Filipin donanması ve Çin sahil güvenliğine ait gemiler çarpıştı

Güney Çin Denizi'nde bir Çin Sahil Güvenlik gemisi (AFP)
Güney Çin Denizi'nde bir Çin Sahil Güvenlik gemisi (AFP)
TT

Filipin donanması ve Çin sahil güvenliğine ait gemiler çarpıştı

Güney Çin Denizi'nde bir Çin Sahil Güvenlik gemisi (AFP)
Güney Çin Denizi'nde bir Çin Sahil Güvenlik gemisi (AFP)

AFP'nin haberine göre Filipinler bugün yaptığı açıklamada, Güney Çin Denizi'nde dün, Çin sahil güvenlik görevlileri ile yaşanan çarpışmada bir donanma subayının ağır yaralandığını bildirdi.

Filipin ordusundan yapılan açıklamada: "Filipin Donanmasının bir personeli, rotasyon ve ikmal görevi sırasında Çin Sahil Güvenliğinin neden olduğu kasıtlı bir çarpışma sonrasında ciddi şekilde yaralanmıştır" denildi.

Çin Sahil Güvenliği ise bir Filipin gemisinin, dün Güney Çin Denizi'nde Manila ve Pekin arasında ihtilaflı olan Spratly Adaları yakınlarında bir Çin gemisiyle çarpıştığını duyurdu.

Sahil Güvenlik açıklamasında: "Filipin ikmal gemisi, Çin tarafından gelen birçok uyarıyı dikkate almayarak, Çin gemisine profesyonel olmayan bir şekilde yaklaşmış ve çarpışmaya neden olmuştur" ifadeleri yer aldı.

Pekin, tekneyi Spratly Adalarında bulunan ikinci Thomas Atolü'nün Çince adı olan "Renai Atolü yakınlarındaki sulara yasadışı olarak girmekle" suçladı.

Açıklamada "Çin Sahil Güvenliği yasalara uygun olarak Filipin gemisine karşı yasalara uygun olarak harekete geçmiştir" denildi.

Manila ve Pekin'in Güney Çin Denizi'ndeki toprak anlaşmazlıklarının uzun bir geçmişi var, ancak gerginlikler son 18 ayda tırmanış gösterdi.

Çin, diğer ülkelerin denizdeki iddialarını görmezden geliyor ve bu sulardaki yayılmacı iddialarının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını belirten uluslararası kararı da görmezden geliyor.

Tartışmalı mercan resiflerinin yakınında Çin ve Filipin gemileri arasında yaşanan çatışmalar, deniz üzerinde ABD ve diğer müttefiklerin de dahil olabileceği daha geniş bir çatışma korkusunu artırdı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times