamaney’i “ülkedeki felaket gerçekleri ve milyonlarca İranlının protestosunu görmezden gelmekle kulağını tıkamakla” suçladı.

Taczadeh, parlamentonun (İslâmî Şûra Meclisi) “tek yasama organı olmadığına ve tüm davaları soruşturma hakkına sahip olmadığına, cumhurbaşkanının uygunluğunu tartışamadığına ve yasa koyucuların siyasi görüşlerini ifade ederken yargı dokunulmazlığından yararlanamadığına” dikkati çekti.

Bazı reformcu ve ılımlı hareketler, seçimlerde bağımsız ve ılımlı adayların yer aldığı alternatif bir liste sunma mücadelesi veriyor. Bununla amaçları, hükümeti destekleyen ve adaylarını elemeden seçimlere katılan aşırı muhafazakar hareketle mücadele etmek.

Bu bağlamda eski Meclis Başkanı Ali Laricani'nin damadı olan eski Meclis Başkan Yardımcısı Ali Mutahhari, muhafazakarlarla yüzleşmek için otuz adayın yer aldığı bir seçim listesi oluşturulduğunu duyurdu.

Mutahhari dört yıl önce seçimlere katılamamıştı ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma talebi de reddedilmişti. Mutahhari, seçim listesine “Sadai Mellat (Halkın Sesi)” adını verdi.

Mutahhari, resmi haber ajansı olan ISNA'ya listedeki 30 üyeden 10'unun oy alma şansı olduğunu, listesindeki adaylardan bazılarının ise “tanınmadığını” söyledi.

Tahran'daki çarşı tüccarlarının da aralarında bulunduğu en önde gelen muhafazakar hareket olan İran İslam Koalisyonu Partisi Genel Sekreteri Esedullah Badamçiyan şunları söyledi: “Tahran'da muhafazakarların çeşitli seçim listeleri var ve bunların parlamentodaki payı 30 sandalye.”

Başkent Tahran, dört yıl önceki parlamento seçimlerinde rekor bir seçmen katılımı kaydetti ve bu rakamlar 2021 başkanlık seçimlerinde de tekrarlandı. Her birindeki oran yüzde 24 ile 26 arasında değişiyordu.



Washington ve Pekin, TikTok konusunda anlaşmaya yaklaşırken ABD, ulusal güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurguladı

İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
TT

Washington ve Pekin, TikTok konusunda anlaşmaya yaklaşırken ABD, ulusal güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurguladı

İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin TikTok'un geleceği konusunda Çin ile bir anlaşmaya varmak üzere olduğunu duyurdu. Açıklama, İspanya'nın başkenti Madrid'de her iki ülkenin heyetleri arasında yürütülen ticaret görüşmelerinin ikinci gününe denk geldi.

Görüşmelerin ilk gününde ‘teknik düzeyde çok iyi ilerleme kaydedildiğini’ söyleyen Bessent, ancak, Çin heyetinin ‘çok iddialı talepler ortaya koyduğunu’ vurguladı. ABD’li Bakan Washington’ın varılacak herhangi bir anlaşmada ‘ulusal güvenliği feda etmeyeceğinin’ altını çizdi.

Bakan Bessent, ABD yönetiminin TikTok’un sahibi olan Çinli şirket ByteDance şirketine ABD'deki faaliyetlerini sonlandırması ya da tamamen yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısıyla verdiği ve 17 Eylül’de sona erecek olan sürenin tamamlanmasına iki kala yaptığı açıklamada, TikTok ile ilgili müzakerelerin başarısızlığının Washington ile Pekin arasındaki genel ilişkileri olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. ABD’li Bakan, bu ilişkileri ‘en üst düzeyde ve çok iyi’ olarak nitelendirdi.

İki ülke arasında, Madrid'in ev sahipliğinde, dört ayda dördüncü kez gerçekleşen görüşmelerde ticaret ve gümrük vergilerinin yanı sıra TikTok meselesi ele alınıyor. Tarafların, kapsamlı bir anlaşmaya varılana kadar süreyi uzatabilecek geçici anlaşmalara varacağına dair beklentiler var.

Müzakereler devam ediyor

ABD ve Çin heyetleri, ticaret gerilimleri ve TikTok'un ABD'deki geleceğine ilişkin verilen süre sona yaklaşırken bugün İspanya'nın başkenti Madrid'de başlayan müzakere turunun ikinci gününde görüşmelerine devam ediyor.

Müzakerelerin ilk görüşmesi, dün İspanya Dışişleri Bakanlığı'nın merkezi olan Santa Cruz Sarayı'nda gerçekleştirildi ve yaklaşık altı saat sürdü. Görüşmede TikTok, gümrük vergileri ve ekonomik durum üzerine odaklandığını belirten ABD'li bir yetkiliye göre toplantıda somut bir ilerleme kaydedilemedi.

 Son dört ayda dördüncüsü olan müzakere turu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'den yapılan ithalata yüksek gümrük vergileri uygulamaya başlaması ve Pekin'in misilleme olarak gümrük vergileri uygulamak ve ABD'ye nadir toprak elementleri ihracatını durdurmak gibi benzer önlemlerle karşılık vermesiyle daha da gerilen ticaret anlaşmazlığının ortasında gerçekleşiyor.

İki taraf arasındaki son toplantı geçtiğimiz temmuz ayında Stockholm'de gerçekleşti. Burada 90 günlük ticaret ateşkesini uzatarak nadir toprak elementleri ihracatının yeniden başlamasına ve cezai olarak uygulanan gümrük vergilerinin azaltılmasına kararlaştırıldı.

En tartışmalı dosya TikTok

Madrid'de ele alınan konuların en tartışmalısı, Cenevre, Londra ve Stockholm'de yapılan önceki turlarda gündeme alınmayan TikTok dosyasının gündeme alınması oldu.

Beyaz Saray, ByteDance şirketine 17 Eylül'e kadar ABD'deki faaliyetlerini sonlandırması veya yasakla karşı karşıya kalması için süre vermişti. Madrid’deki görüşmelerde, Trump'ın göreve gelmesinden bu yana dördüncü kez olmak üzere verilen sürenin daha da uzatılmasıyla sonuçlanacağı tahmin ediliyor.

Rusya petrolü üzerindeki baskı

Müzakerelerde daha geniş kapsamlı siyasi konular da ele alındı. ABD Hazine Bakanlığı, görüşmelerde kara para aklamayla mücadele konusunda iş birliğinin de yer aldığını vurguladı. Bunun ABD'nin Pekin'e, Rusya'nın Ukrayna’da yürüttüğü savaşta kendisine yardımcı olan teknoloji ve ürünlerin ihracatını kısıtlaması için yaptığı baskıyla ilişkili olduğu biliniyor.

ABD Hazine Bakanı Bessent, G7 üyesi olan müttefiklerine Çin ve Hindistan'dan yapılan ithalata ‘önemli gümrük vergileri’ uygulamaları ve bu ülkeleri Rusya’dan petrol satın almayı durdurmaya zorlamaları çağrısında bulundu.

Washington, Hindistan mallarına yüzde 25'lik ek gümrük vergisi uygulamaya başladıysa da Pekin'e karşı henüz benzer bir adım atmadı.

Uzmanlar, Bessent’in iyimser açıklamalarına rağmen Madrid'de bir ilerleme sağlanma ihtimalinin düşük olduğunu belirtirken sonuçların, TikTok için verilen sürenin yeniden uzatılması ve ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında olası bir görüşme öncesinde iki tarafın pozisyonlarının değerlendirilmesiyle sınırlı kalacağını ve daha somut çözümlerin yolunu açabilecek tek kişinin Şi Cinping olduğunu düşünüyorlar.


İsrail Genelkurmay Başkanı: Netanyahu, Gazze'de atılacak sonraki adımlar için net bir plan sunmadı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: Netanyahu, Gazze'de atılacak sonraki adımlar için net bir plan sunmadı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, İsrail parlamentosu Knesset üyelerine, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze'de atılacak sonraki adımlara dair net talimatlar almadığını söyledi. Bu durum, İsrail ordusunun Gazze kentine yönelik askeri operasyonun kapsamını genişletmeye hazırlandığı bir dönemde ordunun hazırlık durumu hakkında endişeleri artırdı.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un aktardığı, cuma günü kapalı kapılar ardında yapılan toplantıya katılan yetkililerin açıklamalarına göre Genelkurmay Başkanı Zamir, Knesset İstihbarat Alt Komitesi’ne savaşın ilerleyen süreçlerinde planlanan operasyonlar hakkında bilgi verdi. Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesine bağlı olan bu gizli alt komite, Knesset'in en gizli komitelerinden biri olarak biliniyor.

Gazetenin haberine göre Zamir, Knesset üyelerine yaptığı konuşmada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) bize bundan sonra ne olacağını söylemiyor, neye hazırlıklı olmamız gerektiğini bilmiyoruz. Askeri hükümet istiyorlarsa, buna askeri hükümet demeliler” ifadelerini kullandı.

df
İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze Şeridi'ndeyken, 20 Mayıs 2025 (İsrail ordusu)

Genelkurmay Başkanı Zamir, bir başka bağlamda Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yürütülen ve yerel merkezler aracılığıyla gıda ve yardım malzemeleri dağıtan ABD'nin Gazze yardım programını eleştirdi. Programı ‘başarısızlık’ olarak nitelendiren Zamir, “Dört merkezle başarılı olamayan programın dağıtım merkezlerinin sayısı daha sonra neden 12'ye çıkarıldı?” diye sordu.

Sivillerin tahliyesinden sonra bir abluka uygulanıp uygulanmayacağı sorulduğunda Zamir, siviller Gazze'de kaldığı sürece insani yardımların da uluslararası hukuka uygun olarak Gazze'ye girmeye devam edeceğini söyledi.

İsrail Bakanlar Kurulu’nun önceki toplantısında, farklı bir karar alınmazsa askeri operasyonun nihayetinde İsrail ordusunun Gazze'deki merkezi mülteci kamplarına girmesine yol açacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. Böyle bir durumun geniş toprakların askeri yönetim altına girmesine yol açması ve bunun da ordunun istemediği bir senaryo olacağı öngörülmüştü.


37. insani yardım konvoyu Gazze'ye girmek için hazırlıklarını sürdürüyor

Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
TT

37. insani yardım konvoyu Gazze'ye girmek için hazırlıklarını sürdürüyor

Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)

İsrail, Gazze'ye gönderilen 37. konvoyun bir kısmını Mısır tarafındaki Refah sınır kapısından gelen insani yardım kamyonlarını kabul etmek üzere Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) sınır kapısını yeniden açtı.

İnsani yardım, gıda ve acil yardım kamyonları, Mısır ve İsrail arasında ABD'nin himayesinde yapılan yeni mekanizma ve anlaşma uyarınca Gazze'ye girdi. Bu mekanizma ve anlaşma uyarınca, insani yardım Mısır tarafındaki Refah sınır kapısından İsrail tarafındaki Kerem Şalom sınır kapısına gönderiliyor. Bunun nedeni, insani yardım kamyonlarının Kerem Şalom sınır kapısında İsrail makamları tarafından denetime tabi tutulması ve ardından insani yardımın Zikim ve Kerem Şalom sınır kapılarından Gazze'ye getirilmesidir.

Yardımların girişi, her kamyon için birkaç saat süren kontroller ve denetimler şeklinde İsrail'in uzlaşmaz tavrına tabidir, bu da Mısır'dan gönderilen yardımların sadece yarısının Refah sınır kapısından girmesini sağlıyor.

İnsani yardım taşıyan 50 kamyon Gazze'ye girerken, insani yardım, tıbbi yardım, gıda ve yardım malzemeleri ile çadır taşıyan 180 kamyon bugün sevk edilmek üzere hazırlıklarını sürdürüyor.