Tacura’daki çatışmaların ardından Trablus alarma geçti

Milis güçler, Başkanlık Konseyi’nden gelen kışlalarına dönmelerine dair talimatları görmezden geldi

Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun ülkenin güneybatısındaki geçişinden bir kare (LUO)
Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun ülkenin güneybatısındaki geçişinden bir kare (LUO)
TT

Tacura’daki çatışmaların ardından Trablus alarma geçti

Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun ülkenin güneybatısındaki geçişinden bir kare (LUO)
Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun ülkenin güneybatısındaki geçişinden bir kare (LUO)

Libya'nın başkenti Trablus'ta dün milis güçler arasındaki gerginliğin yatıştırılması amacıyla yerel taraflarca sürdürülen arabuluculuk çabalarına rağmen şehrin doğusundaki Tacura kırsalında çıkan çatışmalarda 9 kişi öldü, 25 kişi yaralandı. Trablus'un banliyölerinin büyük çoğunluğunda Abdülhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı güçlerin harekete geçerken UBH, bu gelişmeler karşısında sessiz kalmayı tercih ederek yorum yapmaktan kaçındı.

Libya basını, 111. Zırhlı Tugay, 55. Piyade Tugayı ve Tacura Aslanları Tugayı’ndan oluşan ortak bir güvenlik gücünün, Misrata ve Tacura'nın önde gelen isimleri ve büyükleri arasında Rahabe ed-Diru Tugayı ile Misrata kentindeki Ortak Operasyonlar Gücü arasındaki anlaşmazlığı çözmek üzere varılan anlaşma uyarınca bölgeye girdiğini bildirdi.

Trablus Üniversitesi bir sonraki duyuruya kadar tüm fakültelerde eğitimin askıya alındığını, sınavların ertelendiğini ve idari işlerin durdurulduğunu açıkladı. Acil Tıp ve Destek Merkezi ise vatandaşlara Tacura ve Qarabulli bölgelerindeki çatışmaların yaşandığı noktalardan uzak durmaları çağrısında bulundu.

Milis güçler, düzenli ordunun başkomutanı olarak Libya Başkanlık Konseyi'nden gelen ve tüm askeri güçlerin ‘derhal kışlalarına dönmesi’ istenen talimatlarını görmezden geldi.



Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
TT

Bedeviler ve Dürziler... Tarih ve Coğrafyanın "Haksızlıkları"

Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)
Bedevi savaşçıları dün Süveyda şehrinin eteklerindeki el-Mezra köyünde yakılmış bir dükkanın önünde toplandılar (AP)

Suriye'nin Süveyda vilayetindeki kanlı olaylar, Bedevi aşiretleri ile Dürzi toplumu arasındaki eski gergin ilişkilerin iç içe geçtiği yönündeki tartışmaları yeniden canlandırdı. Bu tartışmalar, kötüleşen ekonomik durum ve temel hizmetlerin yetersizliği gibi günümüz zorluklarıyla daha da derinleşti.

Yerel gruplar ve güvenlik güçleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalar, bu topluluklar arasındaki derin ayrışmayı ve güven eksikliğini yansıtan çelişkili anlatıları ve "şikayetleri" ortaya çıkardı.

Uzmanlar ve Suriye sahnesindeki aktörler “Bedevi kabilelerin kendilerini tarihsel ve süregelen ötekileştirmeden muzdarip bir bileşen olarak sunduklarını”, Dürzi toplumunun ise her azınlık gibi “sürekli bir tehlike ve tehdit hissiyle yaşadığını, bunun da onları kümelenmeye ve izole olmaya ittiği” değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hükümetin olaylara yaklaşımı “devletin egemenliği, silah sahibi olma hakkı ve güvenliği sağlama görevi” üzerine kurulu olsa da Suriye'nin farklı kesimlerinden analistler “bölünmenin kökenine inen sosyo-politik bir çözüm” çağrısında bulunuyor.