Filistin İçin İsrail'i Boykot Girişimi, kimlikleri değil suç ortaklığını hedef alıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistin İçin İsrail'i Boykot Girişimi, kimlikleri değil suç ortaklığını hedef alıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

"Filistin İçin İsrail'i Boykot Girişimi" olarak bilinen Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi'nin Avrupa Kampanyaları Koordinatörü Fiona Ben Chekroun, kimlikleri değil az sayıda kuruluşu hedef alarak "İsrail ile suç ortaklığı" konusunda maksimum etki yaratmayı amaçladıklarını söyledi.

BDS Avrupa Koordinatörü Fiona Ben Chekroun, Gazze'ye yoğun saldırılarının sürdüğü günlerde İsrail'i protesto etmenin önemine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

2005 yılında kurulan BDS'nin köklerinin, Filistin halkının "siyonist yerleşimci sömürgeciliğine" karşı on yıllardır sürdürdüğü direnişe dayandığını belirten Ben Chekroun, "BDS, ilhamını Güney Afrika'daki apartheid karşıtı hareket ve ABD Sivil Haklar Hareketi gibi boykot yöntemlerinden almaktadır." ifadesini kullandı.

Hareketin, İsrail'in Filistinlilere yönelik baskısına verilen uluslararası desteği sona erdirmeyi ve İsrail'e uluslararası hukuka uyması için baskı yapmayı amaçladığını belirten Ben Chekroun, "BDS, şiddet içermeyen bir hareket olarak her türlü ırkçılığa ve ayrımcılığa karşıdır." dedi.

- Az hedef, maksimum etki

BDS'nin bir özelliğinin de stratejik bakımdan belirli ve nispeten daha az sayıdaki kurum ve kuruluşun hedef alınması olduğuna dikkati çeken Ben Chekroun, şu değerlendirmede bulundu:

"Az sayıda kuruluşu hedef alıp maksimum etki yaratmaya çalışıyoruz. Amacımız, stratejik olarak birkaç hedef seçerek bir mücadeleyi kazanmak için yeterli kolektif baskıyı uygulamak. Bu da şirketlerin ya da kuruluşların İsrail ile iş yapmayı bırakması, İsrailli şirketlerden el çekmesi veya İsrail hükümeti ile ilişkisini sona erdirmesi anlamına geliyor."

İsrail'in Gazze'ye son saldırılarının başlamasından bu yana BDS'ye dünyanın dört bir yanından destek yağdığına dikkati çeken Ben Chekroun, boykot ve yaptırım hareketlerinin her zamankinden daha çok revaçta olduğunu söyledi.

BDS'nin çok taraflı desteğe sahip olduğuna işaret eden Ben Chekroun, hareketin sendikalar, çiftçiler, öğrenciler, akademisyenler, sanatçılar ve iklim grupları gibi çeşitli kesimler tarafından desteklendiğini belirtti.

Ben Chekroun, "Hareketin inşa ettiği büyük kesişimsel destek, temel güçlü noktalarımızdan bir tanesi." dedi.

Söz konusu eylemlerden birisinin Amerikan hızlı servis restoran zinciri McDonald's'a yönelik olduğuna dikkati çeken Ben Chekroun, şunları söyledi:

"McDonald's İsrail, Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım uygulayan İsrail askeri personeline yemek bağışında bulundu ve bu son derece kışkırtıcı ve ırkçı suç ortaklığını sosyal medya kanallarında tanıttı. Öfkelenen milyonlarca insan, kendiliğinden McDonald's'ı boykot etmeye başladı ve bu en başarılı boykot kampanyalarından biri haline geldi."

- Akademik boykot
Irkçılığın, Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) ya da Yahudi karşıtlığının tüm türlerini reddettiklerini dile getiren Ben Chekroun, akademik boykot konusunda yalnızca kurum ve kuruluşları hedef aldıklarını vurguladı.

Ben Chekroun, "Filistinlilerin çağrıda bulunduğu kurumsal boykot, bireylerin kimlikleri temelinde boykot edilmesini reddetmektedir. Yalnızca suç ortağı bir üniversiteye bağlı oldukları için İsrailli akademisyenlerin boykot edilmesini istememektedir. BDS, suç ortaklığını hedef alıyor, kimliği değil." ifadelerini kullandı.

İsrail üniversitelerinin İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçlarda büyük bir payının bulunduğunu anlatan Ben Chekroun, "İsrailli akademik kurumlar, İsrail'in ayrımcı politikalarını planlamakta ve Filistinli yerli halkı şiddetle bastırmak için kullanılan teknoloji ve tekniklerin geliştirilmesinde derin bir rol oynamaktadır." diye konuştu.



Gazze Sağlık Bakanlığı: İsrail bombardımanında ölenlerin sayısı 35,386'ya yükseldi

İsrail'in Gazze şehrine yönelik baskınları sonucu oluşan yıkım (AFP)
İsrail'in Gazze şehrine yönelik baskınları sonucu oluşan yıkım (AFP)
TT

Gazze Sağlık Bakanlığı: İsrail bombardımanında ölenlerin sayısı 35,386'ya yükseldi

İsrail'in Gazze şehrine yönelik baskınları sonucu oluşan yıkım (AFP)
İsrail'in Gazze şehrine yönelik baskınları sonucu oluşan yıkım (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, 7 Ekim'den bu yana İsrail bombardımanında ölenlerin sayısının 35.386'ya, yaralananların sayısının ise 79.366 kişiye yükseldiğini duyurdu.

Bakanlık basın açıklamasında, "İsrail işgalinin Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 83'ü şehit, 105'i yaralı olmak üzere ailelere yönelik 9 katliam gerçekleştirdiği" belirtildi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde devam eden saldırısının 225'inci gününde, çok sayıda kurbanın hâlâ enkaz altında ve yollarda olduğu, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin ise onlara ulaşamadığı ifade edildi.


Libya'daki BM misyonu kaçırılan parlamenterin bulunması için yetkililere çağrıda bulundu

Libya Temsilciler Meclisi üyeleri bir oturumda (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi üyeleri bir oturumda (Reuters)
TT

Libya'daki BM misyonu kaçırılan parlamenterin bulunması için yetkililere çağrıda bulundu

Libya Temsilciler Meclisi üyeleri bir oturumda (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi üyeleri bir oturumda (Reuters)

Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL) dün (Cumartesi) yetkili makamlara kaçırılan Milletvekili İbrahim ed-Dırisi'nin yerinin tespit edilmesi ve derhal serbest bırakılmasını sağlamaları çağrısında bulundu.

X platformunda yayınlanan bir açıklamada UNSMIL, yetkilileri "Al- Dırisi'nin kaybolma koşullarına ilişkin kapsamlı bir soruşturma yürütmeye ve sorumluları yasalar çerçevesinde hesap vermeye" çağırdı.

Libya İçişleri Bakanlığı cuma günü, Temsilciler Meclisi üyesi İbrahim el-Dırisi'nin "kaçırılması" olayını soruşturduğunu açıkladı.

Bakanlığın Emniyet Enformasyon Dairesi'nden yapılan açıklamada, Bingazi Emniyet Müdürlüğü'nün "gece geç saatlerde evine girilip soyulduktan sonra" milletvekilinin kaybolduğuna dair bir ihbar aldığı belirtildi. "Bingazi Güvenlik Müdürü, İç Güvenlik Servisi ve Kriminal Soruşturma Servisi, el- Dırisi'nin ortadan kayboluş koşullarını belirlemek için kapsamlı ve acil bir soruşturma açmakla görevlendirildi" denildi.


