Erdoğan'ın Washington ziyareti neden ertelendi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Brüksel'deki görüşmesinden bir kare, 14 Haziran 2021 (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Brüksel'deki görüşmesinden bir kare, 14 Haziran 2021 (DPA)
TT

Erdoğan'ın Washington ziyareti neden ertelendi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Brüksel'deki görüşmesinden bir kare, 14 Haziran 2021 (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Brüksel'deki görüşmesinden bir kare, 14 Haziran 2021 (DPA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında mayıs ayında Beyaz Saray'da yapılması beklenen görüşmenin ertelenmesi tartışma yarattı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden'ın başkanlık döneminde Washington’a gerçekleştirmesi planlanan bu ilk ziyaretinin ertelenmesinin nedenini ‘birbiriyle uyuşmayan diplomatik programlar’ olarak açıkladı. Cumhurbaşkanı’nın Washington ziyareti için daha sonra ‘her iki taraf için de uygun’ bir tarihin belirleneceğini söyleyen Keçeli, Türkiye ile ABD arasındaki üst düzey görüşmelerin devam edeceğini vurguladı.

Ziyaretle ilgili tartışmalar

Geçtiğimiz hafta Türk basınında yer alan ziyaretin ABD tarafından ‘iptal edildiği’ yönündeki haberler, Cumhurbaşkanlığı'na yakın kaynaklar tarafından yalanlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden’ın başkanlığı döneminde ABD'ye yapması planlanan bu ilk resmi ziyaretin iptaline ilişkin son günlerde artan spekülasyonlar, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby'nin perşembe günü yaptığı ‘planlanmış bir şey yok’ açıklamasıyla daha da alevlendi. Ardından ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeffry L. Flake, cuma günü İstanbul'da yapılan Türkiye - ABD İş Konseyi toplantısı sırasında ‘ziyaret için hazırlıkların devam ettiğini ancak resmi açıklamanın planlanan tarihe yakın bir zamanda yapılacağını’ açıkladı.

dcvrftb
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın, NATO Zirvesi sırasında yaptıkları ikili görüşmeden bir kare, 11 Temmuz 2023 (Reuters)

ABD'li bir muhabir, Beyaz Saray’daki haftalık basın brifingi sırasında Kirby'ye “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki hafta içinde Beyaz Saray'a bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. Erdoğan geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul'da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi ağırladı. Görüşmeler sırasında bu konu da gündeme gelecek mi, yoksa ziyarete gölge düşürür mü? diye sordu.

Kirby, şu yanıtı verdi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine ilişkin programlanmış bir şey yok. Dolayısıyla bu konuda bir yorum yapamayacağım. Bu konu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmeleri sırasında konuşulacak. Hamas'a, kim olduklarına ve neyi savunduklarına ilişkin tutumumuzu açık bir şekilde ortaya koyduk.

Türk basınında üst düzey yetkililere ve diplomatik kaynaklara dayandırılan haberlerde Kirby'nin açıklamasının gerçeği yansıtmadığı ve ziyaretin planlandığı gibi gerçekleşeceği bildirildiyse de Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, cumayı cumartesiye bağlayan gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin ertelendiğini açıkladı.

Erdoğan-Heniyye görüşmesinin etkisi

Erdoğan hükümetine yakın kaynaklar, geçtiğimiz hafta Odatv haber sitesinde yayınlanan ‘ziyaretin Washington'ın İsrail'e 26 milyar dolarlık yardım paketini onaylamasının ardından iptal edildiği’ haberini teyit etmeyi reddettiler.

Geçtiğimiz pazartesi günü Erdoğan'a Irak ziyaretinde eşlik eden ve iktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, ABD'nin ziyareti iptal etmediğini ve hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Erdoğan'ın ilgili birimlere ziyaretin iptal edilmesi ya da ertelenmesi yönünde herhangi bir talimat vermediğini belirten Selvi, ABD'nin İsrail'e yardımı konusunun Türkiye tarafından bilindiğini ve ‘Washington ile ilişkilerini etkilemediğini’ vurguladı.

fvgvb gfb
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Henniye ile tokalaşırken, 20 Nisan 2024 (DPA)

Biden'ın başkanlık süresinin bitmesine sadece yedi ay kaldığına dikkati çeken Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin ortak çıkarlara ilişkin konuları görüşmek üzere ‘hem Türkiye hem de ABD için önemli bir fırsat’ oluşturduğunun altını çizdi.

Ziyaretin önündeki olası engellerden birinin ABD’li bir grubun ve ABD'deki İsrail lobisinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye ile görüşmesinin ardından Erdoğan-Biden görüşmesinin gerçekleşmesini engelleme çabaları olduğunu düşünen Selvi, “İsmail Heniyye ile Erdoğan görüşmesinden sonra ABD tarafında bir grup, Erdoğan-Biden görüşmesini engellemek istiyor. Erdoğan-Haniye fotoğrafından sonra verilecek bir Erdoğan-Biden fotoğrafının seçimlerde aleyhlerine olacağını düşünüyorlar” yorumunda bulundu. Selvi, söz konusu tarafların ziyaretin iptal edilmesi için Türkiye'nin inisiyatif almasını tercih edeceklerini de sözlerine ekledi.

NATO kartı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Washington ziyareti için yeni bir tarih belirlenmemesi halinde, Biden-Erdoğan görüşmesinin önümüzdeki temmuz ayında Washington'da yapılması planlanan NATO Zirvesi sırasında artık geleneksel hale gelen gayri resmi görüşme şeklinde gerçekleşmesi bekleniyor.

sdvrfbt
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, İstanbul'da bir araya geldi, 26 Nisan 2024 (EPA)

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in yerine seçilecek isim yarışını kullanarak ülkesinin çıkarlarını önde tutmaya çalışıyor. Erdoğan, geçtiğimiz cuma günü İstanbul'da NATO Genel Sekreterliği görevi için adaylardan biri olan Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile görüştü. Erdoğan Rutte'un adaylığıyla ilgili görüşmeleri, bazı NATO ülkelerinin Türkiye'ye uyguladığı savunma sanayi ihracatına yönelik kısıtlamaları kaldırılmaları konusunda destekleyici bir pozisyon kazanmak için kullanmaya çalıştı.

Erdoğan, Rutte ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin NATO Genel Sekreteri seçimiyle ilgili kararını ‘stratejik ve adil düşünce’ çerçevesinde vereceğini söyledi. NATO’nun bazı üyelerinin bazı diğer üyelerin savunma sanayisine uyguladığı kısıtlamaların ve engellerin kaldırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, NATO Genel Sekreterliği için adı geçen bir diğer isim olan Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis ile geçtiğimiz hafta yaptığı telefon görüşmesinde de bunu belirttiğini sözlerine ekledi.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki gümrük birliği anlaşmasının modernize edilmesi çalışmalarına başlanması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın bu konuya verdiği önemi görüşmeleri sırasında Rutte ile de paylaştığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB'nin Türkiye ile ilişkilerini ‘adalet ve stratejik perspektif’ çerçevesinde ele alması konusunda Hollanda'dan destek beklediğini de ifade etti.

Hollanda parlamentosu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Hollanda ziyareti sırasında Türkiye-AB Gümrük Birliği modernizasyonunu için Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2017 yılından bu yana tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile sivil toplum aktivisti ve iş adamı Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin kararları uygulamasını şart koşan öneriyi kabul etmişti.



Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
TT

Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)

Kasım 2023'te başlayan dava nihayet sonuçlandı ve Estonya yargısı, aynı yılın mart ayında tutuklanan politikacılar hakkındaki kararını verdi. 

Harju Bölge Mahkemesi'nde geçen perşembe görülen davada muhafazakar Koos partisinin kurucularından Aivo Peterson vatana ihanetten 14 yıl, Dmitri Rootsi ve Andrei Andronov ise 11'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Ekim 2022 - Mart 2023'te Estonya devleti ve toplumunun hilafına Rusya'nın politikalarını desteklemekle suçlanan üç siyasetçi bu iddiaları reddediyor. 

Moskova'dan aldıkları emirlerle hareket etme iddialarının hedefindeki üçlü, temyize başvuracaklarını açıkladı. 

Partiden yapılan açıklamada da savcıların Estonya'nın anayasal düzeni ve güvenliğine nasıl zarar verildiğine dair somut kanıt gösteremediği savunuldu.

Estonya'nın Ukrayna'ya yardımına karşı çıkan Koos partisi, bu yıl düzenlenen belediye seçimlerinde ülke genelindeki oyların yalnızca binde 8'ini alabilmişti. 

2022'de kurulan parti, Baltık ülkesinin NATO'dan çıkıp tarafsızlığını ilan etmesini ve yabancı askerlerin ülke topraklarından çekilmesini isterken, diğer ülkeler arasındaki askeri çatışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak karışılmasına karşı çıkıyor. 

Öte yandan Aivo Peterson, Ukrayna'dan 2014'te tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Eylül 2022'de Rusya'ya katılma kararı alan Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni 2023'te ziyaret etmişti. 

55 yaşındaki siyasetçi, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşına dair bilgi almak için bölgeye gittiğini şu ifadelerle savunmuştu:

Estonya medyasından aldığımız bilgiler tek taraflı. Tüm gazetecilerimiz Kiev'i destekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haziranda yaptığı açıklamada Estonya için "düşmanca davranan ülkeler arasında ilk sıralarda" ifadesini kullanmış, Tallin yönetiminin kendilerini yalanlarla bir tehdit gibi gösterdiğini öne sürmüştü. 

Independent Türkçe, ERR, RT


Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
TT

Barrack, Netanyahu’yu Gazze’de Türkiye’nin rolünü kabul etmeye ikna etmeye çalışıyor

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşmeden bir kare (İsrail hükümeti)

İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile pazartesi günü Kudüs’te yaptığı görüşmede, Trump yönetiminden “sert ve özel mesajlar” aldığı belirtildi. Görüşmenin, ay sonunda Florida’da yapılması planlanan ABD-İsrail zirvesi öncesinde gerçekleştiği aktarıldı. Barrack-Netanyahu görüşmesinin ana gündem maddelerinin Gazze, Suriye ve Trump’la yapılacak buluşma olduğu kaydedildi.

Gazze’de “kabul edilemez” açıklamalar

Gazze dosyasında, Ekim ayında başlayan kırılgan ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesi ele alınırken, Yedioth Ahronoth gazetesi Barrack’ın, Netanyahu’nun Türkiye’nin rolüne ilişkin kaygılarını gidermeye çalıştığını ve Türkiye’nin Gazze’de kurulması öngörülen uluslararası güce katılmasına ikna etmeye çalıştığını yazdı. Haberde, Barrack’ın Türkiye’nin Hamas üzerinde en fazla etkiye sahip ülke olduğunu ve silahsızlanma konusunda Hamas’ı ikna edebilecek en güçlü aktör konumunda bulunduğunu vurguladığı belirtildi.

frt
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm el-Şeyh Ortadoğu Barış Bildirgesi'ni imzalarken (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığı habere göre Barrack, Türkiye’nin Trump planını imzaladığını ve Hamas adına silahların teslimini içeren maddeye taahhüt verdiğini Netanyahu’ya hatırlattı. Türkiye’nin katılımının, şu aşamada çekimser olan birçok ülkeyi de uluslararası güce katılmaya teşvik edeceğini savundu.

Haberde, Barrack’ın “Türkiye’nin dışlanmasının diğer ülkelerin de geri adım atmasına yol açtığını, Başkan Trump’ın bu planın başarısız olmasına izin vermeyeceğini” söylediği aktarıldı. Ayrıca Netanyahu’nun “Hamas’ın silah bırakacağına güvenmediği” yönündeki açıklamalarının ve İsrail’in bunu zorla sağlayabileceğine dair ifadelerinin “kabul edilemez” olduğu ve planı tehdit ettiği uyarısında bulunduğu kaydedildi.

Bu bilgiler, İsrail Kanal 12 televizyonunun aktardıklarıyla da örtüştü. Kanal 12, Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya “özel ve sert” bir mesaj gönderdiğini ve Hamas’ın üst düzey askeri isimlerinden Raid Saad’ın öldürülmesinin, Trump arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının ihlali olarak görüldüğünü bildirdi.

Kanal ayrıca, Gazze savaşını sona erdirmeyi amaçlayan anlaşmanın ikinci aşamasına geçiş konusundaki görüş ayrılıkları ve İsrail’in bölgedeki genel politikaları nedeniyle Trump yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasında artan bir gerilim yaşandığını aktardı.

ABD’li iki yetkili, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Başkan Trump’ın damadı Jared Kushner’in Netanyahu’nun tutumundan “son derece rahatsız” olduğunu söyledi. Üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre Netanyahu’ya verilen net mesajda şu ifadelere yer verildi: “Eğer itibarını zedelemek ve anlaşmalara uymayan bir lider olarak görünmek istiyorsan bu senin tercihin. Ancak Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan Gazze anlaşmasının itibarını zedelemene izin vermeyiz.”

Batı Şeria ve bölgesel gerilim

Batı Şeria konusunda da Beyaz Saray’ın, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetinden ve “Arap dünyasında provokasyon olarak algılanan” İsrail adımlarından giderek daha fazla endişe duyduğu belirtildi. ABD’li bir yetkili, Washington’un Netanyahu’dan İsrail’in güvenliğini tehlikeye atmasını değil, İbrahim (Abraham) Anlaşmaları’nın genişletilmesine zarar verecek adımlardan kaçınmasını istediğini söyledi.

Aynı yetkili, Netanyahu’nun son iki yılda uluslararası alanda giderek yalnızlaştığını savunarak, “Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin neden onunla görüşmeyi reddettiğini ve Abraham Anlaşmaları’nın üzerinden beş yıl geçmesine rağmen neden BAE’ye davet edilmediğini kendisine sorması gerekir” dedi. Yetkili, Netanyahu’nun tansiyonu düşürmeye hazır olmaması halinde Washington’un Abraham Anlaşmaları’nı genişletme çabalarına zaman ayırmayacağını da ifade etti.

Beyaz Saray’da Netanyahu’ya öfke

Trump’ın, son dönemde Netanyahu’nun sert eleştirilerine maruz kalan Barrack’ı Kudüs’e göndermesi dikkat çekti. Netanyahu, Barrack için “Amerika’daki Türk büyükelçisi gibi davranıyor” ifadesini kullanmıştı. Barrack’ın İsrail demokrasisine ilişkin sözleri de Netanyahu’nun tepkisini çekmiş, Barrack bu açıklamalar için özür dilemişti.

Yedioth Ahronoth yazarı Nahum Barnea, ABD’li kaynaklara dayandırdığı yazısında, Washington’un Netanyahu’nun Trump’ın barış planını hayata geçirme konusunda samimi olmadığı ve İsrail’in sürekli savaş halinde kalması için çaba gösterdiği kanaatine vardığını yazdı. Barnea, Beyaz Saray’da Netanyahu’ya yönelik sert ve ağır ifadeler kullanıldığını, bunların bir kısmının doğrudan Netanyahu’ya da iletilmiş olabileceğini belirtti.

Suriye’de “kırmızı çizgiler”

İsrail basınına göre Barrack, Netanyahu’ya Suriye konusunda da “kırmızı çizgiler” iletti. Trump yönetiminin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı Washington’un bir müttefiki olarak gördüğü ve ülkenin istikrarı için desteklenmesi gerektiği görüşünde olduğu aktarıldı. ABD’nin, İsrail’in yoğun askeri operasyonlarının Suriye’de yönetimin çökmesine yol açmasından endişe duyduğu ve güvenlik anlaşmasına varılmasını istediği belirtildi.

Lübnan konusunda ise Trump’ın, İsrail’in Hizbullah’a karşı sınırlı baskıyı sürdürmesini desteklediği, ancak geniş çaplı bir savaşa onay vermediği ifade edildi.

İsrailli analistler, Netanyahu’nun Barrack’ın tüm taleplerini reddetmeyeceğini, ancak kesin taahhütlerden kaçınarak Trump’la 29 Aralık’ta Florida’da yapacağı görüşmenin önünü açmaya çalıştığını öne sürdü. Buna karşın Netanyahu’nun, Barrack’ın ofisine ulaşmasından hemen önce Suriye’ye hava saldırısı düzenlenmesi talimatı vererek bağımsız hareket ettiği mesajını da vermekten geri durmadığı kaydedildi.

vgt
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Pazartesi günü bir araya geldi (İsrail hükümeti)

Türkiye’ye mesaj olarak yorumlanan bir adımda ise Netanyahu’nun, Yunanistan Başbakanı ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideriyle üçlü bir zirve düzenleme kararı aldığı belirtildi. İsrail’de bu toplantı, Türkiye’ye yönelik doğrudan siyasi mesaj olarak değerlendirildi. Barrack ise görüşme sonrasında, temasların “bölgesel barış ve istikrarı hedefleyen yapıcı bir diyalog” olduğunu söyledi.


Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

TT

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı saldırganına müdahale ederken yaralanan Ahmed el-Ahmed, ameliyat edildi

Bondi Plajı’ndaki saldırganlardan birini etkisiz hâle getirerek silahını alan manav Ahmed el-Ahmed’in, saldırı sırasında yaralanmasının ardından ameliyata alındığı bildirildi. El-Ahmed’in ailesi, oğullarını “kahraman” olarak nitelendirirken, hastanedeki tedavisi sürerken kendisi için başlatılan bağış kampanyasına yoğun destek geldi.

El-Ahmed’in, Avustralya yayın kuruluşu ABC’ye konuşan anne ve babası, oğullarının omzundan dört ila beş kurşunla vurulduğunu, vücudunda hâlâ çıkarılmamış mermiler bulunduğunu söyledi. Ailesi, Ahmed el-Ahmed’in 2006 yılında Avustralya’ya geldiğini, kendilerinin ise Suriye’den Sidney’e yalnızca birkaç ay önce ulaştıklarını ve uzun süredir oğullarından ayrı olduklarını belirtti.

Kuzeni Hozay el-Kenc, pazartesi günü basına yaptığı açıklamada, Ahmed el-Ahmed’in ilk ameliyatının başarıyla tamamlandığını söyledi. El-Kenc, “İlk ameliyatını geçirdi. Durumuna bağlı olarak iki ya da üç ameliyat daha gerekebilir” dedi.

Aileden hükümete çağrı

El-Ahmed’in anne ve babası, yaşlarının ilerlemesi nedeniyle oğullarının iyileşme sürecinde yeterli destek verememekten endişe duyduklarını ifade ederek, Başbakan Anthony Albanese hükümetinden yardım talep etti. Aile, Almanya’da ve Rusya’da yaşayan iki kardeşin Avustralya’ya gelerek destek olabilmesi için vize kolaylığı istediklerini belirtti.

sdfg
Ahmed Al-Ahmed'in babası Muhammed Fateh Al-Ahmed (Videodan alınan ekran görüntüsü).

Anne, “Şu anda yardıma ihtiyacı var çünkü engelli kaldı. Diğer çocuklarımızın buraya gelmesini istiyoruz” dedi. Ahmed el-Ahmed’in, saldırganın mermileri bittiğinde silahını elinden aldığı sırada vurulduğunu da aktardı.

Başbakan Albanese, Ahmed el-Ahmed’in cesaretinin hayatlar kurtardığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump da el-Ahmed’i “çok, çok cesur bir kişi” olarak nitelendirdi.

Bağışlar 750 bin dolara yaklaştı

Reuters’ın aktardığına göre, 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed için başlatılan bağış kampanyasında toplanan miktar yaklaşık 750 bin ABD dolarına ulaştı. GoFundMe üzerinden başlatılan kampanya, bir gün içinde 1,1 milyon Avustralya dolarını (yaklaşık 744 bin ABD doları) aştı.

Ailesinin anlattığına göre el-Ahmed, Bondi’de bir arkadaşıyla kahve içerken silah seslerini duydu. Ağaç arkasına saklanan silahlı kişiyi fark eden el-Ahmed, saldırganın cephanesi tükendiğinde arkadan yaklaşarak silahını almayı başardı.

Hanuka Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte gerçekleşen silahlı saldırıda en az 15 kişi hayatını kaybederken, 42 kişi yaralandı. Saldırının Navid Akram (24) ile babası Sajid Akram (50) tarafından gerçekleştirildiği açıklandı.

Başbakan Chris Minns, hastane ziyaretinin ardından yaptığı paylaşımda, “Ahmed’in gösterdiği cesaret olağanüstüydü. Hayatını büyük bir riske atarak saldırganı etkisiz hâle getirdi” dedi.

El-Ahmed’in, silahlı saldırgana arkadan koşarak uzun namlulu tüfeğini aldığı anlara ait görüntüler dünya genelinde medya kuruluşları tarafından yayımlandı ve sosyal medyada 22 milyondan fazla kez izlendi.