Çin'in gözü Norveç'in Svalbard takımadasında

Anlaşmada Türkiye'nin imzası da var.

Svalbard takımadası kömür, bakır ve çinko kaynakları açısından zengin (Aktieselskabet Kulspids)
Svalbard takımadası kömür, bakır ve çinko kaynakları açısından zengin (Aktieselskabet Kulspids)
TT

Çin'in gözü Norveç'in Svalbard takımadasında

Svalbard takımadası kömür, bakır ve çinko kaynakları açısından zengin (Aktieselskabet Kulspids)
Svalbard takımadası kömür, bakır ve çinko kaynakları açısından zengin (Aktieselskabet Kulspids)

Norveç'e bağlı Svaldbard takımadasındaki son özel mülk 300 milyon euroya satılığa çıkarıldı. 

Fransız haber ajansı AFP'nin aktardığına göre, Arktik Okynausu'ndaki satılık arazi yaklaşık 60 kilometrekare büyüklüğünde. Üzerinde hiçbir yapının yer almadığı arazininyaklaşık 5 kilometre uzunluğunda kıyı şeridi var.

Takımadaların batısındaki Wedel Jarlsberg bölgesinde yer alan Sora Fagerfjord adlı arazi, Norveçli Aktieselskabet Kulspids firmasına ait. 

Şirketin avukatı Per Kyllingstad, firmanın Oslolu sanayiciler tarafından bölgede asbest madenciliği yapmak için kurulduğunu fakat bununla ilgili arazide hiçbir çalışılma yürütülmediğini belirtti. 

Avukat, satışın Norveç'in Svalbard üzerindeki egemenliğini tanıyan Svalbard Anlaşması uyarınca yapılacağını söyledi.

1920'de yapılan anlaşmada, aralarında Türkiye'nin yanı sıra Çin, ABD, Suudi Arabistan ve Japonya'nın da bulunduğu 46 ülkenin imzası var.

Kyllingstad, anlaşma gereği tüm ülkelerin satın alma sürecine eşit şekilde dahil olabileceğini söylerken, "Uzun süredir Kuzey Kutbu ve Svalbard'a gerçekten ilgi gösterdikleri için Çinliler, araziyi satın alabilecek potansiyel müşteriler arasında" dedi. 

Avukat, Norveç'in Svalbard'daki Longyearbyen bölgesine havalimanı ve ev inşa ettiğine dikkat çekti. 

Ayrıca Barentsburg bölgesinde de Rusya'ya ait bir kömür madeni faaliyet gösteriyor. Anlaşmaya göre Svalbard'a askeri üs inşa edilmesi yasak.

Kyllingstad, 2018-2019'da arazinin satışı için Norveç devletiyle görüşüldüğünü fakat fiyatta anlaşılamadığı için sürecin olumsuz sonuçlandığını söyledi. 

Arazinin satış işlemlerine destek sağlayan hukuk firması Zeiler Floyd Zadkovich'ten avukat Jonathan Webb, potansiyel alıcılar arasında çeşitli devletlerin yanı sıra ultra yüksek gelirli kişilerin olduğunu söyledi. 

Norveç'teki Fridtjof Nansen Enstitüsü'nden Andreas Osthagen, bölgenin 50 ila 100 yıl sonra çok değerlenebileceğine işaret ederek, Çinlilerin araziyi satın almaya çalışmasının Norveç makamlarını harekete geçirecek bir hamle olacağını belirtti.

Independent Türkçe, AFP, CNN



Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
TT

Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)

İran'ın nükleer programına ilişkin halihazırda zorlu geçen müzakerelerde taraflar arasındaki uçurum, yarın ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yapacağı görüşme öncesinde giderek daha da büyüyor.

Trump, İran’ın nükleer programının kalıcı bir gerileme yaşadığını, ancak İranlıların farklı bir konumdan yeniden başlayabileceklerini söyledi. ABD Başkanı, buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Öte yandan İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi’nin Amerikalılarla müzakere yapıldığına dair haberleri yalanladığını bildirdi. Oysa Trump, Tahran'ın ‘diyalog istediğini’ açıklamıştı.

Diğer taraftan Avrupalı yetkililer, ABD'nin saldırılarının Tahran'ı gizlice nükleer silah sahibi olmaya yeniden teşvik edebileceğini söylediler. Aynı yetkililere göre İranlılar, caydırıcılık için en iyi yolun nükleer bomba üretme kapasitesini geliştirmek olduğunu düşünebilirler.

Müzakerelerin geleceğine değinen yetkililer, Trump'ın ‘anlaşma yapmayı sevdiği’ için bu konudaki yaklaşımını değiştirebileceğini ifade ettiler.