Husi saldırısında bir petrol tankeri vuruldu

Husiler Tarafından 6 Aydır alıkonulan "Galaxy Leader" gemisinin personeli (AP)
Husiler Tarafından 6 Aydır alıkonulan "Galaxy Leader" gemisinin personeli (AP)
TT

Husi saldırısında bir petrol tankeri vuruldu

Husiler Tarafından 6 Aydır alıkonulan "Galaxy Leader" gemisinin personeli (AP)
Husiler Tarafından 6 Aydır alıkonulan "Galaxy Leader" gemisinin personeli (AP)

Panama bandıralı bir petrol tankeri Kızıldeniz'in güneyinde füze saldırısına uğradı. Yangın çıkan gemide mürettebattan ölen ya da yaralanan olmadı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTKOM), Husilerin Kızıldeniz'de bir petrol tankerini gemisavar füzeyle hedef aldığını doğruladı. Panama bayrağı taşıyan ve Yunanistan'ın sahibi olduğu ve işlettiği MT Wind tankerinin geçtiğimiz günlerde Rusya'ya yanaştığı ve Çin'e doğru yola çıktığını açıkladı.


El Kassam Tugayları: Refah'ta pusuya düşürdüğümüz 5 İsrail askerini öldürdük

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'ndan savaşçılar (arşiv - Reuters)
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'ndan savaşçılar (arşiv - Reuters)
TT

El Kassam Tugayları: Refah'ta pusuya düşürdüğümüz 5 İsrail askerini öldürdük

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'ndan savaşçılar (arşiv - Reuters)
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'ndan savaşçılar (arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kolu Kassam Tugayları dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada Refah'ta beş İsrail askerini öldürdüğünü ve birçok askeri de yaraladığını duyurdu.

El Kassam’ın Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda yer alan El Tabain Camii yakınlarında tuzaklanan bir anti-personel patlayıcının, İsrail ordu gücünün tuzağa çekilerek patlatılması sonucu beş askerin öldüğü ve birçok askeri de yaraladığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda devam eden çatışmalar sırasında çok sayıda İsrail askeri aracının top mermileri ve patlayıcılarla hedef alındığı duyuruldu.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant ise perşembe günü yaptığı açıklamada, ilave kuvvetlerin "Refah'a gireceğini" duyurarak operasyonları "yoğunlaştırma" sözü verdi.

Refah'taki askeri operasyonun "ek güçler (bölgeye) girdikçe devam edeceğini" ifade eden Galant, "Güçlerimiz bölgedeki birçok tüneli imha etti... Bu faaliyet yoğunlaştırılacaktır" ifadelerini kullandı.


Sudan’da çatışmaları sona erdirmek amacıyla yürütülen Kebbaşi-Hilu müzakereleri çıkmaza girdi

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
TT

Sudan’da çatışmaları sona erdirmek amacıyla yürütülen Kebbaşi-Hilu müzakereleri çıkmaza girdi

Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)
Şemseddin Kebbaşi (sağda), Abdulaziz el-Hilu (solda) ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in danışmanı Tut Kulvak’ın (ortada) arabuluculuğunda bir araya geldiler (SUNA)

Sudan ordusu ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) arasında Güney Sudan'ın başkenti Juba’da Sudan’daki çatışmaları sona erdirmek amacıyla yürütülen müzakereler çıkmaza girdi. Müzakerelerin daha fazla istişare yapılması için ertelendiği ve gelecek müzakere görüşmesinin tarihinin daha sonraki bir tarihte arabulucu Güney Sudan tarafından belirleneceği açıklandı.

Sudan'ın güney eyaletleri Mavi Nil ve Güney Kordofan'da SPLM-N tarafından kontrol edilen bölgelerde çatışmaların durdurulmasını amaçlayan müzakereler, ordunun müzakereleri SPLM-N kontrolündeki iki bölgeyle sınırlamak istemesi nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık olduğunu gösterdi.

Sudan Ordusu Başkomutan Vekili Orgeneral Şemseddin Kebbaşi başkanlığındaki ordu heyeti, Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki SPLM-N heyetine sadece söz konusu iki bölgeyi kapsayan bir anlaşmaya dair belge sundu. SPLM-N ise buna anlaşmanın ülkedeki savaştan etkilenen tüm bölgeleri kapsaması ve bu bölgelere insani yardımların ulaştırılmasının ve bu meselelerin bir sonraki müzakere görüşmelerinin gündeminde yer alması gerektiğinin vurgulayarak beklenen bir yanıt verdi.

dvfb
Kebbaşi, teminatlar verildiği takdirde hükümetinin diğer devletlere yardım ulaştırmaya itirazı olmadığını söyledi (SUNA)

Sudan Egemenlik Konseyi’nin resmi internet sitesinde bildirilene göre Egemenlik Konseyi Üyesi ve Ordu Başkomutan Vekili Orgeneral Şemseddin Kebbaşi, SPLM-N ile iki tarafın kontrolündeki bölgelerde halkın savaş nedeniyle çektikleri sıkıntılara son vermek üzere anlaşmaya varılmasını sağlamak amacıyla düşmanlıkların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılması için taraflar arasındaki müzakerelere ilişkin başkanlığını yaptığı heyet tarafından sunulan belgenin ‘esnek ve tartışılabilir’ olduğunu söyledi. Kebbaşi, insani yardım çalışanlarının can güvenlikleri için teminatlar verildiği ve gerekli güvenlik önlemleri alındığı takdirde hükümetinin ülkenin geriye kalan eyaletlerine yardım ulaştırmaya itirazı olmadığını vurguladı.

Delman: Sudan'ın tamamını kapsayan bir anlaşmaya varılmasında kararlıyız

SPLM-N Müzakere Heyeti Sözcüsü Jatika Amoja Delman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, dün yapılan müzakere toplantısında SPLM-N'nin ordu heyeti tarafından cuma günü sunulan ve anlaşmanın Güney Kordofan ve Mavi Nil olmak üzere iki bölgeyle sınırlandırılmasını öngören belgeye verdiği yanıtın görüşüldüğünü söyledi.

SPLM-N’nin anlaşmanın Sudan'ın savaştan etkilenen tüm bölgelerini kapsaması ve savaş nedeniyle insani bir felaket yaşayan tüm bölgelerdeki Sudanlılara insani yardımların ulaştırılması konusunda kararlı olduğunu açıklayan Delman, Nuba Dağları bölgesi, Yeni Fung bölgesi ve Darfur, Kordofan, el-Cezira ve Hartum eyaletlerinde milyonlarca kişinin hayatının kurtarılması için acil insani yardıma ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

fdvb
Abdulaziz el-Hilu, SPLM-N’nin Sudan'ın savaştan etkilenen tüm bölgelerinin anlaşmaya dahil edilmesi konusunda kararlı olduğunu söyledi (SPLM-N’nin internet sitesi)

Ordunun Güney Sudan’ın arabuluculuğunda SPLM-N’ye, Güney Kordofan, Batı Kordofan ve Mavi Nil olmak üzere üç eyaletteki hükümet ve SPLM-N tarafından kontrol edilen bölgelere insani yardımların ulaştırılması için ‘çatışmaların durdurulmasını’ öngören bir belge sunduğunu söyleyen Delman, “Ordunun önerisini reddettik ve onlara insani yardımın Sudan'ın tüm bölgelerine, herhangi bir etnik ya da coğrafi kayırma olmaksızın ve aynı anda ulaşması gerektiğini söyledik” ifadelerini kullandı.

Ordunun Güney Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerindeki vatandaşların durumuyla birdenbire ilgilenmeye başlaması karşısında şaşkınlığını dile getiren Delman, " SPLM-N olarak bizler ordunun bu ani insancıllığının nereden geldiğini merak ediyoruz. Aynı ordu, 1989 yılındaki ‘Yaşam Hattı Operasyonu'ndan bu yana iki eyaletin vatandaşlarına yardım göndermeyi reddetmiş ve hatta savaş yılları boyunca, insani bir felaket yaşayan ülkenin geri kalanına karşı onları kayırarak açlığı onlara karşı bir silah olarak kullanmıştı” dedi.

Orduya Güney Kordofan ve Mavi Nil eyaletleri sakinlerinin Sudan'ın dört bir yanına dağıldığını, Hartum ve el-Cezira sakinleri olduklarını söylediklerini ifade eden Delman, diğerleri güvenli bölgelere kaçarken, ordu ve Hzlı Destek Güçleri’nin (HDK) çatıştığı bölgelerde kalanlara atıfla ordunun ‘insani görevini’ yerine getirmek istiyorsa ülkenin dört bir yanına insani yardımların ulaştırılmasına izin vermesi gerektiğini belirttiklerini açıkladı.

Delman: Sudan'ın tüm eyaletlerinde insani yardıma ihtiyaç var

SLPM-N’nin müzakere heyetinin başkanlığını da yapan SPLM-N Müzakere Heyeti Sözcüsü Delman, Sudan Savunma Bakanı Korgeneral Yasin İbrahim Yasin başkanlığındaki ordu heyetinin katıldığı müzakerelerin başında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Müzakereler, ordunun talebine göre Güney Kordofan, Mavi Nil ve Batı Kordofan eyaletlerinde savaştan etkilenenlere insani yardımların ulaştırılması için çatışmaların durdurulmasına yönelik bir belgenin imzalanmasını amaçlıyor.

Ancak Delman, SLPM-N’nin Nuba Dağları bölgesi, Yeni Fung bölgesi ve Darfur, Güney Kordofan, el-Cezira ve Hartum eyaletleri sakinlerinin hayatlarını kurtarmak ve insanlık onurlarını korumak için acil insani yardıma ihtiyaç duyduklarına inandığını söyledi.

Delman, arabuluculara Sudan’ın tüm eyaletlerinin yardıma ihtiyacı olduğunu ve 6 milyon yerinden edilmiş insan, 2 milyon mülteci ve yetersiz beslenen 3 milyon çocuk dahil olmak üzere 18 milyon insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade ettiklerini söyledi. Sağlık tesislerinin yüzde 80'inin hizmet dışı olduğu ve askeri bir çözümün mümkün olmadığını belirten Delman, “Ordu meseleyi askeri olarak çözmek istiyor, ancak bunu başaramayacak" dedi.

Sudan’da 15 Nisan’da başlayan savaşı ‘siyasal İslamcıların Sudan halkına karşı savaşı’ olarak nitelendiren Delman, “Bizim için bu ordu milli ordu değil. HDK'yı kuran, finanse eden ve anayasal statüsünü yasallaştıran İslamcı bir milis grubu ve bu utancın sorumluluğunu üstlenmeli. Bizim için ordu ve HDK gerçek düşmanlar, aynı madalyonun iki yüzü ve iki İslamcı hareket” diye konuştu.

Güney Sudan Cumhuriyeti'ni insani bir trajedi içindeki milyonlarca Sudanlıya yardım etmede önemli bir rol üstlenmeye çağıran Delman, “Şu an devletin olmadığı bir dönemdeyiz. Onlar (ordu) hala kısmi çözümler ararken biz devletin kuruluşundan öncesine geri döndük” ifadelerini kullandı.

Sudan Ordusu Başkomutan Vekili Orgeneral Şemseddin Kebbaşi’nin Güney Sudan'a ‘tutunacak bir dal’ bulmak için geldiğini söyleyen Delman, çünkü Kebbaşi’nin komutasındaki ‘22 Babanusa’, ‘14 Kadugli’ ve ‘10 Abuja’ adlı üç askeri tümenin lojistik destek almadıkları takdirde düşüşün eşiğine geleceklerini belirtti. Delman, “Eğer bu tümenler düşerse el- Ubeyd'deki 5’inci Tümen de düşecek” dedi.


İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba
TT

İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail'e ait bir insansız hava aracının bugün Şam kırsalında, Şam-Beyrut yolu üzerindeki 4. Tümen'e ait kontrol noktası yakınlarında bir aracı hedef aldığını duyurdu.

SOHR yaptığı açıklamada, araçta Lübnan Hizbullah grubunun lideri ve arkadaşı olmak üzere iki kişinin seyahat ettiğini ve akıbetlerinin hala bilinmediğini, ancak Merkezi Haber Ajansı'ndan gelen bilgilerin hedefin hayatta kaldığını gösterdiğini belirtti.

Gözlemevi, 2024 yılının başından bu yana İsrail'in Suriye topraklarını 27’si hava ve 12’si kara saldırısı olmak üzere 39 saldırı düzenlediğini ve bu saldırıların silah ve mühimmat depoları, karargâh merkezleri ve araçlar da dahil olmak üzere yaklaşık 79 hedefin yaralanması ve imha edilmesiyle sonuçlandığını belirtti.

SOHR’un açıklamasına göre bu saldırılarda 131 asker öldü, 57 asker de yaralandı.


İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
TT

İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)

Filistin Televizyonu bugün (Cumartesi), İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında evlerine dönmeye çalışan sivillere saldırması sonucu 15 kişinin öldüğünü ve 30 kişinin yaralandığını bildirdi.

Konuyla ilgili olarak Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (WAFA) bugün "işgal ordusunun Cibaliye kampındaki bir sığınağın girişini bombaladığını ve kamp içinde evlerine dönmeye çalışan vatandaşları hedef aldığını, bunun sonucunda çoğu Kamal Adwan Hastanesi’ne nakledilen onlarca şehit ve yaralı olduğunu" bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre WAFA haberinde: "Günlerdir sürekli bombardıman altında olan kamptaki insani durum felaket boyutunda; kampta kalan aileler kuşatma altında, gıda, su ve ilaç gibi temel yaşam ihtiyaçlardan yoksun, ambulans ve sivil savunma ekipleri kampa ulaşamıyor ve içerideki ceset ve yaralıları alamıyor, bu ise gerçek bir felaketin habercisi" ifadelerini kullandı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dünkü haberinde, Cibaliye mülteci kampındaki İsrail güçlerinin buradaki çatışmaları, 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana ordunun karşılaştığı en şiddetli çatışmalar olarak nitelendirdiğini bildirdi.

Gazete, İsrail güçlerinin Cibaliye 'deki çatışmaların çok yoğun olduğunu ve Hamas'ın "büyük bir direniş" gösterdiğini söylediklerini aktardı.


Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
TT

Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)

Filistin Enformasyon Merkezi (PIC), bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nin güneybatısında şiddetli silah ve patlama seslerinin yankılandığını duyurdu.

Merkez, İsrail güçlerinin birkaç gündür askeri operasyon yürüttüğü Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında da gruplar ve İsrail güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını belirtti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta, Refah şehrinin güneyi ve doğusu yoğun topçu bombardımanına ve helikopter saldırılarına maruz kaldı.

İsrail saldırısında Han Yunus'un doğusundaki Abasan el-Kabira bölgesinde El Farahin kasabası da hedef alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre El Aksa TV, İsrail uçaklarının Refah'ın merkezindeki bir evi hedef alması sonucu dün akşam iki kişinin öldüğünü bildirmişti.

İsrail uçakları ayrıca Cibaliye Kampı'nın batısındaki Faysal bin Fahd Okulu'na çok sayıda füze atarak, bir vatandaşı ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına neden oldu.


El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
TT

El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerini öldürdüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Filistin merkezli Safa haber ajansından aktardığına göre, el-Kassam Tugayları tarafından X platformunda yayınlanan paylaşımda, “Mücahitlerimiz, bir Kassam grubunun çok sayıda askerin barikat kurduğu eve baskın düzenleyerek askerlerle sıfır mesafeden çatışmaya girmesi ve ardından Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda yer alan et-Tanur mahallesi bölgesinde bir anti-personel düzeneğini patlatmasının ardından 15 Siyonist askeri ortadan kaldırmayı başardı” ifadesi yer aldı.

Almsn Haber Ajansı DPA'ya göre açıklamanın devamında, “Aynı bölgede bir Siyonist Merkava 4 tankı Yasin 105 füzesiyle hedef alındı” denildi.

İsrail ordusu, İsrail'in askeri operasyonları sonucunda Gazze Şeridi'nin dört bir yanından yerinden edilen yaklaşık 1,5 milyon Filistinliye ev sahipliği yapan kentte askeri operasyon başlatmanın yansımaları konusunda bölgesel ve uluslararası uyarıların ortasında, pazartesi günü Refah'ın doğusunda bir operasyon başlattı.

İlgili bağlamda Safa haber ajansı, İsrail ordusunun Cibaliye Mülteci Kampı’na yönelik işgalini yedinci gününde de sürdürdüğünü ve bu sabah yerel saatle 9:30'da kampın batı bölgelerine yeniden topçu ateşi açtığını bildirdi. Ajans ayrıca, İsrail işgal güçlerinin günlerdir sağlık ekiplerinin sokaklardaki ölülere ulaşmasını engellediğini de belirtti.


Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
TT

Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)

Hizbullah İsrail ile çatışmalarında zaman zaman yeni silahlar duyuruyor. Son olarak perşembe günü, hedeflerinin üzerine saldırmadan önce füze fırlatan bir insansız hava aracını (İHA) yedi ay önce başlayan gerginlikten beri ilk kez kullandı. Peki, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarında kullandığı bu yeni silahların en öne çıkanları hangileri?

Silahlı saldırı SİHA’ları

Hizbullah, perşembe günü İsrail'in Metula kentindeki bir askeri alana iki adet S-5 füzesi ile donatılmış ‘silahlı saldırı SİHA’sı’ ile operasyon düzenlediğini ve ardından SİHA’nın infilak ettiğini duyurdu. Hizbullah, SİHA’nın tankların bulunduğu bölgeye doğru uçuşunu, iki füze ateşlemesini ve ardından patlamasını belgeleyen bir video yayınladı.

​​Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında başlayan savaşın ardından, İsrail ile karşılıklı bombardıman yapılmasından bu yana ilk kez böyle bir silah kullandığını duyurdu. İsrail ordusu perşembe günü SİHA patlaması sonucu üç askerin yaralandığını açıkladı.

Hizbullah medyası tarafından verilen bilgiye göre SİHA'nın savaş başlığı 25 ila 30 kilogram ağırlığında yüksek patlayıcı içeriyordu.

Askeri analist emekli Tuğgeneral Halil el-Hilu AFP'ye yaptığı açıklamada, bu SİHA’nın öneminin İsrail toprakları içinden saldırı düzenleyebilmesi olduğunu belirterek, Hizbullah'ın ‘kolayca kontrol edilebilen ve radarlar tarafından tespit edilmeden alçak irtifada yavaşça uçabilen İHA’lar’ gönderebilme kabiliyetinden faydalandığını kaydetti.

Hizbullah çarşamba günü, Lübnan sınırına 30 kilometreden fazla uzaklıktaki Tiberya kentinin batısında bulunan bir İsrail üssüne ‘bir dizi saldırı SİHA’sı” ile saldırı düzenlediğini duyurdu. Analistlere göre bu, karşılıklı bombardımanın başlamasından beri İsrail toprakları içinde düzenlenen en derin saldırı oldu.

Güdümlü ve ağır füzeler

Hizbullah son haftalarda, askeri mevzileri ve araçları hedef almak için İHA’lar ve güdümlü füzeler kullandığı ‘karmaşık’ olarak tanımladığı saldırılar düzenlediğini duyurdu.

Hizbullah ayrıca son zamanlarda İran yapımı Burkan ve Elmas ile adını 2015 yılında Suriye'de öldürülen bir Hizbullah komutanından alan Cihad Muğniye gibi güdümlü ve ağır füzeler kullandığını da açıkladı.

 İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

Hilu ayrıca, Hizbullah'ın halen ağırlıklı olarak 5 ila 8 kilometre menzile sahip Kornet tanksavar füzelerine güvendiğini ve bunları daha uzak mesafelerde de kullanabileceğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Hizbullah diğer yandan Demir Kubbe'yi atlatan ve sadece tanklar tarafından durdurulabilen bir başka zırh delici güdümlü füze olan Rus Konkurs füzesini de kullanıyor.

Hizbullah'ın büyüklüğü tam olarak bilinmemekle birlikte son yıllarda gelişen devasa bir silah cephaneliği bulunuyor. Hizbullah birçok kez İsrail'in derinliklerine ulaşabilen çok sayıda gelişmiş silah ve füzeye sahip olduğunu açıkladı.

Son yedi aydır Hizbullah ve İsrail, analistlerin deyimiyle, her iki tarafın da birbirlerinin saldırı yöntemlerini ve askeri taktiklerini test ettiği günlük bir yıpratma savaşı yürütüyor.