Hafızanızın sağlığı için kaçınmanız gereken 4 alışkanlık

Bilgileri birbirine bağlayarak olayları hatırlayabiliriz

Hafızanızın sağlığı için kaçınmanız gereken 4 alışkanlık
TT

Hafızanızın sağlığı için kaçınmanız gereken 4 alışkanlık

Hafızanızın sağlığı için kaçınmanız gereken 4 alışkanlık

Pek çok kişi yaşlandıkça hafızasının kötüleşeceğinden ve unutkanlığın artacağından korkuyor. Neyse ki bu aşamaya gelmemek için uzak durulması gereken alışkanlıklar bulunuyor.

California Üniversitesi’nden sinir bilimi profesörü Charan Ranganath CNBC’ye verdiği röportajda “25 yıldır nöroloji ile ilgileniyorum ve bana en çok ‘Yaşlandıkça bir aptal mı olacağım?’ sorusu soruluyor” ifadelerine yer verdi.

Ranganath “Bu soruyu soranları suçlamıyorum çünkü birçoğumuz zamanla önemli birçok şeyi unutuyoruz. Bu durumdan kaçınmak için zamanla hafızaya zarar veren 4 alışkanlıktan uzak durmalıyız” dedi.

1- Aynı anda birden fazla görevi yerine getirme

Hepimiz etrafımızdaki dünyaya dikkat etmek için beynin prefrontal korteks adı verilen kısmına bağlıyız. Ne yazık ki, bu korteks yaşlandıkça zayıflayarak konsantrasyon yeteneğimizi zayıflatıyor.

Charan, aynı anda birden fazla görev yapmanın işleri daha da kötüleştirdiğini, hafızanın zayıflamasına ve onu güçlü kılan kaynakların tükenmesine yol açtığını belirtti.

Hafızanızı nasıl geliştirebilirsiniz?

Telefonunuzu uyku moduna alın ve programınızda meditasyon, hayal kurma, dışarıda yürüme veya enerjinizi yeniden şarj eden herhangi bir şeye yönelik belirli görevler için zaman ayırın. Önemli olan bu görevlerin hepsini aynı anda yapmamak.

2- Yeterli uykuya öncelik olarak görmeme

Yaşlandıkça aldığımız uykunun miktarı ve kalitesi çeşitli nedenlerden dolayı azalır. Uyuduğumuzda beyin, gün boyu biriken metabolik atıklardan kurtulmak için harekete geçer ayrıca anılar harekete geçerek, beyinde yaşadığımız farklı olaylar arasında bağlantılar oluşturulur.

Hafızanızı nasıl geliştirebilirsiniz?

Uykusuzluk frontal kortekse zarar verir ve anıların yok olmasına yol açar bu nedenle uykudan hemen önce ekran kullanımını, yağlı yiyecek ve kafein tüketimini azaltmaya çalışın.

Horlama konusunda büyük bir sorun yaşıyorsanız bir uzmana başvurabilirsiniz. Gece yeterince uyuyamıyorsanız, gün içinde kısa bir şekerleme bu eksikliği telafi edebilirsiniz.

3- Rutin faaliyetler

Ne oldu, ne zaman oldu, nerede oldu gibi bilgileri birbirine bağlayarak olayları hatırlayabiliriz, buna epizodik veya olaylar hafızası denir.

Belirli bir şarkıyı dinlemek ile liseye gitmeniz arasındaki bağlantı veya belirli bir yemeğin kokusu ile büyükannenizin yemekleri arasındaki bağlantı gibi, yer ve zamanı benzersiz bir şekilde birbirine bağlayan bir diziden oluşur.

Bu, rutin olaylarla değil, yalnızca farklı bağlamlarla ilişkili farklı deneyimler yaşadığınızda gerçekleşir.

Rutilerinizi ve hafızanızı geliştirin

İş yerinizde günlük e-postalara göz atarak veya TikTok’ta video izleyerek zamanınızı harcamak yerine, rutininizi çeşitlendirin, farklı yerlere gidin, uzun vadeli anılar yaratmak için farklı insan gruplarıyla tanışın.

4- Bir şeyleri hatırlama yeteneğine aşırı güvenme

Charan “Birisiyle tanıştığım ve adını bildiğimden emin olduğum, ancak daha sonra onu hatırlayamadığım için şaşkına döndüğüm anlar oldu” dedi.

Hafızanızı nasıl geliştirebilirsiniz?

Öğrenmenin en iyi yolu, belirli bir anıyı gerçekten hatırlayana kadar hatırlamaya çalışmaktır. Örneğin, yeni bir şey öğreniyorsanız, kendinizi test edin ve birkaç dakika sonra onu hatırlamaya çalışın, ardından bir saat sonra tekrar hatırlamaya çalışın. Bir anıyı hatırlamak için ne kadar çok girişimde bulunursanız o kadar iyi olur.



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters