Kahire Ceza Mahkemesi Terörle Mücadele Birinci Dairesi dün, dokuz sanığı idam, 28 sanığı 15’er yıl, üç sanığı da 10’ar yıl ağır hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca Gize şehrinin Aguza banliyösünde bir terörist gruba katılmak ve terörizmi finanse etmek suçlarından üç sanığı müebbet (Mısır’da 25 yıl) hapis cezasına çarptırdı.
Hüküm giyen sanıkların beş yıl süreyle polis gözetimi altına kalmalarını kararlaştıran mahkeme, sanıkların ayrıca beş yıl süreyle sınır illerinde ikamet etmelerini de yasaklarken sanıklarla bağlantılı bir kuruluşu ‘terör listelerine’ aldı.
Mahkeme dokuz sanığın dosyasını, idamlarına ilişkin görüşünü almak üzere Mısır Başmüftülüğü’ne gönderdi. Mısır Başsavcılığı davada yargılanan sanıklara ‘terörist bir grubu yönetmek, terörizmi finanse etmek, terör eylemleri için askeri eğitim almak, terör suçlarının işlenmesini dolaylı olarak teşvik etmek ve resmi belgelerde sahtecilik yapmak’ gibi çeşitli suçlamalar yöneltti.
Dava kararına göre sanıklar, amacı ‘kamu düzenini bozmak, vatandaşların ve toplumun güvenliğini, çıkarlarını ve emniyetini tehlikeye atmak, anayasa ve kanun hükümlerini ihlal etmek, devlet kurumlarının ve kamu makamlarının görevlerini yapmasını engellemek, vatandaşların kişisel özgürlüklerini ve kamusal haklarını ihlal etmek ve ulusal birliğe ve sosyal barışa zarar vermek’ olan bir terör örgütün kurulmasına katıldılar.
Terörle Mücadele Birinci Dairesi dün, Mısır basınında ‘İhvan'ın idari yapılanması’ olarak bilinen davada ‘terör örgütüne katılmakla’ suçlanan 22 sanığın duruşmasını sanıklardan ele geçirilen kitapları ve diğer belgeleri incelemek üzere El-Ezher Üniversitesi’nden bir heyet oluşturulması için 19 Ekim’e erteleme kararı aldı.
Mısır hükümeti, 2013 yılının aralık ayında Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı yasaklı örgütler listesine dahil etti. Başta İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii olmak üzere yüzlerce İhvan lideri ve destekçisi ‘şiddete teşvik’ suçlamasıyla ile ilgili davalarda yargılanıyor. Bazıları idam, ağır hapis ve müebbet hapis cezalarına çarptırıldı.
Mahkeme kararına göre davanın ilk on sanık ‘kamu düzenini bozmak, vatandaşların ve toplumun güvenliğini, çıkarlarını ve emniyetini tehlikeye atmak, anayasa ve kanun hükümlerini ihlal etmek, devlet kurumlarının ve kamu makamlarının görevlerini yapmasını engellemek, vatandaşların kişisel özgürlüklerini ve kamusal haklarını ihlal etmenin yanı sıra ulusal birliğe ve sosyal barışa zarar vermek’ olan bir terör örgütüne liderlik etmekle ve İhvan’ın idari yapısının liderliğini üstlenerek ‘terör örgütünün hedeflerine ulaşması ve toplumun güvenliğini ve emniyetini tehlikeye atmak için’ güç ve şiddet kullanmakla suçlandılar.
Kararda, sanıkların ‘amaç ve araçlarını bilerek bir terör örgütüne katıldıkları ve terör suçlarının işlenmesinde kullanılacağını bilerek örgüte veri ve bilgi toplayarak, aktararak ve sağlayarak ve üyeleri için güvenli bir sığınak sunarak terör finanse etme suçunu işledikleri’ belirtildi.
Suriye'nin doğusunda faaliyet gösteren en-Nuceba hareketi üyeleri Bağdat'ta bir askeri geçit töreni sırasında (arşiv)