Gergedan boynuzu kaçakçılığına nükleer çözüm

Proje kapsamında ilk etapta toplamda 20 gergedanın boynuzuna radyoaktif çip yerleştirilecek (AFP)
Proje kapsamında ilk etapta toplamda 20 gergedanın boynuzuna radyoaktif çip yerleştirilecek (AFP)
TT

Gergedan boynuzu kaçakçılığına nükleer çözüm

Proje kapsamında ilk etapta toplamda 20 gergedanın boynuzuna radyoaktif çip yerleştirilecek (AFP)
Proje kapsamında ilk etapta toplamda 20 gergedanın boynuzuna radyoaktif çip yerleştirilecek (AFP)

Güney Afrika'da bilim insanları, kaçakçılığı önlemek için gergedanların boynuzuna radyoaktif madde yerleştirdi.

Ülkenin kuzeydoğusundaki Waterberg bölgesinde yer alan Limpopo koruma alanında, araştırmacılar bir gergedanın boynuzuna radyoaktif çip taktı.

Witwatersrand Üniversitesi'nden James Larkin, gergedanlardan birinin boynuzuna iki adet radyoaktif çip yerleştirdiklerini söyledi.

Larkin, "Rhisotope" adlı proje kapsamında gergedanların profesyonelce uyutulduğunu ve hayvanların işlem sırasında acı çekmediğini belirtti.

Bilim insanı, radyoaktif maddenin dozunun çok düşük olduğunu ve hayvanın sağlığını ya da çevreyi hiçbir şekilde etkilemeyeceğini ekledi.

Aynı üniversiteden Nithaya Chetty de radyoaktif maddenin "boynuzu işe yaramaz ve insan tüketimi insan için zehirli hale getirdiğini" ifade etti. 

Güney Afrika Çevre Bakanlığı'nın verilerine göre geçen yıl, çoğu devlet tarafından işletilen parklarda 499 gergedan öldürüldü. Bu, 2022'ye kıyasla yüzde 11'lik artışa denk geliyor. 

Larkin, boynuzlara yerleştirilen radyoaktif çiplerin, uluslararası çapta sınır karakollarında "nükleer terörizmi önleme amacıyla yerleştirilen dedektörlere yakalanacak güçte olduğunu" belirtti.

Ayrıca boynuzdaki çipler, sınır görevlilerin kullandığı el tipi radyasyon dedektörleri tarafından da algılanabilecek. 

Çiplerin 5 yıl boyunca etkisini koruyacağı da aktarıldı. 

Gergedan boynuzları karaborsada oldukça rağbet görüyor. Araştırmacılar, ilk etapta gergedanların boynuzlarını keserek kaçakçılığı azaltmaya çalışmış fakat bunda başarılı olamamıştı. 

Yetim gergedanların bakıldığı koruma alanının yöneticisi Arrie Van Deventer, "Belki de kaçak avcılığı durduracak yöntem budur. Şimdiye kadar duyduğum en iyi fikir" dedi.

Independent Türkçe, AFP, Phys.org



Mars'ta hayatta kalabilecek bir bitki bulundu

Mars'ta yaşamın varlığına dair henüz bir kanıt bulunmadı fakat çoğu bilim insanı gezegende bir zamanlar canlılar olduğunu düşünüyor (NASA)
Mars'ta yaşamın varlığına dair henüz bir kanıt bulunmadı fakat çoğu bilim insanı gezegende bir zamanlar canlılar olduğunu düşünüyor (NASA)
TT

Mars'ta hayatta kalabilecek bir bitki bulundu

Mars'ta yaşamın varlığına dair henüz bir kanıt bulunmadı fakat çoğu bilim insanı gezegende bir zamanlar canlılar olduğunu düşünüyor (NASA)
Mars'ta yaşamın varlığına dair henüz bir kanıt bulunmadı fakat çoğu bilim insanı gezegende bir zamanlar canlılar olduğunu düşünüyor (NASA)

Bilim insanları Mars'ta hayatta kalabilecek bir yosun türü belirledi. Zorlu koşullara dayanabilen bitki, Kızıl Gezegen'deki insan yaşamını başlatabilir. 

