Paris Olimpiyatları açılış töreni Doğu Hıristiyanları arasında öfke uyandırdı

Ortadoğu Kiliseler Konseyi, ‘Son Akşam Yemeği’ sahnesi için kamuoyundan özür dilenmesini talep etti.

Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosu (Getty Images)
Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosu (Getty Images)
TT

Paris Olimpiyatları açılış töreni Doğu Hıristiyanları arasında öfke uyandırdı

Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosu (Getty Images)
Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosu (Getty Images)

Paris Olimpiyatları’nın açılış töreni, transseksüel oldukları anlaşılan bir grup sanatçının Hıristiyanlar için dini değeri olan Son Akşam Yemeği tablosunu ‘taklit’ etmesinin ardından, Doğu Hıristiyanları arasında yaygın bir öfkeye yol açtı. Ortadoğu Kiliseler Konseyi (MECC), etkinliği düzenleyenlerden ‘kamuoyu önünde özür dilenmesini’ talep etti.

11 Ağustos'a kadar sürecek olan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları, cuma günü Seine Nehri kıyısında düzenlenen görkemli bir törenle başladı. Ancak törendeki gösteriler, özellikle de Leonardo da Vinci tarafından 1500'lü yılların ortalarında çizilen Son Akşam Yemeği tablosunun taklidinin sergilenmesi, bazıları tarafından ‘eşcinselliği teşvik edici’ olarak görüldü.

MECC açılış törenini düzenleyenlerden ‘kamuoyu önünde özür dilenmesini’ talep etti. MECC tarafından cumartesi akşamı yapılan basın açıklamasında, ‘başkalarının özgürlüklerine saygı duyma, insan onurunu koruma ve insanlar arasında sağlıklı ilişkiler kurmanın, hatadan geri dönmeyi ve dünya çapında duyguları incinen ve kutsallarıyla alay edilen herkesten açık ve samimi bir özür dilemeyi gerektirdiği’ ifade edildi.

‘Fransa'daki Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreninde yaşananların, Hıristiyanlığın kutsal gizemiyle ve dünyadaki milyarlarca insan için kutsal olan şeylerle alay edilmesinin’ şaşkınlık ile takip edildiğinin belirtildiği açıklamada, “Hıristiyanlık, özgürlükleri koruyan, çeşitliliği koruyan ve insan onurunu ve haklarını koruyan ilk dindir. Bu nedenle bazı gruplar tarafından aşağılanmaya maruz bırakılmasını kabul etmiyoruz” denildi.

Mısırlı bir papaz olan MECC Genel Sekreteri Rıfat Fikri, “Paris Olimpiyatları’nda yaşananların yarattığı öfke, sadece Ortadoğu'daki Hıristiyanlarla sınırlı değil. Zira söz konusu sanatsal gösteri, insan doğasının bayağılaştırılmasını içeriyor. Gösterinin ahlaksızlığı teşvik ettiğini gören pek çok kişi, hatta dindar olmayan insanlar bile öfkeli” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Fikri, “Kilise ifade özgürlüğüne karşı değildir ve tüm özgürlük kavramlarını desteklemektedir. Ancak programda eşcinselliği, transseksüelliği teşvik etmek ve bir erkekle bir kadının evliliğine dayanan aile kavramının doğal yapısını yok etmek gibi dini ne olursa olsun herkesi şoke eden kaba fikirler yer almıştır” değerlendirmesinde bulundu.

Mısır'daki Evanjelik Kilisesi, ‘Paris'teki Olimpiyat Oyunları’nın açılış törenindeki uygunsuz sanat eserleri’ olarak tanımladığı olaydan duyduğu ‘derin üzüntüyü’ dile getirdi. Dün (pazar) kilise tarafından yapılan açıklamaya göre tören, ‘Hıristiyan inanç ve iman tarihinde büyük önem taşıyan Son Akşam Yemeği imgesinin sembolizmini somutlaştıran bir sahne’ içeriyordu.

Açıklamada “Olimpiyat Oyunları hiçbir zaman dini ve kültürel çatışma ya da herhangi bir şekilde rencide etme girişimi için platform olarak kullanılmamalıdır. Aksine, dünyanın dört bir yanından gelen sporcuları ağırlama, çeşitliliğe saygı gösterme ve halklar, uluslar ve kültürler arasındaki anlayışı teşvik etme konusundaki tarihi rolünü oynamalıdır” ifadeleri yer aldı.

Öte yandan Mısırlı bir Hıristiyan entelektüel olan Kemal Zahir, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, olayın abartılmaması gerektiğini ifade ederek, açılış töreninde yaşananların ‘gerçekleştiği toplumun kültürü bağlamında ele alınması gerektiğini’ söyledi.

