Japonya Başbakanı Kishida istifa ediyor: Japonya'yı neler bekliyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Japonya Başbakanı Kishida istifa ediyor: Japonya'yı neler bekliyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri olarak yeniden seçime girmeme kararını açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenleyen Kishida, "Siyaset halkın güveni olmadan işleyemez Artık partinin tabandan gelen bir üyesi olarak yeni seçilecek LDP liderini desteklemeye odaklanacağım" dedi.

Kishida'nın istifa kararı, parti başkanlığı ve dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi olan Japonya'nın liderliği için yarış başlatacak. Kishida'ya olan kamuoyu desteği, LDP'nin tartışmalı Unification Kilisesi ile bağlarının ortaya çıkması ve partinin bağış toplama etkinliklerinde yapılan ve kayıtlara geçmeyen siyasi bağışlar nedeniyle bir süredir azalıyordu.

Bunlara ek olarak, ülkenin yıllardır süren deflasyonist baskıdan nihayet kurtulmasına rağmen ücretlerin artan hayat pahalılığına ayak uyduramaması nedeniyle halkın hoşnutsuzluğuyla da karşı karşıya kalmış durumdaydı.

Kishida'nın yerine gelerek LDP'nin başına geçecek kişi, parçalanmış bir iktidar grubunu birleştirme ve artan hayat pahalılığı, Çin ile tırmanan jeopolitik gerilim ve Donald Trump'ın gelecek yıl ABD başkanı olarak geri dönme olasılığı gibi konularla karşı karşıya kalacak.

Japonya'nın savaş sonrası en uzun süre görev yapan sekizinci lideri olan Kishida, Japonya'yı COVID salgınından büyük teşvik harcamalarıyla çıkarmış ve akademisyen Kazuo Ueda'ya kendisinden önce uygulanan radikal parasal teşvikleri sona erdirme görevini vererek Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) başına getirmişti.

Kishida neden istifa ediyor?

Neredeyse üç yıldır başbakanlık yapan Kishida'nın görev süresi modern Japon siyasetine bakıldığında nispeten uzun kalıyor. Ancak rüşvet skandalı ve iktidar partisinin eski Unification Kilisesi ile bağlantıları konusundaki tartışmaların ardından Kishida'nın hükümeti popülerliğini yitirmişti.

Kishida'nın popülaritesine zarar veren bir diğer unsur da ekonomi oldu. Fiyat artışlarının maaş artışlarını geride bırakmasıyla hane halkı zor durumda kaldı.

Kishida ve kabinesine yönelik kamuoyu desteği aylardır %30'un altında kalıyor. Kamuoyu yoklamalarında bu oranın altına düşülmesi genellikle yeni seçimler veya liderlikte değişimi tetikleyen bir durum olarak görülüyor.

Bundan sonra ne olacak?

Japonya parlamenter sisteminde iktidar partisi ya da partiler koalisyonunun lideri başbakan olur. Japonya'da İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemin neredeyse tamamında başbakan Kishida'nın da lideri olduğu Liberal Demokrat Partisi'nden (LDP) çıktı.

Her üç yılda bir liderlik seçimi düzenlemek zorunda olan LDP tarafından henüz bir tarih belirlenmiş değil ancak bir sonraki seçimin Eylül ayında yapılması bekleniyor.

Kishida'nın yerine kim gelebilir?

Adayların parti liderliğine aday olabilmeleri için LDP parlamenterlerinden 20 imza toplamaları gerekiyor. Eski Savunma Bakanı Shigeru Ishiba ve eski Dışişleri Bakanı Toshimitsu Motegi önde gelen adaylar arasında görülüyor.

Öte yandan, eski başbakanlar Taro Aso, Yoshihide Suga ve mevcut başbakan Kishida, partinin liderlik yarışını kazanacak aday konusunda belirleyici olacak isimler olarak görülüyor.

Oylama nasıl olacak?

Her LDP milletvekili bir oy hakkına sahip ve yakın sayıda oy da partinin taban üyeleri arasında paylaştırılacak.

Partinin internet sitesine göre LDP'nin şu anda parlamentonun üst ve alt kanadında 369 milletvekili bulunurken, 2021'de gerçekleşen bir önceki seçimde kayıtlı parti üyelerinin sayısı yaklaşık 1.13 milyondu.

Parti üyelerinin oyları, D'Hondt yöntemi olarak adlandırılan orantılı bir temsil sistemine göre sayılacak. İlk turda kimse oyların çoğunluğunu kazanamazsa, en çok oy alan iki aday arasında ikinci tur oylama yapılacak.

Yeni hükümet nasıl oluşturulacak?

Yeni LDP liderinin seçilmesinin ardından parlamento bir sonraki başbakanı seçmek üzere toplantıya çağrılacak. Parlamentonun alt ve üst kanadında kullanılan oyların çoğunluğunu kazanan aday başbakanlık görevine gelecek.

LDP'nin her iki mecliste de sahip olduğu çoğunluk göz önüne alındığında, LDP liderinin büyük olasılıkla başbakan olarak seçilmesi bekleniyor. Yeni başbakanın ayrıca Ekim ayının başında yeni bir kabine kurması ve LDP'nin yöneticilerini değiştirmesi bekleniyor.

Reuters



Putin'in danışmanı: Ukrayna ve Moldova bağımsızlıklarını kaybedebilir

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sırasında Ukrayna'nın başkenti Kiev üzerinde bir insansız hava aracı patladı, 14 Ocak 2025 (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sırasında Ukrayna'nın başkenti Kiev üzerinde bir insansız hava aracı patladı, 14 Ocak 2025 (Reuters)
TT

Putin'in danışmanı: Ukrayna ve Moldova bağımsızlıklarını kaybedebilir

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sırasında Ukrayna'nın başkenti Kiev üzerinde bir insansız hava aracı patladı, 14 Ocak 2025 (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sırasında Ukrayna'nın başkenti Kiev üzerinde bir insansız hava aracı patladı, 14 Ocak 2025 (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanlarından biri, dün Rus Komsomolskaya Pravda gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna ve Moldova'nın bağımsız devlet statüsünü kaybedebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına gör, Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi eski Sekreteri Nikolai Patrushev, "Ukrayna'nın varlığının bu yıl sona ereceği göz ardı edilemez" ifadelerini kullandı.

Patrushev, Moldova'nın ise "başka bir ülkeye katılması veya tamamen ortadan kalkması" ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

Patrushev, 2024'ten bu yana Kremlin'de sadece nakliye politikasından sorumlu olmasına rağmen, Putin'in yakın yardımcısı ve Rusya'nın süper güç iddialarının savunucusudur.

Ukrayna'nın Zaporijya kentine Rus füze saldırısı sonucu oluşan yıkım, 10 Aralık 2024 (AP)Ukrayna'nın Zaporijya kentine Rus füze saldırısı sonucu oluşan yıkım, 10 Aralık 2024 (AP)

Patrushev, Patrushev, Moskova'nın Ukrayna ile barışçıl bir çözümü ancak ilhak ettiği Kırım'ın yanı sıra, Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Kherson bölgelerini elinde tutması halinde kabul edeceğini açıkladı.

ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın savaşı sona erdirme planlarıyla ilgili olarak, Avrupa Birliği ya da Birleşik Krallık ile görüşülecek bir şey olmadığını belirten Patrushev şunları söyledi: “Rusya ve ABD arasında Ukrayna ile ilgili görüşmelerin diğer Batılı ülkelerin katılımı olmadan gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum.”