İsrail ordusu neden tank sıkıntısı çektiğini açıkladı?

Gözlemciler bunu medya bağlamında görüp muğlak bir açıklama olarak nitelendirirken, bazı çevreler Gazze'de karşılaştığı zorlukların bir kabulü olarak görüyor

Hamas’ın verilerine göre İsrail ordusunun bin 254 savaş aracını imha edildi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas’ın verilerine göre İsrail ordusunun bin 254 savaş aracını imha edildi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

İsrail ordusu neden tank sıkıntısı çektiğini açıkladı?

Hamas’ın verilerine göre İsrail ordusunun bin 254 savaş aracını imha edildi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas’ın verilerine göre İsrail ordusunun bin 254 savaş aracını imha edildi (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Hamas neredeyse her gün Gazze Şeridi'ne giren bir dizi İsrail tankının imha edildiğini duyuruyor. Tel Aviv'deki güvenlik kurumları ise buna pek aldırış etmiyor gibiydi. Ancak İsrail ordusu, alışılanın dışına çıkarak tank sıkıntısı çektiğini ve eldeki tankların savaşı sürdürmek için yetersiz olduğunu kabul ettiği bir açıklamada bulundu.

İsrail ordusunun açıklamasına göre ordu, Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda hasar gördükleri için büyük bir tank ve mühimmat sıkıntısı yaşanıyor. Bu da zırhlı birliklerde bulunan tank miktarının hem savaş faaliyetleri hem de eğitim ve tatbikatlar için yeterli olmadığı anlamına geliyor.

İsrail ordusu bu açıklamayla, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar nedeniyle cephaneliğinde büyük bir kayıp yaşadığını kabul etmiş oldu. Bu itiraf, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun "Hamas'a karşı savaşta ağır bir bedel ödüyoruz" şeklindeki sözlerini de açıklıyor.

Eldeki mühimmat savaş faaliyetleri için yeterli değil

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'tan aktardığı  habere göre İsrail ordusunun bu itirafı, kadın askerlerin askeri eğitimlerindeki eksikliği ve İsrail zırhlı kuvvetlerinde görev almaları konusundaki başarısızlığı nedeniyle kendisini savunmaya çalıştığı bir dönemde yapıldı. Ancak İsrail Yüksek Mahkemesi'ne sunulan bu açıklama, Gazze'deki çatışmalar sonucunda İsrail ordusunun muharip güçlerinin yaşadığı pek çok zorluk ve kaybı gözler önüne serdi.

Gazete’nin aktardığına göre İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi yaptığı açıklamada, “Zırhlı birliklerde bulunan tank miktarı, savaş faaliyetlerinde ve aynı zamanda askeri eğitim alanında kullanmak için yeterli değil. Şu an elimizde olan tanklar da muharebe ihtiyaçlarını karşılamıyor” ifadelerini kullandı.

Gazze savaşı sırasında çok sayıda tankın hasar gördüğünü ve arızalandığını, bu nedenle savaşa ya da eğitime elverişsiz hale geldiğini belirten Halevi, yakın zamanda zırhlı birliklere yeni tankların temin edilmesinin beklenmediğini ve araçları onarmak için mühimmat ve kaynak sıkıntısı yaşandığını da sözlerine ekledi.

Arızalar

İsrail ordusunun bu itirafı aynı zamanda Filistinli örgütlerin tankları kesintisiz olarak hedef aldıklarını açıkladıkları bir döneme denk geldi. Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından yapılan son açıklamaya göre şimdiye kadar İsrail’e ait bin 254 savaş aracı imha edildi. Bunların çoğu, Kassam Tugayları üyelerinin İsrail ordusunun zırhlı araçlarını güçlü Merkava paletli aracına karşı başlıca savaş silahı olan ‘Yasin 105’ adlı top mermisiyle vurmayı başardığı pusularda hedef alındı.

Hamas'ın verilerine göre şimdiye kadar bin 108 tank, 55 zırhlı personel taşıyıcı (ZPT), 74 buldozer, üç ekskavatör ve 14 askeri araç tamamen ya da kısmen imha edildi. İsrail ordusunun cephaneliğine verilen bu hasarın boyutu, bir tümeninde 315 tank bulunan İsrail ordusunun üç zırhlı tümeninin tüm tanklarının yok edilmesine eşdeğer.

Ancak askeri analistler, İsrail ordusunun, tank ve mühimmat sıkıntısı çektiğini açıklamasının tamamen medya bağlamında olduğunu ve Gazze savaşı nedeniyle gerçekten tank sıkıntısı çekip çekmediğini belirlemek için askeri bir çalışmaya ihtiyaç duyan oldukça muğlak bir açıklama olduğunu düşünüyorlar.

Ordunun teçhizatı

ABD merkezli uluslararası askeri güç verilerini toplayan "Global Firepower" isimli bir internet sitesine göre İsrail ordusu dünyanın en güçlü 142 ordusu arasında 18’inci sırada yer alıyor.

İsrail'in tank gücü, çoğunluğu Merkava model tanklar olmak üzere yaklaşık 2 bin 200 tankla Ortadoğu'da beşinci sırada bulunuyor. Tel Aviv'in çeşitli tip ve kabiliyetlerde 530 topçu sistemi, 339 muharebe kara saldırı uçağı ve beş amfibi birliği var.

Askeri analist Hamis el-Kik, yaptığı değerlendirmede, “İsrail'in tanklarının çoğu Merkava tankları. Bu tanklar, dünyanın en ağır tahkimatlı ve savaş alanında en güçlü tankları olmalarını sağlayan özelliklere sahipler. Merkava tankları aynı zamanda tankın görevlerini yöneten gelişmiş bir yapay zeka sistemine sahip olan dünyadaki ilk tanklardır. Kısacası yok edilmeleri çok zor” şeklinde konuştu.

dvdfevfde
İsrail ordusu tank sıkıntısı çektiğini açıkladı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Hamas'ın doğrudan tankları hedef aldığı ve çok sayıda tankın hasar gördüğü kesin. Ancak İsrail ordusunun, tahrip olmuş ve hasar görmüş araçları hızlı bir şekilde ve savaş alanında onararak birkaç saat içinde tekrar faaliyete geçmelerini sağlayan bir ekibe sahip olması gibi benzersiz bir avantajı var.

Hasarlı tanklar

İsrail gazetesi Times of Israel'in Arapça sayfasında yer alan habere göre bazı tanklar savaş alanında yeniden kullanılmak üzere tamir edilemeyecek kadar hasar gördüyse de bu tür tankların sayıları çok az ve birkaç on adeti geçmiyor. Bu hasarlı askeri araçlar nüfusun yoğun olduğu yerleşim alanlarına girmişti.

Askeri analist Kik, İsrail ordusunun çatışmaların yoğunluğu karşısında tanklarını Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesine soktuğunu, bunun da tankların zarar görmesine yol açtığını, ancak büyük bir zırhlı araç sıkıntısı çekmediğini belirtti.

Ordunun açıklaması, savaş yıpratma aşamasına girdikten sonra üçüncü aşamaya geçişin ayak sesleri ya da ABD'nin Tel Aviv'e silah ihracatını durduracağını iddia etmesinin ardından dolaylı bir aman dileme yahut Netanyahu'ya savaşı sona erdirmesi ve Gazze Şeridi'nden çekilmesi için bir baskı kartı olarak yapılmış olabilir.

Tank sıkıntısı çekildiği doğru

Askeri bilimler profesörü Ramiz ez-Zübde’ye göre İsrail ordusunun itirafı, Filistinli örgütlerin medya söyleminin doğruluğunu kanıtlıyor. Zira tanklar İsrail ordusunun bel kemiği ve imha edilmeleri, onu savaş faaliyetlerini sürdüremez hale getiriyor.

Zübde, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

Gazze Şeridi'ndeki askeri tabloyu analiz ederken, İsrail ordusu için daha fazla tank ve mühimmat kaybı anlamına gelen bir yıpratma savaşı söz konusu olduğu görülüyor. Aynı durum Filistinli örgütler için de geçerli.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adrai yaptığı açıklamada tanklar ve mühimmat da dahil olmak üzere zırhlı birliklerdeki silahların şu an askeri eğitimden ziyade öncelikli olarak savaş alanına yönlendirildiğini ve tank sıkıntısıyla ilgili söylenenlerin doğru olduğunu söyledi. Adrai’ye göre bu da tankların savaş faaliyetlerinden çekilemeyeceği ve yeni askerleri eğitmek için eğitim alanına itilemeyeceği anlamına geliyor.



Dürzi-Şii sorunlarını sona erdirmek için Beyrut'ta taraflar bir araya gelecek

 Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat (Şarku'l Avsat)
Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat (Şarku'l Avsat)
TT

Dürzi-Şii sorunlarını sona erdirmek için Beyrut'ta taraflar bir araya gelecek

 Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat (Şarku'l Avsat)
Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat (Şarku'l Avsat)

Choueifat Belediyesi'nin (Beyrut'un güney girişi) merkezinde yarın (pazar) yapılması planlanan Dürzi-Şii toplantısına iç ve dış mülahazalar yön veriyor. Bunlardan bazıları kamuoyuna açık ve İsrail'in Lübnan'a saldırısı karşısında direnişi destekleme ve Filistin davasının yanında yer alma konusundaki tutum birliğiyle ilgilidir. Diğer mülahazalar ise kamuoyuna henüz ilan edilmemiş olsa da Lübnan Dağı'nın bazı köylerinde, özellikle de Dürzi kasabalarında, güneyden gelen göçmenlere yönelik provokasyonlara son verilmesi ve bu göçmenlerin kabul edilmemesiyle alakalı.

Halk mitinginden kapalı bir siyasi görüşmeye dönüştürülen toplantıya İlerici Sosyalist Parti, Lübnan Demokratik Partisi (iki Dürzi partisi), Şii Emel Hareketi ve Hizbullah ikilisi, Gelecek Hareketi, Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi, komutanlar ve siyasi figürler katılıyor. Siyasi tercihleri Hizbullah ve direniş ekseni ile kesişen bazı Hıristiyan figürlerin varlığına rağmen Hıristiyan partilerin katılmaması ise dikkat çekiciydi.

Toplantı Canbolat ve Arslan’ın himayesinde gerçekleşiyor

Toplantı için lojistik hazırlıklar ve güvenlik düzenlemeleri neredeyse tamamlandı ve şimdi çabalar katılımcılar tarafından gündeme getirilecek konulara odaklanmış durumda. Hazırlık sürecini yakından takip eden siyasi kaynaklar, ‘toplantının öneminin Dürzi liderler Velid Canbolat ve Talal Arslan'ın himayesinde gerçekleşmesinde yattığını’ belirttiler. Zira bu iki isim, Dürzi sokağının ağırlığını temsil ediyor ve Filistin davasını, işgal altındaki toprakların kurtarılmasını ve Filistin halkının bağımsız devletini kurma hakkını destekleyen üniteryen topluluğunun sabitelerini ifade ediyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, “Filistin ve Lübnan'daki direnişe destek konusunda Canbolat ve Arslan arasındaki yakınlaşma, gelecekte seçim ittifakları kurmak için siyasi ilişkiler kurmaktan bahsetmenin çok ötesine geçiyor” değerlendirmesinde bulundu. Kaynaklar, ‘bu aşamada en büyük çabanın, herhangi bir fitne girişimini durdurmaya ve Dürzi evine sızmaya ya da onun aracılığıyla anavatandaki ortaklarla, özellikle de İsrail'in zulmünden kaçmak için güneydeki köylerinden sürülen Şii toplumundan kardeşlerle sorun yaratmaya çalışanların önünü kesmeye odaklandığına’ işaret etti.

Tüm bileşenlerin bir araya geldiği bir toplantı

Toplantının, Timur Canbolat liderliğindeki İlerici Sosyalist Parti ile eski Milletvekili Talal Arslan liderliğindeki Lübnan Demokratik Partisi arasındaki sorunları görüşmek üzere bir Dürzi-Dürzi toplantısı olduğu iddia ediliyor. Demokratik Buluşma Bloğu üyesi Milletvekili Hadi Ebu’l Hasan, toplantının İlerici Sosyalist Parti ve Lübnan Demokratik Partisi ile sınırlı olmadığını, aksine Hizbullah ve Emel Hareketi de dahil olmak üzere Choueifat bölgesinde aktif varlığı olan tüm bileşenlere davetiye gönderildiğini belirtti. El-Hasan Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Lübnan ve Filistin'in içinde bulunduğu koşullar, özellikle de Gazze Şeridi'nin başına gelen felaketten sonraki vaziyet, bu güçleri çatışmayı teşhis etmeye ve İsrailli düşmanla çatışma konusundaki kesin tutumlarını teyit etmeye itti” ifadesini kullandı.

Toplantının aslında geçen hafta yapılması planlanmıştı, ancak çeşitli faktörler değişiklik yapılmasını gerektirdi. Söz konusu faktörlerden en önemlisi, toplantının sonuç vermesini sağlamak için katılımcıların çevresini genişletmekti. Ebu’l Hasan, toplantının ne kendi ülkelerine yönelik olduğunu ne de başka bir Lübnanlı gruba karşı yapıldığını açıkladı. “Biz Filistin davasının yanındayız ve Filistin halkını destekliyoruz. Suçlu ile mağdur arasındaki savaşta tarafsızlık olmaz” diyen Ebu’l Hasan, toplantının Choueifat'ın gerçek kimliğini ve Filistin'in haklı davası olan temel davasına olan aidiyetini ifade eden kapsayıcı bir sahne olacağına işaret etti.

50 şahsiyet

Choueifat Belediyesi, mezhepsel ve siyasi çeşitliliğe sahip bu bölgede halk tarafından temsil edilen tüm güç ve partilerden yaklaşık 50 kişinin katılacağı toplantıya kendi merkezinde ev sahipliği yapıyor. Gelecek Hareketi'nden önde gelen bir kaynak, hareketin ‘bölgenin sosyal dokusunun önemli bir bileşeni olması ve sivil barış ile birlikte yaşama çatısı altında bileşenleri arasında en iyi ilişkilerin kurulmasını istemesi nedeniyle, Choueifat toplantısına katılacağını’ duyurdu.

Lübnan Demokratik Partisi Medya Direktörü Cad Haydar'a göre Lübnan'daki direnişle ilişkiler ve Filistin meselesi, Dürzi-Şii ilişkilerinin de güçlü bir şekilde gündemde olduğunu göz ardı etmeden, toplantının en önemli gündem maddesi olacak. Haydar Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, toplantıda ‘Lübnan Dağı’nda meydana gelen gerginliklerin ortadan kaldırılması gerektiğinin, dağın direnişin arkasını koruduğunun ve Dürzi-Şii ilişkilerinin en iyi durumda tutulmasının öneminin vurgulanacağını’ belirtti. “Dürzi toplumu, İsrail'in Lübnan, Gazze ve tüm Filistin'e yönelik saldırganlığı karşısında Filistin davası ve direniş konusundaki tutumunu biliyor. Haftalar önce Lübnan Dağı’nda meydana gelen bazı gerginliklerin kalıntılarını ortadan kaldırmak ve dağı, özellikle de bu dağa açılan kapıyı temsil eden Choueifat'ı istikrarsızlaştırmaya yönelik her türlü fırsatı ortadan kaldırmak gerekiyor” dedi. Haydar, ‘her ekibin kendi tutumunu ifade edeceğini ve ülkeyi ve istikrarını koruma, çeşitliliği sürdürme ve yabancı gündemlere rehin olanların Lübnan Dağı’nda ve tüm Lübnan'da güvenlik ve istikrarı manipüle etmesine izin vermeme parametreleri altında müzakere yapılacağını’ kaydetti.