OAPEC Genel Sekreteri: Doğalgaz ve petrol üretiminin durdurulması halinde dünya ‘ilkelleşir’

Şarku’l Avsat’a konuşan Loughani: Düşük karbonlu hidrojenin uluslararası ticareti 2030 yılına kadar yılda 15,5 milyon tona ulaşabilir

OAPEC Genel Sekreteri Cemal İsa el-Loughani
OAPEC Genel Sekreteri Cemal İsa el-Loughani
TT

OAPEC Genel Sekreteri: Doğalgaz ve petrol üretiminin durdurulması halinde dünya ‘ilkelleşir’

OAPEC Genel Sekreteri Cemal İsa el-Loughani
OAPEC Genel Sekreteri Cemal İsa el-Loughani

Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Örgütü (OAPEC) Genel Sekreteri Cemal İsa el-Loughani, petrol üreten ülkelerin iklim aktivistlerinin taleplerini dinleyerek, doğalgaz ve petrol üretimini durdurması halinde dünyanın ‘ilkelleşeceğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Loughani, öyle bir durumda dünyada büyük elektrik kesintileri yaşanacağına ve şirketlerin kapanmak zorunda kalacağına dikkat çekti.

Ayrıca yakıt olmadan, esas olarak araçlara, demiryollarına ve deniz taşımacılığına dayanan tedarik zincirlerinin zarar görmesiyle küresel ticaretin durma noktasına geleceğini vurguladı.

Loughani, bu durumun ayrıca hastanelerin işletilmesinde ve hastaların taşınmasında petrol ve gaza dayalı olan küresel sağlık sisteminin çökmesine yol açacağını, bu çöküşün ilaç, ekipman ve tıbbi malzeme üretimini de kapsayacağını belirtti.

Böyle bir senaryoda, dünyanın eninde sonunda derin bir küresel çöküşe gireceği konusunda da uyardı.

Ancak bu kasvetli görünüm göz önüne alındığında, üretici ülkelerin petrol ve doğalgaz üretimini durdurmasının pek olası olmadığını belirten Loughani, şunları söyledi;

Küresel ekonominin ana motor olarak görülen, aynı zamanda ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin kurulduğu en önemli temel direklerden biri olan ve milyonlarca insana enerji sağlayan petrol ve gaz endüstrisi olmayan bir küresel ekonominin hayal edilemeyeceğini vurgulamalıyız.

Petrol ve gazın, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin dayandığı ana faktörler olduğunu ve dünya çapında milyonlarca kişiye iş sağladığını da söyledi.

Ancak Loughani, petrol endüstrisinin geliştirilmesi ve OAPEC üye ülkeleri arasında enerji politikalarının koordine edilmesinde artan zorluklara da dikkat çekti.

Ayrıca petrolün adil ve makul koşullarla piyasalara teslimini güvence altına almak ve üyeler arasında petrol endüstrisindeki sermaye ve yatırımcılar için uygun koşulları sağlamaya yönelik ortak çabalara değindi.

Bunun OAPEC’in ana hedeflerinden biri olduğunu belirten Loughani, şu ifadelerle devam etti;

Bu hedefin uygulanmasındaki en önemli zorluklardan biri, çevre sorunları ve iklim değişikliğiyle bağlantılı olan petrol ve gaz yatırımlarının azaltılmasına yönelik yanıltıcı çağrılardır.

Emisyonsuz bir çevrenin petrol ve gaz tüketimini azaltmaya bağlanması konusunda büyük bir ısrar olduğunu söyleyen Loughani şöyle dedi;

Bu çağrılar, temiz teknolojiler yoluyla petrol ve gaz üretme ve emisyonları kontrol etmenin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasına yardımcı olduğu gerçeğini göz ardı ediyor.

Loughani, OAPEC’in sürdürülebilir enerji sistemlerini destekleme ve küresel iklim değişikliği çabalarına katkıda bulunma hedefinin bir parçası olarak, son yıllarda bunu uygulamaya başladığını da ekledi.

OAPEC, Suudi Arabistan, Libya ve Kuveyt tarafından 9 Ocak 1968’de Beyrut’ta imzalanan anlaşmayla kuruldu.

Merkezi Kuveyt’te olan kuruluş, 1967 savaşını takip eden zorlu koşullar altında bir Arap başarısı olarak görüldü.

Enerji ve emisyonlar

Loughani, petrol ve gaz endüstrisinin son yıllarda küresel ekonominin büyümesinde önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, başlangıçta onu destekleyen bazı ülkelerin maruz kaldığı baskıya rağmen, sektörün gelecekte de rolünü oynamaya kesinlikle devam edeceğini belirtti.

OAPEC’in karbon emisyonlarının azaltılmasına ilişkin küresel trendleri karşılamaya başladığını dile getiren Loughani, karbon yakalama ve depolama (CSS) gibi temiz teknolojilere yönelik sürekli yatırım, yenilik ve gelişmeye dikkat çekti.

Loughani, “Her ne kadar yenilenebilir enerjinin, özellikle de güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinin payının en hızlı ve en büyük oranda artması beklense de, uluslararası enerji kuruluşlarının çoğu, petrol ve gaz talebinin küresel enerjideki en büyük payı (2045’e kadar yaklaşık yüzde 53,7) oluşturmaya devam edeceğini tahmin ediyor” dedi.

Petrol piyasaları

Bazı ülkelerin temiz enerjiye geçmesinin ardından petrol sektöründeki yatırımların azalmasına değinen Loughani, özellikle üretim ve aramada yaşanan düşüşün küresel rezervlerin büyümesinde yavaşlamaya yol açacağını kabul etti.

OAPEC Genel Sekreteri, bunun da artan talebi karşılayacak genel arzı etkileyebileceğini ve sonuç olarak enerji fiyatlarında artışlara yol açabileceğini ifade etti.

Loughani konuya ilişkin açıklamasına şunları ekledi;

Petrol arama ve üretim yatırımlarının 2023 yılında yaklaşık 397,6 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, 2045 yılına kadar küresel petrol talebini karşılamak için gereken yatırımlarda tahmini yüzde 17’den fazla bir boşluk olduğu anlamına geliyor.

Genel Sekreter, Rusya-Ukrayna savaşının küresel enerji sektörü haritası üzerindeki etkilerine ilişkin ise şunları söyledi;

Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna krizi, enerji üreten ülkeler haritasındaki potansiyel değişiklikler de dahil olmak üzere küresel enerjide değişikliklere yol açtı. Bu kriz, birçok ülkeyi alternatif enerji kaynakları aramaya ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye yöneltti. Bunun en belirgin örneği, Mayıs 2022’de açıklanan Avrupa Birliği’nin yaptırımlara tabi Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığı hızla azaltma ve yenilenebilir enerjilere bağımlılığa geçişi hızlandırma planıdır (REPowerEU). Rusya-Ukrayna krizi ve buna bağlı olarak 2022 yılında enerji fiyatlarında yaşanan keskin artış, ABD’de ham petrol üretiminin günde yaklaşık 13,3 milyon varil gibi yeni bir rekor seviyeye yükselmesinin de ana etkenlerinden biriydi.

Arap ülkelerinin rezervleri

Loughani, küresel enerji sektörü için petrol arzının güvence altına alınmasında Arapların, özellikle de Suudi Arabistan’ın rolüne dikkat çekerek şunları söyledi;

Arap ülkeleri, sahip oldukları büyük rezervler ve küresel üretimin büyük bir kısmını ve rafineri ve petrokimya endüstrisi gibi ilgili endüstrileri satın almaları ışığında, küresel enerji sektörü için petrol tedarikinin güvence altına alınmasında önemli bir rol oynuyor. Suudi Arabistan’ın, iklim değişikliğinin zorluklarıyla yüzleşirken, özellikle ekonomik kalkınma söz konusu olduğunda sürekli olarak petrol kaynaklarının güvenliğini sağlamak ve güvenilir enerji kaynakları sağlamak için çabaladığını vurgulamak isteriz. Bu, Suudi Arabistan’ın OPEC+’yı kurma ve başarısını sağlama konusundaki öncü çabalarında kanıtlanmıştır.

Suudi Arabistan’ın G20’deki ortaklarıyla ortak çıkarlara ulaşmanın yanı sıra üreticilerden, yatırımcılara ve tüketicilere kadar enerji piyasasındaki tüm etkili taraflar için adil maliyetleri sürdürmek amacıyla işbirliği yaptığını da kaydetti.

Hidrojen

OAPEC Genel Sekreteri, son yıllarda Arap ülkelerinin, uluslararası aktörlerle mutabakat zaptı imzalayarak, hidrojen alanında uluslararası işbirliğini ve ortaklığı geliştirmek amacıyla kayda değer faaliyetlere tanık olduklarını belirtti.

Loughani, “Bu projelerin hayata geçirilmesinin Arap ülkelerinin önümüzdeki yıllarda küresel hidrojen haritasında önemli bir yer işgal etmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Genel Sekreter, “Açıklanan projelerin önümüzdeki birkaç yıl içinde uygulamaya konulması durumunda, düşük karbonlu hidrojenin uluslararası ticareti 2030 yılına kadar 15,5 milyon ton/yıla ulaşabilir” diye ekledi.



Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
TT

Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)

Saudi Aramco, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024 yılının aynı çeyreğinde 103,37 milyar riyal (27,56 milyar dolar) olan net gelirini, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 101,02 milyar riyal (26,94 milyar dolar) olarak bildirdi. Bu rakam, 88,8 milyar riyallik beklentileri aştı.

2025 yılının üçüncü çeyreğinde, esas olarak değer düşüklüğü ve amortismanla ilgili toplam 3,91 milyar riyal tutarındaki düzeltmelerin, gelir vergisi düzeltmeleriyle kısmen dengelenmesinin ardından, düzeltilmiş net gelir 104,92 milyar riyal (27,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Aramco'nun gelirleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 386,17 milyar riyal (102,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve bu, 2024 yılının aynı çeyreğinde elde edilen 416,63 milyar riyal (111,10 milyar dolar) gelirine kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Gelirdeki bu düşüş, esas olarak rafine ve kimyasal ürün fiyatlarının düşmesi ve ham petrol fiyatları ile hacimlerinin azalması nedeniyle meydana geldi, ancak rafine ve kimyasal ürün satış hacimlerinin artmasıyla kısmen dengelendi.


Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere ayak uydurma konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Krallık'ın küresel değişimlere esneklik ve dayanıklılıkla ayak uydurma, kaynakları, yetenekleri ve ulusal öncelikleri dengeleme, petrol dışı sektörlerde büyümeyi sürdürme ve ileri imalat, teknoloji, turizm ve girişimcilik gibi bir dizi alanda daha fazla gelişme sağlama konusundaki ekonomik kapasitesine dikkat çekti.

Başkent Riyad'da Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başkanlığında yapılan oturumun başında, Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı’na (FII) katılan bir dizi kardeş ve dost ülkenin liderleriyle yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’na bilgi verdi.

Bu bağlamda Bakanlar Kurulu, konferansın üst düzey uluslararası katılımının, Suudi Arabistan’a ve onun başarılarına duyulan küresel takdirin bir yansıması olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın vizyonunun ülkeyi uluslararası bir ekonomik merkez ve dünyanın dört bir yanından liderleri ve yenilikçileri bir araya getiren öncü bir küresel merkez hâline getirdiğini; vizyonları, yatırımın geleceğini şekillendiren uygulanabilir stratejilere dönüştürdüğünü ifade etti.

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, Bakanlar Kurulu’nun, Vizyon 2030'un başlatılmasından bu yana özel sektörün petrol dışı faaliyetlerin büyümesini dikkate değer seviyelere taşımasındaki katkısını takdir ettiğini belirtti. Dusari, bu durumun, iş ortamının genişlemesini ve gelişmesini mümkün kılan ekonomik politikaların ve reformların etkinliğini yansıttığını kaydetti.

gt
Başkent Riyad'da gerçekleşen Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'ın 2031'den itibaren üç yıllık bir dönem için Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Teşkilatı (INTOSAI) başkanlığını kazanmasını, bu alandaki liderliğini ve şeffaflığı ve yönetişimi teşvik eden küresel bir geleceğin şekillenmesindeki rolünü teyit eden bir gelişme olarak değerlendirdi.

Bakanlar Kurulu, el-Ula’nın 2025 Dünya Seyahat Ödülleri’nde üç ödül kazanmasını takdirle karşıladı. Bu başarı, el-Ula’nın sürekli mükemmelliğini ve bölgesel turizm haritasındaki artan konumunu yansıtmakta olup, bölgenin sahip olduğu çok yönlü tarihi, medeni ve kültürel zenginlikleri ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Şura Meclisi ile ortaklaşa incelenenler de dahil olmak üzere gündemindeki maddeleri gözden geçirdi ve bu konularda Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi, Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi, Bakanlar Kurulu Genel Komitesi ve Bakanlar Kurulu Uzman Komitesi'nin kararlarını inceledi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan ile Arap Kentsel Kalkınma Enstitüsü arasında bir merkez anlaşmasının yanı sıra, Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında mali iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptının onaylanmasına karar verdi.

Bakanlar Kurulu, Turizm Bakanı’nı Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı ile San Marino Turizm, Posta, İş Birliği, Fuarlar, Medya ve Turistik Yatırımları Çekme Bakanlığı arasında turizm alanında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı taslağı konusunda San Marino tarafıyla müzakerelerde bulunmak ve bu belgeyi imzalamakla yetkilendirdi.

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanlığı ile Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında ekonomik ve ticari iş birliği alanında; Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Kurumu ile Fransa Ulusal Sağlık, Gıda, Çevre ve İş Güvenliği Kurumu arasında tıbbi ürünlerin yönetimi alanında; Suudi Arabistan Eğitim ve Değerlendirme Kurumu ile Kuveyt Üniversitesi arasında ölçme, değerlendirme ve akreditasyon alanında iş birliğine ilişkin mutabakat zabıtlarını, ayrıca Suudi Arabistan ile Panama arasında hava taşımacılığı hizmetleri alanında bir anlaşmayı onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, oturum sırasında, kimyasal danışmanlık mesleği lisanslarının verilmesi yetkisinin Ticaret Bakanlığı’ndan Enerji Bakanlığı’na devredilmesini; belediye ihlalleri cezaları yönetmeliğine aykırılık tespitine yardımcı olanlara belirli kurallar çerçevesinde teşvik edici mali ödüller verilmesini; Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı ile koordineli olarak, kamu sağlık kurumlarının bütçelerinde ilaç sanayisinin yerelleştirilmesine yönelik özel bir kalem oluşturulması ve onaylanması için gerekli adımları atmasını; ayrıca Mekke Bölgesi Kalkınma Kurumu, Tarım Kalkınma Fonu ve Taybe Üniversitesi’nin iki önceki mali yıla ait kesin hesaplarının onaylanmasını kabul etti.

Bakanlar Kurulu, gündeminde yer alan çeşitli genel konular hakkında da bilgi aldı. Bu konular arasında; Enerji, Spor, İletişim ve Bilgi Teknolojileri, İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma, Sanayi ve Maden Kaynakları bakanlıklarının yıllık raporları ile Ulaştırma Genel Kurumu, Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi, Ulusal Belgeler ve Arşiv Merkezi ve Kamu Yönetimi Enstitüsü’nün raporları yer aldı.


ADIPEC Konferansı... BAE, enerji sektöründe gerçekçi politikalar çağrısında bulundu

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
TT

ADIPEC Konferansı... BAE, enerji sektöründe gerçekçi politikalar çağrısında bulundu

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)
BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptığı konuşmada (Reuters)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), küresel enerji sektöründeki liderleri, politika yapıcıları ve yatırımcıları, istihdam yaratmak, büyümeyi ve küresel rekabet gücünü teşvik etmek için gerçekçi yasalar ve iddialı ortaklıklar benimsemeye çağırdı. Bu, ülkenin halihazırda kendisinin de izlediği bir model.

BAE Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı ve Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) CEO’su Sultan el-Cabir, “BAE, enerji güvenliğini destekleyen, kaynaklarını çeşitlendiren ve sermayeyi çeken gerçekçi bir yaklaşım benimsemektedir. Bu yaklaşım, yatırımcıların güvenilirlik, istikrar ve güvene değer vermesi nedeniyle yatırım akışını sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.

