ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail işgaline ilişkin kararını eleştirdi

Bunun daha fazla tek taraflı tedbir için bahane olarak kullanılmaması çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (DPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (DPA)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail işgaline ilişkin kararını eleştirdi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (DPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (DPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün (Cumartesi), Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin yasadışı olduğu yönündeki kararına ilişkin bir açıklama yayınladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, UAD'nin görüşünün genişliğinden duyduğu endişeyi dile getirerek, bunun anlaşmazlığın çözümüne yönelik çabaları zorlaştıracağını belirtti.

Bakanlık, Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'in mümkün olan en kısa sürede çekilmesi gerektiği yönündeki kararının İsrail-Filistin çatışmasının çözüm çerçevesiyle çeliştiğini ifade etti.

Taraflara, UAD'ın kararını, bölünmeleri derinleştirecek ve daha fazla tek taraflı önlem almak için bahane olarak kullanmamaları çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken cuma akşamı yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında uzun süredir beklenen ateşkesin ufukta göründüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Blinken, müzakerecilerin “nihai hedefe doğru ilerlediklerini” belirtti.

Blinken Colorado'da düzenlenen Aspen Güvenlik Forumu'nda yaptığı açıklamada “Hala çözülmesi ve müzakere edilmesi gereken bazı konular var. Biz de tam olarak bunu yapma sürecindeyiz” ifadelerini kullandı.



Lübnan cephesindeki tırmanış hedefi İsrail'in içgüdülerini harekete geçirmek

Geçtiğimiz haziran ayında Lübnan-İsrail sınırı yakınlarındaki el-Hıyam köyüne İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan evlerin önünden geçen bir kişi (AFP)
Geçtiğimiz haziran ayında Lübnan-İsrail sınırı yakınlarındaki el-Hıyam köyüne İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan evlerin önünden geçen bir kişi (AFP)
TT

Lübnan cephesindeki tırmanış hedefi İsrail'in içgüdülerini harekete geçirmek

Geçtiğimiz haziran ayında Lübnan-İsrail sınırı yakınlarındaki el-Hıyam köyüne İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan evlerin önünden geçen bir kişi (AFP)
Geçtiğimiz haziran ayında Lübnan-İsrail sınırı yakınlarındaki el-Hıyam köyüne İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısının ardından yıkılan evlerin önünden geçen bir kişi (AFP)

Bölgedeki İsrail-Lübnan cephesinde gerilimin tırmanması kabusu ve bunun bölgesel bir savaşa dönüşmesi korkusu yeniden hortlarken bu kez de nedenler değişmedi. Taraflar, topyekun bir savaş istemediklerini, ancak mecbur kalmaları halinde böyle bir savaşa hazır olduklarını vurguladılar. Tarafların her biri siyasi çözüm çabalarını bir kez daha başlatması için ABD Başkanı'nın Lübnan Özel Temsilcisi Amos Hochstein’ın gelmesini bekliyor.

Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana defalarca kez tekrarlanan bu senaryoların absürt yanı ise sınırın her iki tarafındaki insanların da korkuya ve endişeye kapılmaları. Tarafların liderleri ise “Gerilimin tırmanmasını istemiyoruz, ama tırmanması halinde de buna hazırız” diyerek tehditler savurmaya etmeye devam ediyor. Bu tehditlere gerilimi daha da tırmandıran askeri operasyonlar eşlik ediyor.

xcd
Tel Aviv'de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu maskesi takarak Netanyahu’nun Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerle ilgili politikasını kınayan bir protestocu (DPA)

İsrailli gözlemciler, tansiyonun yükselmesinin nedeninin, kuzey bölgelerinde evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 80 bin kişinin sokağa dökülmesi, geriye kalan 200 bin kişinin ise Hizbullah’ın füze ve insansız hava araçları (İHA) ile düzenlediği saldırıların kabusuyla yaşayıp her gün başlarına bir roket düşecekmiş gibi hissetmeleri olduğunu söylediler. Gözlemcilere göre yaklaşık bir milyon kişi füzelerle hedef alınmayı bekliyor.

İsrail'in siyasi ve askeri yetkilileri, Lübnan'ı ‘yok etmekle ve Ortaçağ'a geri döndürmekle’ tehdit ettiklerinde İsrailliler buna inanarak ordunun savaşa girmesini talep etmeye başladılar. Bugün ise İsrail ordusu, bu kabadayılığının bedelini ödüyor. İsrail ordusu komutanları, Lübnan'ı tehdit etmeye devam ederken bir yandan da “Beyrut'u ikinci bir Gazze'ye dönüştürebiliriz, ama bedeli ağır olur. Tel Aviv ve Hayfa'daki mahalleler yerle bir olabilir” diyerek Lübnan’a karşı savaş isteyen İsraillileri de uyarıyorlar.

xscdvf
Hizbullah'ın geçtiğimiz temmuz ayında İsrail'in kuzeyindeki Kiryat Shmona'ya düzenlediği saldırının ardından olay yerinden yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)

Ancak bir yandan da ordu, Lübnan'a karadan girmek için hazırlıklarını sürdürüyor. Çünkü askeri kararlılık havadan saldırılar düzenleyerek değil, karadan girerek elde edilir. Öte yandan Hizbullah, aynı tehdidi savururken topyekun bir savaş istemediğini vurguluyor. Lübnanlılar ise savaştan bıkmış durumda. İsrail’in Lübnan'a gerçekleştirdiği saldırılarda şimdiye kadar yaklaşık 700 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Birçok mahalle yerle bir oldu. Hizbullah’ın önde gelen isimleri suikastlara kurban gitti.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, Hizbullah destekçilerine güvence vermek için “Savaş istemiyoruz, ama saldırganlığa karşılık veriyoruz. Eğer savaş patlak verirse her iki taraf da önemli kayıplar verecek” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Hochstein, her iki tarafta da sıcak karşılanıyor ve bazı girişimlerle savaşı yatıştırabileceği umuluyor. Netanyahu, İsrail'in Güvenlik İşleri için Küçültülmüş Bakanlar Kurulu’nu (Kabinet) toplayıp ‘Hizbullah'ın saldırılarına müsamaha göstermeyecekleri için kuzeye daha fazla odaklanılması meselesini masaya yatıracağını’ söyleyerek gerilimi tırmandıran ilk kişi oldu.

xdc
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz haziran ayında İsrail'i ziyaret eden ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ı ağırlarken (DPA)

Ancak Hochstein ile görüşene kadar toplantıyı ertelemeyi kabul eden Netanyahu’nun yakın çevresine göre İsrail Başbakanı topyekun bir savaş istemese de başbakan olarak kalabilmek için savaşı kısık ateşte tutmayı yeğliyor. Washington'daki Big Brother’a güveniyor ve eğer savaşın kapsamı genişlerse ABD’lilerin yardımına koşacağına inanıyor. Yine de siyasi bir çözüm istediğini vurgulamaya devam ediyor.

Mesele, sınırlı da olsa askeri bir gerilimle birlikte sözlü bir gerilimin, bir hatanın ya da belirli bir davranışın yanlış yorumlanmasının bölgede durumu kötüleştirmek için yeterli olduğunun hesaba katılmayarak topyekun bir savaşa yol açabilecek olması.

xc
İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki bir UNRWA okuluna düzenlediği saldırının ardından meydana gelen hasar (EPA)

Çözüm orada, bariz ve basit bir şekilde ortada. Herkes eğer Gazze'deki savaş biterse kuzeydeki gerilimin de sona ereceğini ve herkese hesaplarını gözden geçirmeleri için bir nefes alma alanı sağlayacağını biliyor. Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin aileleri kuzeyde gerilimin tırmanmasının rehin tutulan yakınlarının sağ salim geri dönme umudunu yok edeceğini haykırırken ABD’li arabulucu Hochstein da bunun için çalışıyor.