Mısır ve Eritre, Somali’nin egemenliğine ve Kızıldeniz'in güvenliğine saygı gösterilmesi konusunda anlaştı

Mısır ve Eritre liderleri Kahire'de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır ve Eritre liderleri Kahire'de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Eritre, Somali’nin egemenliğine ve Kızıldeniz'in güvenliğine saygı gösterilmesi konusunda anlaştı

Mısır ve Eritre liderleri Kahire'de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır ve Eritre liderleri Kahire'de bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Eritre, Somali'nin egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini ve bu egemenliği zayıflatacak her türlü eylemi reddettiklerini ifade etti.

Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi ve Eritre Devlet Başkanı Isaias Afewerki, dün Kahire'de yaptıkları görüşmede, ‘Kızıldeniz bölgesindeki durumun kontrol altına alınmasının ve gerginliğin önlenmesinin önemini’ vurguladı. Görüşmede ‘Gazze Şeridi'nde acil ateşkes sağlanması gerektiği’ de vurgulandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmed Fehmi, görüşmelerin, tarafların çeşitli ekonomik, ticari ve güvenlik alanlarındaki iş birliği düzeyinde ve derinliğinde ivme kazanmak amacıyla ilişkileri geliştirmeye yönelik ilgisini ortaya çıkardığını belirtti. Görüşmelerde bölgedeki son gelişmelerin de ele alındığını aktaran Fehmi, özellikle Kızıldeniz'deki gelişmelere değinildiğini ve iki liderin bölgedeki ‘tehlikeli gelişmeleri’ tartıştığını kaydetti. Fehmi’nin açıklamasına göre, iki lider, ‘gerginliği artırmamanın ve durumu kontrol altına almanın önemini’ vurguladı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan yazılı açıklamaya göre, görüşmeler sırasında Gazze Şeridi'ne insani yardımların tam ve sürdürülebilir olarak erişiminin önünü açacak şekilde derhal ateşkes ilan edilmesi, iki devletli çözüm sürecinin yeniden başlaması ve uluslararası kurallar çerçevesinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerektiğinin altı çizildi.

Afrika Boynuzu'ndaki gelişmeler

İki liderin Afrika Boynuzu’nda (Afrika'nın doğusunun en uç noktası) yaşanan gelişmelere de değindikleri belirtilen açıklamada, ‘Somali'nin egemenliğine saygı duyulması ve bu egemenliği azaltacak her türlü eylemin reddedilmesi gerektiği’ konusunda mutabakata varıldığı bildirildi.

Mısır, Somali topraklarının birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden her türlü eylemi reddettiğini açıkladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından ocak ayı başlarında Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesiyle ilk anlaşmayı imzalamasının ardından yapılan bir açıklamada, Somali'nin egemenliğine ve kaynaklarından halkının ‘münhasır olarak’ yararlanması hakkına saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Açıklamada ayrıca, Afrika Boynuzu’nda istikrarı bozacak adımların ve eylemlerin oluşturduğu tehdide karşı uyarıda bulunulmuştu.

sxvsef
Sisi ve Afewerki, Mısır'daki İttihadiye Sarayı'nda düzenlenen resmi törede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Öte yandan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Etiyopya hükümetinin ayrılıkçı Somaliland ile Kızıldeniz'de bir liman ve askeri üs kurulmasını öngören bir anlaşma imzalanmasından birkaç gün sonra Eritre’yi ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, burada anlaşmayı reddettiklerini açıklarken, Somali’nin Addis Ababa Büyükelçisi geri çağırıldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığının dünkü açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:

Sisi-Afewerki görüşmesinde Sudan'daki son duruma da değinildi. Ülkedeki krize ateşkesi sağlayacak ciddi çözümler bulunması için Mısır ile Eritre arasında komşu ülkelerin izlediği yol çerçevesinde ve Sudan halkının yaşadığı insani sıkıntıları son erdirecek, onların güvenlik, istikrar ve kalkınmaya ulaşma yönündeki istek ve umutlarını karşılayacak şekilde ortak çalışmanın sürdürülmesinin önemi vurgulandı.

Eritre Devlet Başkanı Afewerki, Sudan'daki krizi görüşmek üzere Mısır'ın ev sahipliğinde düzenlenen ‘Sudan'a Komşu Olan Ülkeler Zirvesi’ne katılmak üzere geçtiğimiz temmuz ayında Kahire'yi ziyaret etmişti. Mısır Devlet Bilgi Servisi Kurumu’nun (Egypt State Information Service/SİS) raporuna göre, Eritre Devlet Başkanı Afewerki, ülkesinin 1991 yılında bağımsızlığını kazanmasından bu yana Mısır'ı yaklaşık 30 kez ziyaret etti ve bu ziyaretler, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini yansıtıyor.

Birbiriyle ilişkili ilgi alanları

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı Afrika işleri uzmanı Rami Zuhdi, içinde bulunduğumuz dönemde Mısır-Afrika görüşmelerinin önemine dikkati çekti. Genel olarak Doğu Afrika bölgesinde, özelde ise Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz'de yaşanan gerginliklerin, Eritre Devlet Başkanı Afewerki’nin Kahire ziyaretinin önemini iki katına çıkardığını söyleyen Zuhdi, “Özellikle Etiyopya'nın bölgede yarattığı, barış ve güvenliği tehdit eden krizlerin gölgesindeki Afrika Boynuzu bölgesinde Mısır ve Eritre’nin çıkarları, birbiriyle örtüşüyor. Etiyopya'nın Somaliland ile yaptığı ve ‘yasadışı’ olarak nitelendirilen anlaşma hem Mısır hem de bin 200 kilometreyle Kızıldeniz'e en uzun kıyı şeritlerinden birine sahip olan Eritre için stratejik öneme sahip bir bölge olan Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğine yönelik eşi ve benzeri görülmemiş gerginlikler yaratıyor” şeklinde konuştu.

Eritre'nin Somali, Etiyopya ve Somaliland’a komşu bir ülke olduğunu ve bu durumun onu bölgedeki her türlü hareket için ‘hayati bir üs’ haline getirdiğini vurgulayan Zuhdi, “Ayrıca bölgede barışa ve güvenliğe yönelik her türlü tehdidin Mısır'ın çıkarları üzerindeki etkisi de Kahire ile Asmara arasındaki istişareleri içinde bulunduğumuz dönemde gerekli ve kaçınılmaz kılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

cdf
Mısır-Eritre, Somali'nin egemenliğine saygı duymanın önemini vurguladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Etiyopya, Eritre’nin 30 yıl süren bir savaşın ardından bağımsızlığını kazanması sonrası Afrika'nın denize kıyısı en büyük ülkesi haline geldi. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Somaliland ile söz konusu anlaşmanın imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Addis Ababa, iç savaş ve dışarıdan kurulan komploların ardından tarihi ve hukuki bir hata sonucu denize erişimini kaybetmişti. Etiyopya hükümeti bu hatayı düzeltmek için yıllardır çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Somali-Eritre ilişkileri, Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud'un 2022 yılının temmuz ayında Eritre Devlet Başkanı Afewerki ile savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğinin geliştirilmesine yönelik bir mutabakat zaptı imzalamasıyla son yıllarda dikkate değer bir ivme kazandı.

Büyük ivme

Mısır Afrika İşleri Konseyi Başkan Yardımcısı Salah Halime, Mısır ile Eritre arasında Eritre’nin bağımsızlığından bu yana güçlü bir ilişkinin olduğunu vurguladı. Halime, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda başta ekonomik işbirliği ve siyasi koordinasyon olmak üzere birden fazla düzeyde geliştiğine dikkati çekti. Kahire ve Asmara’nın, ortak çıkarlarının bölgede barışın ve güvenliğin sağlanmasını gerektirdiğine dair farkındalığı çerçevesinde başta Etiyopya ile Somaliland arasındaki ‘uluslararası hukuka ve devlet egemenliğine saygı ilkelerine aykırı’ olarak nitelendirilen anlaşmanın imzalanması sonrasında gerilimin artmasına dikkat çeken Salah Halime, Sudan'da devam eden kriz ve Doğu Afrika'da artan ‘terörizm riskleri’ gibi, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz bölgesinin karşı karşıya olduğu zorlukların gölgesinde iki ülke arasındaki ilişkilerde ‘büyük bir ivme’ yaşanacağı tahmininde bulundu. Mısırlı yetkili, Mısır ile Eritre arasındaki koordinasyonu ‘iki taraflı ve bölgesel bir çıkar’ olarak tanımladı.

Diğer taraftan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'nin Somali Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinden bir gün sonra Eritre'nin başkenti Asmara'yı ziyaret etmesi ve 11 Ocak'ta Devlet Başkanı Afewerki ile görüşmesi de dikkat çeken gelişmeler arasında yer aldı.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
TT

Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı mensubu bir kişinin, Palmira’da (Tedmur) ABD-Suriye ortak devriyesini hedef alan saldırının faili olduğu açıklandı. Yetkililer, saldırının ardından aynı teşkilattan 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve soruşturma sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, Tedmur saldırısını gerçekleştiren kişinin yaklaşık 10 aydır Genel Güvenlik Teşkilatında görev yaptığını, farklı şehirlerde çalıştıktan sonra Tedmur’a atandığını söyledi. Kaynak, olayın hemen ardından 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Babba da saldırganın Genel Güvenlik güçlerine mensup olduğunu ve daha önce yapılan bir güvenlik değerlendirmesi doğrultusunda görevden uzaklaştırılmasının planlandığını belirtti. Babba, resmi televizyona yaptığı açıklamada, saldırganın “tekfirci veya aşırı fikirler taşıyabileceğine” dair bir değerlendirme yapıldığını ve bu doğrultuda hakkında karar alınmasının gündemde olduğunu söyledi.

Sözcü, Badiye bölgesindeki iç güvenlik komutanlığının 5 binden fazla personelden oluştuğunu ve personelin haftalık değerlendirme mekanizmasına tabi tutulduğunu, gerekli görüldüğünde idari ve güvenlik tedbirleri alındığını kaydetti.

Önceki yönetimin devrilmesinin ardından iç güvenlik ve polis teşkilatlarında yaşanan çöküş nedeniyle yeni yönetimin güvenlik açığını kapatmak amacıyla geniş çaplı gönüllü alımına gittiği hatırlatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıya karşılık verileceğini belirterek, olayın Suriye makamlarının tam kontrolünde olmayan ve “son derece tehlikeli” olarak nitelendirdiği bir bölgede meydana geldiğini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldürüldüğünü, üç ABD askerinin ise yaralandığını açıkladı. CENTCOM, askeri heyetin Tedmur’da DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlara destek kapsamında bulunduğunu bildirdi.

Suriye yönetimi, Tedmur’da meydana gelen saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirterek, ABD hükümeti ve halkına başsağlığı mesajı gönderdi. Açıklamada, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında uluslararası koalisyona resmen dahil olduğu kaydedildi.

Suriye çölünde 2015–2016 yıllarında etkisini artıran DEAŞ, bu dönemde Tedmur’u kontrol altına alarak tarihi mirasa büyük zarar verdi ve siviller ile askerleri hedef alan infazlar yaptı. Örgüt, Rusya destekli Suriye güçleri ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun operasyonları sonucunda bölgeden çıkarılırken, 2019’dan itibaren geniş alanlardaki varlığını kaybetti. Ancak çöl bölgelerinde faaliyet gösteren hücreleri hâlen saldırılar düzenliyor.

ABD güçleri Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlu bulunuyor. Washington, askeri varlığının temel amacının DEAŞ’la mücadele ve yerel müttefiklere destek olduğunu vurguluyor.