İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Ramazan’da Mescid-i Aksa'ya girişlerin sınırlandırılmasını talep etti

İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir
İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir
TT

İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Ramazan’da Mescid-i Aksa'ya girişlerin sınırlandırılmasını talep etti

İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir
İsrailli aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir

 İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ramazan ayında işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya girecek Müslüman sayısının sınırlandırılması talebinde bulundu.

İsrail’in Maariv gazetesinin haberine göre, Bakan Ben-Gvir, Polis Komiseri Kobi Shabtai’den, Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yalnızca birkaç bin Müslümanın girmesine izin verilmesini talep etti.

Ben-Gvir’in dün Komiser Shabtai ile yaptığı toplantıda, Mescid-i Aksa'da ibadet eden Müslümanların sayısını sadece birkaç bin ile sınırlamanın doğru olduğunu savunduğu aktarılan haberde, polisin “karışıklık çıkması durumunda hızlı bir şekilde müdahale edebileceğini” söylediği belirtildi.

Haberde, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bugün, Mescid-i Aksa'da Ramazan ayı boyunca kısıtlamalar konusunda Ben Gvir, Shabtai, ordu ve istihbarat yetkililerinin katılımıyla bir toplantı yapması bekleniyor.” denildi.

İsrail'deki güvenlik teşkilatı ve siyasi makamlar, Müslümanların Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya girişinin nasıl organize edileceğine henüz karar vermedi.

- Ben-Gvir Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanmasını talep etmişti

Aşırı sağcı Ben-Gvir, 18 Şubat'ta X hesabından yaptığı paylaşımda, Filistinlilerin ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

İsrail Başbakanlığından 19 Şubat'ta yapılan açıklamada da Ben-Gvir'in talep ettiği "ramazanda Filistinlilerin Mescid-i Aksa'da ibadetlerinin kısıtlanması" kararının "güvenlik göz önüne alınarak dengeli biçimde alındığı" ifade edilmişti.

İsrail basınında çıkan haberlerde ise İsrail vatandaşı Filistinlilerden de belirli yaşın altındakilerin Mescid-i Aksa'ya girişinin yasaklanacağı belirtilmişti.

İsrail polisi, 7 Ekim 2023'ten bu yana başta cuma günleri olmak üzere Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişlerine kısıtlama getiriyor.

İsrail'in geçmişte Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri Filistin coğrafyasında tansiyonu yükseltmiş, 2021'in ramazan ayında Aksa'ya düzenlediği baskın, İsrail içindeki şehirlerin yanı sıra işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da olayların çıkmasına yol açmıştı. Bölgedeki gerilim İsrail'in Gazze'ye 11 gün süren şiddetli saldırılarıyla son bulmuştu.

- Filistinlilerin arasında "şeytanın avukatı" olarak tanınıyor

İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerini teşvik etmesiyle bilinen Ben-Gvir, fanatik Yahudilerin terör saldırılarına ilişkin davalarda avukatlık yaptığı için Filistinliler tarafından "katillerin avukatı", "şeytanın avukatı" ve "sabıkalı" olarak adlandırılıyor.

Ben-Gvir, İsrail'in 1998'de terör eylemleri nedeniyle yasakladığı ve ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı "Kah" hareketinin de üyesiydi.

Görüşlerinin radikalliği nedeniyle askerlikten muaf tutulan ve hakkında "nefret, kışkırtıcı söylem ve ırkçılık" gibi suçlamalardan 53 iddianame hazırlanan Ben-Gvir, 2007'de "ırkçılık ve terör örgütünü desteklemek" suçundan hüküm giymiş, aşırı görüşleri nedeniyle askerlikten "ideolojik çürük" olarak terhis edilmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 2023'te göreve başlayan koalisyon hükümetinde Ben-Gvir, ülkedeki kolluk kuvvetlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanlığına getirilmişti.



İsrail: Lübnan'da ateşkesin ihlal edilmesine müsamaha göstermeyeceğiz

Beyrut'un güney banliyölerindeki eş-Şayıh mahallesini hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde yıkımı inceleyen insanlar (AFP)
Beyrut'un güney banliyölerindeki eş-Şayıh mahallesini hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde yıkımı inceleyen insanlar (AFP)
TT

İsrail: Lübnan'da ateşkesin ihlal edilmesine müsamaha göstermeyeceğiz

Beyrut'un güney banliyölerindeki eş-Şayıh mahallesini hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde yıkımı inceleyen insanlar (AFP)
Beyrut'un güney banliyölerindeki eş-Şayıh mahallesini hedef alan İsrail hava saldırısının gerçekleştiği yerde yıkımı inceleyen insanlar (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan ile olası bir ateşkes anlaşmasının Birleşmiş Milletler (BM) tarafından etkin bir şekilde uygulanmasını talep ettiğini vurgulayarak, herhangi bir ihlale karşı ‘sıfır tolerans gösterilmeyeceği’ uyarısında bulundu.

Ayrıca bir İsrail hükümet sözcüsü, Lübnan ile varılacak anlaşmanın İsrail'in Hizbullah tehdidini bertaraf etmek için kendini savunma özgürlüğünü koruyacağını söyledi ve anlaşmanın İsraillilerin kuzeydeki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerine olanak sağlayacağını vurguladı.

Daha önce üst düzey bir İsrailli yetkili, İsrail'in ABD'nin Hizbullah'la ateşkes planını onaylamaya hazır göründüğünü ve böylece Gazze Şeridi'nde 14 aydır devam eden savaşın tetiklemesiyle binlerce sivilin ölümüne neden olan çatışmanın sona ermesinin önünün açılacağını söyledi.

Yetkili, İsrail güvenlik kabinesinin bugün Başbakan Binyamin Netanyahu başkanlığında bir toplantı yaparak metni görüşmesinin ve büyük olasılıkla onaylamasının beklendiğini belirtti.

Diğer yandan dört üst düzey Lübnanlı kaynak dün Reuters'a yaptıkları açıklamada, mevcut durumun ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından ateşkes ilan edilmesinin önünü açacağını söyledi.

Washington'da Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby dün yaptığı açıklamada, “Çok yakınız, ancak her şey sonuçlanana kadar hiçbir şey yapılmayacak” dedi. Fransa Cumhurbaşkanlığı ise ateşkes görüşmelerinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini açıkladı.

Anlaşma Beyrut'ta çoktan kabul edildi ve Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı dün Reuters'e yaptığı açıklamada, “Netanyahu fikrini değiştirmediği sürece anlaşmanın uygulanmasının önünde ciddi bir engel kalmadı” dedi.

Netanyahu'nun ofisi dün, İsrail ve Lübnan'ın anlaşma metni üzerinde mutabakata vardığı yönündeki haberlerle ilgili yorum yapmayı reddetti.

Washington'un terör örgütü olarak kabul ettiği Hizbullah, Meclis Başkanı Nebih Berri'ye müzakere yetkisi verdi.

Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Busaab ve bir İsrailli yetkili Reuters'a yaptıkları açıklamada, planın, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'dan çekilmesini ve Lübnan ordu güçlerinin 60 gün içinde Hizbullah'ın kalesi olan sınır bölgesine konuşlanmasını gerektirdiğini söyledi.

İsrail'in dün Hizbullah'ın bir diğer kalesi olan Beyrut'un güney banliyölerine yönelik hava saldırıları, ateşkes konusunda bir ilerleme kaydedildiğine dair işaretlere askeri gerilimin eşlik ettiğini gösteriyor.

Lübnan'ın geniş bölgelerinde yaşanan yıkım, nakit sıkıntısı çeken ve bir milyondan fazla insanın yerinden edildiği Lübnan'ı bekleyen devasa yeniden inşa faturasının altını çiziyor.

İsrail'de ateşkes, Hizbullah'ın, 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasından bir gün sonra Hamas'ı desteklemek amacıyla füze atmaya başlaması sonucu yerlerinden edilen 60 bin kişinin kuzeydeki evlerine dönmesinin önünü açacak.

Ölümcül darbeler

İsrail eylül ayından bu yana Hizbullah'a ağır darbeler indirerek örgütün Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve diğer liderlerini öldürdü. İsrail saldırıları, Beyrut'un güney banliyöleri de dâhil olmak üzere Lübnan'da Hizbullah'ın hâkim olduğu bölgelerde geniş çaplı yıkıma neden oldu.

Hizbullah ise İsrail'e füze atmaya devam etti ve son olarak pazar günü yaklaşık 250 füze fırlattı.

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon dün yaptığı açıklamada, İsrail'in herhangi bir anlaşmada Güney Lübnan'ı vurma kabiliyetini koruyacağını söyledi. Lübnan daha önce İsrail'in böyle bir hakka sahip olmasına itiraz etmişti. Zira Lübnanlı yetkililer de taslak teklifin böyle bir dil içermediğini belirtti.

Bir diğer İsrailli yetkili ise İsrail'in sadece ‘yakın tehditleri’ vurabileceğini belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller dün yaptığı açıklamada, iki taraf arasındaki uçurumun önemli ölçüde daraldığını, ancak bir anlaşmaya varmak için halen atılması gereken adımlar olduğunu söyledi.

Miller, “Genellikle bir anlaşmanın son aşamaları en zor olanlardır. Çünkü çetrefilli konular en sona bırakılır... Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Busaab dün verdiği demeçte, ‘Netanyahu fikrini değiştirmediği sürece’ İsrail ile ateşkes anlaşmasının uygulanmasının önünde artık ‘ciddi engeller’ olmadığını belirtti.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in düzenlediği saldırılarda 3 bin 750'den fazla kişinin öldüğünü ve bir milyondan fazla kişinin de göç etmek zorunda kaldığını açıkladı. Bakanlığın verileri siviller ve militanlar arasında ayrım yapmıyor.

Hizbullah saldırıları sonucu, İsrail'in kuzeyinde ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde 45 sivil öldü. İsrailli yetkililere göre kuzey İsrail'de, Golan Tepeleri'nde ve Güney Lübnan'daki çatışmalarda en az 73 İsrail askeri öldürüldü.

Görev süresi ocak ayında sona erecek olan Joe Biden yönetimi, Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı sona erdirmeye yönelik görüşmeler durmuş olsa da Lübnan'daki çatışmayı sona erdirmenin yolunun diplomasi olduğunu vurguladı.

Beyaz Saray, ABD'nin Ortadoğu Temsilcisi Brett McGurk'ün bugün Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek, Lübnan'da olası bir ateşkesten Gazze Şeridi'ndeki çatışmaları sona erdirecek benzer bir anlaşmaya varılması için yararlanılmasını görüşeceğini açıkladı.

Lübnan'la ilgili diplomatik çabalar, 2006 yılında BM tarafından kabul edilen ve Hizbullah ile İsrail arasındaki uzun savaşı ateşkes uygulayarak sona erdiren 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı temelinde bir ateşkese odaklanmış durumda.

Söz konusu karar, Litani Nehri ile İsrail ve Lübnan sınırları arasındaki bölgede Lübnan ordusu dışında herhangi bir güç ya da silahın bulunmasını yasaklıyor.

İsrail uzun zamandır Hizbullah savaşçılarının ve örgütün silahlarının sınırdaki varlığını gerekçe göstererek, 1701 sayılı kararın gerektiği gibi uygulanmadığından şikâyet ediyor. Lübnan da İsrail savaş uçaklarının Lübnan hava sahasını defalarca ihlal etmesini gerekçe göstererek İsrail'in kararı ihlal etmesinden şikayetçi.