Taş adam sendromunun tedavisinde önemli adım

Fareler üzerindeki deneyler başarılı

Araştırmacılar, ilacın insanlar üzerindeki deneylerinin sürdüğünü bildirdi (Unsplash) 
Araştırmacılar, ilacın insanlar üzerindeki deneylerinin sürdüğünü bildirdi (Unsplash) 
TT

Taş adam sendromunun tedavisinde önemli adım

Araştırmacılar, ilacın insanlar üzerindeki deneylerinin sürdüğünü bildirdi (Unsplash) 
Araştırmacılar, ilacın insanlar üzerindeki deneylerinin sürdüğünü bildirdi (Unsplash) 

"Taş adam sendromu" diye de bilinen miyositis ossifikans progressiva (FOP) hastalığının tedavisine ilişkin önemli bir adım atıldı. 

ABD'li bilim insanlarının geliştirdiği BLU-782 adlı ilacın fareler üzerinde etkili olduğu görüldü.

Hakemli dergi Science Translational Medicine'de yayımlanan araştırmada BLU-782'nin, kemik üretimini sağlayan ALK2 proteinine bağlanma yeteneği sayesinde hastalığın kontrol altına alınmasına katkı sağlayabileceği belirtildi. 

2006'da yapılan bir araştırmada FOP'tan muzdarip kişilerin büyük çoğunluğunda ALK2'de bir mutasyon yaşandığı belirlenmişti.  

Farelerde yapılan deneylerde, yeni geliştirilen ilacın bu proteine bağlanarak ALK2 mutasyonlarını engellediği belirlendi.

İlacın bu süreçte normal kas ve kemik gelişim fonksiyonlarına zarar vermediği de tespit edildi. Hatta kemikleri kırık olan farelerde, BLU-782 alımı sırasında iskelet sistemindeki iyileşmenin sürdüğü gözlemlendi. 

Araştırmacılara göre ilaç sayesinde, kas ve tendon gibi bağ dokularının kemiğe dönüştüğü bu hastalık çocuklukta kontrol altına alınabilir.  

Bilim insanları, genç hastalarda FOP'un ilerlemesinin yavaşlatılmasıyla olumsuz etkilerin en aza indirilebileceğini belirtti. 

Dünyada sadece yaklaşık 800 kişide görülen bu hastalık, kişinin ileriki yaşlarda hareketini büyük ölçüde kısıtlıyor. 30'lu yaşlardaki hastalar genelde tekerlekli sandalye kullanmak durumunda kalıyor. 

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), FOP tedavisinde kullanılması için Palovarotene ilacına geçen yıl ağustosta onay vermişti. 

Ancak araştırmacılar, bu ilacın normal kemik gelişimini olumsuz etkilediği için çocuklarda kullanılamadığına işaret etti. BLU-782'ninse FOP tedavisindeki bu önemli açığı kapatacağı öngörülüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, IPSEN



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv