Afganistan: Taliban İslamcı bilinçlenme için Hizbu’t Tahrir’e izin verdi

Başkent Kabil'de bir yerlerde Hizbu’t Tahrir'den bir konuşmacı (Afgan medyası)
Başkent Kabil'de bir yerlerde Hizbu’t Tahrir'den bir konuşmacı (Afgan medyası)
TT

Afganistan: Taliban İslamcı bilinçlenme için Hizbu’t Tahrir’e izin verdi

Başkent Kabil'de bir yerlerde Hizbu’t Tahrir'den bir konuşmacı (Afgan medyası)
Başkent Kabil'de bir yerlerde Hizbu’t Tahrir'den bir konuşmacı (Afgan medyası)

Kabil'deki Taliban rejimi yakın zamanda Hizbu’t Tahrir hareketinin Afganistan'da faaliyet göstermesine izin verdi. Karar, İslamcı hareketin birçok Arap ve Avrupa ülkesinde yasaklandığı dönemde uluslararası hukuk açısından emsal teşkil ediyor. Taliban ayrıca Afganistan’da ilk kez kendisi dışında bir hareketin siyasi faaliyetine izin vermiş oldu.

Hizbu’t Tahrir, hedefi İslam topraklarında Hilafet Devleti kurmak olan, 1953 yılında Doğu Kudüs'te kurulan ve merkezi Beyrut'ta bulunan uluslararası İslamcı siyasal bir oluşum.

Afgan polisleri mezuniyet töreninde, 2 Ocak 2024: Helmand'daki Ulusal Eğitim Merkezi'nden yaklaşık 439 polis memuru, iki ay süren kapsamlı bir eğitim programının ardından mezun oldu (EPA)
Afgan polisleri mezuniyet töreninde, 2 Ocak 2024: Helmand'daki Ulusal Eğitim Merkezi'nden yaklaşık 439 polis memuru, iki ay süren kapsamlı bir eğitim programının ardından mezun oldu (EPA)

Kabil ve Kunduz'da toplantılar

Hizbu’t Tahrir, Kabil'deki Taliban hükümetinin izniyle Şubat ayının ilk haftasında Kabil ve Kunduz'da halka açık toplantılar düzenledi.

Afganistan uzmanları, Taliban'ın Ağustos 2021'de Kabil'i ele geçirmesinden bu yana Hizbu’t Tahrir’in kamuoyunun gözü önünde faaliyet göstermediğini söylüyor. Uzmanlar, Hizbu’t Tahrir’in toplumdaki sosyal gruplar arasında yürüttüğü ideolojik çalışmalarla Taliban rejiminin Afgan topraklarındaki kontrolünü genişletmesinin önünü açtığını ifade ediyor.

Hizbu’t Tahrir'in Malezya'nın Kuala Lumpur kentindeki gösterisi
Hizbu’t Tahrir'in Malezya'nın Kuala Lumpur kentindeki gösterisi

Öte yandan Afgan medyası Hizbu’t Tahrir'i yabancı ve Afgan istihbarat örgütlerine alet olmakla suçladı. Burada şunu belirtmekte fayda var, mevcut şartlarda bile Taliban, Hizbu’t Tahrir'in, Taliban'ın ülkedeki kontrolünün en zayıf olduğu kuzey Afganistan'da üs kurmasına izin verdi.

Hizbu’t Tahrir üyeleri kuzey Afganistan'daki toplantılarından birinde (Reuters)
Hizbu’t Tahrir üyeleri kuzey Afganistan'daki toplantılarından birinde (Reuters)

Hizbu’t Tahrir, İslam toplumlarında siyasi ve ideolojik çalışmalar yaptığına inanılan barışçıl bir İslamcı grup. Yakın zamana kadar birçok Avrupa ülkesi Hizbu’t Tahrir'in “kendi topraklarında faaliyet göstermesine” izin veriyordu. Avrupa, hareketi yasaklamak için İngiltere'nin yolunu takip ediyor.

Taliban ise Afganistan'da hiçbir İslamcı grubun siyasi faaliyet göstermesine izin vermiyor. Taliban iktidarının son üç yılında Afganistan'da binlerce DEAŞ’lıyı acımasızca takip etti, tutukladı bazılarını ise idam etti.

DEAŞ, Taliban’ın tehlikeli bir rakibi

DEAŞ, Taliban'ın tehlikeli bir rakibi ve Afganistan'dan Pakistan'a kaçmaya başladı. Afgan toplumunda tarihsel olarak var olan başka yerel radikal gruplar da var. Artık hepsi Afganistan'da yeraltında çalışıyor. Taliban, Afgan toplumunda kendisinden başka kimsenin İslam'ı temsil etmediğini, başka herhangi bir grubun varlığının toplumda bölünme yaratacağını iddia ediyor. Taliban aynı zamanda Afgan toplumundaki tüm laik siyasi grupların da siyaset yapmasını yasakladı.

Bir aydan kısa bir süre önce Hizbu’t Tahrir, Kabil ve Kunduz'da çok sayıda parti üyesinin kendi bayraklarını taşıdığı büyük mitingler düzenledi. Gözlemciler Şarku'l Avsat gazetesine, Kabil'deki Hizbu’t Tahrir yürüyüşünde çok sayıda katılımcının Taliban bayrakları taşıdığını söyledi. Afgan medyasında bu yürüyüşlere ilişkin herhangi bir haber yer almadığından medyanın bu yürüyüşlere izin verilmediği varsayılmakta.

Pakistan'da Hizbu’t Tahrir'in faaliyetleri, parti bölgeyi kontrol altına almadan tamamen yasaklandı ve Taliban, örgütün Afganistan'da faaliyet göstermesine izin verdi. Bu izin ilginç olacak ve Pakistan'ı nasıl etkileyeceğine dair soruların kapısını aralayacak.

Hizbu’t Tahrir, çağrısını “Hilafet Devleti’nin kurulması” fikrine dayandırıyor. İnternet sitesine göre kendisini "Hilafet’i yeniden kurarak İslam'ı kurmayı ve onun mesajını insanlığa taşımayı amaçlayan" küresel bir siyasi parti” şeklinde tanımlıyor.

Hizbu’t Tahrir, 1953'te Filistinli İslam alimi Muhammed Takiyyuddin en-Nebhani tarafından kuruldu. Yöntem olarak şiddeti dışlayan ve barışçıl tebliğ ve bilinçlendirme faaliyetlerini esas alan, Nebhani liderliğindeki Hizbu’t Tahrir, 1953'te Ürdün İçişleri Bakanlığı'nın faaliyetlerini açıkça yürütmesine izin vermemesi üzerine "gizli çalışmaya" başvurdu.

İngiltere İçişleri Bakanı James Cleverly, İngiltere'nin Hizbu’t Tahrir’i Parlamentonun onayına tabi "yasaklanmış terör örgütü" ilan ettiğini, örgütün Yahudi karşıtı olduğunu ve "terörizmi" desteklediğini iddia etti.

Cleverly, Hizbu’t Tahrir, 7 Ekim saldırılarını övmek ve kutlamak da dahil olmak üzere terörü teşvik eden ve teşvik eden Yahudi karşıtı bir örgütü olduğunu söyledi.

İngiliz bakan, Hizbu’t Tahrir’in, 7 Ekim saldırılarını övmek ve kutlamak da dahil olmak üzere terörü teşvik eden Yahudi karşıtı bir örgüt olduğunu vurguladı.

Hizbu’t Tahrir'in yasaklanması, özgürlük iklimini istismar ederek İngiliz değerleriyle çelişen pozisyonlar başlatan İslamcı gruplara karşı İngilizlerin ruh halindeki değişikliğin açık bir göstergesi.

Gözlemciler, Londra’nın İslamcı oluşumlara yönelik katı tutumunun yasağın kapsamını genişleteceğine ve Hizbu’t Tahrir'den Müslüman Kardeşler'e (İhvan) kadar, Avrupa ve Ortadoğu'daki diğer ülkeleri de aynı adımı atmaya teşvik edeceklerine inanıyor.

Hizbu’t Tahrir Bangladeş, Çin, Rusya, Pakistan, Almanya, Türkiye, Birleşik Krallık, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’da yasaklı. Hareket, Tunus, Lübnan, Yemen ve BAE dışındaki tüm Arap ülkelerinde de illegal kabul ediliyor.



İsrail gazetesi, İsrail’in CENTCOM Komutanı Corella görevden ayrılmadan önce İran'ı vurmayı istediğini yazdı

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
TT

İsrail gazetesi, İsrail’in CENTCOM Komutanı Corella görevden ayrılmadan önce İran'ı vurmayı istediğini yazdı

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella (Reuters)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrail'in ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella’sız ‘İran'ı vurmak istemediğini’ yazdı.

Gazete, ABD ve İsrail'in kilit bir müttefiki olan General Corella'nın İran'ın nükleer tesislerine yönelik ortak bir saldırıyı desteklediğini ve İsrailli yetkililerin General Corella'nın görev süresinin sona ermesine birkaç ay kala Tahran'a karşı harekete geçmeyi istediğini ve ABD’li Generalin askeri bağlantılarıyla ‘bölgesel bir şemsiye’ inşa ettiğini kaydetti.

ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesi dün yayınladığı bir haberde General Michael Corella’nın İsrail'in ABD savunma güçleri içindeki en güçlü müttefiklerinden biri ve ABD ordusu içinde İran'ın nükleer tesislerine karşı İsrail ile ortak bir saldırı çağrısında bulunan tek ses olduğunu yazdı.

efrgthy
CENTCOM Komutanı General Michael Eric Corella, Ürdün'ün başkenti Amman'daki bir hava üssünde düzenlenen basın toplantısında konuşurken, 12 Eylül 2022 (Reuters)

Yedioth Ahronoth, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik saldırısından bu yana General Corella'nın, ABD uçak gemilerinin bölgeye konuşlandırılması da dâhil olmak üzere ABD ile İsrail arasındaki askeri koordinasyonun güçlendirilmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti.

General Corella şimdi, görev süresinin bitmesine sadece birkaç ay kala, Washington'da İran'a karşı koordineli bir askeri harekat için baskı yapan bir grup isme liderlik ediyor. Ancak, Donald Trump'ın yönetiminde diplomasiden yana olan diğer isimler bu tutuma karşı çıkıyor.

Şarku’l Avsat’ın NYT'den aktardığı habere göre son aylarda ABD içindeki tartışmalar, General Corella'nın başını çektiği ve ortak bir askeri saldırıdan yana olanlar ile İran'ın nükleer hırslarını engellemek için diplomasiden yana olanlar olmak üzere iki tarafa bölündü. Sonunda Başkan Donald Trump ikinci tarafın yanında yer alarak İsrail'in Tahran’a karşı operasyon planlarını erteledi.

Basında yer alan haberlere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump'ı operasyonu onaylamaya ikna etmek için son bir çabayla Washington'a gitti, ancak başarısız oldu.

NYT'ye konuşan İsrailli yetkililer, İsrail ordusunun hava saldırısı ve özel kuvvetlerin ortak saldırısını içeren bir plan geliştirdiğini, fakat bu planın ekim ayına kadar operasyonel olarak hazır olmayacağını söyledi.

Sonuç olarak İsrail, ABD'nin desteğine ihtiyaç duyduğu tek taraflı bir hava saldırısı planlamaya yöneldi.

General Corella ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ABD'nin böyle bir durumda İsrail’e nasıl yardımcı olabileceğini değerlendirdi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), bölgeye iki uçak gemisi, Patriot ve THAAD füze sistemleri ve bombardıman uçakları gönderdi. Bu hareketlilik, İsrail'in İran’a karşı olası saldırısına hazırlık olarak yorumlandı.

İsrailli savunma analistlere göre İran'ın nükleer programına yönelik başarılı bir saldırı ihtimali hızla azalıyor.

İsrail’in ve ABD’nin istihbarat kaynaklarına göre İsrail'in Gazze'deki son askeri kazanımları, İran'daki iç karışıklık ve mevcut jeopolitik uzlaşıların birleşimi, etkili bir saldırı için nadir bir fırsat sunuyor. Halefinin kim olacağı belirsizliğini koruduğu için General Corella görevi bıraktığında bu fırsat dramatik bir şekilde zayıflayabilir.

General Corella, işbirlikçi ve kuralsız olmayan liderlik tarzı, orta düzey İsrailli generallere doğrudan ulaşması ve onların görüşlerini alması nedeniyle hem Tel Aviv'de hem de Washington'da büyük övgü topluyor.

gtyhujı
CENTCOM Komutanı General Michael Corella (AP)

CENTCOM, General Corella döneminde büyük bir teknolojik dönüşüm geçirerek siber altyapısını geliştirdi. CENTCOM içinde özel bir teknoloji bölümü kuruldu. General Corella, tüm bunları yaparken bir yandan da Husiler, Iraklı milisler ve İran'a karşı günlük operasyonları yürüttü.

Yedioth Ahronoth gazetesi haberinde şu ifadelere yer verdi:

“General Corella, CENTCOM Komutanlığı görevini sonlandırmaya hazırlanırken, halefinin İran'a karşı aynı saldırgan tutumu sürdürüp sürdürmeyeceği ve görevinden ayrılmasıyla İsrail'in İran’a karşı olası askeri operasyon fırsatının kaybolup kaybolmayacağı soruları gündemde kalmaya devam ediyor.”