Harvardlı genetikçinin 10 yıllık çalışması sonuç verdi: Mamutlar geri geliyor

Mamut gibi büyük hayvanların nesli insanların dünyaya yayıldığı dönemde tükendi (Reuters)
Mamut gibi büyük hayvanların nesli insanların dünyaya yayıldığı dönemde tükendi (Reuters)
TT

Harvardlı genetikçinin 10 yıllık çalışması sonuç verdi: Mamutlar geri geliyor

Mamut gibi büyük hayvanların nesli insanların dünyaya yayıldığı dönemde tükendi (Reuters)
Mamut gibi büyük hayvanların nesli insanların dünyaya yayıldığı dönemde tükendi (Reuters)

Bilim insanları, 4 bin yıl önce nesli tükenen mamutları geri getirme çabalarında ilerleme kaydetti.

10 yıldan uzun süredir nesli tükenen türleri geri getirmek için çalışmalar yürüten Harvard Üniversitesi'nden genetik bilimci George Church, 2021'de girişimci Ben Lamm'la birlikte Colossal Biosciences isimli şirketi kurarak projeye hız kazandırmıştı.

Çarşamba günü şirketten yapılan açıklamada, konuyla ilgili "çok önemli bir adım atıldığı" belirtildi.

Church ve şirketin biyoloji departmanı başkanı Eriona Hysolli, mamutların yaşayan en yakın akrabası olan Asya filinden alınan kök hücrelerin ilk kez embriyonik şekilde yeniden programlandığını söyledi.

Çalışmanın yakında bilimsel bir dergide yayımlanacağı ancak henüz hakem onayından geçmediği belirtildi.

Değiştirilen hücrelerin, laboratuvar ortamında herhangi bir fil hücresine dönüşecek şekilde geliştirilebileceği ifade edildi. 

Bu yolla, bir Asya filinin Kuzey Kutbu'nda hayatta kalabilmesi için gereken genetik düzenlemeler yapılabilecek. Buna mamutlarda olduğu gibi yünlü bir deri, katmanlı bir yağ tabakası ve küçük kulaklar da dahil olacak. 

Üretilen kök hücreler ayrıca bilim insanlarının fil embriyosu modelleri yaratmalarına da olanak sağlayacak. Böylece bir filin fetüste nasıl büyüdüğüne ilişkin soru işaretleri de yanıtlanacak.

Bilim insanlarına göre, mamut benzeri genetik özellikler yüklendikten sonra, filden alınacak hücreler yumurta, sperm ve embriyo yapımı için kullanılabilecek ve bunlar bir çeşit yapay rahme yerleştirilerek binlerce yıl sonra yeni bir mamut dünyaya getirilebilecek.

2021'de projeye başlayan şirket, mamutları geri getirmek için 6 yıllık bir çalışma takvimi belirlemişti.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Church, "Genetik olarak yeniden tasarlanmış fil büyük bir dönüm noktası olacak. Ben Lamm'ın 2021'deki 6 yıl tahminiyle de uyumlu. Çok uzun bir yol geldik" dedi.

Church ve Hysolli, Kuzey Kutbu'nda yaşayabilmesi için Asya filinin DNA'sında tam olarak kaç değişiklik yapılacağını söylemedi. 

Ekip, yeniden getirilmeye çalışılan mamutları dişsiz tasarladıklarını, böylece bu hayvanların avcıların eline düşmeyeceğini ifade etti.

Şirket uzun süredir, mamutların kutup bölgelerine dönüşünün donmuş topraktaki çözülmeyi yavaşlatacağını düşünüyor. 

Bazı bilim insanları, yok olmadan önce mamutların otlakları ezerek, ağaçları devirerek ve kar yığınlarını sıkılaştırarak toprak altındaki çözülmeyi engellediğini tahmin ediyor.

Bilim insanları kuzeyin derinliklerinde hızla ısınan iklimin, uzun süredir faal olmayan virüsleri açığa çıkarma riski barındırdığını ifade ediyor. On binlerce ve hatta yüz binlerce yıllık olabilecek bu virüsler, Kuzey Kutup Bölgesi'ndeki sürekli donmuş topraklarında (permafrost) donmuş halde.

Sıcaklığı dünyanın geri kalanından en az iki kat daha hızlı artan Kuzey Kutup bölgesinde, bu hızlı ısınmaya bağlı olarak sürekli donmuş topraklar son buz devrinden beri ilk defa şimdi eriyor ve aralarında modern insanın daha önce hiç karşılaşmadıklarının da yer aldığı hastalık yapıcıları serbest bırakma tehlikesi taşıyor.

Independent Türkçe, CNN, NPR



Flamingoların suda girdaplar yaratarak avlandığı keşfedildi

Flamingolar ayaklarını ve gagalarını kullanarak avlarını girdaplara hapsediyor (Pexels)
Flamingolar ayaklarını ve gagalarını kullanarak avlarını girdaplara hapsediyor (Pexels)
TT

Flamingoların suda girdaplar yaratarak avlandığı keşfedildi

Flamingolar ayaklarını ve gagalarını kullanarak avlarını girdaplara hapsediyor (Pexels)
Flamingolar ayaklarını ve gagalarını kullanarak avlarını girdaplara hapsediyor (Pexels)

Flamingoların su altında küçük hortumlar yaratarak avlarını yakaladığı bulundu. 

Suda tek ayak üzerinde durmalarıyla bilinen flamingolar, başlarını aşağı doğru eğerek sığ sulardaki avlarını yakalıyor. Bu hayvanlar küçük kabuklular, böcekler, mikroskobik algler ve tuzlu su karidesleri gibi canlılarla besleniyor.

Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden biyolog Dr. Victor Ortega-Jiménez, birkaç yıl önce hayvanat bahçesinde flamingoların beslenmesini izlerken suyun altında neler olduğunu merak etmiş. 

Flamingoların sudaki küçük canlıları süzerek yiyen "süzerek beslenenler" sınıfında yer aldığı bilinse de nasıl bir mekanizmanın işlediği gizemini koruyordu. 

Dr. Ortega-Jiménez ve ekip arkadaşları bu soruyu yanıtlamak adına ABD'deki Nashville Hayvanat Bahçesi'ndeki flamingolarla bir deney yürttü.

Hayvanlara sığ bir akvaryumda beslenmeyi öğreten araştırmacılar, yüksek hızlı kameralarla davranışlarını takip etti. Kuşlar beslenirken suyun akışını ölçmek ve bunu görselleştirmek için oksijen kabarcıkları oluşturup suya yiyecek parçacıkları eklediler. 

Ekip daha sonra flamingo kafasının ve ayaklarının üç boyutlu modellerini oluşturarak kuşun sudaki hareketlerinin mekaniğini anlamaya çalıştı.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 12 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmada flamingoların ayaklarını ve gagalarını kullanarak su altında küçük hortumlar veya girdaplar yarattığı saptandı. Bu hızlı girdaplar sayesinde sudaki canlılar flamingolardan kaçamıyor. 

Flamingolar ilk başta sudaki perdeli ayaklarını kaldırarak besin içeren tortuları sıkıştırıyor. Ayaklarını açıp ileri doğru ittiklerinde küçük girdaplar yaratıyorlar.

Kuşlar daha sonra başlarını hızla yukarı doğru sallayarak bu girdapları su yüzeyine doğru çekiyor ve yiyecek parçacıklarını yoğunlaştıran küçük hortumlar yaratıyor.

Araştırmacılar bu küçük girdapların, tuzlu su karidesi ve mikroskobik kabuklular gibi hayvanları yakalayacak kadar güçlü olduğunu saptadı. 

Flamingolar son olarak L şeklindeki gagalarının üst kısmını hareketsiz tutup alt tarafı çok hızlı bir şekilde açıp kapatarak daha küçük girdaplar yaratıyor ve böylece topladıkları yiyecekleri mideye indiriyor. 

Bulgular flamingoların tüm vücutlarını kullanarak beslenmede epey uzmanlaşmış hayvanlar olduğunu gösteriyor.

Dr. Ortega-Jiménez "Flamingoların sadece pasif bir şekilde süzerek beslenenen canlılar olduğu fikrine meydan okuyoruz" diyerek ekliyor: 

Örümcekler nasıl ağ yaratıyorsa, flamingolar da girdap yaratıyor.

Biyolog daha sonra flamingoların beslenirken gagasının içinde neler olduğunu araştırmayı planlıyor. Bilim insanları bu çalışmaların denizlerdeki zararlı algler ve mikroplastikleri toplamaya yönelik yeni teknolojilere ilham verebileceğini düşünüyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Cosmos Magazine, New York Times, PNAS