Hollywood yıldızı, Polonya yurttaşlığına başvurduğunu açıkladı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Hollywood yıldızı, Polonya yurttaşlığına başvurduğunu açıkladı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Jesse Eisenberg yaklaşık 9 ay önce Polonya vatandaşlığına başvurduğunu ve "son imzayı bekleme" sürecinde olduğunu açıkladı.

Polonya'da yayın yapan Glos Wielkopolski'ye verdiği röportajda Sosyal Ağ'ın (The Social Network) yıldızı, hem kendisinin hem de eşinin ailelerinin Polonyalı olduğunu açıkladı. A Real Pain filmini Polonya'da çekmenin kendisine çocukluğunda ailesinden dinlediği hikayeleri hatırlattığını ve "Yahudilerle Polonyalılar arasında daha iyi ilişkiler kurma" isteği uyandırdığını da sözlerine ekledi.

Eisenberg, "Yaklaşık 9 ay önce Polonya vatandaşlığına başvurdum. Görünüşe göre tüm evraklar çoktan teslim edilmiş. Son imzayı bekliyorum" dedi. 

Benim ailem güneydoğudan, Krasnystaw'dan, eşimin [Anna Strout] ailesiyse Lodz'dan. Polonya'yla daha güçlü bir bağımız olsun istedik. Burada daha fazla çalışmak istiyorum. Küçüklüğümden beri Yahudi ailemle Polonyalılar arasındaki ilişkilere dair hikayeler dinlerdim ve tüm hikayeler harikaydı: Polonyalılarla en iyi arkadaştık.

Eisenberg sözlerine şöyle devam etti:

Ailem savaşa kadar Krasnystaw'da yaşadı, bir kişi savaştan sağ kurtuldu ve Szczecin'e taşındı. Ne yazık ki epey yakın zamanda Kovid'den vefat etti.

The Independent yorum için Eisenberg'ün temsilcilerine ulaştı ancak henüz yanıt alamadı. 

Eisenberg; Lublin, Varşova, Krasnystaw ve Kraśnik, Radom dahil ailesinin geldiği yerlerde çektiği A Real Pain filmini yazdı, yönetti ve başrolünü oynadı.

Prömiyerini ocak ayında Sundance'te yapan A Real Pain'de Kieran Culkin, büyükanneleri hayatını kaybettikten sonra Polonya'da bir Holokost turuna katılan birbirinden uzaklaşmış iki kuzenden birini canlandırıyor.

Eisenberg, "Burada çalışırken, hükümetle ilgili pozisyonlarda çalışan bazı kişilerle tanıştım. Onlara şöyle dedim: 'Yahudiler ve Polonyalılar arasında daha iyi ilişkiler kurmayı çok isterim. Bana göre ilişkilerin iyi olmaması çok büyük bir talihsizlik. Bunu değiştirebilmeyi çok isterim. Benim ailem buralı, eşimin ailesi de buralı. Polonya vatandaşlığına başvurmamızın bir yolu var mı?'" dedi.

Eisenberg ayrıca ailesinin "nesiller, yüzyıllar boyunca" orada yaşamış olması nedeniyle Polonya'ya "kişisel olarak" ilgi duyduğunu anlattı.

Bu beni bir şeylere bağlı hissettiriyor. Amerika'da ilk önce orada olan Yerli Amerikalılar dışında herkes çok yeni. Polonya, kendimden çok daha büyük tarihsel bir şeye bağlı olduğumu hissettirdi.

Independent Türkçe



Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
TT

Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)

Bonoboların, kendi bildikleri bir şeyi karşılarındaki kişi bilmediğinde bunu fark ettiği bulundu. 

İnsanların, başkalarının ne düşündüğünü anlama becerisi sosyal yaşantıda kritik öneme sahip. Zihin teorisi denen bu özellik, farklı inanç ve bakış açılarına sahip kişileri fark ederek buna uygun davranmayı sağlıyor.

Diğer primatların da benzer bir beceriye sahip olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Daha önceki çalışmalarda bir yılan gören şempanzelerin, hayvanı fark etmeyen grup üyelerine haber verdiği saptanmıştı.

Ancak doğada bu beceriye işaret eden gözlemler yapılsa da bilim insanları, bugüne kadar kesin kanıtlara ulaşılamadığını söylüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu soru işaretini gidermek adına üç bonoboyla bir deney yürüttü ve bulgularını hakemli dergi PNAS'te dün (3 Şubat) yayımladı.

Araştırma ekibinden Luke Townrow, sırayla bonoboların karşısına geçti ve aralarına bir masa üzerinde ters çevrilmiş üç bardak kondu. 

Başka bir araştırmacı bardaklardan birinin altına üzüm gibi ödüller sakladı. Ancak Townrow, ödülü nereye koyduğunu bazı testlerde görürken, bazılarında görüşü kapatıldı. Bonobolarsa yiyeceğin hangi bardağın altına yerleştirildiğini bütün testlerde gördü.

Townrow ödülün nereye saklandığını bilse de bilmese de "Hmmm... üzüm nerede?" diyerek bardaklara kısaca göz gezdirip 10 saniye bekledi. Eğer nerede olduğunu biliyorsa bu sürenin sonunda üzümü çıkarıp karşısındaki bonoboya verdi. Bu sayede hayvanın bildiklerini paylaşması amaçlandı.

Bilim insanları, Townrow'un görüşü engellenmediğinde bonoboların oturup beklediğini gözlemledi. Ancak araştırmacıyla bardaklar arasına bariyer konduğu durumlarda bonobolar ödülün saklandığı yeri işaret etti. 

Townrow, "Çılgınca dikkatimi çekmeye çalıştıkları ve durmadan bardağı işaret ettikleri oldu çünkü gerçekten harekete geçmemi istiyorlardı ancak kontrollü bir ortam olduğu için 10 saniye beklemek zorundalardı" diyor.

Makalenin yazarlarından Christopher Krupenye, bulgular hakkında şöyle diyor:

Bu, birinin kendilerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğunu fark edince gerçekten harekete geçebileceklerini gösteriyor.

Yeni araştırmadaki hayvanlar, insanların olduğu ortamlarda yetiştirildiğinden, bulgular bütün bonobolar için geçerli olmayabilir.

Yine de uzmanlar, üç bonoboda bu becerinin tespit edilmesinin, biyolojilerinde ve büyük olasılıkla insanlarla paylaştıkları ortak atalarda da böyle bir potansiyel olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bilim insanları bulguların "kıymetli" olduğunu ancak daha fazla hayvanla deneyler yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Yeni çalışma ve şempanzelerin, tehlikeli yılanları grup üyelerine haber vermesi gibi bulgular, zihin teorisinin insanlara has bir özellik olmadığı düşüncesine katkı sunuyor.

Independent Türkçe, New Scientist, NPR, PNAS