Mısır: İran'ı ziyaret eden papazın görevden uzaklaştırması soru işaretlerine yol açtı

‘Tartışmalı’ davranışlarda bulunan biriydi

Papaz Domadious Habib İbrahim (Facebook sayfası)
Papaz Domadious Habib İbrahim (Facebook sayfası)
TT

Mısır: İran'ı ziyaret eden papazın görevden uzaklaştırması soru işaretlerine yol açtı

Papaz Domadious Habib İbrahim (Facebook sayfası)
Papaz Domadious Habib İbrahim (Facebook sayfası)

Mısır'daki Kıpti Ortodoks Kilisesi, eylemlerini ‘tartışmalı’ olarak nitelendirdiği ve ‘bu eylemlerden kilisenin sorumlu olmadığını’ ileri sürdüğü bir papazı, papazlık görevinden uzaklaştırma kararı aldı. Kararın, özellikle papazın İran'ı ziyaret edip Kurban Bayramı'nı kutlamasının ardından gelmesi, görevden uzaklaştırmanın gerçek nedenleri hakkında soru işaretleri yarattı.

Papaz Domadious Habib İbrahim, bazılarının ‘kilisenin geleneklerine aykırı’ olarak nitelendirdiği fikir ve davranışlarıyla sosyal medyada boy göstermesinin ardından geçtiğimiz dönemlerde Kıpti çevrelerde pek çok tartışmaya neden olmuştu.

Kilise perşembe akşamı yaptığı açıklamada, Papaz Domadious'un ‘yıllar boyunca görev yaptığı her kilisede birçok kriz ve soruna yol açtığını ve sorunlar nedeniyle birkaç kilise arasında yer değiştirdiğini, ayrıca zaman zaman sokakta, medyada ve sosyal medyada tartışmalara neden olan davranışları olduğunu’ bildirdi. Açıklamada şu ifade yer aldı: “Yıllar boyunca kilise pederleri aracılığıyla onun sorunlarını çözmeye ve hatalarını bir babalık ruhuyla, onun huzuru ve kurtuluşu için endişelenerek ele almaya çalıştık. Ona çok danışmanlık yapıldı ve birçok fırsat verildi. Bunu sabırla ve sükunetle yaptık.”

İki yıl önce Peder Domadious'un kendi sosyal medya sayfasında ‘kek’ yapımını anlattığı bir canlı yayına katılması, Hıristiyanlar tarafından eleştirilmişti. Ayrıca birkaç hafta önce Tanta'daki Seyyid el-Bedevi türbesinin önünde viral olan bir videoda yer aldı. Son olarak Kurban Bayramı sırasında bir kurban kesimine katılırken görüldü ve yerel medya kuruluşlarına göre bu, kendisine karşı bir eleştiri dalgasına yol açtı.

Kilise tarafından yapılan açıklamada, Peder Domadious'un geçen yıl Ağustos ayında soruşturulduğu ve rahiplik görevinden uzaklaştırılmasına karar verildiği belirtilerek, ‘bu karara uymadığı ve son zamanlarda tartışmalı davranışlarında daha da ileri gittiği’ ifade edildi.

İskenderiye Kıpti Ortodoks Patrikhanesi Papası 2. Tavadros, yukarıda belirtilenler doğrultusunda, kendisini soruşturmak üzere kilise rahiplerinden oluşan üç kişilik bir komite kurulmasına karar verdi. Peder Domadious geçtiğimiz çarşamba günü komite huzuruna çağrıldı ve burada dinlendi. Söz konusu davranışları ve Papa'nın kendisini rahiplik görevinden uzaklaştırma kararına uymamasının nedenleri tartışıldı.

Rahip, geçtiğimiz günlerde Şii eğitim programları yayınlamakta uzmanlaşmış bir uydu kanalı olan Aseel'e verdiği röportajda, İmam Hüseyin'in kurban edilmesi ile İsa Mesih arasındaki benzerlikten bahsetmesi üzerine Mısırlılar arasında tartışmalara yol açmıştı.

Kilise açıklamasını, soruşturma komisyonunun vardığı sonucu belirterek sonlandırdı: “Peder rahiplik hizmetinden uzaklaştırılmaya devam edilecek, medya veya sosyal medya ile her türlü şekilde ilgilenmesi engellenecek ve kurtuluşunu sağlamak amacıyla kendisini ve davranışlarını gözden geçirme fırsatı vermek için bir Kıpti manastırında ruhani bir inziva dönemi geçirecektir. Yukarıda belirtilenler bir yıl boyunca devam edecek, bu süre zarfında uyumu takip edilecek ve önceki üç maddeden herhangi birini ihlal etmesi durumunda ise papazlık rütbesi elinden alınacaktır.”

Papaz Domadious, Kilise'ye ve Papa 2. Tavadros'a tamamen teslim olduğunu ve kişisel Facebook sayfası dışında hiçbir haber, internet sitesi ya da sosyal medyaya artık bağlanmayacağını duyurdu.

Mısır İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Kıpti aktivist Necib Cebrail, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, papaz hakkında çok sayıda şikâyet olması ve rahipliğin gerekliliklerinden uzaklaşması üzerine, onu soruşturmak üzere bir komisyon oluşturulmasının doğal olduğunu belirtti. Cebrail, bunun sonucunda papazlık görevinden uzaklaştırılarak bir yıllığına manastıra geri gönderilmesinin yerinde bir karar olduğunu vurgulayarak, bir papazın görevden uzaklaştırılması ya da görevden alınmasının gerekçeleri olması gerektiğini, ancak açıklamada bunların belirtilmediğini kaydetti.

Cebrail, soruşturmaya ve görevden uzaklaştırma kararına yol açan ana nedenin ‘papazın kilisenin bilgisi ve Papa 2. Tavadros'un izni olmadan İran'a gitmesi’ olduğuna dikkat çekti.

Kıpti aktivist, papazın papazlık görevinden uzaklaştırılması kararının farklı tepkilere yol açtığını, karara karşı çıkanlar olduğunu, ancak çoğunluğun, özellikle de papaz karara uyduğu için karardan yana olduğunu belirtti.

Sosyal medya platformlarında kilisenin açıklaması dolaşıma sokulurken, Hıristiyan kullanıcılar desteklerini ve karşıtlıklarını dile getirdiler. Bazıları papazın yaptığının Mısır Ortodoks Kilisesi'nin öğretilerinden sapma olduğunu ve uzaklaştırma kararının akıllıca olduğunu ifade ederek, Papa'ya bu karar için teşekkür etti.

Öte yandan bazıları Papaz Domadious'un eylemlerini savundu. Bazıları da uzaklaştırma kararının, Müslümanlarla olan ilişkileri ya da kurbanlık hayvan kesmesi nedeniyle değil, Hıristiyan inancına yönelik ihlalleri nedeni ile alındığını vurguladı.



ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
TT

ABD’de gıda yardım programlarının askıya alınmasıyla birlikte aileler gıda bankalarına ve yakınlarına yöneldi

Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)
Los Angeles'taki bir gıda bankası, ihtiyaç sahibi Amerikalılara yardım dağıtırken (AFP)

Maryland eyaletinin Montgomery County bölgesinde yaşayan Dalitia Chung, kasım ayı gıda yardımının gecikeceğini öğrendiğinde, kendisi ve çocuğunu besleyebilmek için geniş ailesiyle yemek ve market alışverişini paylaşmak üzere hemen bir plan yaptı.

Ancak Silver Spring'deki Manna Food Center gıda bankasından bir sepet dolusu gıda yardımı aldıktan sonra, bu yardıma sonsuza kadar güvenemeyeceğini anlayan Chung, “İki hafta içinde (yardım) almazsam, (başka) seçenekler arayacağım” dedi.

Chung, ABD tarihinin en uzun süren hükümet kapanması nedeniyle, gıda kuponu olarak da bilinen Ek Beslenme Yardım Programı'ndan (Supplemental Nutrition Assistance Program/SNAP) yardım almakta gecikme yaşayan yaklaşık 42 milyon Amerikalıdan sadece biri.

Kasım ayının başı çoğu kişi için SNAP’ın 60 yıllık tarihinde ilk kez gıda yardımı programının askıya alınmasıyla birlikte kafa karışıklığı, endişe ve zorlu seçimler yapılmasını gerektirdi. Başkan Donald Trump'ın yönetimi, bu ay kısmi yardım sağlamak için federal mahkeme kararını uygulayacağını açıkladı, ancak SNAP’tan yararlanan kişilere fonların ulaşmasının haftalar sürebileceği konusunda uyardı.

SNAP yararlanıcıları aynı zamanda sınırlı bütçelerini dikkatli bir şekilde yönetiyor, gıda bankalarına başvuruyor ve bu zorlu dönemi atlatmak için bazı şeylerden fedakarlık ediyorlar. Oklahoma, Tulsa'dan 47 yaşındaki Amanda Traster, gıda satın almak için para biriktirebilmek amacıyla aylık tedavi masraflarının sadece yarısını ödediğini söyledi.

Müşterilerin ziyaret edebilecekleri sayıya sık sık kısıtlamalar getiren belirli mağazalardan aldığı gıda teslimat tarihlerini takip etmek için ikinci bir takvim tutan Traster, artık her öğünde daha az yediğini ve elinden geldiğince tasarruf ettiğini belirterek “Şu anda durum çok kaotik” diye ekledi.

ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre SNAP yardımlarından yararlanan ailelerin yaklaşık yüzde 80'inde bir çocuk, bir yaşlı veya engelli bir kişi bulunuyor. Programdan yararlanabilmek için, yararlanıcıların gelirlerinin ulusal yoksulluk sınırının yüzde 130'unun altında olması gerekiyor. Bu sınır, birçok bölgede tek kişilik haneler için aylık bin 632 dolar, iki kişilik haneler için ise 2 bin 215 dolar.


BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)
TT

BM Fas'ın Sahra'ya yönelik özerklik planının yeni versiyonunu duyurmasını “sabırsızlıkla” bekliyor

Çöldeki Faslı askerler (AFP)
Çöldeki Faslı askerler (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP, Batı Sahra'ya gönderilen Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın dün, tartışmalı bölgenin geleceği konusunda müzakerelerin temelini oluşturacak olan Fas'ın özerklik planının güncellenmiş halini ‘sabırsızlıkla’ beklediği açıklamasını aktardı.

BM, 1975 yılına kadar İspanyol kolonisi olan Sahra'yı, nihai bir çözüm bulunmadığı için ‘özerk olmayan bölgeler’ arasında sıralıyor. Afrika kıtasında, dekolonizasyonun ardından statüsü halen belirsiz kalan tek bölge olan Sahra, Rabat ile Cezayir destekli ayrılıkçı Polisario Cephesi arasında bir anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) şimdiye kadar, Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya'ya, ‘gerçekçi, kalıcı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi çözüme’ ulaşmak için 2019 yılından bu yana durmuş halde olan müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulundu.

Ancak, geçtiğimiz cuma günü ABD tarafından sunulan ve ardından kabul edilen karar taslağı, fosfat açısından zengin ve balık kaynakları bol olan bölgeye Fas egemenliği altında özerklik verilmesini öngören 2007 tarihli Rabat planını destekliyor.

“Fas’ın egemenliği altında gerçek özerklik en iyi çözüm olabilir” görüşünü savunan taslak metin, BM’yi bu temelde müzakereler yürütmeye çağırıyor.

Dün düzenlenen basın toplantısında, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda çekingenliği ile tanınan Staffan de Mistura, bu kararı ‘50 yıldır süren bu çatışmayı çözme konusunda uluslararası toplumun yeni bir kararlılık ve azim gösterdiğini ortaya koyduğu için önemli’ olarak nitelendirdi.

Şu anda Fas'ın ayrıntılı ve güncellenmiş özerklik planını sunmasını ‘sabırsızlıkla’ beklediklerini söyleyen Staffan de Mistura, tüm taraflardan ‘ihtiyaç duyulması halinde BM’nin doğrudan veya dolaylı görüşmeler programı oluşturmasını sağlayacak öneriler sunmalarını’ isteyeceğini açıkladı.

Ayrıca, Rabat'ın tarihi olarak nitelendirdiği BMGK’nın kabul ettiği kararın, Fas'ın planına dayanan bir ‘çerçeve’ oluşturduğunu, ancak müzakereler için ‘herhangi bir sonuç öngörmediğini’ vurgulayan Staffan de Mistura, “Müzakerelere katılmanın, bunun mutlaka sonuçlarını kabul etmek anlamına gelmez. Önemli olan katılımdır. Bunun herkese hatırlatalım” ifadelerini kullandı.


"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
TT

"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).

Şarku'l Avsat'ın İsrail'in Sde Teiman hapishanesindeki eski Filistinli tutuklulardan elde ettiği iki ifade, buradaki tutukluların vahşi tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldığını ortaya koydu.

İsrail tarafından gizlilikle korunan ve Necef çölündeki bir askeri üssün içinde bulunan hapishane, İsrail askerlerinin bir Filistinli tutukluya fiziksel ve cinsel istismarda bulunduğunu gösteren bir videonun sızdırılmasının ardından inceleme altına alındı.

Filistinli gazeteci Şadi Ebu Sido, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, "yaşayanların mezarlığı" olarak adlandırdığı gözaltında tutulduğu süre boyunca, İsrail askerlerinin Filistinli tutuklulara gülerek ve video çekerek polis köpeği saldırısına öncülük ettiğine tanık olduğunu söyledi. "Çok korktuk" diye ekledi.

Ebu Sido, Sde Teiman hapishanesinde yaklaşık 19 ay tutuldu ve geçen ay bir tutuklu değişimiyle serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şeridi'ne döndü.

Bir diğer yürek burkan hikaye ise Aralık 2023 sonlarında bacağı kesildikten sonra tedavi gördüğü sırada Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklanan Filistinli Mahmud Ebu Foul'dan geliyor. Geçen aya kadar Sde Teiman Hapishanesi'nde kaldı. Ebu Foul, hapishanede işkence gördüğünü ve bilincini kaybedene kadar yaklaşık iki saat boyunca kafasına darbe aldığını vurguladı. "Uyandığımda görme yetimi tamamen kaybettiğimi fark ettim" dedi.