The Walking Dead evreninin en iyisi: Rekoru çok sevilen sezonla paylaştı

Rick ve Michonne'u yeniden bir araya getiren dizinin puanı kusursuza yakın

Serinin 6. spinoff'u olan The Ones Who Live, 25 Şubat'ta gösterime girdi (AMC)
Serinin 6. spinoff'u olan The Ones Who Live, 25 Şubat'ta gösterime girdi (AMC)
TT

The Walking Dead evreninin en iyisi: Rekoru çok sevilen sezonla paylaştı

Serinin 6. spinoff'u olan The Ones Who Live, 25 Şubat'ta gösterime girdi (AMC)
Serinin 6. spinoff'u olan The Ones Who Live, 25 Şubat'ta gösterime girdi (AMC)

The Walking Dead: The Ones Who Live, tüm serinin en iyi Rotten Tomatoes skorunu elde etmeyi başardı.

Yeni spinoff, The Walking Dead'in baş karakterleri Rick ve Michonne'u uzun bir ayrılığın ardından yeniden bir araya getiriyor. 

Rick Grimes'ı canlandıran Andrew Lincoln, 9. sezonun ortasında The Walking Dead'den ayrılmış ve onu, zombi dizisinin 11. sezonunda ana kadrodan uzaklaşan Danai Gurira izlemişti.

100 üzerinden 90

The Walking Dead: The Ones Who Live, ilk sezon prömiyerini yaptıktan sonra, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'daki resmi puanı hesaplandı. 

27 eleştirmen tarafından değerlendirilen spinoff, 100 üzerinden 90 gibi kusursuza yakın bir puan almayı başardı. 

Bu, toplam 25 sezonu olan ve 7 diziyi içeren tüm serinin en iyi puanı. Yeni spinoff, rekoru The Walking Dead'in 5. sezonuyla birlikte paylaşıyor.

The Walking Dead'in en önemli ve uzun soluklu karakterlerinden biri olan Gurira, diziye üçüncü sezonda katılmıştı.

Rick ise zombi virüsünün ABD'yi kasıp kavurmasından birkaç hafta sonra komadan uyanan ana karakterdi. Dizinin ilk bölümünde izleyiciler, zombi kıyametini ilk kez onunla deneyimledi.

İki sevilen karakterin başarısı

İki karakter de tüm serinin en yüksek puanlı sezonlarında birlikte rol alıyor. Bu da ikilinin serinin başarısında kilit bir bileşen olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.

Yeni spinoff, Rick'in The Walking Dead'in 9. sezonunda Jadis tarafından götürüldüğü ve CRM denilen Civic Republic Military'de (Cumhuriyet Yurttaş Ordusu) geçirdiği zamanı konu alıyor.

ABD'li yazar ve senarist Robert Kirkman'ın çizgi romanlarından uyarlanan The Walking Dead, 2011'den 2022'ye kadar izleyiciyle buluşmuştu.

Seri 11. sezondaki finalin ardından dizideki sevilen karakterlere odaklanan The Walking Dead: Daryl Dixon, The Walking Dead: World Beyond, The Walking Dead: Dead City, The Walking Dead: World Beyond, Tales of the Walking Dead isimli 5 yapım daha çıkardı.

Independent Türkçe, ScreenRant, Rotten Tomatoes



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe