Maymun çiçeği: Yılbaşından bu yana Afrika'da 18.000'den fazla doğrulanmış veya olası vaka

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde maymun çiçeği hastalığına yakalanmış bir adam, 16 Temmuz 2024 (AP)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde maymun çiçeği hastalığına yakalanmış bir adam, 16 Temmuz 2024 (AP)
TT

Maymun çiçeği: Yılbaşından bu yana Afrika'da 18.000'den fazla doğrulanmış veya olası vaka

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde maymun çiçeği hastalığına yakalanmış bir adam, 16 Temmuz 2024 (AP)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde maymun çiçeği hastalığına yakalanmış bir adam, 16 Temmuz 2024 (AP)

Afrika Birliği sağlık ajansı bugün yaptığı açıklamada, Afrika'da yılın başından bu yana, bir hafta içinde 1.200 vaka dahil olmak üzere toplam 18.737 olası veya doğrulanmış maymun çiçeği vakasının kaydedildiğini duyurdu.

Virüsün birçok varyantının tespit edildiğini açıklayan Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yayınlanan verilerde, kıtadaki 12 ülkede 3101 teyit edilmiş vaka, 15.636 olası vaka ve 541 ölüm bildirildiği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Afrika ajansından aktardığına göre 2024 yılının başından beri, 2023 yılının tamamından (14.838) daha fazla vaka kaydedildi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti

Salgının merkez üssü olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 16.800 olası veya doğrulanmış vaka ile neredeyse kaydedilen tüm vakaları içeriyor. Ülkede, 2024'ün başından beri 500'den fazla ölüm kaydedildi.

Burundi

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne sınırı olan Burundi'de bir hafta içinde yüzde 75 artışla 173 vaka (39 doğrulanmış ve 134 olası) kaydedildi

Afrika, Eylül 2023'te Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde keşfedilen ve önceki türlere göre daha öldürücü ve daha bulaşıcı olan Clade Ib olarak adlandırılan yeni bir maymun çiçeği virüsü türünün yayılmasıyla karşı karşıya bulunuyor.

İsveç ve Pakistan

Afrika dışındaki ilk maymun çiçeği vakaları bu hafta İsveç ve Pakistan'da rapor edildi.

Çiçek hastalığı dalgası, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) çarşamba günü, bunu ilan edebileceği en yüksek seviye olan uluslararası acil durum ilan etmesine yol açtı.  WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2022 yılında maymun çiÇiçek hastalığı dalgası, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO)  uluslararası acil durum ilan etmesine yol açtı. WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2022 yılında maymun çiçeği 2. türünün tüm dünyaya yayılması üzerine benzer bir alarm ilan etmişti. Bu durum Mayıs 2023'te kaldırıldı.

Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi salı günü maymun çiçeğini en yüksek alarm seviyesi olan “halk sağlığı acil durumu” ilan etti.

Maymun Çiçeği Nedir?

Maymun çiçeği, enfekte hayvanlar tarafından insanlara bulaştırılan, ancak yakın fiziksel temas yoluyla insanlar arasında da yayılabilen bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.

Maymun çiçeği hastalığı dünyanın birçok ülkesine yayıldı (Twitter)Maymun çiçeği hastalığı dünyanın birçok ülkesine yayıldı (Twitter)

Suş 1 yüksek ateş, kas ağrıları ve döküntüye neden olurken, önceki suşlar ağız, yüz veya cinsel organlarda döküntü ve lokal yaralara neden olur.

İnsanlarda görülen ilk maymun çiçeği vakası 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde (eski adıyla Zaire) tespit edilmiştir.



Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.


Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
TT

Yemen, Husilere gelişmiş kimyasal sevkiyatını engelledi

Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)
Husilere askeri amaçlı kaçırılan kimyasal sevkiyatının bir kısmı (hükümet medyası)

Yemen Ulusal Direniş Güçleri, Donanma, İstihbarat Birimi ve Sahil Güvenlik ile iş birliği yaparak, Bab el-Mendeb Boğazı'ndaki Husilere gelişmiş kimyasal ve askeri teçhizat sevkiyatını engelledi.

Isıya dayanıklılık ve füze ve insansız hava aracı (İHA) yapılarının yalıtımında kullanılan "fenol + formaldehit" adlı bir polimer bileşiğinden 24 varil ve radar izlerini azaltmak için kullanılan türevleri ele geçirdiler. Ayrıca, koruyucu giysiler, maskeler ve diğer askeri teçhizata da el koydular; bu gelişme, Husi kontrolündeki bölgelerde askeri üretim atölyelerinin varlığını gösteriyor.

Yemen askeri medyası, ortak bir devriyenin, İran Devrim Muhafızları tarafından işletilen kaçakçılık şebekeleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen ahşap bir tekne hakkında kesin istihbarat aldığını bildirdi. Devriye, tekneyi durdurdu ve kargonun inceleme ve soruşturulması için güvenli bir yere çekti.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, operasyonun "İran'ın Yemen'deki projesine bir darbe daha" olduğunu ve Devrim Muhafızları'nın bölge güvenliğini tehdit eden askeri teçhizat kaçakçılığına karıştığının kanıtı olduğunu belirtti.