El-Cabir bu açıklamayı, BAE'nin başkenti Abu Dabi'de düzenlenen ve 45'ten fazla bakan ve 250'den fazla üst düzey yönetici dahil olmak üzere çok sayıda küresel enerji liderini bir araya getiren Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın (ADIPEC 2025) açılışında yaptı. Etkinliğin amacı, artan küresel enerji talebini karşılamanın yollarını tartışmak, esnek bir enerji sistemi kurmanın gerekliliğini vurgulamak ve enerji çözümlerinin kapsamını genişleterek herkes için ilerlemenin sağlanmasını garanti altına almak.

Etkili politikaların ‘geçici trendlere değil, kalıcı gerçeklere dayandığını’ açıklayan el-Cabir, ‘ekonomileri zayıflatan’ gerçekçi olmayan düzenlemelere karşı uyarıda bulundu.

El-Cabir, ADNOC'un 200'den fazla AIQ aracında yapay zekâ ve robotik kullanımıyla arıza süresini azaltma ve verimliliği artırma örneklerini sundu. Bu çözümün üretim tahminlerinin doğruluğunu yüzde 90 oranında artırması bekleniyor.

Uzun vadede güçlü bir talep öngörerek, maliyet, yatırım, teknoloji ve personel arasında denge kurulması gerektiğini vurgulayan el-Cabir, ‘temel göstergelere’ odaklanılması çağrısında bulundu.

El-Cabir konuşmasında, elektrik şebekeleri, veri merkezleri ve enerji tedarik kaynaklarına yıllık 4 trilyon dolarlık sermaye yatırımı yapılması gerektiğini vurguladı. El-Cabir, “Gelecekteki ekonomilerin büyüme gereksinimleri, geçmişteki altyapı üzerine inşa edilmiş elektrik şebekeleriyle karşılanamaz” dedi.

El-Cabir, 2040 yılına kadar enerji talebini artıracak faktörleri sıralayarak, veri merkezlerinin elektrik ihtiyacının dört kat artacağını, 1,5 milyar kişinin şehirlere taşınacağını, 2 milyardan fazla ek klima cihazının devreye alınacağını ve küresel uçak filosunun 25 binden 50 bine çıkacağını belirtti.

Yenilenebilir enerji üretiminin iki katından fazla artacağı, sıvılaştırılmış doğal gazın yüzde 50, jet yakıtının ise yüzde 30'dan fazla artacağı, petrol üretiminin 2040'tan sonra da günde 100 milyon varilin üzerinde devam edeceği ve malzeme ve ulaşımda kullanımının artacağı öngörüsünde bulunan el-Cabir, “Dünya, enerji kaynaklarını geliştirmeli, bir kaynağı başka bir kaynakla değiştirmemelidir” şeklinde konuştu.

El-Cabir, enerji yetkililerine ‘temel unsurlara odaklanmaları ve yan etkileri göz ardı etmeleri’ çağrısında bulundu. Enerji talebinin uzun vadede güçlü olduğunu, ancak kısa vadede belli bir belirsizlik bulunduğunu belirterek, bunun maliyet kontrolü ile sermaye yatırımlarının uyumlu hâle getirilmesini, verimliliğin artırılmasını ve insan kaynağı, teknoloji ile yapay zekâya yatırım yapılmasını gerektirdiğini vurguladı.

El-Cabir, ENACT (Energy Action Partners) Konseyi'nin, enerji ve yapay zekânın büyümenin ikiz itici gücü olduğu konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Güvenilir bir temel enerji kapasitesinin sağlanması ve elektrik iletim şebekelerinin genişletilmesi gerektiğini vurguladı. BAE’nin sermaye için çekici bir ortam sunduğunu ve ADNOC’un ortaklıklarını öne çıkardı. El-Cabir ayrıca, uluslararası yatırım kolu XRG’nin çeşitli ülkelerde gaz anlaşmalarında genişlediğini ve küresel ölçekte kimya ve altyapı alanlarındaki varlığın güçlendirildiğini ifade etti.