Bakan Fidan: Cumhurbaşkanımızın Irak'ı ziyaretinde 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bakan Fidan: Cumhurbaşkanımızın Irak'ı ziyaretinde 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın gerçekleştireceği Irak ziyaretine ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı." dedi.
Bakan Fidan, Moritanya Dışişleri Bakanı Muhammed Salim Merzuk ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği'ndeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretine ilişkin, "Bizim amacımız bölgesel istikrarın, refahın ve kalkınmanın mümkün olduğu bir ilişki trafiği içerisinde bulunmak, ilişkilerimize bu şekilde kurumsallaşma getirmek, bölgede düzenin ve refahın gelişmesi için elimizden geleni yapmak." diye konuştu.

Bu doğrultuda güvenlik, enerji, tarım, su, ziraat, sağlık ve eğitim gibi alanlarda uzun zamandır yürütülen çalışmalara dikkati çeken Fidan, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 20'den fazla anlaşmanın hayata geçirilmesi için, imzalanması için ön mutabakatları şu anda tamamlamış durumdayız. Yarın, inşallah kendileri oradayken bu anlaşmalar siyasi liderlerin huzurunda imzalanacaklar." ifadelerini kullandı.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat ve Erbil'e gideceğini belirterek, Erdoğan'ın, Bağdat'ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile bir araya gelerek çalışma toplantısı yapacağını; ardından anlaşmaların imzalanacağını kaydetti.

Bakan Fidan, Erdoğan'ın Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile de görüşeceğini bildirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Moritanya'yla tarihi bağlarımız ve insani yakınlığımız bulunmakta" 
Bakan Fidan, Merzuk'u Türkiye'de ilk kez ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, Merzuk'un "çok tecrübeli bir devlet adamı" olduğunu vurguladı.

Mevkidaşı Merzuk'un Türkiye-Moritanya ilişkilerine "yürekten inanan" birisi olduğuna dikkati çeken Fidan, "Moritanya'yla tarihi bağlarımız ve insani yakınlığımız bulunmakta." dedi.

Bakan Fidan, Adana'nın Kozan ilçesinde 1920'de Türkiye'ye yerleşen ve Milli Mücadele'ye de katılan binlerce Moritanya asıllı Türk vatandaşının yaşadığını hatırlatarak, "Bu vesileyle Sayın Bakan'ın şahsında dost ve kardeş ülke Moritanya halkına sevgi ve selamlarımı iletiyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin Sahel bölgesine verdiği önem
Türkiye'nin, Sahel bölgesinde barış, güvenlik, refah ve kalıcı istikrarın tesisine büyük önem verdiğini kaydeden Fidan, bölgenin ciddi güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya olduğunu ve önemli bir dönüşümden geçtiğini aktardı.

Fidan, bölge ülkelerinin istikrar ve güvenliği sağlama yönündeki çabalarına destek verilmesi gerektiğine işaret ederek, "Türkiye'nin faaliyetlerinde, bölge ülkelerinin terörle mücadele dahil kapasitelerinin artırılması öncelikli başlıklardan biridir" ifadelerini kullandı.

Moritanya'nın "bu çalkantılı bölgede ve dönemde" istikrar unsuru olarak öne çıktığını aktaran Fidan, "Türkiye olarak bölgenin istikrar ve refahı için gerek güvenlik işbirliğinin gerek ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunda yoğun çaba göstermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Fidan, bugün yapılan görüşmede iki ülke ilişkilerinin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi fırsatını bulduklarını belirterek, her alanda işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki iradenin teyit edildiğini bildirdi.

Ekonomik ve ticari konularda görüşüldü
Görüşmede iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari konularda mevcut ve potansiyel işbirliği fırsatlarının detaylı biçimde ele alındığını söyleyen Fidan, ilk "Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı"nın en kısa sürede düzenlenmesinin istendiğini kaydetti.

Fidan, Türk Hava Yollarının (THY) Moritanya'ya düzenlediği seferlerle iki ülkenin ekonomik ilişkilerine katkıda bulunmaya devam ettiğine dikkati çekerek, Moritanya ile ilişkilerde balıkçılığın önem verilen bir alan olduğunu ve toplantıda balıkçılık ve balık yetiştiriciliği için "Ortak Komisyon"un toplanmasının öneminin görüşüldüğü söyledi.

Moritanya halkı ile insani bağların güçlendirilmesi konusunda da çabaların devam ettiğine değinen Fidan, "Bugün Maarif Vakfımız tarafından işletilen okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı 1224'e ulaşmış durumda. Moritanyalı kardeşlerimizin Türkiye Burslarıyla ülkemizde eğitim görmelerinden de ayrıca mutluluk duyuyoruz." şeklinde konuştu.

Fidan, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Afrika Birliği (AfB) gibi kuruluşlarda Moritanya ile beraber çalışmaya büyük önem verdiği değerlendirmesinde bulunarak, Moritanya'nın şubatta AfB dönem başkanlığını aldığını hatırlattı.

AfB ile 2008'den bu yana sahip olunan stratejik ortaklık çerçevesindeki ilişkilerin geliştirilmeye devam edildiğini söyleyen Fidan, Moritanya'nın dönem başkanlığının bu konuda fırsat olduğunu bildirdi.

Fidan, yılın son çeyreğinde Türkiye-AfB "Bakanlar Gözden Geçirme Toplantısı"nın yapılması hedefini aktararak, bu konuda da mevkidaşı ile istişarelerde bulunduğunu belirtti.

Bakan Fidan, Gazze'deki durumun da görüşmenin konularından olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

Tıpkı Türkiye gibi Moritanya da Filistin meselesinde, Gazze meselesinde hassas bir politika izliyor. Bu konuda elinden gelen her türlü desteği veriyor, bu konuda büyük bir dayanışma içerisindeyiz. Moritanya en başından bu yana Gazze'de akan kanın durdurulması için kararlı bir tutum sergilemiştir. Acil ateşkes ihtiyacı ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaşılması hususunda işbirliğimizi sürdüreceğiz. İşgali ve haksızlıkları gündeme getirmeye hep beraber devam edeceğiz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kurulana kadar bu çabalarımız kesintisiz devam edecek.

Fidan, daha 2 gün önce Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üye olmasını ABD yönetiminin engellediğini hatırlatarak, "Amerika izin vermedi. Bu tutum Filistin halkına yapılan büyük bir haksızlıktır, uluslararası toplumu bu yanlışa karşı çıkmaya ve Filistin devletini tanımaya davet ediyoruz." dedi.

Türkiye-Irak ilişkileri
Bakan Fidan, konuşmasının ardından bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretine ilişkin sorusu üzerine, 2011'den itibaren ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde Irak'a ziyaret gerçekleştirileceğini dile getirerek, "Çok uzun zamandır bu ziyarete hem Irak tarafı, hem Türkiye tarafı olarak büyük önem vermekte ve hazırlık yapmaktayız. Devam eden yoğun çalışmalar var." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinin en verimli şekilde gerçekleşmesini hedeflediklerini söyleyen Fidan, Erdoğan'ın Türkiye-Irak ilişkilerindeki vizyonunun Türkiye'nin bölgeye ilişkin vizyonunu yansıttığını kaydetti.

Fidan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin kalkınmayla ve siyasi istikrarla ilgili attığı adımları desteklediklerinin altını çizerek, "Irak, uzun yıllardır çok sıkıntılı dönemlerden geçti. Siyasi istikrarın sağlanması çok güç oldu. Siyasi istikrar olmadığı zaman da özellikle halkın ihtiyacı olan temel hizmetlerin götürülmesi konusunda da büyük problemler yaşandı." dedi.

Türkiye, Irak'a destek olmaya hazır
Irak'ın büyük potansiyele ve imkanlara sahip olmasına rağmen temel hizmetlerin halka ulaştırılması konusunda da büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Fidan, mevcut Irak hükümetinin bu konuda büyük farkındalık geliştirdiğini söyledi.

Fidan, Irak ve Türk hükümetlerinin, bu sıkıntıların giderilmesi için neler yapılabileceği konusunda görüştüğüne değinerek, Türkiye'nin, sulama sistemi, eğitim, sağlık, altyapı, ticaret ve enerji gibi alanların geliştirilmesi için "her türlü desteği" vermeye kararlı olduğunu vurguladı.

Uzun zamandır bakanlar, bürokratlar ve iş adamları düzeyinde Irak ile çeşitli temasların yoğun şekilde devam ettiğini bildiren Fidan, gelinen "olgunluk noktası" itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak'a ziyareti ve Stratejik Çerçeve Anlaşması'nın imzalanması konusunda mutabık kalındığını söyledi.

Bölgede istikrar ve refah vurgusu
Fidan, Stratejik Çerçeve Anlaşması'yla çok alanda ve aynı anda nasıl işbirliği yürütülebileceğinin stratejik vizyonunun ortaya konacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu, iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir yol haritası teşkil edecek. İlişkilerimizi, daha önce de söylemiştim, kurumsallaştırarak ileriye götürmek, başarıyı bir tesadüf olmaktan çıkartmak, daha sistemli hale getirmek ve iki ülke arasındaki ilişkilerde kalıcı faydaları ortaya koymak arzusundayız."

Bölgenin ve Irak'ın iç karışıklıklarla, savaşla ve çatışmayla anılmasını istemediklerinin altını çizen Fidan, bu sebeple, ekonomik kalkınmanın ve siyasal istikrarın esas olmasını temenni ettiklerini belirtti.

Fidan, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki yoğun temaslara ve işbirliği arayışlarına işaret ederek, "Irak'taki mevcut siyasal dengeleri çok fazla rahatsız etmeden, terörle mücadelede nasıl büyük adımlar atılabileceği" hususunda Bağdat hükümetiyle çok yoğun görüşmeler içerisinde olduklarını kaydetti.

Irak ile temaslar
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in koordinasyonunda Irak Savunma Bakanlığı, istihbarat ve diğer güvenlik kurumlarından Türkiye'ye gelen heyete işaret eden Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ile Irak'ı ziyaret ettiğini hatırlattı. Fidan, şunları söyledi:

"Bu ziyaretimiz esnasında Cumhurbaşkanı'mızın Irak'a yapacağı ziyaretin stratejik çerçevesini de Iraklı muhataplarımızla uzun uzun tartışmıştık. Biz, Irak-Türkiye ilişkilerinin bölgemizde önemli bir örneklik teşkil edeceğine inanıyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanı'mızın da çok önem verdiği Kalkınma Yolu Projesi'nin hayata geçmesi durumunda hem Irak halkı için, hem bölge halkları için çok önemli bir örnek teşkil edeceğine inanıyoruz."

Fidan, bölgenin çatışmalarla, karışıklıklarla ve istikrarsızlıklarla değil kalkınmayla, teknolojiyle, refahla, istikrarla, kültürle ve sanatla gündeme gelmesi gerektiğini dile getirdi.

Irak'ın Gazze konusunda Türkiye'ye desteği
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretinde İsrail'in Gazze'ye saldırılarının da ele alınacağını bildiren Fidan, Bağdat hükümetiyle Gazze konusunda aynı hassasiyetleri paylaştıklarına dikkati çekti.

Fidan, Irak'ın uluslararası sistemde Gazze'ye ilişkin Türkiye'ye destek verdiğini, oylamalarda Türkiye ile hareket ettiğini vurgulayarak, "Cumhurbaşkanı'mızın Erbil ziyareti esnasında da özellikle bölgesel yönetim yetkilileriyle bir araya gelerek kendilerine verdiğimiz destek, aramızdaki ilişkinin artırılması, Irak iç istikrarının ve barışının sağlanmasında kendilerine düşen birtakım rollerinin hatırlatılması konusunda da kendileri eminim vizyonlarını paylaşacaktır." ifadesini kullandı.



Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
TT

Trump, Demokrat Parti'yi "kapatmanın yolunu arıyor"

Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)
Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından en az bir yorumcu, Donald Trump'ın muhalefeti yasadışı ilan etmeye çalışmakta olabileceğini söylüyor (AFP)

Bir analiste göre Donald Trump, muhafazakar yorumcu Charlie Kirk'ün öldürülmesinin ardından Demokrat Parti'yi yasaklamayı planlıyor olabilir.

CNN'den Jamal Simmons, Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Yardımcısı Stephen Miller'ın son yorumlarının Birleşik Devletler'deki iki partili sistemin geleceği konusunda "kesinlikle endişe verici" olduğunu söyledi.

Kirk suikastının siyasi etkisini ele almak üzere Kaitlan Collins'in The Source programına katılan Simmons, şunları söyledi:

Başkan aşırılıkçı örgütlere karşı harekete geçeceğini söyledikten sonra özel kalem müdürü yardımcısı da bugün çıkıp Demokrat Parti'yi aşırılıkçı örgüt diye niteledi. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Birleşik Devletler Başkanı, Demokrat Parti'yi yasaklayacak mı? Gidişat bu yönde mi? Birleşik Devletler Başkanı, Adalet Bakanlığı'nı Demokrat Parti'nin üzerine mi salacak?

Endişesinin bu olup olmadığı sorulduğunda Simmons, şu cevabı verdi:

Kesinlikle endişe verici. Bu başkan, siyasi düşmanlarını hedef almak için Adalet Bakanlığı'nı kullanmaya istekli olduğunu gösterdi. Bu, ülkedeki iki partili demokratik sistem hakkında çok ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Trump yönetimindeki üst düzey isimler pazartesi günü, kamuoyuna herhangi bir kanıt sunmadan, cinayetin organize bir sol görüşlü terör planının sonucu olduğunu iddia etti. Arkasındaki grupların peşine düşeceklerine söz verdiler.

Kirk'ün podcast'inin Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in sunduğu özel bölümüne katılan Miller, "Bu suikasta yol açan organize kampanyaya duyduğumuz tüm öfkeyi, bu terör ağlarını kökünden söküp atmak için kullanacağız" dedi.

Vance ayrıca program sırasında, "sol görüşlü aşırılığın" Kirk'ün öldürülmesinin "nedenlerinden biri" olduğunu söyledi.

Trump geçen hafta, Demokratlardan sandıkta "intikam" almak istediğini söylemişti; bu da en azından partinin seçim rakibi olacağına hâlâ inandığını gösteriyor. Ardından şunları eklemişti:

Sorun soldaki radikaller; onlar acımasız, korkunç ve politik açıdan kurnazlar.

Ağustosta verdiği bir röportajda Miller, "Demokrat Parti siyasi bir parti değil. Yurtiçindeki bir aşırılıkçı örgüt" demişti.

Demokrat Parti, Amerikan vatandaşları için savaşmıyor, onları umursamıyor veya temsil etmiyor.  Sadece azılı suçluların, çete üyelerinin, yasadışı göçmen katillerin ve teröristlerin savunulmasına adanmış bir kuruluştur.

Independent Türkçe


Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
TT

Çin'in "hayalet parçacık" makinesi evrenin sırlarını çözebilir

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)
Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir madde içeriyor (AP)

Fizikçiler, gizemli "hayalet parçacıkların" keşfi karşısında yıllardır şaşkınlık içinde.

Elektrik yükü olmayan bu nötr atom altı parçacıkların bilimsel adı "nötrinolar". Elektrik veya manyetik kuvvetlerle yakalanamayan bu parçacıklar, fiziksel maddelerin içinden rahatça geçebiliyor.

Ancak parçacık fizikçileri Çin'in tepelerindeki fütüristik bir yeraltı gözlemevindeki yeni sıvı kubbe sayesinde bu zor yakalanan parçacıkları gözlemleyerek gizli bilimsel sırları ortaya çıkarmayı umuyor.

Küre, sıvı sintilatör diye bilinen 20 bin tonluk bir maddeyi barındırırken, nötrinolar yakındaki iki nükleer santral aracılığıyla sürekli yer altından besleniyor. İnce bir akrilik tabakayla kaplı küresel yapının tamamıysa 45 bin ton saf suyla dolu koruyucu bir silindir içinde duruyor.

Nötrinolar sintilatördeki protonlarla çarpışınca, günde yaklaşık 50 adet olmak üzere, çok küçük ama kaydedilebilir flaşlar yayıyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, nötrinoları uzaktan izliyor, ölçüyor ve kütlelerine göre sıralıyor.

Dünya çapında 700 fizikçiyle işbirliği yapan Çin Bilimler Akademisi'nden Wang Yifang, The Times'a şöyle diyor: 

Nötrino kütlesinin hiyerarşisini öğreneceğiz ve bu sayede parçacık fiziği, nötrinolar ve kozmoloji için bir model oluşturabiliriz.

Nötrinolar, süpernova patlamalarının yıldız füzyonları tarafından üretilebildikleri için evrendeki en bol parçacıklar. Wang, atom altı parçacıklar üzerine yapılan bu araştırmanın "evreni anlamamıza" katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Bilim insanı günde 50 adet olmak üzere 100 bin flaş üretmenin ve istatistiksel açıdan anlamlı okumalar elde etmenin sadece 6 yıl süreceğini düşünüyor.

Nötrinolar ilk kez 1930'da Avusturyalı fizikçi Wolfgang Pauli tarafından öngörülmüştü. Pauli, elektrik yükü veya kütlesi olmayan ve maddeden serbestçe geçebilen bir parçacığın var olabileceği teorisini ortaya atmıştı. Araştırmaya göre, bir saniyede yaklaşık 100 trilyon nötrino vücudumuzdan geçiyor.

Bu keşif üzerine Pauli, "Korkunç bir şey yaptım. Saptanamayan bir parçacık olduğunu varsaydım" demişti. Fizikçi, kimsenin bir nötrino yakalayamayacağına dair bir kasa şampanya üzerine bahse girmişti. Ancak çeyrek asır sonra bu bahsi kaybetti.

Artık elektron, müon ve tau isminde üç tür nötrino olduğunu ve her birinin diğerine dönüşebildiğini biliyoruz. Bilim insanları bunları analiz ederek neden "madde"nin "antimadde"den daha fazla olduğu gibi, bilimin en büyük gizemlerini çözmenin anahtarını bulabilir.

Independent Türkçe


Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.