Almanya, Goebbels'in "kaçamak villasından" kurtulamıyor: "Geçmişi bir sorun"

Berlin yönetiminin elindeki bir diğer seçenek de villayı yıkmak (AP)
Berlin yönetiminin elindeki bir diğer seçenek de villayı yıkmak (AP)
TT

Almanya, Goebbels'in "kaçamak villasından" kurtulamıyor: "Geçmişi bir sorun"

Berlin yönetiminin elindeki bir diğer seçenek de villayı yıkmak (AP)
Berlin yönetiminin elindeki bir diğer seçenek de villayı yıkmak (AP)

Almanya, Adolf Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels'in villasını elden çıkaramıyor. 

Alman hükümetinin, 17 hektarlık geniş bir araziyi kapsayan villayı satma çabaları olumlu sonuçlanmayınca, Berlin eyalet yönetimine ait mülkün bedavaya verileceği duyurulmuştu. 

Berlin Eyaleti Maliye Bakanı Stefan Evers, mayıstaki açıklamasında, mülkü satın almak için yapılan başvuruların değerlendirileceğini ve uygun görülen kişiye arazinin bedavaya verileceğini söylemişti. 

Ancak Amerikan gazetesi New York Times'ın aktardığına göre başvurulardan hiçbiri olumlu sonuçlanmadı. 

Mülkü bir cilt bakım merkezine çevirmek isteyen bir dermatoloğun yanı sıra başka kişilerin teklifleri de uygun olmadığı için geri çevrildi.

Diğer yandan Evers, Goebbels'in villası için radikal sağcı Reichsbürger hareketinden teklif aldıklarını da söylüyor. 

Kendilerini "Alman İmparatorluğu Vatandaşı" (Reichsbürger) diye tanımlayan bu hareketten 22 kişi 2022'de yakalanmıştı. Modern Alman devletini tanımayan örgüte üye sanıklar hakkında, darbe teşebbüsü ve terör örgütü kurma suçlarından başlatılan hukuki süreç devam ediyor. 

Evers, mülkün kime verileceğine dair büyük bir belirsizlik olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Berlin'in bu binayı kötüye kullanılma riski olan kişilere devretmemesinin asıl nedeni buranın tarihidir. 

Nazi Almanyası'nın lideri Hitler'e en yakın isimlerden olan Goebbels, lüks villayı Berlin'in 40 kilometre kuzeyindeki Wandlitz kasabası yakınlarında yaptırmıştı. 

Bogensee Gölü'ne bakan villanın Goebbels'in evlilik dışı ilişkilerinde "aşk yuvası" rolü oynadığı da iddia ediliyor. 

Eşi ve 6 çocuğuyla Berlin'de yaşarken bu bölgeye giderek kaçamak yapan Goebbels, villasında kurduğu özel sinema salonunda hazırladığı propaganda filmlerini de gösteriyordu. 

II. Dünya Savaşı'ndan sonra arazi önce bir süreliğine hastane olarak kullanıldı. Sonrasındaysa Doğu Almanya'daki Komünist Parti'nin gençlik kolu dev konutlar kurarak buraya bir eğitim merkezi inşa etti. 

Galler'deki Cardiff Üniversitesi'nden Gerwin Strobl, villayla ilgili şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Aslında bu bina art arda iki Alman diktatörlüğüne ev sahipliği yaptı. Bu aynı zamanda binaya bir kullanım alanı bulmanın neden bu kadar zor olduğunu da açıklıyor.

Arazinin yıllık bakım masrafı Berlin eyaletine 280 bin euroya mal oluyor. Yetkililer, çok daha maliyetli olacağı için restorasyona da yanaşmıyor.

Villaya talip olanlar arasında Avrupa Yahudi Birliği'nin yönetim kurulundaki Haham Menachem Margolin de yer alıyor. 

Margolin, burayı "nefrete karşı bir eğitim merkezine" dönüştürmek istediğini belirtiyor. Ancak böyle bir durumda masraflar Berlin eyaleti tarafından karşılanacağı için yetkililer bu projeye de yanaşmıyor.

Independent Türkçe, New York Times, AP



İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
TT

İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)

Tahran, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında nükleer program konusunda devam eden müzakerelerden daha üst düzeyde bir toplantı yapılmasını reddetti.

İran ve ABD bu hafta başında Umman'da, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra, yaklaşık altı saat süren teknik düzeydeki müzakereleri içeren üçüncü bir nükleer müzakere turu gerçekleştirdi.

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi görüşmelerin önümüzdeki hafta da devam edeceğini ve 3 Mayıs'ta ‘üst düzey bir toplantının’ daha planlandığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Ummanlı bakanın ‘üst düzey’ toplantıdan neyi kastettiğine ilişkin bir soruya cevaben, “Kastedilen, İran Dışişleri Bakanı ve ABD Özel Temsilcisi’nin başkanlık edeceği dördüncü tur müzakerelerdir” dedi.

Ülkesinin müzakereleri yakın bir tempoda sürdürmeye hazır olduğunu belirten Bekayi, uygulanan yaptırımların her İran vatandaşının günlük yaşamını hedef aldığını ve Tahran'ın bu yaptırımların kaldırılması için ciddi çaba sarf ettiğini kaydetti.

Bekayi, “Başından beri ciddiyetimizi beyan ettik. Haksız yaptırımları kaldırabildiğimiz her günün İran halkının yararına olacağına inanıyoruz. Bu yaptırımlar her birimizin hayatını etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Müzakerelerin ilerleyişine herhangi bir kısıtlama getirmiyoruz ve karşılıklı mutabakat sağlanması koşuluyla müzakerelerin daha kısa bir tempoda yürütülmesine de itirazımız yok” diyen Bekayi, ‘yaptırımların amacının İran halkına baskı yapmak olduğunu ve yaptırımlarla yüzleşmek ve bunları kaldırmak konusunda ciddi olduklarını’ vurguladı.

Bekayi olağan basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan (UAEA) bir teknik ekibin nükleer uzmanlarla görüşmelerde bulunmak üzere ülkeye geldiğini söyledi.

Bekayi, “Heyet İran'a ulaştı ve bugün İranlı uzmanlarla güvenlik önlemleri de dahil olmak üzere teknik görüşmelerde bulunacak” dedi.

Cumartesi günkü görüşmelerin tamamlanmasının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, UAEA'dan uzmanların cumartesi günü yapılması beklenen bir sonraki tura katılabileceğini belirtti.

UAEA Direktörü Rafael Grossi 17 Nisan'da Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında ajansının müzakerelerde olumlu bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

Trump, İran ile dünyanın önde gelen güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilmiş, bunun üzerine İran anlaşmada öngörülen uranyum zenginleştirme sınırlarını aşmış ve UAEA denetimini kısıtlamıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında UAEA, Tahran'ın uranyumu yüzde 60 saflığa, yani silahlar için gereken seviyeye yakın bir oranda zenginleştirmesiyle mevcut durumu ‘son derece endişe verici’ olarak tanımlayan bir rapor yayınladı. Tahran ise nükleer silah elde etmeye çalıştığını sürekli olarak reddediyor.