İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları Filistinli kadınlara "Anneler Günü"nü unutturdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları Filistinli kadınlara "Anneler Günü"nü unutturdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Filistinli kadınlar her yıl 21 Mart'ta kutladıkları "Anneler Günü"nü bu yıl İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları nedeniyle yerlerinden edildikleri için çadırlardaki yaşam mücadelesinin gölgesinde geçirdi.

Yerinden edilen Filistinli kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde kurdukları derme çatma çadırlarda, zor insani koşullarla mücadele ediyor.

Bu kadınlardan biri olan Filistinli 77 yaşındaki Ummu Adil ez-Zehhar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerleştiği çadırda, iftar hazırlığı yaparken AA muhabirine konuştu.

Zehhar, "Çocuklarım her yıl Anneler Günü vesilesiyle bana bir elbise ve güller verirdi. Ben de mutluydum ama bugün Anneler Günü yok. Aksine, Allah'ın merhametine ve savaşın bitmesine ihtiyacımız var." diye konuştu.

Yaşadıkları yere dönmeyi, İsrail'in yıktığı evlerinin enkazında dahi olsa oturmayı ve savaşın bitmesini istediklerini söyleyen Zehhar, "Burası benim gerçek yerim değil. (1948 sınırlarındaki Askalan ilçesine ait Filistin köylerinden biri olan) Hamam köyündeki topraklarımıza dönmeyi hayal ediyorum." dedi.

Zehhar, "İki kez yerimizden edildik, ilki 1948'deydi ve bugün kendimizi aynı senaryoyu tekrarlarken buluyoruz; Han Yunus'taki evlerimizden sürüldük ve Refah'taki ilkel çadırlara sığındık." ifadelerini kullandı.

Savaşın birçok aile üyesini elinden aldığı Zehhar, kanser dahil birçok hastalığa yakalandığını ve halihazırda zor insani koşullar altında yaşadığını belirtti.

- Kaygılar ve özlem arasında Anneler Günü

Ummu Muhammed Subeyh (55) ise İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları nedeniyle içinde bulundukları durumdan büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Eskiden geçirdikleri Anneler Günü'nü hatırladığını, o günlerin güzel olduğunu ve evlerinde, çektirdikleri güzel fotoğraflarla anılarını bıraktığını ifade eden Ummu Muhammed, eskiden çocuklarının kendisine Anneler Günü'nde hediyeler aldığını ama bugünün artık hüzün dolu olduğunu dile getirdi.

Ummu Muhammed, güzel anılarının geri dönmesini ve İsrail savaşı nedeniyle Han Yunus şehrinde yerinden edildiği evine geri dönmeyi ümit ettiğini belirtti.

- "Filistinli anneler güzel olan her şeyi hak ediyor çünkü onlar dünyadaki bütün kadınlardan farklı"

İsrail saldırıları ve yerinden edilmenin dehşetiyle Anneler Günü'nü unuttuğunu ifade eden 61 yaşındaki Enam Ebu Vadi de "Bu yıl Anneler Günü'nü karşıladığımız diğer yıllardan farklı. Geçen yıllarda çocuklarımız eve gelip hediyeler getirirdi ama bugün çadırlarda yaşıyoruz." dedi.

Ebu Vadi, "Bugünün Anneler Günü olduğunu kimse hatırlamıyor çünkü herkes korkuyla, savaşla, çadırdaki yaşam mücadelesiyle meşgul." diyerek içinde bulundukları durumu aktardı.

Filistinli annelerin yaşadığı zorlukları anlatan Ebu Vadi, "Filistinli anneler güzel olan her şeyi hak ediyor çünkü onlar dünyadaki bütün kadınlardan farklı. Filistinli anneler çok sabırlıdır. Hala çadırlarda sabır ve bunun karşılığını Allah'tan bekleme arasında yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Uzakta yaşayan iki kızım var, keşke bugün onlarla olsaydım"

Filistinli 36 yaşındaki Gada el-Kurd de "Uzakta yaşayan iki kızım var, onlar Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, ben ise güneyindeyim. Savaş nedeniyle iletişim zayıf olduğundan onlarla iletişim kurmak zor." dedi.

Kurd, "Mart ayında Filistinli Anneler Günü kutlanır ama ne yazık ki kızlarım yanımda değil. Keşke bugün onlarla birlikte olsaydım, birlikte güzel bir gün geçirip hediyeleşseydik." şeklinde konuştu.

Kızlarını özlediğini aktaran Kurd, onlara yanlarında olup sarılmayı ve yemek hazırlamayı istediğini aktardı.

- Gazze Şeridi'nde günde 37 anne öldürülüyor

Filistin Kızılayı, İsrail'in saldırılarını başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'nde günde 37 annenin hayatını kaybettiğini açıkladı.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne sürdürdüğü saldırılarında en az 9 bin 220 kadın yaşamını yitirdi.

- İsrail hapishanelerinde 28 Filistinli anne bulunuyor

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 67 Filistinli kadından 28'inin anne olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, "İsrail, anneleri, aileleri ve çocuklarından mahrum bırakıyor. Bu yıl Anneler Günü, Gazze'de binlerce anne ve çocuğunun şehit olduğu, binlerce evladın annelerinden mahrum kaldığı soykırımın yaşandığı bir döneme denk geldi." ifadeleri kullanıldı.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.