Siirt Pervari'de belediye başkanlığı seçimi kavgasında 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Siirt Pervari'de belediye başkanlığı seçimi kavgasında 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Siirt'in Pervari ilçesinde iki grup arasında belediye başkanlığı seçimi nedeniyle çıkan silahlı kavgada, 1 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı.

Kesin olmayan sonuçlara göre AK Parti'den Pervari Belediye Başkanlığına seçilen Teyyar Özcan'ın yakınları ile ikinci sıradaki DEVA Partisi'nin adayı İsmail Bilen'in yakınları arasında ilçe merkezinde çıkan tartışma, silahlı kavgaya dönüştü.

Kavgada, Abdurrahman Bilen ve Rıdvan Narinç ile Lokman, Mustafa ve Muhammet Surur Özcan yaralandı.

İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Yaralılar, Siirt ve Şırnak'taki hastanelere kaldırıldı.

Kavgada ağır yaralanan Abdurrahman Bilen (41), helikopterle Siirt'e getirildi. Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Bilen müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Polis ve jandarma ekiplerince ilçede ve hastanelerde alınan güvenlik önlemleri sürüyor.

- İlçe genelinde sokağa çıkma yasağı

Siirt Valiliği, ilçe merkezi ve bağlı tüm köylerde ikinci duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini bildirdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, "Pervari merkez ve bağlı tüm köylerde 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince 3 Nisan 01.00'den geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Söz konusu yasağa vatandaşlarımızın uyması, kendi can ve mal güvenlikleri açısından önem arz etmektedir." ifadelerine yer verildi.

- 6 şüpheli gözaltına alındı

Siirt Valisi Kemal Kızılkaya, Pervari Kaymakamlığı önünde gazetecilere, ilçe merkezinde belediye başkanlığı seçimini kazanan ve kaybeden iki grup arasında dün gece saat 22.45 civarında çıkan silahlı kavgada 5 kişinin yaralandığını belirtti.

Olay yerine ilgili ekiplerin sevk edildiğini, yaralıların Siirt ve Şırnak'taki hastanelerde tedavi altına alındığını ifade eden Kızılkaya, kavgada ağır yaralanan ve helikopterle Siirt Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan kişinin müdahaleye rağmen kurtarılamadığını kaydetti.

Kızılkaya, şu bilgileri verdi:

"Olaya karışan 6 kişi gözaltına alındı. Adli soruşturma başlatılmış olup, kolluk birimlerimizce yürütülen tahkikat titizlikle devam etmektedir. Polis ve jandarma ekiplerince ilçe ve hastanelerde güvenlik tedbirleri alınmıştır. Olayların büyüyerek devam etmemesi, halkımızın huzur ve güvenliği için Pervari ilçe merkezi ve bağlı tüm köylerde, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince 3 Nisan 01.00'den geçerli olmak üzere 4 Nisan Perşembe günü 09.30'a kadar sokağa çıkma yasağı kararı alınmıştır. Vefat eden vatandaşımıza Cenabıallah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyoruz. Konu ile ilgili gelişmelerden kamuoyuna ayrıca bilgi verilecektir."

- Hayatını kaybeden kişinin cenazesi defnedildi

Silahlı kavgada hayatını kaybeden Abdurrahman Bilen'in cenazesi, Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki işlemlerin ardından ilçeye getirildi.

Cenaze, Şeyh Ahmet Mezarlığında toprağa verildi.

Vali Kızılkaya ve AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül, Bilen ailesi fertlerine başsağlığı diledi.

Törene, Bilen'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra Kaymakam Ahmet Gülderen, İl Emniyet Müdürü Necmettin Öztürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Emrullah Büyük ve DEVA Partisi İl Başkanı Umut Dayanan da katıldı.

Vali Kızılkaya ve beraberindekiler daha sonra Bilen'in Pervari'nin Gürzova mezrasında yaşayan babası Durmaz Bilen'i evinde ziyaret etti, başsağlığı dileklerini iletti.



Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
TT

Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

AP, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dikkat çekerek, iki ülkenin 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç büyük çaplı savaşa sahne olduğunu belirtti. İki komşu ayrıca, dünyanın en soğuk ve en yüksek rakımlı savaş alanı olarak tanımlanan bir buzulun tepesindeki çatışma da dahil olmak üzere onlarca çatışmaya tanık oldular.

Son gerginlik, Hindistan'ın Pakistan'ı suçladığı, İslamabad'ın ise herhangi bir dahli olduğunu reddettiği, turistlere yönelik ölümcül bir silahlı saldırının ardından yaşandı.

Hindistan ve Pakistan diğer ülkeler gibi savaşmıyor. Buradaki başat faktör, büyük saldırıları caydırmanın ayırt edici bir aracı ve durum kötüleşse bile çatışmanın kontrolden çıkmayacağının garantisi olan nükleer cephanelikleri.

Ncjxj
 Keşmir'in Pakistan tarafından yönetilen kısmının başkenti Muzafferabad'da Hindistan saldırıları sonucu yıkılan bir caminin yakınında nöbet tutan askerler (AFP)

Hindistan ve Pakistan neden bu şekilde savaşıyor? Çünkü nükleer cephanelikleri birbirlerini yok edebilecek kapasitede.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pakistanlı güvenlik analisti Seyyid Muhammed Ali şu ifadeleri kullandı: “Pakistan ve Hindistan diğer tarafı defalarca yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip. Nükleer silahları, Karşılıklı Garantili İmha (MAD) senaryosu yaratıyor. Her iki ülke de stoklarının boyutunu ve kapsamını diğerine MAD garantisini hatırlatacak şekilde bilinçli olarak geliştirdi.”

Her iki ülke de nükleer kapasitelerini açıklamıyor, ancak her birinin 170 ila 180 arasında kısa, uzun ve orta menzilli savaş başlığına sahip olduğuna inanılıyor. Her iki ülke de bu silahları hedeflerine ulaştırmak için farklı sistemlere sahip.

Ali, cephaneliklerin daha fazla çatışmayı önlemek ve caydırmak için savunma amaçlı bir hamle olduğunu, çünkü ‘iki tarafın da böyle bir savaşı başlatmayı göze alamayacağını ya da bundan bir şey elde etmeyi umamayacağını’ söylüyor.

İlk bakışta öyle gelmeyebilir ama nükleer silahlar karşı tarafa aşırı tepki veremeyeceğini hatırlatır. Ancak cephaneliklerini çevreleyen gizlilik, Pakistan ya da Hindistan'ın nükleer bir ilk saldırıda hayatta kalıp kalamayacağının ve ‘ikinci saldırı kabiliyeti’ olarak adlandırılan misilleme yapıp yapamayacağının belirsiz olduğu anlamına geliyor.

Jfjfj
Pakistan'ın Lahor kenti yakınlarında Hindistan saldırısında hasar gören hükümet sağlık ve eğitim kompleksinin yönetim binası önünde duran arama kurtarma görevlileri (Reuters)

Bu kabiliyet, nükleer gerilime yol açabilecek saldırganlığı önleyerek bir düşmanın ilk saldırı yoluyla nükleer bir savaşı kazanmaya çalışmasını engeller. Bu kabiliyet olmadan, teoride, bir tarafın diğerine savaş başlığı fırlatmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur.

Keşmir anlaşmazlığın merkezinde

Hindistan ve Pakistan, her birinin bağımsızlığını kazandığı 1947'den bu yana Keşmir üzerinde hak iddia ediyor ve sınır çatışmaları on yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Keşmir, Hindistan yönetimine karşı direnen silahlı isyancıların bulunduğu, iki ülke arasında bölünmüş tartışmalı bir Himalaya bölgesidir.

Her iki ülke de Keşmir'in bir bölümünü kontrol ediyor. Bölge yoğun bir şekilde askerileştirilmiş bir sınırla bölünmüş durumda.

Ezeli rakipler üç savaşlarından ikisini de Keşmir için yapmışlardır.

Birçok Keşmirli Müslüman, isyancıların bölgeyi Pakistan yönetimi altında ya da bağımsız bir devlet olarak birleştirme hedefini destekliyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan sınır çatışmaları ve militan saldırıları Yeni Delhi'nin İslamabad'a karşı giderek daha sert bir tutum takınmasına ve onu ‘terörizmle’ suçlamasına neden oldu.

Son çatışmada Hindistan, geçen ay gerçekleşen silahlı katliamla bağlantılı olarak Pakistan destekli militanlar tarafından kullanılan yerleri vurarak Pakistan'ı cezalandırdı.

Geleneksel askeri dengesizlik

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) Askeri Denge Raporu'na göre Hindistan 2025 yılında 74,4 milyar dolar harcamayla dünyanın en büyük savunma harcaması yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biri.

Pakistan ise geçen yıl 10 milyar dolar harcadı. Pakistan, komşusuna kıyasla iki kat daha fazla aktif silahlı kuvvete sahip olan zengin Hindistan'la asla boy ölçüşemez.

Hindistan'ın silahlı kuvvetleri geleneksel olarak Pakistan'a odaklanmış olsa da, mücadele etmesi gereken bir başka nükleer komşusu da Çin. Hindistan, Hint Okyanusu'ndaki deniz güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

Bunlar Pakistan'ın güvenlik modelinde dikkate almak zorunda olmadığı iki faktör.

Pakistan'ın uzun ve dar yapısı, ordunun dış politikadaki büyük rolü ile birleşince silahlı kuvvetlerin hareketli olmasını ve savunmaya öncelik vermesini kolaylaştırıyor.

Tırmanma ve gerilimi azaltma modeli

Ne Pakistan ne de Hindistan diğerine karşı askeri hamlelerini duyurmak için acele etmiyor. Mevcut düşmanlıkların alevlenmesinden de anlaşılacağı üzere, saldırıların ve misillemelerin teyit edilmesi biraz zaman alabilir.

Ancak her ikisi de diğerinin kontrolündeki topraklarda ve hava sahasında operasyonlar yürütüyor.

Bu operasyonlar bazen kontrol noktalarına, tesislere ya da militanlar tarafından kullanıldığı iddia edilen yerlere zarar vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda liderleri kamuoyunun baskısına boyun eğmeye ve yanlış hesaplama potansiyeline sahip bir şekilde karşılık vermeye zorlamak, onları utandırmak veya kışkırtmak da amaçlanıyor.

Bu faaliyetlerin çoğu Keşmir'i Hindistan ve Pakistan arasında bölen Kontrol Hattı boyunca gerçekleşiyor.

Jfjdj
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

Bu hattın medya ve kamuoyundan büyük ölçüde izole edilmiş olması, saldırı veya misilleme iddialarının bağımsız olarak doğrulanmasını zorlaştırıyor.

Bu tür olaylar, iki ülkenin nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında uluslararası endişeleri arttırmakta, dikkatleri Hindistan ve Pakistan'a ve nihayetinde Keşmir üzerindeki rekabet eden iddialarına geri çekmektedir.

Her iki ülkenin de kaynaklar için rekabet etmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil

Pakistan'ın muazzam bir maden zenginliği var, ancak Hindistan'ın bundan faydalanmak gibi bir arzusu yok. Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan arasında temel ideolojik farklılıklar olsa da birbirlerine hükmetmek ya da birbirlerini etkilemek gibi bir amaçları yok.

Keşmir dışında birbirlerinin topraklarında hak iddia etmek ya da hegemonya kurmak gibi bir niyetleri de yok.