Yeni korku filmi, serinin rekorunu kırdı

Bu hafta sonu Türkiye'de de gösterime giren Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yaptı (Paramount Pictures)
Bu hafta sonu Türkiye'de de gösterime giren Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yaptı (Paramount Pictures)
TT

Yeni korku filmi, serinin rekorunu kırdı

Bu hafta sonu Türkiye'de de gösterime giren Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yaptı (Paramount Pictures)
Bu hafta sonu Türkiye'de de gösterime giren Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Festivali'nde yaptı (Paramount Pictures)

Merakla beklenen yeni prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film) Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One), beklentileri aşarak Pixar'ın son şampiyonu Ters Yüz 2'yle (Inside Out 2) başabaş bir yarışa girdi.

Bir günde 22,5 milyon dolar

Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisinin yeni filmi, cuma günü 22,5 milyon dolar hasılat elde etmeyi başardı. Bu da korku filminin ABD'deki hafta sonu hasılatını 53 milyon ila 55 milyon dolar arasına taşıdı. Bu rakam serinin üç günlük hafta sonunda elde ettiği iyi hasılat oldu. 

Hafta sonuna girerken, bilimkurgu ve gerilimi harmanlayan filmin 40 milyon doların biraz üzerinde bir açılış yapması bekleniyordu. 

Serinin yaratıcısı John Krasinski bu kez yönetmen koltuğunda oturmuyor. Krasinski'nin eşi ve serinin geçen yıl Oppenheimer'la Oscar'a aday gösterilen yıldızı Emily Blunt da yeni filmin yıldızları arasında yer almıyor. Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, bu detaylara rağmen serinin üç günlük açılış hasılatı rekorunu eline geçirmeyi başardı.

Birinci Gün'ün yönetmenliğini, Nicolas Cage'in başrolde yer aldığı 2021 yapımı ilk filmi Pig'le eleştirmenlerin beğenisini kazanan Michael Sarnoski üstleniyor. 

Amerikalı yönetmen, Krasinski'yle birlikte buldukları hikayeye dayanan senaryoyu da kaleme aldı.

Eleştirmenler de beğendi

Lupita Nyong'o ve Joseph Quinn'in başrollerini paylaştığı 70 milyon dolar bütçeli film, eleştirmen ve sinemaseverlerden de övgü dolu yorumlar almayı başardı.

Krasinski'nin yönettiği Sessiz Bir Yer, neredeyse hiç diyalog barındırmamasına rağmen 2018'de gişede 50 milyon dolarlık bir açılış yaparak sürpriz bir hit olmuştu.

Devam filmi Sessiz Bir Yer 2 (A Quiet Place: Part II) ise 2021'de gişe hâlâ pandemiden kurtulmaya çabalarken gösterime girmiş ve üç günde 47 milyon dolar kazanmıştı.

Ters Yüz 2'nin hasılatı 1 milyar dolara yaklaşıyor

Öte yandan Ters Yüz 2, cuma günü 17 milyon dolar hasılat elde etti. Rekortmen animasyonun hafta sonu kazancını 55 milyon ila 59 milyon dolar aralığına çıkaracağı tahmin ediliyor.

Ters Yüz 2 için milyar dolarlık dönüm noktası da hızlı adımlarla yaklaşıyor. Kelsey Mann imzalı animasyonun kısa süre sonra bu yıl dünya çapında 1 milyar dolarlık hasılata ulaşan ilk film olması bekleniyor. Filmin hasılatı halihazırda 858 milyon doları geçti. 

Kevin Costner'ın 100 milyon dolarlık western filmi Horizon: An American Saga - Chapter 1 için işler pek de iyi gitmiyor. Filmin açılışı 11 milyon dolarla yapması bekleniyordu. Ancak 69 yaşındaki Costner'ın maliyetli western destanı 4 milyon dolarda kaldı. 

Film, Türkiye'de 5 Temmuz'da gösterime girecek.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety, Deadline



12 bin yıllık ritüelin kalıntıları bulundu: En uzun soluklu gelenek olabilir

Son Buzul Çağı'nın bittiği döneme ait çubuklar, toprağın kuru kalması sayesinde çok iyi bir şekilde korunmuş (Monash Üniversitesi)
Son Buzul Çağı'nın bittiği döneme ait çubuklar, toprağın kuru kalması sayesinde çok iyi bir şekilde korunmuş (Monash Üniversitesi)
TT

12 bin yıllık ritüelin kalıntıları bulundu: En uzun soluklu gelenek olabilir

Son Buzul Çağı'nın bittiği döneme ait çubuklar, toprağın kuru kalması sayesinde çok iyi bir şekilde korunmuş (Monash Üniversitesi)
Son Buzul Çağı'nın bittiği döneme ait çubuklar, toprağın kuru kalması sayesinde çok iyi bir şekilde korunmuş (Monash Üniversitesi)

Avustralya'daki kazılar, Aborjinlerin yaklaşık 500 nesil boyunca aktardığı bir geleneği ortaya çıkardı. Bilim insanları bunun en uzun soluklu ritüel olabileceğini düşünüyor. 

Ülkenin güneydoğusundaki Avustralya Alpleri'nin eteklerinde yer alan Cloggs Mağarası'ndaki ilk kazılar 1970'lerde yapılmıştı. Bu çalışmalara bölgede uzun süre yaşamış Gunaikurnai halkının dahil olmadığını söyleyen araştırmacılar 2020'de mağarayı yeniden kazmaya başladı. 

Avustralya Aborjinleri'nden Gunaikurnai halkını temsil eden yerel bir kuruluşla işbirliği yapan arkeologlar mağarada iki çubuk buldu. Bulgularını Nature Human Behaviour adlı hakemli dergide pazartesi günü yayımlayan ekip, en uzun soluklu insan geleneğinin kalıntılarını keşfetmiş olabilir. 

Radyokarbon tarihleme yöntemi, çubuklardan birinin 11 bin, diğerininse 12 bin yıllık olduğunu ortaya çıkardı. Avustralya'da bulunan en eski ahşap nesneler olan çubukların ikisi de casuarina ağacından yapılmış.

Analizler sonucu çubuklarda insan ve hayvan yağı kalıntıları tespit edildi. Bilim insanları, ısınma ya da yemek pişirmek için kullanılamayacak kadar küçük şöminelerde bulunan çubukların amacını ilk başta çözemedi. 

Daha sonra araştırmacılar, 19. yüzyıldan Avustralyalı antropolog Alfred Howitt'in yazılarında casuarina ağacından çubuklarla yapılan bir ritüele rastladı. 

Antropolog notlarında, Gunaikurnai halkında mulla-mullung denen şifacıların yağ kaplanmış çubuklara hasta birine ait bir şeyi bağlayıp çubuğu ateşin önüne koyduğunu anlatıyor. Araştırmacılar mulla-mullung'un hasta kişinin adını söylediğini ve çubuk yere düştüğünde ritüelin tamamlandığını söylüyor. 

Howitt'in 1880'lerde halen uygulandığını belirtiği ritüelin, hastaları iyileştirmenin yanı sıra birine zarar verme amacıyla da kullanıldığı söyleniyor. 

Çalışmanın ortak yazarı Bruno David, Popular Science'a yaptığı açıklamada, "Casuarina ağacından yapılmış ahşap nesnelerin, üzerlerine bulanmış hayvan ve insan yağlarıyla birlikte mükemmel bir şekilde korunmuş halde bulunması olağanüstü" diyor:

Bu arkeolojik bulgulara dair ayrıntıların, 19. yüzyıldaki Gunaikurnai ritüel uygulamalarının etnografik tanımlarıyla birebir örtüşmesi ve ritüel bilgisinin 12 bin yıl boyunca kültürel bir şekilde aktarıldığına işaret etmesi tek kelimeyle hayret verici.

Makalenin bir diğer yazarı Russell Mullett, 19. yüzyılda Avrupalıların bölgeye gelip Gunaikurnai halkını uzaklaştırmasıyla kültürel aktarımın kesintiye uğradığını söylüyor. 

Gunaikurnai halkından Mullett, doktorlara benzettiği mulla-mullung'lara şifa için gidildiğini ifade ediyor:

Ama insanlara zarar verebilecek başka güçleri de vardı. Bu yüzden molla-mullung'lar kabul görüyordu ama aynı zamanda onlardan korkuluyordu. Bu, kişinin iyi ya da kötü olmasına bağlıydı.

Çalışmanın bir diğer yazarı Jean-Jacques Delannoy, AFP'ye yaptığı açıklamada "Sembolizmi bu kadar uzun süre korunmuş, bilinen başka bir davranış yok" diyerek ekliyor:

Avustralya, ilk halklarının anısını güçlü bir sözlü gelenek sayesinde canlı tutarak onun aktarılmasını sağladı.

Araştırmacılar bölgedeki diğer mağaralarda kazı yaparak Gunaikurnai kültürünün tarihini araştırmaya devam etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Phys.org, Popular Science, Australian Broadcasting Corporation, Nature Human Behaviour