İsrail ordusu tükenmenin eşiğinde: Acil asker ihtiyacı var

Analistler, çatışmalara ara verilmemesi halinde İsrail ordusunun toparlanmakta zorlanacağına işaret etti (AFP)
Analistler, çatışmalara ara verilmemesi halinde İsrail ordusunun toparlanmakta zorlanacağına işaret etti (AFP)
TT

İsrail ordusu tükenmenin eşiğinde: Acil asker ihtiyacı var

Analistler, çatışmalara ara verilmemesi halinde İsrail ordusunun toparlanmakta zorlanacağına işaret etti (AFP)
Analistler, çatışmalara ara verilmemesi halinde İsrail ordusunun toparlanmakta zorlanacağına işaret etti (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, Gazze'de artan kayıplar nedeniyle İsrail ordusunun acil asker ihtiyacı olduğunu yazdı. 

İsrail ordusunun paylaştığı rakamlara göre, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarıyla başlayan savaşta öldürülen asker sayısı 658'e yükseldi. Çatışmalarda 3 bin 835 İsrail askeri de yaralandı.

İsrail askerleri geçen hafta Hamas militanlarının Refah'ta kurduğu pusuya düşmüş, 601'inci İstihkam Taburu bölük komutan yardımcısı da dahil 8 askerin öldürüldüğü bilgisi paylaşılmıştı.

Haberde, İsrail ordusunun kayıplarının, Gazze savaşı bağlamında "küçük görünebileceğine fakat İsrail kamuoyu için bunun çok yüksek bir sayı olduğuna" dikkat çekildi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de pazar günkü açıklamasında asker ihtiyacı olduğunu doğrulamış, Ultra Ortodoks Yahudilerin (Harediler) orduya alınmasının "zorunlu hale geldiğini" söylemişti. 

İsrail'de kadın ve erkekler 3 yıl zorunlu askerlik yapıyor. Haredilerse orduda dini inançlarına göre  yaşayacak uygun bir ortam bulamayacakları gerekçesiyle askerlik yapmayı reddediyor. Tel Aviv yönetimi, Haredileri 26 yaşına kadar Tevrat Kursları'nda (Yeşiva) eğitim almaları halinde askerlikten muaf tutuluyor. 

9 milyonluk ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturan Haredilere sağlanan bu ayrıcalık kapsamında geçen yıl 60 bin erkeğe muafiyet sağlanmıştı. 

Ancak Haredilerin askere alınmasına ilişkin çağrılar ülkede tartışma yaratmıştı. Ultra Ortodoks Yahudilere tanınan muafiyetin yasalaşması için 10 Haziran'da parlamentoda oylama yapılmıştı. 

120 milletvekilinden 63'ünün oyuyla onaylanan tasarının yürürlüğe girip girmeyeceği, parlamentonun Dışişleri ve Güvenlik Komitesi'nde yapılacak değerlendirmeler sonucunda belli olacak.

Birleşik Krallık'taki King's College London'dan Ahron Bregman, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) zor durumda olduğuna işaret ederek şunları söyledi: 

IDF, 8 aydan fazla süren savaşın ardından tamamen tükenmiş durumda. IDF komuta kademesi ve Savunma Bakanı da yeniden toparlanılması için acilen ara verilmesini istiyor.

Londra'daki Brunel Üniversitesi'nden Steven Wagner de ordu içindeki görev değişikliklerinin ve rotasyonların sıklaştığını, bunun da bir "tükenme işareti" olduğunu belirtti.

Bregman, İsrail ordusunun zaman içinde küçüldüğüne de dikkat çekti. 

Analist, 1967'deki Altı Gün Savaşı ya da 1973'teki Yom Kippur Savaşı gibi büyük bölgesel çatışma dönemlerinin artık sona erdiğini söyledi. 

Bregman, İsrail ordusunun son 20 yılda 6 tümenini dağıttığını, mevcut durumda iki tümen ya da 10 bin askerin eksik olduğunu belirtti. 

Bunlara ek olarak Lübnan'daki Hizbullah'la kapsamlı bir savaş ihtimali de orduya daha fazla yük bindirebilir. Uzmanlar, İsrail ordusunun Hizbullah'la uzun sürecek bir savaşa hazır olmadığını savunuyor.

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Güvenlik Çalışmaları Grubu Verona'dan (ITSS) Omri Brinner, şu değerlendirmeleri paylaştı: 

Asker, tank ve teçhizat kalitesi açısından kısa bir savaş için kağıt üzerinde her şey yolunda. Ancak Hizbullah'la uzun bir savaş söz konusu olduğunda İsrail hazır değil.

Diğer yandan IDF'den dün yapılan açıklamada, İsrail Ordusu Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin ve Operasyonlar Bölümü Başkanı Tümgeneral Oded Basyuk'un, Lübnan'a yönelik olası bir saldırıya ilişkin "operasyonel planı" onayladığı bildirilmişti.

Independent Türkçe



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal