Libya İçişleri Bakanlığı, başkent Trablus’ta kendisine bağlı güvenlik güçleri dışındaki birlikleri tahliye edecek

Libya İçişleri Bakanlığı, başkent Trablus'ta kendilerine bağlı güvenlik güçleri dışındaki tüm birliklerin (milislerin) tahliye edileceğini açıkladı

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Libya İçişleri Bakanlığı, başkent Trablus’ta kendisine bağlı güvenlik güçleri dışındaki birlikleri tahliye edecek

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Libya İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi, 18 Şubat'ta Trablus'un Ebu Selim bölgesinde aralarında İstikrarı Destekleme Birimi milislerinin de bulunduğu 10 kişinin öldüğü silahlı saldırı ile ilgili devam eden soruşturma hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başkent Trablus'tan İçişleri Bakanlığına bağlı güvenlik güçleri dışındaki tüm birliklerin (milis güçler) tahliye edileceğini söyleyen Trablusi, tahliyeleri en geç Ramazan ayı sonrasında tamamlamış olacaklarını kaydetti.

Trablusi, Trablus'tan sonra batıdaki diğer kentlerdeki milis güçlerin de tahliye edileceğini belirtti.

Ebu Selim'deki saldırıya ilişkin soruşturma hukuka uygun şekilde yürütülecek

Ebu Selim'deki saldırıya ilişkin soruşturmanın devam ettiğini kaydeden Trablusi, saldırıda kullanılan bazı silahların ele geçirildiğini ve parmak izi kayıtlarının alındığını aktardı.

Trablusi, soruşturmanın ilerlemesi konusunda Bakanlık ile Başsavcılık arasında işbirliği bulunduğunu ve başkent Trablus'un istikrar ve güvenliğini etkileyecek hiçbir eyleme tolerans göstermeyeceklerini söyledi.

Saldırganların suçu işledikleri sabit olduğu takdirde idam edilebileceğine işaret eden Trablusi, soruşturmanın hukuka uygun şekilde yürütüleceğini belirtti.

Mitiga Havalimanı ve Trablus Limanı'ndan milisler çekilmişti

Libya'da başkent Trablus ve birçok kentte çok sayıda milis birlikler bulunuyor. Halk arasında "Milişya" olarak adlandırılan bu birlikler çeşitli devlet kurumlarına bağlı olsa da bağımsız hareket ediyor.

Trablus'taki en güçlü iki milis kuvvetten biri olan "Rada", 8 Şubat'ta yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı karar çerçevesinde başkentteki Mitiga Havalimanı ile Trablus Limanı'ndan çekildiğini duyurmuştu.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.