Yaşlıların müzikal hafızası, gençler kadar iyi çıktı

Hafızaya yönelik yeni tedavi yöntemleri geliştirilebilir

Müzikal melodiler, yaştan bağımsız olarak hafızada kalıcı bir yer ediniyor olabilir (Pexels)
Müzikal melodiler, yaştan bağımsız olarak hafızada kalıcı bir yer ediniyor olabilir (Pexels)
TT

Yaşlıların müzikal hafızası, gençler kadar iyi çıktı

Müzikal melodiler, yaştan bağımsız olarak hafızada kalıcı bir yer ediniyor olabilir (Pexels)
Müzikal melodiler, yaştan bağımsız olarak hafızada kalıcı bir yer ediniyor olabilir (Pexels)

Yaşlıların hafızasının, melodileri gençler kadar iyi kaydedilebildiği ortaya kondu.

İleri yaşlardaki kişilerin hafızasının gerilemeye başladığı biliniyor. Alzheimer gibi bir hastalığı olmasa bile yaşlılar zaman zaman bir şeyleri unutabiliyor. 

Hakemli dergi PLOS One'da 24 Temmuz'da yayımlanan bir araştırmaya göre müzik hafızası bu bilişsel gerilemeden daha az etkileniyor. 

Araştırma kapsamında Kanada'daki Newfoundland Senfoni Orkestrası, sağlıklı 90 kişiye üç ayrı parça sahneledi.

18-86 yaşındaki katılımcılar bu konserden önce her bir eserin tema müziğini, yani parçanın temel melodisini üçer kere dinlemişti. 

Konserde tema müzikleri önce tüm orkestra tarafından, daha sonra da sadece bir enstrüman kullanan bir sanatçı tarafından tek başına çalındı. Katılımcılardan tema müziklerini duyunca, kaç enstrümanın çaldığına bakmaksızın bir düğmeye basması istendi. 

Etkinlikte W.A. Mozart'ın Eine kleine Nachtmusik parçasının yanı sıra çalışma için bestelenmiş iki ayrı eser sahnelendi. Bunlardan biri klasik müzik kurallarına uyarken, diğeri bu sınırların çok ötesine çıkmıştı.

Katılımcıların Mozart'ın ünlü bestesini defalarca dinlediğini düşünen ekip, bunu kontrol eseri olarak kullandı. Beklendiği gibi katılımcılar bu eserdeki tema müziğini kolayca tespit etti. 

Diğer parçalarda daha az kişi doğru bir saptama yaparken, katılımcılar özellikle son eserde epey zorlandı. 

Ancak araştırmacılar, katılımcıların melodiyi tespit etme becerisinde yaşa bağlı kayda değer bir farklılık gözlemlemedi. 

Bilim insanlarına göre bulgular, yaşlılardaki hafızaya yönelik tedavilerde müziğin kullanılabileceğine işaret ediyor. Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor:

Müziği tanıyabilme bir güç gibi düşünülebilir ve rehabilitasyonda hafızanın diğer yönleri bunun üzerine inşa edilebilir.

Araştırmacılar örneğin yeni kelime ya da kavramların, tanıdık bir müzikle eşleştirilerek daha kolay hatırlanabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe, Popular Science, MedicalXpress, PLOS One



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv