Gazze ateşkesi: İsrail'in iç anlaşmazlıkları arabulucuların çabalarını kolaylaştırıyor mu?

Kaynaklar savaşın sona erdiğinin ilan edilmesine yönelik artan bir arzudan söz ediyor.

Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki molozların arasında yürüyen Filistinliler (Reuters)
Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki molozların arasında yürüyen Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in iç anlaşmazlıkları arabulucuların çabalarını kolaylaştırıyor mu?

Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki molozların arasında yürüyen Filistinliler (Reuters)
Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki molozların arasında yürüyen Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları, Hamas ile İsrail üzerindeki ‘her türlü baskının’ arttırılması çağrısında bulunuyor. İsrail medyasına göre İsrail içindeki anlaşmazlıklar açıkça artıyor ve orduyu kayıpları önlemek için Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme arzusunu açıklamaya sevk ediyor.

Arabulucuların isteğiyle örtüşen bu arzu, İsrail ordusu ile Başbakan Binyamin Netanyahu arasında ‘artan anlaşmazlık’ ortamında meydana çıktı. Şarku'l Avsat'a konuşan ilgili uzmanlar söz konusu arzuyu, ‘savaşın sonunun başlangıcı ve artan uluslararası baskı ile İsrail kayıpları çerçevesinde, yakında bir ateşkes anlaşmasına varmak için arabuluculuk çabalarını artıran yeni bir yol’ olarak değerlendirildi.

İsrail'in arzusu

İsrail gazetesi Haaretz dün (Cuma) İsrail ordusunun Refah operasyonunun ardından savaşın sona erdiğini ilan etmek istediğini bildirdi. Gazetede, “İsrail ordusu, güçlerini ve kamuoyunu Gazze Şeridi'ndeki çatışmaları sona erdirip kuzeyde büyüyen savaşa odaklanmaya hazırlarken, Netanyahu kötü niyetli suçlama oyunlarının ortasında panik içindeki siyasi ağına hapsolmuş durumda. İsrail ordusu, Refah operasyonundan sonra savaşın sona erdiğini duyurmak istiyor. Ordu aynı zamanda, Gazze Şeridi'ndeki belirli operasyonlara odaklanmak ve bir takas anlaşmasının önünü açmak istiyor” değerlendirmesi yer aldı.

Bu farklılıklara bir de İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari'nin, İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırma hedefini ‘ulaşılamaz’ olarak niteleyen açıklaması eklendi. Hagari ayrıca, “Eğer hükümet bir alternatif bulmazsa Hamas kalacaktır” dedi.

Bu açıklama, geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Netanyahu'nun ofisi, ordunun Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin Hamas'ın sivil ve askeri kabiliyetlerinin yok edilmesi kararına bağlı olduğunu bildirdi.

Birkaç gün önce İsrail ordusu, yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için BM ve uluslararası örgütlerle anlaşarak Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinde taktiksel bir ateşkes ilan etmiş, ancak Netanyahu ile anlaşmaya varılamayınca, Netanyahu orduyu kamuoyu önünde eleştirmeye başlamıştı.

İsrail ordusu ile Hamas'ı ortadan kaldırmaya kararlı Netanyahu arasındaki bu görüş ayrılıkları, kamuoyu yoklamalarının Gazze'deki durumdan etkilendiği bir ABD başkanlık seçimiyle karşı karşıya olan ABD Başkanı Joe Biden'ın mayıs ayı sonunda açıkladığı öneri temelinde, Mısır-Katar-ABD'nin yakın bir ateşkese varma çabalarının olduğu bir dönemde ortaya çıktı.

Katarlı bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Gazze savaşının her iki tarafına da baskı yapılması çağrısında bulundu. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani Madrid'de düzenlediği basın toplantısında, “Mümkün olan en kısa sürede bir ateşkes anlaşmasına varılması ahlaki bir zorunluluktur” dedi. Abdurrahman es-Sani ‘ateşi durdurmak için her türlü baskının yapılması’ çağrısında bulundu.

Es-Sani, “Acil bir ateşkes, tüm cephelerdeki gerilimi sınırlamanın tek yoludur” dedi.

Güçlendirici baskılar

Şarku’l Avsat'a konuşan Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Hicazi, İsrail'deki görüş ayrılıklarının hükümet içinden çıkıp, ordu ile Netanyahu arasında bir anlaşmazlığa dönüşmesinin, savaştaki birçok değişken ile İsrail'e yönelik uluslararası ve diplomatik baskılar doğrultusunda gerçekleştiğine inanıyor. Askeri kurumun, savaşın ertesi günü uygulanabilir bir İsrail vizyonunun yokluğunda, operasyonlardaki kayıpların haksız olduğuna ve stratejik bir hedefe ulaşmadığına inanmaya başladığını düşünen Hicazi, “Netanyahu savaşı sona erdirmek isteyen diğer askeri kaygıları anlamadan, mümkün olduğunca uzun süre makamında kalmak istiyor” dedi. Hicazi, İsrail içinde büyüyen bu bölünmenin, kapsamlı bir barış yolunda önemli bir baskı halkası olarak arabulucuların Gazze'de ateşkese ulaşma çabalarını güçlendireceğini belirtti. Hicazi ayrıca, anlaşmazlıklar yolunun, İsrail'in Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısını artırma konusundaki diplomatik başarısızlığı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), yakında Netanyahu aleyhinde bir karar vermesiyle beklenen hukuki başarısızlıkla örtüştüğünü belirtiyor.

Sonun başlangıcı

Hicazi ile aynı fikirde olan askeri uzman Tümgeneral Adil el-Umde, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, İsrail içinde artan bu anlaşmazlıkların, yakın bir ateşkesin kabul edilmesini hızlandıracağına inandığını belirtti.

El-Umde'ye göre İsrail askeri kurumu, ‘ordu saflarında art arda yaşanan kayıpların büyüklüğünü hissediyor’ ve bu hareketin savaşı kesin olarak durdurmak için ‘sonun başlangıcını’ temsil ettiğine inanıyor. Bu ise önümüzdeki dönemde arabulucuların hareketlerini güçlendirecek.

İsrail ordusunun, Netanyahu'dan ‘daha güçlü bir tutuşa’ sahip olduğunu ve sahada uygulamayı yürütenin askeri kurum olması nedeniyle meseleyi kendi lehine çözebileceğini belirten el-Umde, ordunun Netanyahu'ya karşı tutumunu sürdürmesinin, ‘arabulucuların savaşı sona erdirme ve ateşkese varma görevini kolaylaştırabileceğine’ inanıyor.



İsrail ordusu: Daha geniş çaplı bir çatışmaya hazırız… Kuvvetlerimiz yüksek alarm durumunda

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (AFP)
TT

İsrail ordusu: Daha geniş çaplı bir çatışmaya hazırız… Kuvvetlerimiz yüksek alarm durumunda

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (AFP)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ordunun Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı ‘öldürdüğünü’ açıklamasının ardından İsrailli sivilleri tehdit eden herkese ‘ulaşılacağı’ sözü verdi.
Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Halevi bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, “Elimizdeki tüm imkânları tüketmiş değiliz. Mesaj basit: İsrail vatandaşlarını tehdit eden kim olursa olsun, ona nasıl ulaşacağımızı biliriz” ifadelerini kullandı.
Halevi, ordunun güney banliyösüne yönelik saldırıyı ‘uzun süredir’ planladığını söyledi.
Halevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırı uzun bir süre boyunca hazırlandı, doğru zamanda büyük bir hassasiyetle uygulandı ve şimdi sonraki adımlar için dikkatli bir hazırlıkla ilerliyoruz. Günün sonunda tüm cephelerimizde tamamen hazırlıklı olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Tüm güçlerimiz, diğer kurumlarla koordinasyon da dahil olmak üzere, tam bir senkronizasyon ve hazırlık sağlamalı.”

Alarm durumu
İsrail Ordu Sözcüsü Nadav Şoşani bugün yaptığı açıklamada, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'ta öldürülmesinin ardından İsrail'in daha geniş çaplı bir çatışmaya karşı teyakkuzda olduğunu ve Nasrallah'ın ölümünün İran destekli örgütü rotasını değiştirmeye sevk etmesini umduklarını söyledi.
Şoşani ordunun Nasrallah'ı öldürdüğünü açıklamasının ardından düzenlediği basın toplantısında, “Bunun Hizbullah'ın davranışını değiştireceğini umuyoruz. Ancak Hizbullah'ın kapasitesinin azaltılması için daha gidilecek uzun bir yol var” şeklinde konuştu.
Şoşani, “Hizbullah'a karşı eylemlerimiz daha geniş çaplı bir saldırıyı engelledi. Stratejik silah tehdidini ortadan kaldırmaya, üst düzey teröristleri yok etmeye ve onları sınırlardan uzaklaştırmaya odaklanmış durumdayız” dedi.
Şoşani sözlerini şöyle noktaladı: “İç cephenin sivil hazırlık talimatlarında herhangi bir değişiklik yok. Bu talimatlar halihazırda pek çok bölgede yüksek alarm durumuna geçilmesini gerektiriyor. Geçen haftaki operasyonlarımızın Hizbullah'ın yapabilecekleri üzerindeki etkisini gördük... Halen önümüzde uzun bir yol var ve Hizbullah halen İsrail'e ateş açma kabiliyetine sahip.