Batı ülkeleri maden savaşında Çin'e yeniliyor

Pekin'in agresif stratejileri Batılı şirketlerin elini kolunu bağladı.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren Tenke Fungurume madeninin yüzde 80'i China Molybdenum'a ait (AFP)
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren Tenke Fungurume madeninin yüzde 80'i China Molybdenum'a ait (AFP)
TT

Batı ülkeleri maden savaşında Çin'e yeniliyor

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren Tenke Fungurume madeninin yüzde 80'i China Molybdenum'a ait (AFP)
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren Tenke Fungurume madeninin yüzde 80'i China Molybdenum'a ait (AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Batılı ülkelerin maden yarışında Çin'in gerisinde kaldığını yazdı. 

Haberde, İsviçreli maden firması Glencore'un Fransa'nın denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya'daki faaliyetlerini şubatta durdurduğu, Britanyalı maden şirketi Horizonte Minerals'ın da Brezilya'daki yeni maden ocağı projesini geçen ay ertelediği hatırlatıldı. 

Avustralya'nın güneyinde Batılı firmalara ait 4 nikel madeninin kapatıldığı, ABD'deki bazı lityum madenciliği projelerinin de askıya alındığına işaret edildi.

Gazete, Çin'in nikel, kobalt ve lityum gibi madenlerin çıkarılmasına yönelik izlediği agresif politikalarla Batılı firmaların elini kolunu bağladığını yazdı. 

Haberde paylaşılan verilere göre geçen yıl Çin dışındaki rafine kobalt üretimi son 15 yılın en düşük seviyesine geriledi. Çin'de veya yurtdışındaki Çinli firmalar tarafından yürütülen lityum madenciliğinin küresel piyasadaki payı bu yıl yüzde 35'e yükseldi. Söz konusu oran 2018'de yüzde 14'tü. Aynı süre zarfında Çin'in lityum işleme tesisi kapasitesi de yüzde 63'ten yüzde 70'e çıktı.

Emtia fiyat analizi firması Fastmarkets'tan William Adams, Çin'in madencilik alanındaki agresif kapasite artırma politikasının sektörde arz fazlası oluşturduğuna işaret etti. 

Çin'de devlet destekli Zijin Mining firması, lityum üretim kapasitesini bu yıl yüzde 85 artırmayı planladığını bildirdi. Şirket, gelecek yıl bunu 5'e katlamayı hedefliyor. 

Firma, Kanada merkezli Neo Lithium şirketinin 2021'de satılığa çıkardığı Arjantin'deki madeni almıştı. O dönem Neo Lithium'un yöneticiliğini yapan Constantine Karayannopulos, Almanya, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve ABD gibi çeşitli ülkelere teklif götürdüklerini fakat kimsenin yatırıma yanaşmadığını söyledi. 

Karayannopulos, en yüksek teklifin üç Çinli firmadan geldiğini, madenin 2022'de 750 milyon dolara Zijin'e satıldığını belirtti. 

Haberde, Çin'in özellikle Endonezya'da kurduğu nikel ve kobalt madenlerinin kömür enerjisiyle çalıştığına dikkat çekildi. 

Madencilik sektöründe Çinli firmalara kafa tutan Kanadalı Talon Metals şirketi, ABD'nin Minnesota eyaletindeki ocağı işletmek için Washington'dan 100 milyon dolar destek almıştı. Elon Musk'ın şirketi Tesla da buradan çıkarılan nikeli elektrikli araba bataryalarında kullanma taahhüdü vermişti. 

Ancak WSJ, Çinli nikel şirketlerinin Pekin yönetiminden çok daha fazla destek aldığına dikkat çekerek, Batılı ülkelerin buna yetişemediğini yazdı. Talon Metals'tan Todd Malan, Pekin'in sübvansiyonlarla "fiyatlandırma üzerinde kontrol kurma stratejisi izlediğini, Batı'daki projelerinse piyasa temelli ekonomik kriterleri karşılaması gerektiğini" söyledi.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters



Suudi Arabistan, Fikri Mülkiyet Endeksi’nde dünya genelinde 13’üncü sırada yer alıyor

Bu başarı, Suudi Arabistan’ın fikri mülkiyet haklarının yerel ve uluslararası düzeyde uygulanmasını güçlendirmeye yönelik entegre çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. (Şarku’l Avsat)
Bu başarı, Suudi Arabistan’ın fikri mülkiyet haklarının yerel ve uluslararası düzeyde uygulanmasını güçlendirmeye yönelik entegre çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan, Fikri Mülkiyet Endeksi’nde dünya genelinde 13’üncü sırada yer alıyor

Bu başarı, Suudi Arabistan’ın fikri mülkiyet haklarının yerel ve uluslararası düzeyde uygulanmasını güçlendirmeye yönelik entegre çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. (Şarku’l Avsat)
Bu başarı, Suudi Arabistan’ın fikri mülkiyet haklarının yerel ve uluslararası düzeyde uygulanmasını güçlendirmeye yönelik entegre çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan, Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü'ne (IMD) bağlı Dünya Rekabetçilik Merkezi tarafından yayınlanan Dünya Rekabetçilik Sıralaması 2025 raporunun bir parçası olan ve Ulusal Rekabetçilik Merkezi tarafından ilgili devlet kurumlarıyla koordineli olarak takip edilen ana rekabetçilik raporlarından biri olan Fikri Mülkiyet Hakları Uygulama Endeksi'nde 14 sıra yükselip dünya genelinde 13’üncü sıraya yerleşerek yeni bir niteliksel başarı elde etti.

Bu önemli ilerleme, Suudi Arabistan Fikri Mülkiyet Kurumu'nun fikri mülkiyet hakları uygulama sistemine öncülük etme, geliştirme ve etkinliğini arttırma çabalarını yansıtıyor. 2024 yılında 27’nci sırada yer alan Suudi Arabistan, bu yılki raporda 69 ülke arasında 13’üncü sıraya yükseldi.

Bu başarı, Suudi Arabistan’ın fikri mülkiyet haklarının yerel ve uluslararası düzeyde uygulanmasını geliştirmeye ve kurumsal ve adli düzeylerde etkinliğini artırmaya yönelik entegre çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Fikri Mülkiyete Saygı Konseyi, İcra Daimî Komitesi ve Fikri Mülkiyete Saygı Görevlisi gibi öncü ulusal girişimler, yönetişimin güçlendirilmesinde ve ilgili makamlar arasında entegrasyonun teşvik edilmesinde etkili modeller oldu. Ayrıca fikri mülkiyet davaları için uzmanlaşmış bir kamu savcılığının kurulması, dava sisteminin etkinliğinin artırılmasına ve yargı prosedürlerinin hızlandırılmasına katkıda bulundu.

Bu ilerlemeyi destekleyen en önemli adımlar arasında, hak sahipleri ile düzenli toplantılar yoluyla şeffaflık ve iletişimin artırılmasının yanı sıra, saha ve dijital uygulama konularında kapsamlı farkındalık kampanyalarının uygulanması ve çeşitli devlet kurumları ve özel sektör ile koordinasyonun genişletilmesi yer alıyor.

Dünya Rekabetçilik Sıralaması, dünya genelindeki ekonomilerin rekabet edebilirliğini karşılaştırmak için uluslararası bir referanstır. 300'den fazla alt göstergeyi içerir ve ülkelerin performansını dört ana eksende ölçer: ekonomik performans, hükümet verimliliği, iş verimliliği ve altyapı.