Sıcaklıkların -153 dereceye kadar düşebildiği Mars'ın, insanların yaşaması için uygun koşullara sahip olduğu söylenemez. İnce atmosferi Güneş'ten gelen ısıyı yakalayamadığı gibi, gezegeni ultraviyole radyasyona karşı da koruyamıyor. 

Bilim insanları Mars ortamında hayatta kalabilecek çeşitli mikroorganizmaları, alg ve likenleri daha önce test etmişti. The Innovation adlı hakemli dergide dün yayımlanan çalışmadaysa ilk defa bütün bir bitkinin sert koşullarda yaşayıp yaşayamayacağı araştırıldı. 

Syntrichia caninervis adlı çöl yosunu, Antarktika'dan Mojave Çölü'ne kadar çeşitli ortamlarda hayatta kalabiliyor. Araştırmacılar yeni çalışmada bu bitkinin -196 dereceye ve yüksek seviyelerde gama radyasyonuna da dayanabildiğini gösterdi. 

Ekip, yosunları önce -80 derecede 5 yıla kadar, daha sonra da -196 derecede 30 güne kadar tuttu. Donan bitkiler çözündükten sonra eski hallerine geri dönmeyi başardı. Araştırmacılar dondurulmadan önce kurutulan bitkilerin daha hızlı kendine geldiğini kaydetti. 

Çöl yosununun çoğu bitkiyi öldürecek seviyedeki gama radyasyonunda hayatta kaldığı, hatta 500 Gy'de daha iyi geliştiği görüldü. 50 Gy'lik gama radyasyonu, insanları öldürebilecek etkiye sahip. 

Ardından Çin Bilimler Akademisi Gezegen Atmosferleri Simülasyon Tesisi'nden yararlanan bilim insanları Mars'taki basınç, sıcaklık ve ultraviyole radyasyona sahip bir ortamda yosunları test etti. Bir hafta boyunca bu ortamda hayatta kalan bitkiler, simülasyondan çıkarıldıktan sonra eski hallerine geri döndü. 

Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor:

Geleceğe bakacak olursak, bu umut verici yosunun Mars'a veya Ay'a götürülerek uzaydaki bitki kolonizasyonu ve büyümesi ihtimalinin daha fazla test edilebileceğini umuyoruz.

Florida Üniversitesi'nden yosun uzmanı Prof. Stuart McDaniel, yer almadığı çalışmanın önem arz ettiğini belirterek şöyle ekliyor:

Karasal bitkilerin yetiştirilmesi uzun vadeli uzay görevlerinin önemli bir parçası çünkü bitkiler karbondioksit ve suyu verimli bir şekilde oksijen ve karbonhidratlara, yani insanların hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu hava ve gıdaya dönüştürüyor. Çöl yosunu yenilebilir değil fakat uzayda başka önemli hizmetler sunabilir.

Öte yandan çalışmanın bazı sınırlılıkları var. Prof. McDaniel ve diğer uzmanlar, yosunların Mars toprağında yetişip yetişmeyeceğinin bilinmediğini vurguluyor. Uzmanlar ayrıca bitkinin önemli bir oksijen kaynağı olup olmayacağı sorusunun da cevapsız kaldığını söylüyor. 

Villanova Üniversitesi'nden Prof. Edward Guinan, yosunların Mars'ta yetişmek için suya ihtiyaç duyacağını söylese de çalışmanın etkileyici olduğunu da belirtiyor. "Önümüzde uzun bir yol var" diyen Prof. Guinan şöyle ekliyor:

Ancak bu mütevazı çöl yosunu, gelecekte Mars'ın küçük bölümlerini insanlığın yaşayabileceği bir hale getirme umudu veriyor.

Independent Türkçe, Science Daily, Guardian, The Innovation