Ahlaki değerler, mevsimden mevsime değişiyor

Araştırmacılar sonbaharın gelmesiyle toplumsal değerlerin ön plana çıktığını söylüyor (Unsplash)
Araştırmacılar sonbaharın gelmesiyle toplumsal değerlerin ön plana çıktığını söylüyor (Unsplash)
TT

Ahlaki değerler, mevsimden mevsime değişiyor

Araştırmacılar sonbaharın gelmesiyle toplumsal değerlerin ön plana çıktığını söylüyor (Unsplash)
Araştırmacılar sonbaharın gelmesiyle toplumsal değerlerin ön plana çıktığını söylüyor (Unsplash)

ABD'de yapılan kapsamlı bir araştırma ahlaki değerlerin mevsime göre değiştiğini öne sürüyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, bulguların seçimlerden mahkeme kararlarına kadar çeşitli alanlarda yansımaları olduğunu düşünüyor. 

Kanada'daki British Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ahlaki Temeller Kuramı üzerinden ABD'lilerin değerlerinin zaman içindeki değişimini takip etti. 

Bu kurama göre bakım verme, adalet, gruba sadakat, otoriteye itaat ve kutsallık veya saflık şeklinde 5 ahlaki değer var. 

Değerlerin ilk ikisi bireysel haklara odaklanırken, grup içindeki uyumla alakalı olan diğer üçü birleştirici değerler olarak görülüyor. 

Birleştirici değerler, muhafazakar ideolojilerle; bakım verme ve adalet ise liberal veya özgürlükçü dünya görüşleriyle ilişkilendiriliyor.

PNAS adlı hakemli dergide 5 Ağustos'ta yayımlanan çalışma kapsamında internetteki bir anket aracılığıyla binlerce ABD yurttaşının ahlaki değerlerinde yıl içinde yaşanan değişim takip edildi.

2011-2020 döneminde 232 bin 975 yanıt toplayan ekip, verileri hafta hafta inceledi. 

Araştırmacılar birleştirici değerlere verilen önemin sonbahar ve ilkbahar döneminde arttığını tespit etti. Değişim çok yüksek olmasa bile incelenen 10 yıl boyunca gözlemlendi. 

Ayrıca mevsimler arasındaki geçişin daha sert olduğu yerlerde değerlerdeki değişim de daha keskindi.

Öte yandan bakım verme ve adalet duygularında mevsime göre ciddi bir değişim kaydedilmedi. Fakat diğer üç değerin kış ve yaz mevsiminde geriye çekilmesi nedeniyle, liberal değerlerin öne çıktığı söylenebilir. 

Araştırmacılar bulguların, kaygı seviyelerinin değişimiyle alakalı olabileceğini düşünüyor. Daha önceki çalışmalarda tehlike altında veya kaygılı hissetmenin, birleştirici değerlerin artmasıyla bağlantılı olduğu ortaya konmuştu. 

Makalenin kıdemli yazarı Dr. Mark Schaller, "Kaygı düzeylerinin ilkbahar ve sonbaharda zirve yaptığını fark ettik ki bu, halkın birleştirici değerleri daha güçlü bir şekilde desteklediği dönemlere denk geliyor" diyerek ekliyor: 

Bu korelasyon yüksek kaygının, birleştirici değerlerin desteklediği grup normları ve geleneklerde insanları rahatlık aramaya itebileceğine işaret ediyor.

Bulgular, havadaki değişimlerin siyasi atmosferi de etkilediği anlamına gelebilir.

Örneğin ABD'deki başkanlık seçimlerinin kasımda yapılması, Cumhuriyetçi Parti'ye küçük bir avantaj sağlıyor olabilir ancak çalışmada tespit edilen değişimlerin seçim sonuçlarını etkilediğini söylemek halihazırda pek mümkün görünmüyor.

Ayrıca birleştirici değerlerin öne çıktığı dönemlerde, toplumsal düzeni bozan kişilere daha sert cezalar verilmesi de mümkün. 

Araştırmacılar kriz anlarında verilen tepkilerin de mevsimsel değişimlerden etkilenebileceğini düşünüyor. Örneğin Kovid-19 pandemisindeki yasaklara uyma derecesi, kişilerin ahlaki değerleriyle ilişkilendiriliyor. 

Öte yandan çalışmanın bazı sınırlılıkları var. Verinin internet üzerinden toplanmasının yanı sıra bulgular farklı kültürler için geçerli olmayabilir. 

Ayrıca katılımcı sayısı yüksek olsa da farklı kişilerden gelen cevapları içeriyor. Ekip, aynı kişilerdeki değişimleri takip eden başka çalışmaların daha net sonuçlar ortaya çıkaracağını düşünüyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, Study Finds, PNAS



Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
TT

Türünün ilk örneği antik masa oyunu bulundu

Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)
Oyun tahtasının havadan çekilmiş görüntüsü (Latin American Antiquity)

Arkeologlar, Guatemala'daki Maya kenti Naachtun'da mozaik tarzı eşsiz bir masa oyununun kalıntılarını ortaya çıkararak antik dünyadaki oyun pratiklerine dair yeni bilgiler sundu.

Patolli, Aztekler ve daha önceki Mezoamerikan kültürleri tarafından Amerika kıtasında oynanan ve genellikle kumar içeren, kızma birader benzeri en eski strateji masa oyunlarından biri.

Kumaşa ya da yere çizilen, 52 karelik haç biçimli bir düzene dayanan oyunda, bir yüzü noktalı patol fasulyeleri zar gibi atılıyordu.

Ancak oyunun antik Maya toplumlarında tam nasıl oynandığı belirsizliğini koruyordu.

Bir zamanlar Maya bölgesel başkenti olan kuzey Petén'deki Naachtun'da yapılan son kazılar, insanların oyunu nasıl oynadığı ve bölgedeki diğer sporlarla arasındaki paralelliklere dair ipuçları sunuyor.

Araştırmacıların bulduğu yere oyulmuş oyun tahtası, bazıları MS 4. yüzyıla tarihlenen kırık seramik kaplardan elde edildiği düşünülen küçük kırmızı mozaik karolardan yapılmıştı.

Tahtanın bazı bölümleri tahrip olduğundan genel yapısı üzerine yalnızca tahmin yürütülebildi.

Arkeologlar, tahtanın başlangıçta yaklaşık 78 cm genişliğinde ve 110 cm uzunluğunda olduğunu ve 478 karo parçası kullanılarak yapılmış 45 kareden oluştuğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar mozaik karo parçalarının, tahtayı antik dünyada türünün tek örneği yaptığını söylüyor.

Mozaik kullanımının, tahtanın "yapım anından itibaren mimari tasarıma dahil edildiğini" gösterdiğini düşünüyorlar.

Araştırmacılar hakemli dergi Latin American Antiquity'de yayımlanan yeni çalışmada, "Maya mimarisinde zemin mozaikleri son derece nadirdir" diye belirtiyor.

Bilim insanları "Kabuk, demir cevheri, yeşim veya turkuazdan mozaik tekniğiyle üretilmiş veya süslenmiş sayısız taşınabilir eser örneği varken, bildiğimiz kadarıyla Batı Yarımküre'nin bu bölgesinde sömürge döneminden önce zemin mozaiğine dair net bir örnek yok" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar yapım tekniğinin, Mayaların bu masa oyununu nasıl oynadığına yeni bir bakış açısı sunduğunu ve mozaik kullanımının, oyulmuş veya boyanmış tahtalara kıyasla "daha uzun bir kullanım ömrüne" işaret ettiğini söylüyor.

Tahtanın, şehrin bazı alanlarının tasarımına en baştan dahil edilmiş olabileceğini düşünüyorlar.

Independent Türkçe


Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
TT

Nicole Kidman'dan ayrılmak ünlü şarkıcıya yaramamış

2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)
2018'de Time'ın belirlediği dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Nicole Kidman, düzenlenen törene Keith Urban'la birlikte katılmıştı (AP)

Hollywood'un en ünlü aktrisleri arasında yer alan Nicole Kidman boşanma davası açtığı eşi Keith Urban'dan uzaktaki ilk Noel'ini kutluyor.

58 yaşındaki oyuncu önceki günlerde Sidney'de görüntülendi. Magazin basını, Urban'dan olan kızları Sunday ve Faith'le yürüyen yıldızın kaygısız ve mutlu göründüğünü yazdı.

Kendisiyle aynı yaştaki Grammy ödüllü müzisyenin Noel'i nerede geçirdiği bilinmese de Woman's Day'in kaynakları, Urban'ın yalnızlık çektiğini söylüyor.

Amerikan dergisi, bir kaynağının şu ifadeleri kullandığını aktardı:

Tükendi, yalnız ve önceden hiç tasavvur etmediği bir geleceğe bakıyor. Nicole hem en iyi arkadaşı hem de hayattaki en büyük destekçisiydi. Onu kaybettiği için büyük bir hata yapıp yapmadığını merak ediyor.

Ünlü magazinci Rob Shuter ise Kidman cephesi hakkında şöyle konuştu:

Araları soğuk değil, donmuş halde. Nicole candan bir sohbete hazır değil, Keith ise zorlamıyor. Halihazırda sessizlik dışında anlaşabilecekleri bir durum yok.

İkilinin yollarını ayırdığının eylülde doğrulanmasının ardından TMZ, Urban'ın başka bir kadınla ilişkisinin bu ayrılığa neden olduğunu iddia etmişti. 

2006'da evlenip önceki aylara kadar birlikte olan çiftten Kidman son dönemde kariyeriyle konuşuluyor.  

Nicole Kidman, Patricia Cornwell'ın ünlü romanlarından uyarlanan Amazon Prime Video dizisi Scarpetta'dan paylaşılan ilk karelerde baş adli tıp uzmanı Dr. Kay Scarpetta rolünde karşımıza çıkıyor.

11 Mart 2026'da izleyiciyle buluşacak dizide Kidman'a, ablası Dorothy Farinelli'yi canlandıran Oscar ödüllü Jamie Lee Curtis eşlik ediyor.

Kidman ayrıca korku sinemasında yükselişini hızla sürdüren Osgood Perkins'in yeni filmi The Young People'ın oyuncu kadrosuna dahil oldu.

Cambaz (Longlegs) ve The Monkey'yle tanınan yönetmenin gelecek yıl vizyona girmesi beklenen filmde başrolleri popüler gençlik dizisi The Summer I Turned Pretty'yle tanınan Lola Tung ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin (How to Train Your Dragon) yıldızı Nico Parker üstleniyor.

Independent Türkçe, She Knows, Daily Mail


Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
TT

Martin Scorsese öldürülen meslektaşını andı

New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)
New Yorklu yönetmenler arasında 5 yaş fark var (AFP/Arşiv)

Oyuncu, yönetmen, yazar ve politik aktivist kimlikleriyle yarım yüzyılı aşan bir kariyer inşa eden Rob Reiner, ölümünün ardından Martin Scorsese tarafından anıldı. 

83 yaşındaki usta yönetmen, New York Times'da yayımlanan yazıya başlarken Reiner'ın eşi Michele'le birlikte Kaliforniya'daki evlerinde ölü bulunduğunu hatırlattı:

Rob Reiner benim arkadaşımdı, Michele de öyle. Bundan sonra geçmiş zaman kullanmak zorundayım ve bu beni derin üzüntüye sevk ediyor. Ancak başka bir seçenek yok.

1970'li yılların başlarında Los Angeles'a taşındıktan kısa süre sonra Rob Reiner'la tanıştığını söyleyen Scorsese, ikisinin de New Yorklu olduğunu belirtti:

Rob'la takılmayı çok sevdim. Birbirimize doğal bir yakınlık duyuyorduk. Çok matraktı ve bazen komedisi keskindi. Zarif bir sınırsız özgürlük hissine sahipti, anın keyfini doya doya çıkarır, müthiş coşkun kahkahasını atardı.

Scorsese en sevdiği Reiner yapımının bir Stephen King uyarlaması olan Ölüm Kitabı (Misery) olduğunu açıkladıktan sonra "Çok özel bir film, Kathy Bates ve James Caan iyi oynuyordu" dedi. 

Kendi filmi Para Avcısı'nın (The Wolf of Wall Street) oyuncularını seçerken Leonardo DiCaprio'nun babasını canlandırması için ilk olarak Reiner'ı düşündüğünü ve böylece meslektaşını Max Belfort rolünde oynattığını aktardı. 

2013'te vizyona giren filmin çekimleri sırasında Reiner'ın doğaçlama, komedi ve oyunculuktaki ustalığına doğrudan şahit olduğunu belirtti. 

78 ve 70 yaşındaki Reinerlar, 14 Aralık'ta defalarca bıçaklanmış halde ölü bulunmuştu. Tutuklanan 32 yaşındaki oğulları Nick Reiner iki cinayetle suçlanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Deadline