Zahir, “Kilise ve Doğulu Hıristiyanlar öfkelenme hakkına sahip. Ancak öfkenin ifadesi, olayın kendisinden daha büyük olmamalı. Yaşananlar, olayın meydana geldiği ülkenin doğası açısından ele alınmalı. Çünkü Fransa, her zaman laiklik kavramının gerçek anlamında, laik bir devlet olduğunu ilan ediyor” şeklinde konuştu.

El-Ezher de krize müdahale ederek ‘dinin istismar edilmesini, eşcinselliğin ve transseksüelliğin teşvik edilmesini normalleştirmek için uluslararası olayların istismar edilmesi tehlikesine’ karşı uyarıda bulundu. Dün yaptığı açıklamada el-Ezher, Hz. İsa sahnesini kınayarak, bunun, ‘dinlere, ahlaka ve yüksek insani değerlere inananların duygularına saygı göstermediğini’ vurguladı.



Margot Robbie, Para Avcısı'ndaki doğaçlama yüzünden tutuklanacağını sanmış

Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
TT

Margot Robbie, Para Avcısı'ndaki doğaçlama yüzünden tutuklanacağını sanmış

Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)
Margot Robbie, 2013 yapımı Para Avcısı'nda Leonardo DiCaprio'yla oynamıştı (Paramount)

Margot Robbie, Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) için girdiği son seçmede senaryo dışına çıktıktan sonra tutuklanacağından endişe ettiğini hatırladı.

Martin Scorsese'nin Oscar adayı komedi gerilim filminde Leonardo DiCaprio'yla rol alan 34 yaşındaki Avustralyalı oyuncu, Talking Pictures podcast'inin son bölümünde bu anısını anlattı.

Oynadığı karakterin, DiCaprio'nun canlandırdığı borsacı Jordan Belfort'u öpmesini gerektiren sahnelerden birinden bahsederken, ona doğru yürüdüğünü ve şöyle düşündüğünü hatırlıyor:

Leonardo DiCaprio'yu kesinlikle öpebilirim ve bu harika olur. Bunu tüm arkadaşlarıma anlatmak için sabırsızlanıyorum.

"Sonra düşündüm ki... Hayır. Ve suratına yumruğu patlattım" diyen Robbie, şöyle devam etti:

Sonsuzluk gibi gelen ama muhtemelen üç saniye süren bir sessizlik oldu. Sonra kahkaha patlattılar. Leo ve Marty o kadar çok gülüyordu ki 'Bu harikaydı' dediler.

O sırada şöyle düşündüğünü hatırlıyor:

Tutuklanacağım, bunun saldırı ve darp olduğuna eminim.  Bir daha asla çalışamayacak olmanı bırak, aslında bunun için hapse gireceksin, seni aptal.  Ayrıca neden ona bu kadar sert vurmak zorundaydın? Daha hafif vurmalıydın.

Robbie, 2013 yapımı filmde gerçek hayattaki Belfort'un eski eşi Nadine Macaluso'ya dayanan Naomi Lapaglia rolüyle çıkış yaptığında henüz 22 yaşındaydı.

Daha önce filmden sonra yaşadığı şöhretin sonuçlarına nasıl hazırlıklı olmadığından bahsetmiş ve bunu "en kötü anlarından" biri diye nitelemişti.

Filmin ardından kaybettiği mahremiyeti Vanity Fair'a anlatan Robbie şunları söylemişti:

O ilk aşamalarda bir şeyler oluyordu, her şey epey korkunçtu ve anneme 'Bunu yapmak istediğimi sanmıyorum' dediğimi hatırlıyorum. O da bana baktı, tamamen düz bir yüz ifadesiyle, 'Hayatım, bence bunun için çok geç' dedi. İşte o zaman tek yolun ilerlemek olduğunu anladım.

Robbie daha sonra Hollywood'un en çok talep gören oyuncularından biri haline geldi ve Barbie (2023), Yırtıcı Kuşlar (Birds of Prey, 2020) ve Ben, Tonya (I, Tonya, 2017) gibi filmlerde başrol oynadı.

Talking Pictures podcast'inin başka bir yerinde, 2022 yapımı Babil'in (Babylon) başarısız olmasına şaşırdığını ifade ederek "insanların neden nefret ettiğini hâlâ anlayamadığını" söyledi.

Damien Chazelle'in meşhur gişe başarısızlığı için "Ben çok seviyorum" dedi.

Projeye çok yakın olduğum ve belli ki ona inandığım için önyargılı olduğumu biliyorum ama insanların ondan neden nefret ettiğini hâlâ anlayamıyorum. Acaba 20 yıl sonra insanlar 'Bir dakika, Babil zamanında iyi iş yapmamış mıydı? ' diyecel. Tıpkı Esaretin Bedeli'nin (The Shawshank Redemption) zamanında başarısız olduğunu duyduğunuzda 'Bu nasıl mümkün olabilir' demeniz gibi.

Independent Türkçe