Filistin Başbakanı: Gazze'yi yönetebilecek tek organ Ulusal Otorite'dirhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5039784-filistin-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-gazzeyi-y%C3%B6netebilecek-tek-organ-ulusal-otoritedir
Filistin Başbakanı: Gazze'yi yönetebilecek tek organ Ulusal Otorite'dir
Filistinliler Gazze, Han Yunus'ta İsrail saldırısının ardından yıkılan binaların yakınında toplanıyor (Reuters)
Filistin Başbakanı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Muhammed Mustafa bugün yaptığı açıklamada, Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olan Gazze Şeridi'ni yönetebilecek tek meşru organın Ulusal Otorite olduğunu vurguladı.
Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (WAFA), Mustafa'nın Ramallah'taki ofisinde ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Barbara Leaf ile yaptığı görüşmede, hükümetin Gazze Şeridi'ni terk etmediğini ve Ulusal Otorite'nin kuruluşundan bu yana sağlık, eğitim, su ve elektrik dahil olmak üzere tüm temel hizmetleri Gazze Şeridi'nde sağladığını söylediğini aktardı.
Mustafa, siyasi ve güvenlik çözümü olmaksızın bir geçiş döneminden bahsetmenin mümkün olmadığını, bunun zaman ve çaba kaybı olacağını vurguladı.
Şarku'l Avsat'ın WAFA'dan aktardığına göre iki taraf " Filistin halkına yönelik soykırım savaşını durdurmak, yardım çabalarını güçlendirmek ve Gazze Şeridi'ndeki insanların temel ve acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere daha fazla insani yardım sağlamak için son gelişmeleri ve daha fazla çabayı" ele aldı.
Husiler, silah deposu patlamasının feci sonuçlarını örtbas ediyor
Bani Haşiş Bölgesi'ndeki mahalle sakinleri patlamaların neden olduğu hasarı inceliyor. (X)
Husilere ait silah depolarında meydana gelen patlamalarda başkent Sana'nın kuzeydoğusundaki Beni Haşiş bölgesinde yaşayan onlarca kişi öldü ve yaralandı. Ayrıca söz konusu patlama sebebiyle birkaç ev yıkıldı ve bölge sakinleri arasında panik oluştu. Bu arada Husiler, olayla ilgili haber ya da fotoğrafların yayılmasını engellemek amacıyla baskınlar ve adam kaçırma eylemleri başlattı.
Perşembe sabahı Beni Haşiş bölgesindeki Haşim el-Bekre ve Sarif bölgeleri arasındaki bir yerleşim yeri, nedeni bilinmeyen üç şiddetli patlamaya tanık oldu. Daha sonra bu patlamaların Husilerin bölgedeki konutlar arasında oluşturduğu bir mühimmat deposundan kaynaklandığı tespit edildi. Son patlamanın akabinde çıkan yangının ardından depoda devam eden mühimmat patlamaları sonucu bölge sakinlerinden onlarca kişi hayatını kaybetti ve yaralandı, onlarcası da yakınlardaki hastanelere sevk edildi.
Yerel kaynaklar ölü sayısının 50'den fazla olduğunu kaydetti. Kaynaklar, özellikle şarapnel parçalarının komşu bölgelere ve köylere ulaşması nedeniyle yaralıların sayısını tahmin etmenin zor olduğunu ifade etti. Kaynaklar ayrıca, yaralıların durumunun ağır olması nedeniyle önümüzdeki günlerde başka ölümlerin de olabileceği tahmininde bulundu. Bir görgü tanığı olay yeri yakınlarında yıkılan ya da hasar gören yaklaşık 30 ev ve bina saydı.
Patlamaların, Husilerin son haftalarda ABD ya da İsrail askeri uçakları tarafından hedef alınmalarını önlemek için mühimmatları taşımakta acele etmesi ve kötü koşullarda mühimmat depolanmasından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
انفجار مخزن السلاح الحوثي كان في #خُشْم_البكرة بجوار نقطة تفتيش حوثية في حي صرف بني حشيش شمال صنعاء، حيث دوت خمسة انفجارات مدوية ومتتالية تحولت تلك الصورايخ المكدسة إلى أدوات قتل وتدمير استهدفت كل شيء في المنطقة، منازل، وسيارات وتجمعات سكانية ومزارع ومارة، وصنعت مأساة إنسانية… pic.twitter.com/eFZJU2o6ab
— محمد الضبياني M.Aldhabyani (@maldhabyani) May 23, 2025
Bölge sakinleri Şarku’l Avsat'a, Husi güvenlik güçlerinin bölgenin etrafında bir güvenlik duvarı oluşturduğunu, birkaç kontrol noktası kurduğunu ve bölge sakinlerinin hareketlerinin nedenleri araştırılıp sorgulanana kadar bölgeye girip çıkmalarını engellediğini söyledi. Bu durum, bölge sakinlerinin çoğunun patlamalardan kaçmaya ya da yakınlarını kontrol etmeye çalışmasına rağmen bu şekilde gerçekleşti.
Bir bölge sakini patlamaların bir buçuk saatten fazla sürdüğünü, sanki tek ve sürekli bir patlamaymış gibi gerçekleştiğini söyledi. Gökyüzüne duman bulutları yükselirken, patlayan mühimmatlardan çıkan şarapnel parçaları bölgenin her tarafına yayıldı.
Güvenlik takibi
Husilerin eylemleri, patlamalardan kaçmak için bölgeden uzaklaşmaya çalışan bölge sakinleri arasındaki paniği arttırdı. Bölge sakinleri, patlamalardan ve şarapnel parçalarından kaçmaya çalışırken kontrol noktaları yüzünden saatlerce beklemek zorunda kaldı.
Görgü tanıkları, patlamalardan etkilenen depoların yakınındaki bazı evlerin patlamalar başladığında hızla çöktüğünü ve bina sakinlerinin kaçamadıklarını doğruladı. Yaşanan panik nedeniyle birçoğunun akıbeti bilinmiyor.
Binaları ve yolları kaplayan yoğun duman görüşü engellediği için evlerinden kaçan sakinlerin birbirlerini kontrol etmeleri imkânsız hale geldi.
Yerinden edilen bölge sakinleri, patlama ve duman bulutu manzaralarını gözlemliyor. (Facebook)
Şarapnel parçaları ve yangınlar binalara zarar verdikten sonra birçok dükkân sahibi kayıplarını en aza indirmek için mallarını taşımaya çalıştı. Bu durum yollardaki karışıklığı ve sıkışıklığı daha da arttırırken, çoğu kişi güvenli bir yer aramak zorunda kaldı.
Husi güvenlik güçleri bölgedeki sosyal medya kullanıcılarını takip ederek onları olayla ilgili bilgi, fotoğraf ve video paylaşmakla suçladı.
Yerel kaynaklara göre Husiler takip yaparken görüntülerin konumlarına ve açılarına odaklanıyor. Fotoğraf ve videoların çekildiği ev ve binalara baskın düzenleyen Husiler, bazı sosyal medya kullanıcılarını kaçırarak paylaştıkları bilgi, fotoğraf ve videoları silmeye zorladı. Ayrıca örgüt, birçoğunun telefonuna da el koydu.
Soruşturma çağrıları
Husi güvenlik güçleri yaralıların nakledildiği hastanelere baskın düzenleyerek, fotoğraflarının çekilmesini ya da tanıklıklarını sosyal medyada paylaşmalarını engelledi.
Geçtiğimiz perşembe günü başkent Sana'nın doğusundaki bir yerleşim bölgesinde Husilere ait silah depolarında meydana gelen patlamaların ardından (X)
Sağlık kaynakları, bölgeye yakın hastanelerin acil servislerinin çoğu kadın ve çocuk olan ceset ve yaralılarla dolup taştığını açıkladı.
Kaynaklara göre örgütün güvenlik güçleri, yaralılarla iletişimi engellemek için çalıştı, doktorları, hemşireleri ve hastane personelini hiçbir tarafa bilgi aktarmamaları konusunda uyardı, yaralıların ve sağlık görevlilerinin telefonlarına el koydu.
Husilerin yayılmasını engellemeye çalıştığı fotoğraf ve videolarda paniğe kapılan bölge sakinlerinin bölgeden kaçışının yanı sıra patlamalar, yangınlar ve duman bulutları görülüyor.
Yemen Hak ve Özgürlükler Ağı, Husileri yerleşim bölgelerini askerileştirmeye devam etmekle ve buraları silah depolarına, füze ve insansız hava araçları (İHA) için fırlatma alanlarına dönüştürmekle, sivilleri riske atmakla ve canlı kalkan olarak kullanılmalarını yasaklayan uluslararası yasaları ihlal etmekle suçladı.
Amerikan Hukuk ve Adalet Merkezi, olayı insani bir felaket ve uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olarak nitelendirdi.
Bu tür uygulamalara karışan tüm Husi liderlerinin yargılanması çağrısında bulunan merkez, olayın koşullarının belirlenmesi, sorumluların hesap vermesi ve meskûn mahallelerin silah depolarından arındırılması için acil ve bağımsız bir uluslararası soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.